- 22 Ekim 2017 Pazar 09:16

(Özel haber) Mahallelerinden sopalarla kovulan 11 hanelik aileler üç aydır sokakta yaşıyor

A
A
A
(Özel haber)  Mahallelerinden sopalarla kovulan 11 hanelik aileler üç aydır sokakta yaşıyor

İzmir’in Urla ilçesinde mahallede husumetli oldukları kişiler tarafından, iddiaya göre evlerinden taşla sopalarla kovulan 11 aile, üç aydır bir plajın parkında yaşam mücadelesi veriyor.

İzmir’in Urla ilçesinde mahallede husumetli oldukları kişiler tarafından, iddiaya göre evlerinden taşla sopalarla kovulan 11 aile, üç aydır bir plajın parkında yaşam mücadelesi veriyor. Derme çatma naylon çadırlarda yaşayan ve bu zor koşullarda okula gidemeyen çocukların dramı yürekleri sızlattı.


Urla ilçesinde aynı mahallede yaşayan iki grup arasında yıllardan bu yana süregelen husumet, 11 haneden oluşan ailelerin mahalleden kovulmasıyla son buldu. Mahalleden taşla sopalarla kovalanan ve evleri kullanılamaz hale getirilen Roman vatandaşlar, deniz kenarındaki Urla Kum Denizi Plajı’nın parkında yaşamaya başladı.



Elektriksiz susuz parkta yaşıyorlar


Akşamları elektriksiz karanlıkta oturan, su ihtiyaçlarını ise denizden karşılayan aileler, geceleri çok zorlandıklarını belirtti. Kurdukları derme çatma naylon çadırlarda yaşam mücadelesi veren Roman vatandaşlar çocuklarının, yaşadıkları bu durumdan dolayı okula gidemediği, soğukta hasta olduklarını belirterek, evlerine geri dönebilmeleri için yetkililere seslendi.



“Kiralık ev bulamıyoruz, çocuklarımız rezil”


Urla’daki yetkili birimlere başvurularda bulunduklarını ancak sorunu kimsenin çözmediğini öne süren Mehmet Tavcı (44) da, “Kiralık ev bulamıyoruz, bulamayınca mecburen böyle geçinmeye devam ediyoruz. Ama şu çocuklarımızın rezilliğine bakın, çocuklarımız ne banyo yapabiliyor ne başka bir şey. Burada tozda, yağmurda, soğukta çamurda her şeyden mahrumlar. Oraya gidiyoruz yardım istiyoruz olmuyor, buraya gidip yardım istiyoruz olmuyor. Vatandaşlarımızdan, devletimizden bir yardım eli bekliyoruz” dedi.



“Çocuklarımız soğuktan geceleri tir tir titriyor”


Tek isteklerinin evlerine geri dönmek ya da başlarına sokabilecek bir ev bulmak olduğunu belirten Birgül Ersoy (45), “Bizi evlerimize sokmuyorlar. Hep darp ediyorlar. Çoluğumuz çocuğumuz da evlere giremiyor. Bunun sonucu ne olacak. Çocuklarımız burada soğuktan donuyor. Gece deseniz tir tir titriyorlar. Biz yardım istiyoruz, yardım eli bekliyoruz. Bunu yapmaları çok basit, isteseler bizi bir yere sığdırabilirler. 3 ay oldu biz buraya geleli, 3 aydır kimse bizimle ilgilenmiyor. Bizim istediğimiz bir sıcak yuva, dört duvar arası yuva. Çocuğumu hastaneden yeni getirdim, egzama oldu mikroptan. Ne yapabiliriz biz? Bizim içimiz yanıyor” ifadelerini kullandı.



“Çocuklarımız okula gidemiyorlar”


Çocuklarının yaşadıkları mağduriyetten dolayı, bulundukları yere çok uzak kalan okullarına gidemediğini ifade eden Birgül Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Ben 45 yaşında bir insanım daha devletten hiç yardım alamdım. Ben çalışıyorum, kağıt toplarım kendimi geçindiririm. Ama çoluğum çocuğum ne yapar, onların okumalarını istiyoruz. Bir aydan beri okula gidemiyorlar. Bilmiyorum ne olacak halimiz, biz devletimizden yardım bekliyoruz.”



Gözyaşlarına boğulan küçük kızdan okul isteği


Okula gitmek istediğini çok zor şartlar altında yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarına boğulan 11 yaşındaki Büşra Ersoy, “Biz evimize gitmek istiyoruz. Evimizi çok özledik, okulumuza gitmek istiyoruz, okulumuzu çok seviyoruz. Biz hasta olduk. Kardeşim hasta oldu şuruplarla duruyoruz. Buralarda duruyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde 4 bölüm daha akredite edildi Atatürk Üniversitesi, çağdaş eğitim modelini benimsemek ve topyekün kalkınmayı sağlamak amacıyla başlattığı Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm Projesinin karşılığını almaya devam ediyor. Bu kapsamda verdiği eğitimin kalitesi bağımsız kurullarca tescillenen Atatürk Üniversitesinde; Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkiler, İktisat, Kamu Yönetimi ile Uluslararası İlişkiler Bölümleri akredite edilerek önemli bir başarı elde etti. Yapmış olduğu değişim ve dönüşüm yapılanması ile Araştırma Üniversitesi statüsü kazanan Atatürk Üniversitesinde gerek verdiği eğitimin tamamı gerekse program bazlı akreditasyon süreçleri de olumlu şekilde ilerliyor. Programları akredite olan üniversiteler sıralamasında Türkiye’deki toplam 208 üniversite arasında birinci sıraya yerleşen Atatürk Üniversitesi, 129 devlet üniversitesi, 23 araştırma üniversitesi ve 53 kurumsal akreditasyon alan üniversite arasında toplamda 55 programı akredite olan Atatürk Üniversitesi, en fazla programı akredite olan üniversite olarak adını zirveye yazdırmıştı. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi bünyesinde eğitim veren 4 programın daha akredite olmasıyla birlikte bu sayı 59’a ulaştı. Rektör Çomaklı: “Tercih yapılırken akredite olan bölümlere öncelik veriliyor” 27 programın da akreditasyon sürecinin devam ettiğini vurgulayan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Önlisans ve Lisans Eğitim Koordinatörlüğü ile Kalite Koordinatörlüğünün araştırmaları ve çalışmaları sonucunda Türkiye çapında önemli bir başarı elde ettiklerini ve bu başarı çıtasını da her geçen gün daha da yukarı taşıdıklarını ifade etti. Akreditasyon sürecinin fakülte ve bölümler için oldukça büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Rektör Prof. Dr. Çomaklı: "Üniversite bölümlerinin akredite edilmesi, eğitim kalitesinin güvence altına alınması ve uluslararası tanınırlığın artırılması için önem taşıyor. Akredite bir bölüm, öğrencilere daha güvenilir bir eğitim sunarken, mezunların iş bulma şansını da artırıyor. İşverenler, akredite bir bölümden mezun olan adayları tercih ederken daha güvende hissediyorlar. Ayrıca, akredite bölümler öğrenciler ve aileleri için de güvenilir bir rehberlik kaynağı oluyor. Bu nedenle, öğrenciler tercih yaparken ve kariyer planları oluştururken akredite edilmiş bölümlere öncelik veriyorlar. Biz de bu bilinçle hareket ederek üniversitemizin verdiği eğitimi daha kaliteli hale nasıl getirebiliriz sorularına cevaplar arayarak adımlar atmayı sürdürüyoruz. Bu düşüncelerle; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültemiz ile onlara rehberlik eden Kalite Koordinatörlüğümüze teşekkür ediyor, bizimle birlikte üniversitemizin başarısı için gayret gösteren tüm mensuplarımıza kolaylıklar diliyorum” diye konuştu.
İstanbul Gençler için ‘Küresel Beceriler Programı’ başlıyor UNICEF ve Türkiye Bilişim Vakfı gençlere 21. yüzyılın meslekleri için gerekli becerileri kazandırmak ve fırsat eşitliği sağlamak amacıyla ‘Başlangıç Noktası’ aracılığıyla ortak eğitim ve mentorluk programı başlattı. UNICEF ve Türkiye Bilişim Vakfı gençlere 21. yüzyılın meslekleri için gerekli becerileri kazandırmak ve fırsat eşitliği sağlamak amacıyla ‘Başlangıç Noktası’ aracılığıyla ortak eğitim ve mentorluk programı başlattı. İş birliği kapsamında 18-24 yaş arası gençler dünya çapında rekabetçi ve etki düzeyi yüksek liderler olmaya dönük eğitimler alacak. Teknik eğitim ve mentorluk oturumlarının yer aldığı üç haftalık program, 20 Mayıs - 7 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Alanında tanınmış uzmanlar, yapay zeka, sürdürülebilirlik, girişimcilik, kişisel gelişim gibi pek çok konuda atölye çalışmaları gerçekleştirecek. Programın bir parçası olarak sunulacak mentorluk bölümünde ise sektör profesyonelleri öğrencilere kariyer planlaması konusunda rehberlik edecek, gerçek dünya deneyimleri sunacak ve önemli ağ kurma fırsatları sağlayacak. 20’si kız, 20’si erkek olmak üzere seçilen 40 öğrenci ‘Küresel Beceriler Programı’na katılacak. Katılımcılara Dünya Ekonomik Forumu tarafından belirlenen yetkinlikler listesi doğrultusunda sağlanacak asenkron eğitimlerin yanı sıra, küresel gençlik platformlarında yer alma fırsatları da sunulacak. Program, coğrafi avantajlardan bağımsız olarak her genç için kapsayıcı eğitim fırsatları oluşturma nihai hedefiyle, tüm katılımcıların küresel işgücü piyasasında rekabet avantajı kazanmaları ve potansiyellerini gerçekleştirmelerine olanak sağlamak için titizlikle tasarlandı. Adaylar, 26 Nisan 2024 tarihine kadar youthall.com/tr/turkiyebilisimvakfi/kuresel-beceriler-programi_17/ üzerinden başvuru yapabilecek.