EĞİTİM - 23 Kasım 2017 Perşembe 11:58

(Özel haber) Öğretmen sözü

A
A
A
(Özel haber) Öğretmen sözü

Birleştirilmiş tek bir sınıfın bulunduğu okulda hem müdürlük hem de öğretmenlik yapan Nazlı öğretmen, öğrencilerine okulun fiziki yapısını değiştirmek için söz verdi ve birçok kurumla bağlantıya geçti.

Birleştirilmiş tek bir sınıfın bulunduğu okulda hem müdürlük hem de öğretmenlik yapan Nazlı öğretmen, öğrencilerine okulun fiziki yapısını değiştirmek için söz verdi ve birçok kurumla bağlantıya geçti. Kısa sürede okulunu çiçek gibi yapan Nazlı öğretmen, “Ben onlara bir söz verdim ve bu sözü yerine getirmem gerekiyordu. Bu okulda hem öğretmen hem de müdürüm. Yeri gelince hademelik de yapıyorum” dedi.


Manisalı 34 yaşındaki Nazlı Ulutaş, önce Kars’ta sonra da Edirne’de öğretmenlik yaptı. Nazlı öğretmenin bir sonraki görev yeri ise İzmir’in Menderes ilçesine bağlı Sancaklı Ahmetçik İlkokulu adındaki köy okulu oldu. Tek başına çekip çevirdiği okulda hem okul müdürlüğü hem de 1’den 4’e kadar birleştirilmiş sınıfta öğretmenlik yapan Nazlı Ulutaş, fiziki yapısını yetersiz bulduğu okulu çiçek gibi yapmak için öğrencilerine söz verdi. Sözünü yerine getirmek için birçok kurum ve kuruluşa mail atan Nazlı Ulutaş, gelen yardımlarla hem sınıfı hem de okulun dışını yepyeni bir görünüme kavuşturdu. Öğrencilerine en iyi eğitimi vermek için var gücüyle çalışan Nazlı öğretmen, teneffüslerde okulun idari işlerini halledip ardından okul bahçesinde çocuklarla oyunlar oynuyor.



“Gönlüm el vermedi”


Sancaklı Ahmetçik İlkokulu’na 2013-2014 yılında norm fazlası olarak geldiğini, daha sonra birleşmiş sınıfta görev almaya başladığını kaydeden Nazlı öğretmen, hikayesini şu sözlerle anlattı: “Birleştirilmiş sınıf olduğu için ilk başlarda biraz zorlandım. Çünkü ilk defa birleştirilmiş sınıfta öğretmenlik yapıyordum. Fiziki yapımız yetersizdi ve bu duruma gönlüm el vermedi. Çocuklara bir söz verdim ve aklıma gelen bütün kurum ve kuruluşlara mail atıp okulumun durumunu anlattım. Onlar da bana geri dönüş yaptılar. Önce kendi sınıfımız yapıldı. Okulumuzda ana sınıfı olmadığı için ana sınıfı yapılması için de çalışma başlattım ve çok güzel bir ana sınıfımız oldu.”



“Yeri gelince hademelik de yapıyorum”


Her çocuğa eşit eğitim mantığı ile hareket ettiğini belirten Nazlı öğretmen, “Birleştirilmiş sınıf olması, köy okulu olması, oradaki öğrencilerin daha düşük bir eğitim alacakları anlamına gelmiyor. Şimdi mutluyuz ve huzurluyuz. Okulumuz küçük, öğrenci sayımız az ama hepsine eşit miktarda eğitim vermek için elimden gelen her şeyi yapıyorum. Hem öğretmen hem de müdürüm. Yeri gelince hademelik de yapıyorum. 4 sınıfın birleşmesiyle 15 öğrenciyi okutuyorum. 6 da ana sınıfında öğrencimiz var. Teneffüslerde tüm öğrencilerle birlikte oyun oynuyorum” ifadelerini kullandı.



“Kuralımız yalan söylememek ve verilen sözü yerine getirmek”


Yaptıklarının her öğretmenin yapması gereken şeyler olduğunu savunan Nazlı Ulutaş, şöyle konuştu: “Öğretmen ve öğrenci sınıfta mutluysa eğitim daha başarılı olur. Sabahları görüntüsü çirkin bir sınıfa girmek istemem. Öğrencilerim de bunu istemez. Sabah geldiğinde hepsinin gözleri bana bakıyor, benden bir şey bekliyorlar. Onlara karşı bir sorumluluğum var ve aldığım eğitim bunu gerektiriyor. Ben yapmam gerekenleri yapıyorum. Ben onlara bir söz verdim ve bu sözü yerine getirmem gerekiyordu. ‘Sınıfımız güzelleşecek, okulumuz güzelleşecek. Ben sizin için ne kadar çalışıyorsam siz de aynı şekilde çalışacaksınız’ dedim. Öğrencilerime de bunu öğretiyorum. Kuralımız yalan söylememek ve verilen sözü yerine getirmek.”



“Öğretmenlerimizle gurur duyuyoruz”


Menderes İlçe Milli Eğitim Müdürü Yüsel Yıldız da şunları söyledi: “Öğretmenlik tanımının ne olduğunun vuku bulmuş halini görüyoruz. Menderes’te 12 bin 689 öğrencimiz, 56 okulumuz var. Kamu kaynaklarını etkili bir şekilde kullanmaya çalışıyoruz. Bunun dışında kendi özverileriyle fark oluşturan, çocuklarımızın gözündeki o gülümsemeyi yakalayan öğretmenlerimizle gurur duyuyoruz. Her türlü çalışmalarını destekliyoruz. Nazlı öğretmen gibi idealist öğretmenlerimizin sayısı arttıkça, eğitim anlamında da kalitemizin artacağına inanıyorum. Her çocuğumuz bizim için kıymetli ve değerli. Buradaki çocuklarımızın hepsini şanslı buluyorum. Bu şansı da çocuklarımızın gözlerindeki ışıktan görüyoruz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.