SAĞLIK - 19 Kasım 2017 Pazar 11:35

Prematüre çocuklar ve aileleri bir arada

A
A
A
Prematüre çocuklar ve aileleri bir arada

Dünya Prematüre Günü nedeniyle erken dünyaya gelen ve kuvözde hayata tutunarak sağlıklarına kavuşan çocuklar ve aileleri bir araya geldi.

Dünya Prematüre Günü nedeniyle erken dünyaya gelen ve kuvözde hayata tutunarak sağlıklarına kavuşan çocuklar ve aileleri bir araya geldi. Etkinliğe katılan anneler hikayelerini anlatırken bebekler için de pasta kesildi.



İzmir Özel Ata Sağlık Hastanesi her yıl kasım ayında farkındalık sağlamak amacıyla kutlanan Dünya Prematüre Günü’ne ev sahipliği yaptı. Hastanenin yeni doğan bölümünde, yaşıtlarından çok daha erken dünyaya gelen ve kuvözde hayata tutunarak sağlıklarına kavuşan çocuklar ve aileleri bu anlamlı günde bir araya geldi. Oldukça renkli ve neşeli bir ortamda düzenlenen organizasyonda ailelerin ve miniklerin mutluluğu görülmeye değerdi. Tüm prematüre bebek sahibi ailelerin ve hastane ekibinin bir araya geldiği organizasyonda konuşan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Tarkan Akbulut, “Bebeklerimizi çok küçükken alıyoruz ancak büyüdüklerini görmek bizlere mutluluk veriyor” diye konuştu.



“Kanatsız melekler"


Uzm. Dr. Tarkan Akbulut, konuşmasının başında dünyada prematüre doğumların giderek arttığına dikkat çekti. Buna rağmen hastane olarak Türkiye ortalamasının altında bir hastalık ve ölüm riski istatistiklerinin olduğunu vurgulayan Akbulut, “3,5 yıldır Ata Sağlık Hastanemizin açıldığı günden bu yana hizmet veriyoruz. Bizler artık büyük bir aileyiz. Prematüre bebekler gün geçtikçe artıyor. Dolayısıyla Dünya Prematüre Günü çok önemli bir gün. Bebeklerimizi küçücükken alıyoruz ve zamanla böyle büyüdüklerini görmek çok büyük mutluluk veriyor. Bebekler hastaneye yattığında aileler tedirgin oluyor. Bizler diken üstündeyiz. Bizler ailelere olası riskleri söylüyoruz. Genelde aileler ‘kötü konuşuyorsunuz’ diyorlar. Ancak bunları da söylemek gerekiyor. Çok şükür ki hastanemizde bu olumsuz durumlar çok düşük seviyede gerçekleşiyor. Çok güzel bir ekibimiz var. Onlar bizim kanatsız meleklerimiz. Yeni doğan kliniğinde bebek ölümlerinde Türkiye ortalamasının çok çok altındayız. Çok huzurlu çalışıyoruz. Aileler kadar ben de tedirgin oluyorum. Bir bebek kötü olduğunda uykusuz kalıyorum, sürekli iletişimde oluyorum. Her şeye rağmen onların büyüdüklerini görmek bütün olumsuzlukları unutturuyor. Benim en büyük mutluluğum da odur” ifadelerini kullandı.



“Umudumu kaybetmedim”


Henüz 550 gram ağırlığıyla dünyaya gelen ve birçok riske rağmen hayata tutunmayı başaran minik Saadet Eda Arı’nın annesi Esra Üstün Arı da anılarını aileler ile paylaştı. Arı şunları söyledi: “Kızım hastanede 104 gün yattı. Hamileliğim başından beri biraz sıkıntılı geçti. En son doktora gittiğimde problem oluşabileceğini bana söyledi. İzmir’de doktoruma gelmemle birlikte kötü haberi de duymuş oldum. Doktorum bana, ‘çocuğu bir ay daha anne karnında besleriz daha sonra almamız gerekir’ dedi. Ayrıntılı ultrason görüntülerinde durumun çok daha ciddi olduğunu anladık. Benim sağlığım açısından 24 ila 48 saatin kaldığı söylendi. Hemen Ege Üniversitesi’ne yattık. Ben ve çocuğun arasında bir tercihin olması söz konusuydu. Bu çok kötü bir durumdu. Eda bizim ilk çocuğumuz. Bir hafta kaldık ancak Eda’da bir gelişim olmadı. Bu süreçte ben krizler geçirdim. Yine de hamileliğin devamına karar verdik ve kızım dünyaya geldi. 550 gram olarak doğdu. Çok küçüktü. Kızım hemen Ata Sağlık Hastanesi’ne gönderilmiş. Buraya her gidip geldiğimde kötü haber alacak mıyım korkusu taşıdım, telaşını yaşadım. Umudumu kaybetmedim. Ailem çok moral verdi."



“Mutlu olmamız gerekiyor”


Her türlü olumsuzluğa karşın mutlu olmak gerektiğinin altını çizen Anne Arı, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Çok halsiz ve kötü durumdaydı. Hiç dayanamadım ve o gün hüngür hüngür ağladım. ‘Artık bir şeyler olmayacak’ telaşına kapıldım. Ama Allah’a şükür hem doktorumuz hem de hemşire arkadaşlarımız çok ilgilendi. Kızımı da 104 gün sonra kucağımıza sağlıklı bir şekilde verdiler. Çok mutluyum. Burada geçen süreç gerçekten çok zor ama mutlu olmamız gerekiyor.”



Konuşmalardan sonra Özel Ata Sağlık Hastanesi Yeni Doğan Bölümü ekibi ve aileler birlikte günün anısına yapılan pastayı kesti. Bol bol fotoğrafların çekildiği anlamlı günde ayrıca miniklere yüz boyama ve balon etkinliği de yapıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.