GENEL - 21 Şubat 2017 Salı 18:49

Şehit parası için mahkemelik oldular

A
A
A
Şehit parası için mahkemelik oldular

El Bab’da şehit düşen İzmirli Piyade Uzman Çavuş Ayhan Elmacı’nın tazminatı ve maaşı, 3 yaşındayken oğlunu terk eden öz anne ile üvey anneyi karşı karşıya getirirken, şehidin babası, “Ne öz annesi ne ben ne de üvey annesinin hakkı var. Asıl Ayhan’ı büyüten babaannesidir, hak onundur” dedi.
Fırat Kalkanı Harekâtı’nda 29 Ocak’ta birliğe yapılan saldırıda şehit olan Piyade Uzman Çavuş Ayhan Elmacı (29) İzmir’de son yolculuğuna uğurlanırken hikâyesi ise yürek burktu. Şehidin ardından kalan tazminat ve maaşa ilişkin aile arasında iç sızlatan bir tartışma başladı. Şehit Ayhan’ın annesi Cennet Özgüleç ile babası Salim Elmacı 26 yıl önce boşandı. Henüz 3 yaşındaki çocuğunu terk eden anne Cennet Özgüleç, Gümüldür’e yerleşip ikinci evliliğini yaptı. İkinci evliliğinden 3 çocuğu olan Özgüleç, 26 yıl boyunca oğlu Ayhan’la hiç görüşmedi. Baba Salim Elmacı da ikinci evliliğini yaptı ve oğlu Ayhan Elmacı’nın nüfus cüzdanına öz annesi olarak ikinci eşi Zerrin Yılmaz’ı kaydettirdi. İkinci eşinden 2 çocuğu olan baba Salim Elmacı da Ayhan Elmacı’yı hiç yanına almadı. Baba Elmacı, bir süre sonra Zerrin Yılmaz’dan boşandı. Üzerine kayıtlı olduğu kadının gerçek annesi olmadığını bilen Ayhan Elmacı, 25 yaşında askere gidene kadar babaannesi Hatice Elmacı ile birlikte yaşadı.

“Kendi evlatlarım gibi torunumu da baktım”
Şehidin babaannesi Hatice Elmacı (87), Ayhan Elmacı’nın bir yaşından beri yanında büyüdüğünü, bir başına besleyip büyütüp, okula gönderdiğini anlatarak, “Ayhan’ı ben büyüttüm. Onun parasını alırsam yemeğe erişmeyeyim. Eğer ben büyütmediysem ben ister miyim, anası değilim babası değilim. 1 yaşındaydı geldiğinde ben büyüttüm. Neler çektim ben onu büyütesiye kadar anasız, babasız. Ama şimdi de ne yapabilirim ben. Gözümün yaşıyla böyle ağlaya ağlaya onun resmine bakarak böyle oturuyorum. Maaşını istiyorlarmış. Bilmiyorum bana verecekler mi vermeyecekler mi. Verseler aslında iyi olur ama bilmiyorum verirler mi. Duyduğumuza göre üvey annesiyle, babasına veriyorlarmış. Kime verileceğini hükümet bilir. 6 tane çocuğum var benim onlarla birlikte torunumu da büyüttüm, okula gönderdim. Dedesi her okulu okuttu. Ama hiç kaderim yokmuş, bütün gün ona bakarak ağlayıp oturuyorum” dedi.

“Bir tek bisküvi vermeyenler şimdi parasını yutmak istiyorlar”
Üvey annesinin kendi öz çocuklarına dahi bakmadığını öne süren babaanne, “Üzülüyorum, hakkı olmayanların parasını almasını istemesine. Elinden dahi tutmayanlar parasını istiyor şimdi. Bir tek bisküvi vermeyenler şimdi parasını yutmak istiyorlar. Ama ne yapayın kaderim buymuş. Üvey annesi bir günden bir güne yanından geçip de ‘öldün mü sağ mısın Ayhan’ demedi. Şimdi parasını almaya koşuyor. Üvey anne gelirde bakar mı babası bile bakmadı. Öz annesi de hiç gelmedi. Dirisine gelmedi ama ölüsüne geldi. 1 yaşında elime verdiler büyüyünceye kadar ben baktım” ifadelerini kullandı.

Ölmeden aradı ‘sakın ölme babaanne’ dedi
Vatani görevini yaptıktan sonra şehidin fabrikada çalışmaya başladığını ancak ev almak için tekrar El Bab’ta göreve gittiğini anlatan acılı babaanne, “Gitme’ dedim. Fabrikada çalışıyordu. ‘Nene bir ev alayım. Bir de eşim olsun. Onun için gidiyorum. Fabrikadan kazandığım para yetmiyor’ dedi. Ölmeden 3 gün önce aradı ‘izine geleceğim. Ninem kendine iyi bak ölme, 3 güne kadar geliyorum. Dedem öldü göremedim sen de ölme seni göreyim’ dedi. 3 günün içinde ölüsü geldi” diye konuştu.

“Asıl hak varsa ninesinindir”
Şehidin babası Salih Elmacı (47) da asıl hakkın babaannenin olduğuna dikkat çekerek, “Şehit maaşı öz annesindir, üvey annesini değildir. Üvey annen hiçbir hakkı yok, bir şey yapmadı yalnızca nüfusuna almakla yetindi. Öz annesi en azından 9 ay karnında taşıdı, emzirdi. İkisi de şimdi avukat tutmuş, mahkemede nasıl olacak ben de bilmiyorum. Adalet varsa öz annesine verilsin, üvey anneye verilmesin. Aslında Ayhan’ı büyüten annemle babamdır. Ne üveyin, ne özün ne de benim hakkım var üzerinde. Asıl hak ninesinin. Şehit olduktan sonra mı sahiplenmek istediler, akıllarına yeni mi gelmiş” dedi.

“Bir 40’ı çıksın düştüler parasının peşine”
Şehit Ayhan Elmacı ile yıllarca aynı evde kalan halası Selvi Al da şunları söyledi:
“Doğumunda ben yanındaydım. Bu çocuk bizim ailemizin içinde büyüdü. Sonra kardeşim askere giderken çocuğu öz annesine bırakıyor, o da çocuğu sokağa atıyor. Buna bütün Gümüldür şahit. Sokağa attıktan sonra kendisi başka adamla çekip gidiyor. Annemle büyük abim sokaktan alıp geldiler Ayhan’ın. Bu yaşına kadarda Ayhan annemin yanında kalmıştır. Ne babanın, ne öz annenin ne de üvey annenin hiçbir hakkı yoktur. Bunu Cumhurbaşkanı da Başbakan da duysun. Millet düşmüş çocuğumun parasının peşine. Yeter diyorum artık yeter bir 40’ı, 52’si çıksın. İki annenin de eğer karnında bir lokma ekmeği varsa, bir yudum suyu varsa gelsinler ben yüzleşirim.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki deprem anı güvenlik kamerasında Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. Öte yandan deprem anı güvenlik kameralarına yansıdı. AFAD tarafından açıklanan bilgilere göre, saat 01.06’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı Sivas ve Yozgat illerinden de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar büyük bir panik yaşayarak kendilerini dışarı attı. Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Yıkılan, hasarlı bir bina yok” Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, “Saat 01.06’da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun” dedi. Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için toplandı İstanbul’da yüzlerce taksici Sarıyer’de gasp edilip öldürülen meslektaşları Yaşar Yanikyürek için bir araya geldi. İstanbul’un çeşitli noktalarında bir araya gelen taksicilerin katılımıyla, yol kenarında ölüme terk edilen Yaşar Yanıkyürek’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine getirildi. İstanbul’da taksisine aldığı yabancı uyruklu iki şahıs tarafından öldürülüp Sarıyer’de yol kenarına atılan Yaşar Yanıkyürek için yüzlerce meslektaşı bir araya geldi. İstanbul’un farklı noktalarında toplanan taksiciler bir araya gelerek Yaşar Yanıkyürek’in cenazesinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na getirilmesine eşlik etti. Farklı noktalarda toplanan taksiciler Beyoğlu’nda bir araya gelerek konvoy halinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na hareket etti. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Zincirlikuyu Mezarlığı önünde toplanan taksiciler burada basın açıklaması yaptı. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Deniz Dündar, “Bugün 14.30 sularında Anadolu Yakası’ndan aldığı yolcu ile Avrupa Yakası Sarıyer Tarabya, bizim Madenler dediğimiz bölgede yabancı yolcusu tarafından katledilen Yaşar Yanıkyürek abi için bütün meslektaşları olarak, arkadaşları olarak buradayız. Cenazemizi yalnız bırakmadık. Bu bizim ilk cenazemiz değil, görünene göre son cenazemiz de olmayacak. İki üç ay önce İzmir’de Oğuz Erge kardeşimiz, yaklaşık 9-10 ay önce Yıldıztabya, Gaziosmanpaşa’da Samet Kubiloğlu kardeşimiz, ondan 1 sene öncesine kadar Aydın Altun abimiz, bu ne ilk ne de son. Biz bir an önce yetkililerden taksicilerin can ve mal güvenliği için ivedi bir şekilde çalışma yapmalarını arzu ediyoruz. Bugün Yaşar abi için buradayız, cenazemizi gasilhaneye teslim ettik. Yarın Feriköy Mezarlığında öğle namazına müteakip defnedip son görevimizi yerine getireceğiz ama bunun son olup olmadığını bilmiyoruz. Ne yazık ki evden helalleşerek çıkıyoruz. Bir an önce yetkililerden, kabinli araç ya da başka bir çözüm bekliyoruz. Buna yetkililer, İstanbul’da taksiyi yönlendiren UKOME kurulu karar verecek. Bizler dernekler olarak, daha önce büyükşehir belediyesine bunun müracaatını yaptık. Bu ilk değil son değil. Biz helalleşerek çalışmak istemiyoruz. Bizler huzur, güven içinde çalışmak istiyoruz. Bizler STK’lar olarak sizler için her şeyi yapıyoruz. Bu işin hızlanması için sizlerin de bir an önce müracaatta bulunmanız gerekmektedir. Lütfen bizim sesimizi artık duyun. Lütfen bizi ciddiye alın" ifadelerini kullandı. "Azrailimizi yanımızda taşıyoruz" Ölümlerin artık son bulması için yetkililerin önlem almasını isteyen ve evden helalleşerek çıkıyoruz diye belirten Deniz Dündar, "Bugün bu, yarın bir başkası, kimi taşıdığımızı bilmiyoruz. Azrailini yanında taşıyan bir meslek grubu haline geldik. Bütün yetkililere, özellikle taksici dostu cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bu çığlığımızı, bu haykırışımızı duyun” şeklinde konuştu.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için eylem yaptılar İstanbul’da bir grup taksici bir araya gelerek, öldürülen taksici Yaşar Yanıkyürek için ve son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetleri, kötü şartları protesto etmek için eylem yaptı. İstanbul Sarıyer’de 34 TFY 89 plakalı taksinin şoförü Yaşar Yanıkyürek, otomobilinde önce gasp edildikten sonra bıçaklanarak yol kenarına atılmıştı. Bu duruma tepki gösteren bir grup taksici bir araya gelerek, son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetler, kötü şartları protesto etti. Göztepe Köprüsü önünde toplanan taksiciler, Beşiktaş Meydanı önüne kadar konvoy yaptı. Göztepe Köprüsü önünde basın açıklaması yapan taksiciler, ardından Beşiktaş Meydanı’na doğru yolu çıktı, oradan tekrar Göztepe Köprüsü’ne gelen taksiciler protestoyu sonlandırdı. Durumla ilgili konuşan taksici Osman Balıkçı, "Burada bugün toplandık, iyi bir şey için toplanmak isterdik ama maalesef ki kötü bir olay için toplandık. Sevdiğimiz bir taksici ağabeyimiz Yaşar ağabeyimiz bugün hakkın rahmetine kavuştu. Bir vatandaş Ataşehir’den binip Sarıyer tarafına gidiyor ve ağabeyimizi katlediyor. Bu üzücü haberi aldıktan sonra bütün taksi camiası olarak toplandık. Şimdi de güzergahımız olarak buradan çıkacağız, artık sesimizin duyulmasını istiyoruz. Biz senelerdir gece çalışıyoruz, burada arkamda duran bütün abilerim, arkadaşlarımız hepsi evlerine ekmek parası götürmek için gece sabaha kadar çalışıyorlar ve hiçbir güvencemiz yok, bugün de gördük ki bu kadar basit bir şekilde, üstelik gündüz vakti bir abimizi kaybettik. Yaşar abimiz hakkın rahmetine kavuştu ancak bu ne ilk ne de son olacak gibi duruyor, burada toplanmamızın amacı sadece insanlara zarar vermek ya da bir şeyleri engellemek değil, sadece sesimizi duyurmak için buradayız. Buradaki bütün arkadaşlar da bu saatten sonra sadece can güvenliklerini ve Yaşar abimiz gibi bir son olmaması için ellerinden geldiğince birbirlerini kolladıkça da bir şeylerin olmasını istiyorlar ama maalesef olmuyor. Buradan yetkililere sesleniyoruz, bugün bir abimizi daha kaybettik, Yaşar Yanıkyürek ağabeyimiz bıçaklanarak katledildi. Bunların yaşanmaması için yetkilileri de artık göreve bekliyoruz. Şu anda Göztepe köprüsü altından çıkacağız, Beşiktaş güzergahında kimseyi rahatsızlık vermeden sessiz bir protesto yapacağız, bu sessiz çığlığımızı lütfen duyun. Toplamda yaklaşık 600-700 araçlık bir grup olacak" ifadelerini kullandı.