SAĞLIK - 13 Ocak 2017 Cuma 11:11

Sünnet öncesi muayene önemli

A
A
A
Sünnet öncesi muayene önemli

Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç.Dr. Erdal Türk, erkek çocukların sünnet öncesinde uzman hekim tarafından ön muayeneden geçirilmesi gerektiği konusunda aileleri uyardı. Erdal Türk, sünnet öncesi muayenenin kasık fıtığı, inmemiş testis gibi cerrahi tedavi gerektiren doğumsal bozuklukların tedavisinde büyük öneme sahip olduğunu kaydetti.
Sünnetin sağlık kuruluşlarında ve hekimlerce yapılmasının son derece önemli olduğunu ifade eden Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Erdal Türk, 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren sünneti yalnızca hekimlerin yapabileceğinin hüküm altına alındığını hatırlattı. "Sünnet cerrahi bir işlemdir ve yapılacağı en uygun yer ameliyathanedir" diyen Türk, toplumda sünnetçi diye tabir edilen kişilerin sünnet yapmasının yasaklandığını söyledi. Türk, "Sünnet işleminin uygun olmayan koşullarda ve ehliyetsiz kişilere yaptırılması, özellikle bulaşıcı hastalıklara ve sünnet sonrası oluşabilecek bazı komplikasyonlara davetiye çıkarır. Biz 2-6 yaş arasındaki çocuklarda sünnet yapılmasını özellikle psikolojik nedenler yüzünden önermiyoruz. Fallik-odipal dönem olarak adlandırılan bu evre, çocuğun temel anatomik farklarını keşfetmesi ve kendi cinsel kimliğinin temellerinin oluşumu için önemlidir. Bu dönemde çocukların cinsel organına yapılacak müdahalelerin çocukta ileride psikolojik sorunlara yol açabileceği görüşü yaygındır. Bu yüzden zorunlu haller dışında 2-6 yaş aralığında sünnet yapılmasına sıcak bakmıyoruz” diye konuştu.

Sünnetin mevsimi yoktur
Sünnetin mevsimle ilgisi olmadığını belirten Doç. Dr. Erdal Türk, “Sünnet Türk toplumunda hijyen, tıbbi, dini ve sosyokültürel nedenlerle yapılmaktadır. Bazı aileler kış aylarında, çocuklar genelde evde olduğu için yarıyıl tatilinde çocuklarını sünnet ettirerek çocuklarının yaz tatilini rahat geçirmelerini arzu ediyor, bazı aileler ise yaz tatili döneminde çocuklarını sünnet ettiriyorlar. Bu karar tamamen ailelerin kişisel tercihleriyle ilgili bir durumdur. Sünnetin yaz veya kış döneminde yapılması çocuk üzerinde gerek iyileşme gerekse psikolojik yönden herhangi bir fark oluşturmaz” diye konuştu.

Travmayı önlüyor
Sünnet öncesinde muayenenin yapılmasının öneminden bahseden Doç. Dr. Erdal Türk, “Sünnet öncesi ön muayenenin yapılması çok önemlidir. Bu ön muayene ile kasık fıtığı ve inmemiş testis gibi cerrahi tedavi gerektiren sağlık sorunlarına tanı konmasında ve tedavi edilmesinde büyük öneme sahiptir. Sünnetle birlikte bu işlemlerin tek anestezi ile yapılması çocuğun ikinci bir travmaya maruz kalmasını önlüyor. Sünnet tüm dünyada tıbbi, hijyenik, dini ve kültürel nedenlerle yapılmaktadır. Sünnetin en önemli tıbbi faydasının çocuğu olası bir idrar yolu enfeksiyonundan korumak olduğu ifade edilmektedir. Eğer sünnet 0-1 yaş aralığında yapılıyorsa koruyuculuk daha ön planda oluyor. Bir yaşından sonra yapılan sünnetlerin ise enfeksiyondan koruma özelliği daha az. Biz hastanemizde özellikle 0-40 gün aralığındaki yeni doğanlarda lokal anestezi ile, eğer bu dönem geçirilmiş ise 6-18 aylar arasında genel anestezi ile sünnet yapılmasını tavsiye ediyoruz. Bu dönemde dokunun kendini yenileme yeteneği daha fazla olmaktadır."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Maltepe’de saz üstatları için 30 yıldır bağlama üretiyor Maltepe’de Erzincanlı bağlama ustası Cihan Doldur, 30 yıldır saz üstatları için bağlama üretiyor. İstanbul Maltepe’de yaşayan Erzincanlı bağlama ustası Cihan Doldur, 30 yıldır saz üstatları için bağlama üretiyor. Halk müziğinin önemli enstrümanlarından biri olan el emeği bağlama üretimi, teknolojik imkanların artması ve çırakların yetişmemesi nedeniyle son demlerini yaşıyor. Maltepe’de küçük bir atölyede 30 yıla yakındır bağlama yapan Cihan Doldur, ağacın cinsine göre ayda ortalama 5-6 bağlama yapıyor. Bağlama yapmak için maun, dut ve kırmızı ardıç ağaçlarını tercih eden Doldur, bazı bağlamaları ise yaklaşık 6 ayda tamamladığını söyledi. Bağlama yapımını aşama aşama anlatan Doldur, zahmetli ve bir o kadarda emek isteyen bir çalışma olduğunu dile getirdi. 30 yıldır Maltepe’de saz üreten Cihan Doldur, “Kursa yazılmıştım, yengemin bir sazı vardı. Kurs sonrası yengem sazını geri isterdi, dolayısıyla çalışamazdım, yapamazdım. Hiç sazım olmamıştı, zaman ve süreç bizi buralara getirdi. 30 yılı aşkındır bu meslekteyim. Bağlama enstrümanı her şeyden önce beni sesiyle cezbettiği için, amcamın da bağlama ustası olmasından dolayı onun yanında başladım. Ahşapa dokunmak çok farklı bir şey. Ben bu işi bir. Meslek gibi görmedim, severek yaptığım bir iş bu. Yeni jenerasyon gençlik biraz daha rahat. Buraya geliyorlar ve ilk başlarda hoşlarıma gidiyor. Tozu, zımparayı zorlukları gördükleri zaman geri adım atıyorlar. Bu iş meşakkatli bir iş, bedenen ve ruhen bu işe kendinizi vermeniz gerekiyor. Gençlerimizde kültürümüze ilgi daha az daha çok batı kültürüne yakınlar ama batıdaki gençlere baktığımızda bizim kültürümüze daha çok meraklılar. Müşteri portföy olarak Çin’e, Afrika’ya, Ruslar’a ve Avrupa’nın bir çok ülkesine saz ürettik. Amerikalı bir arkadaş bizlere Muhlis Akarsu’yu anlattı, eserlerini çaldı. Biz utandık açıkçası" diye konuştu.