EKONOMİ - 28 Nisan 2017 Cuma 15:37

Türk doğaltaş ihracatı 3 yıl sonra yeniden yükselişe geçti

A
A
A
Türk doğaltaş ihracatı 3 yıl sonra yeniden yükselişe geçti

Son üç yıldır düşen doğaltaş ihracatının 2017’de artışa geçtiğini belirten Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya, Hindistan’daki kotaların kaldırılması ve Çin’deki ticari anlamda alınan yeni kararların etkisiyle doğaltaş ihracat rakamının yıl sonu itibariyle 2 milyar doları geçeceğini söyledi.

Son üç yıldır düşen doğaltaş ihracatının 2017’de artışa geçtiğini belirten Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya, Hindistan’daki kotaların kaldırılması ve Çin’deki ticari anlamda alınan yeni kararların etkisiyle doğaltaş ihracat rakamının yıl sonu itibariyle 2 milyar doları geçeceğini söyledi.


Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya, 2017 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı öncesi basın mensupları ile bir araya geldi. Bir restoranda gerçekleşen toplantıda konuşan Kaya, görev sürelerinin üçüncü yılını başarılı bir şekilde tamamlamış olmanın gururunu yaşadıklarını, potansiyellerini maksimum seviyede kullanma gayretinde olduklarını söyledi. Pazar paylarını genişletmek için gerçekleştirdikleri birçok faaliyet olduğunu dile getiren Mevlüt Kaya, tüm sektörlerde olduğu gibi doğaltaş sektöründe de yaşanan gelişmelerin etkisinin fazlasıyla hissedildiğini söyledi.



İhracat rakamları


Geçtiğimiz dönemde özellikle dünya genelinde yaşanan siyasi ve ekonomik olumsuzlukların küresel ölçekte tüm sektörlerin ihracatını düşürdüğünü ve doğaltaş sektörünün de bu durumdan etkilendiğini belirten Kaya, “Madencilik sektöründe 2016 yılında Türkiye geneli 3,8 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştirdik. Bu ihracatın yüzde 47’si doğaltaş sektöründen gerçekleşti. Ege Maden İhracatçıları Birliği olarak ise 2016 yılında Türkiye geneli toplam maden ihracatının yüzde 20’sine denk gelen 770 milyon dolarlık bir ihracat gerçekleşti. 770 milyon dolarlık toplam ihracatımızın yüzde 70’lik kısmını ise doğaltaş ürünleri oluşturuyor. Türkiye geneli toplam doğaltaş ihracatının yüzde 30’luk kısmı ise yine Birliğimiz tarafından sağlanıyor. 2017 yılında ilk üç aya bakacak olursak Türkiye geneli toplamda bir önceki senenin aynı dönemine yüzde 37 artışla 1 milyar dolarlık maden ihracatı gerçekleştirdik. Bu ihracatın yüzde 38’i doğaltaş sektöründen gerçekleşti. Ocak-Mart 2017 döneminde Ege Maden İhracatçıları Birliği olarak ise Türkiye geneli toplam maden ihracatının yüzde 19’luk kısmına denk gelen 192 milyon bir ihracat gerçekleşti. 192 milyon dolarlık toplam Birliğimiz ihracatının yüzde 62’lik kısmını ise doğaltaş ürünleri oluşturmuştur. Türkiye geneli toplam doğaltaş ihracatının yüzde 30’luk kısmı ise yine Birliğimizden gerçekleşmiştir" dedi.



Avrupa’daki yaklaşım yüzde 10 etkiledi


Avrupa’da oluşturulan islamafobik yaklaşımlar ile terörün sektörlerini ciddi şekilde etkilediği belirten Kaya, “Bu durum bizi yüzde 8 ile 10 arasındaki oranda etkiledi. Özellikle Avrupa’da oluşturulan algıdan dolayı birebir çalıştığımız firmalar dahi Türkiye’ye gelmekten imtina ediyor. Terör dünyanın her yerinde var ama biz biraz daha ateşe yakınız. Biz yurt dışında görüştüğümüz kişilere ‘Sizin orası ne kadar tehlikeli ise burası da öyle’ diyoruz ama bir algı operasyonu var. Doğaltaş görülmek zorunda, bir resimle ürün satamazsınız. Üretimi görmeden bir proje ya da siparişe girilmez. Bizim bu yönde dezavantajımız var. Bu noktada özellikle Ortadoğu, Uzakdoğu, Çin ve Hindistan’ın tekrar hamle yapması ile sektörde oluşan açığı kapatabildi. Dünyayı etkileyen mortgage krizinin vurduğu anda sektörün tek bir pazarı vardı o da Amerika. Biz Türkiye olarak doğaltaş ihracatının yüzde 77’sini ABD’ye yapıyorduk. Can simidi gibi Çin ve Hindistan’ın devreye girmesi ile o krizden yara almadan kurtulduk. Hem de yeni pazarlar aramanın bilinci oluştu. O kriz mermer sektörüne büyük katkı sağladı. Artık tek bir pazar yerine pazar ağı genişletildi ve dünyanın her tarafına ürün satar hale geldik” diye konuştu.



“İnadına üretim inadına ihracat”


Sektör olarak yaşanan olumsuzluklara karşın üzerilerine düşeni fazlasıyla yapmaya çalıştıklarını dile getiren Kaya, sözlerine şöyle devam etti:


“İnadına üretim, inadına ihracat başka yol yok. Biz bu ülke için sektör olarak üzerimize düşen neyse yapmaya çalışıyoruz. Yurt dışındaki firmalara “14 Temmuz’dan daha iyi bir gündeyiz. 15 Temmuz’da yaşananlardan dolayı Türkiye’yi gidilmez bir ülke olarak düşünmeyin” diyoruz ve üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz. Özellikle küresel krizlerde kendi öz kaynaklarınızın anlamı ortaya çıkıyor. Onun için biz inadına üretim, inadına ihracat yapacağız. Ama tabi ki bunun yanında herkes gibi şartların uygun hale gelmesini bekliyoruz. Eğer biz diğer pazarlarla o boşlukları, o açığı kapatamasaydık ciddi sıkıntılar yaşardık. Ancak Çin, Hindistan, Katar, Arabistan gibi ülkeler ağımıza girdi. Çok mu iyiyiz hayır ama diğer sektörlere baktığınızda şükrediyoruz. Ekstrem olaylar yaşanmazsa biz 2017’i iyi kapatacağız.”


Sektör olarak dünya siyasetini izlemek zorunda kaldıklarını belirten Kaya, her ne kadar küresel krizler etkilese de 15 milyar dolarlık 2023 ihracat hedeflerini gerçekleştirmenin zor olmayacağını kaydetti.



“Türk malı almasa, Türk mermeri alır”


Türkiye’nin dünyada mermer sektörü açısında vazgeçilmez olduğuna işaret eden Kaya, “Dünya ticaretinde bizim bir tek avantajımız doğaltaşın benzeri yok. Bir ülke ‘Türk malı almayacağız’ dese, Türk mermerini alır. Bizim en büyük silahımız, servetimiz renk seleksiyonumuzdur. Mermerimizde birçok renk kullanılmaktadır. Mermer teknolojisi ihraç eden bir ülke haline geldik. Mermer ile mermer teknolojisi birbirini tamamlayan şeylerdir. Biz şu anda mermer makineleri ihraç eden bir ülke haline geldik. Ciddi projelere taş veren ülke haline geldik. Kalitede, üretimde, teknolojide dünyadaki en üst teknoloji ile yarışır durumdayız. 2017’den çok umutluyum” dedi.



“İtalyanların yaptığını yapmazsak sektör daralır”


İtalya’nın 25 yıl önce Türkiye ile doğaltaş aynı noktadayken moda tasarımı işin içine katarak işlenmiş duruma yönelmesini de değerlendiren Kaya, “Türkiye ciddi bir mirasa kondu. İtalyanlar buradan Türk taşlarını işleyip ciddi rakamlara satıyordu. İtalyanlar bizim dünya pazarına girmemizle birlikte şunu gördüler ki; bizimle rekabet etme şansları olmayacaktı. Böyle olunda konsept değiştirdiler. Tasarımlara yöneldiler. İtalyanların yaptığı gibi tasarıma yönelmezsek eğer sektör ciddi şekilde daralır. Bu nedenle tasarım ve uç ürünlere yönelik projeler yapıyoruz. Sağ olsun Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekci de gerekli desteği verdi” diye konuştu.



“Seramikçiler çekilin, diyemezsiniz”


Seramiklerin renklendirilerek mermerin kullanıldığı birçok alanda kullanılmaya başlanmasına değinen Mevlüt Kaya, “Maalesef bunun önüne geçecek hiçbir şey yok. Ülkelerin, insanların kazançları ile doğru orantılı. Bir ülkenin ekonomisi iyi ise doğaltaş kullanıyor, kötüye gittiğinde seramik kullanıyor. Bizim arzumuz biz doğal bir ürün satıyoruz, boya katkı olmayan ama bunu birebir kopyalayan firmalara da yasal olarak herhangi bir yaptırım da yok. Bu bizi tabi ki etkiliyor ama ‘seramikçiler çekilin’ deme şansımız yok. Ne yaparlarsa yapsınlar doğal bir ürün olmuyor” ifadelerini kullandı.



İhracat 2 milyar doları geçecek


2017 yılında doğaltaş ihracatında yüzde 20’lik bir artış beklediklerini belirten Kaya, “3 yıldır düşen ihracat 2017 yılında artışa geçiyor. Sektör olarak Hindistan’daki kotaların kaldırılması ve Çin’de ticari anlamda alınan yeni kararların etkisiyle doğaltaş ihracat rakamımız 2 milyar doları geçecektir” dedi.



“Türkiye’deki Çinli ocaklara yaptırım gücü yok”


Türkiye’de Çinli firmaların ocak açmasını da değerlendiren Başkan Kaya, şunları söyledi:


“Bir ülkede biz bir ocak açacağımız zaman bize izin vermiyorlar. Dünyada bunu engelleme yöntemleri uygulanmıştır. ‘Vatan Millet Sakarya’ dendiğinde üstümüze yok. Yunanistan’da bir tane Çinli ocaklı yok. İtalya’da yok. Ama Türkiye’de rakam telaffuz etmek istemiyoruz ama 60’ın üzerinde Çinli ocak işletiyor. Bunun önüne geçecek herhangi bir yaptırım gücümüz yok. İnşallah buna bir çözüm üretilir. Çinli de işlenmiş ürün olarak ülkeden satsın. Buna benzer operasyonlar yapılabilir. Çünkü bu değerler hepimizin sahip olduğu yerler ve değerlerdir. Sektör olarak bu anlamda bürokratların da bu özeni göstermeleri gerekiyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.