EKONOMİ - 23 Şubat 2017 Perşembe 10:09

“UKOME kararı, lojistikçileri ve ihracatçıları olumsuz etkiledi”

A
A
A
“UKOME kararı, lojistikçileri ve ihracatçıları olumsuz etkiledi”

MÜSİAD İzmir Şubesi Lojistik ve Otomotiv Sektör Kurulu Başkanı ve Günaydın Group Yönetim Kurulu Üyesi Şenol Günaydın, Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nin (UKOME), ağır vasıta, tır, kamyon ve kamyonetlerin kent merkezine giriş saatlerini düzenleyen kararının, başta lojistik sektörü olmak üzere tüm ihracatçıları olumsuz etkilediğini söyledi.
Günaydın, UKOME’nin aldığı karar uyarınca sabah 07.00 - 10.00 ve akşam 16.00 - 20.00 arası uygulanan yol yasağının taşımacılık firmalarını kısıtlı saatler içinde çalışmaya zorladığını ve bu durumun da girdi maliyetlerini yükselttiğini kaydetti.
16 Şubat 2017 itibariyle Şehiriçi Trafik Denetleme Müdürlüğü tarafından uygulanmaya başlanan kararın, liman içi ve dışındaki trafiğin yoğunlaşmasına ve işlerin aksamasına neden olduğunu belirten Günaydın, “İşlerin aynı gün içinde bitmesi mümkün olamayacağından, bu süreç yaklaşık iki gün gibi bir süreye ulaşacaktır. Mevcut kapasiteyle yönetilen operasyonları karşılamak için araçlar yetersiz kalacak ve talepleri karşılamak adına yeni araç alımlarına yönelmek ise trafikte daha çok yoğunluk oluşmasına neden olacaktır. Yaptığımız hizmetlerin maliyetlerini fiyat artışıyla müşterilere yansıtma zorunluluğumuz kaçınılmaz olacaktır. İhracat yapan şirketlerin yıllık sözleşmelerindeki bu beklenmedik ek maliyetler, ekonomik problemleri de beraberinde getirecektir. Durumun ekonomik, sosyolojik ve fiziksel boyutlarını ele almadan bu kararın uygulamaya alınması bizleri de büyük sıkıntıya soktu” diye konuştu.

Alsancak Limanı artık çalışamıyor
“UKOME’nin aldığı bu karar zaten kendi içinde yoğunluk yaşayan Alsancak limanını iyice çalışamaz hale getirmiştir” diyen Şenol Günaydın şunları söyledi: “Liman personelinin hakkı olan yemek, çay ve ihtiyaç molalarını da dikkate aldığımızda İzmir Alsancak Limanı 4 saat gibi bir çalışma süresi ile sınırlandırılmaya maruz bırakılmıştır. Günde 4 saate kadar inen çalışma süresi nedeniyle limanda sıraya geren araçlar yüklerini boşaltamıyor ve ihracatçılar da mallarını yurtdışına gönderemiyor. Şoförler saat 16.00 - 20.00 arası çalışamadıklarından ekstra mesai yaparak bir seferde halledecekleri işi, iki seferde yapmak zorunda kalıyorlar. Bu durum da domino etkisiyle ihracatçı firmalara 40 - 50 dolar arası ekstra masrafa yol açıyor.”

“Anayasadaki eşitlik ilkesine aykırı”
MÜSİAD İzmir Şubesi Lojistik ve Otomotiv Sektör Kurulu Başkanı ve Günaydın Group Yönetim Kurulu Üyesi Şenol Günaydın, tüm vatandaşların yolları kullanma hakkı olduğu kadar, ülkeye katma değer sağlayan ve istihdam üreten taşımacılık sektörünün de bu hakka sahip olduğunu vurguladı.
UKOME kararının anayasadaki eşitlik ilkesine de aykırı olduğunu; aynı zamanda trafikte zaman ve ekonomik kayıplara neden olduğunu savunan Günaydın, kararın çözümden çok soruna yol açtığını dile getirdi.
Günaydın, bu konuda Çevre Şehircilik ve Ulaştırma Bakanlığı ile Büyükşehir Belediyesinin bir uzlaşı içinde olmasının ve liman trafiğini rahatlatacak alternatif uçan yolların yapılmasının ise şart olduğunu hatırlattı.

“Yanlıştan dönülsün”
Sektör temsilcileri olarak bağlı bulundukları İzmir Ticaret Odası, İzmir Kamyon ve Kamyonetçiler Odası, İç ve Uluslararası Taşımacılık Komiteleri ve benzeri meslek örgütleri nezdinde kararın geri çekilmesi yönündeki şikayetlerini dile getirdiklerini hatırlatan Günaydın sözlerine şöyle devam etti:
“Gün boyu trafikte seyir halinde olanların kaç gündür çok sıkıntı içinde oldukları gayet açık. Saat 10.00 da yasağın kalkmasının ardından tüm araçların bir anda limana hareket etmesiyle yoğunluğun gün boyu devam ettiğini gözlemledik. Uygulamada yapılan yanlışlık limanın tam performansla çalışmasını da engelleyerek, çalışan insanların motivasyonların bozulmasına ve demoralize olmalarına yol açacaktır.”
Günaydın, UKOME’nin iddia ettiği gibi ağır yük taşıyan araçların Alsancak’ta trafiğe yol açmadığını, tam tersine saat 10.00’a kadar bekleyen araçların birden liman kapısına yığılması nedeniyle tüm yolların adeta kilitlendiğini de sözlerine ekledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi. Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildiğini belirterek Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz Milletimizin Bilmesini İsterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya operasyonla ilgili şu detayları paylaştı: "Batman Cumhuriyet Başsavcılığı, Jandarma Genel Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının desteğiyle Batman İl Jandarma Komutanlığınca yapılan çalışmalar sonucu; Batman merkezli Adana, Aydın, Mersin, Hakkâri, Van, Mardin ve İzmir’de eş zamanlı olarak düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında “Bilişim sistemlerini kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık” suçunu örgütlü olarak işleyen organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Sosyal medya üzerinden sahte kiralık Bungalov ev ilanı vererek dolandırıcılık yaptıkları, mağdurlardan elde ettikleri gelirleri önce yasal bahis platformlarındaki hesaplara, daha sonra bahisten kazanılmış gibi gösterip kendi banka hesaplarına aktararak paranın izini kaybettirmeye çalıştıkları ve toplam 18 bin 635 vatandaşımızı mağdur ettikleri tespit edildi. MASAK ile koordineli yapılan çalışmalar sonucu; suçtan elde edilen mal varlığı değerlerinin aklanması kapsamında; ilk belirlemelere göre 34 milyon 530 bin TL değerinde işlem hacmine sahip, şüphelilere ait 1.283 banka hesabına el konuldu. Operasyonlarda; ruhsatsız tabanca, çok sayıda cep telefonu, sim kart, banka ve kredi kartı ile çok sayıda dijital materyale el konuldu. Batman Cumhuriyet Başsavcılığımızı ve operasyonları gerçekleştiren Kahraman Jandarmamız ile MASAK çalışanlarını tebrik ediyorum. Allah ayaklarına taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.