EĞİTİM - 07 Aralık 2017 Perşembe 10:42

Üniversite öğrencilerine ok atış talimi

A
A
A
Üniversite öğrencilerine ok atış talimi

Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü tarafından düzenlenen ’Geleneksel Türk Okçuluğu’ konferansı için dünyanın 50 farklı ülkesinden gelen öğrenciler, Ege Üniversitesi öğrencileri ile birlikte ok atış talimi yaptı.

Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü tarafından düzenlenen ’Geleneksel Türk Okçuluğu’ konferansı için dünyanın 50 farklı ülkesinden gelen öğrenciler, Ege Üniversitesi öğrencileri ile birlikte ok atış talimi yaptı.


Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü tarafından “Geleneksel Türk Okçuluğu” konferansı düzenlendi. Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen konferansı, Sakarya Geleneksel Türk Okçuluğu Spor Kulübü Başkanı ve Sakarya Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Selçuk Kürşad Koca verdi. Etkinliğe katılan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, kendisine hediye edilen okla atış yaptı.


Ege Üniversitesi öğrencileri başta olmak üzere üniversite dışından da katılımın yoğun olduğu konferansın ardından dünyanın 50 farklı ülkesinden gelen öğrencilere ok atış talimi yaptırıldı.


Etkinliğin açılışında konuşan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Kültür bir milletin nesilden nesile aktardığı bütün maddi manevi birikimidir. Kültürümüzün hasara uğramadan yaşatılması kültür değerlerimizin korunmasına ve nesilden nesle aktarılmasına bağlıdır. Biz bu özeni gösterirsek kültürümüz zenginleşir ve kalıcı bir değer haline gelir. Kötü zamanlarda birbirine kenetlenen Türkler için okçuluk çok önemli bir yere sahiptir. Okçuluk, savaş zamanında bir savaş aracı, barış zamanında ise spor aktivitesi olarak yapılmıştır. Son yıllarda üniversitelerde yaygınlaşan bu sporun üniversitemizde de kulüp olarak faaliyete geçeceğini vurgulamak istiyorum" dedi.



Savaşta adalet, barışta spor


Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Metin Ekici, "Ok ve yay Türk kültürünün en özgün tasarımlarından biri olup Türk cihan hakimiyeti mefkuresini yansıtmaktadır. Savaş zamanında adaleti gerçekleştirmek için, barış zamanında ise spor amaçlı yapılan okçuluk, Türk edebiyatına da yansımış ve edebiyatımızda sevgilinin kaşları yaya, kirpikleri ise oka benzetilmiştir. Gerek bir spor dalı, gerekse sözlü kültürün ifadesi olarak okçuluk somut olmayan kültürel bir miras olarak benimsenmiştir. Türk okçuluğunu UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras temsili listesine kaydettirmek için çalışmalar başlamıştır. Geleneksel kültürümüzün genç kuşaklara aktarılması konusunda Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü olarak hem öğrencilerimizi bilgilendirmek hem de kültürel mirasımıza sahip çıkmak amacıyla düzenlediğimiz bu bilimsel toplantılar, önümüzdeki aylarda da devam edecektir" diye konuştu.



Part atışı


Okçuluğun tarihsel sürecini anlatan Yrd. Doç. Dr. Selçuk Kürşad Koca, “Milattan önce 5000’lerde Altay’daki Tanrı Dağları’nda okçuluğun ilk izlerine rastlanır. Bozkırda Türk kültüründe atlı okçuluk büyük bir öneme sahiptir. Süregelen yıllar boyunca ilk okçu süvari birlikleri oluşmuştur. Türkler at üzerinde ters dönerek yaptıkları “Part Atışı” ile bilinmektedir. Bu taktikle düşman üzerinde hâkimiyet sağlayan Türkler bütün dünyaya nam salmıştır” dedi. Türk süvari okçularının atın üzerinde yaylarını saklayabilme, kurabilme, kullanabilme yetilerine sahip olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Koca, “Türkler at üzerinde ok atabilmek için ufak yayları tercih etmişlerdir. Bu sayede 840 metreye kadar atış yapabilmişlerdir. Dünya okçuluk camiası bu mesafeye atışın mümkün olduğuna inanmakta zorluk çekmiştir. Geleneksel Türk Okçuluğu, Türklerin medeniyet inşasında önemli bir araç olmuştur. Ok sadece bir savaş aleti değil bedensel ve ruhsal terbiyenin de simgesidir. Ege Üniversitesi bünyesinde de Geleneksel Türk Okçuluğu kulübünün kurulması öğrencilerimize hem bir sosyal beceri sağlayacak hem de ruh ve bedenen onların terbiyelerine katkı sağlayacaktır" dedi.


Konuşmasını ok atmanın inceliklerinden bahsederek bitiren Yrd. Doç. Dr. Koca’ya Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Metin Ekici, “Teşekkür Plaketi” verdi. Etkinliğin sonunda dinleyiciler ok atış talimi yaptırıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gastronomi kenti Gaziantep’te 40 TL’ye menü yemek hizmeti Gaziantep Büyükşehir Belediyesi bünyesinde hayata geçirilen ’Haydi Sofraya Lokantası’nda 40 TL’ye içerisinde 4 çeşit yemeğin bulunduğu menü hizmeti verilmeye başlandı. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, gastronomi kentinde önemli bir projeyi daha hayata geçirdi. Başkan Fatma Şahin liderliğinde önemli projelerle adından söz ettiren Gaziantep Büyükşehir, son zamanlarda yeme-içme sektöründe yaşanan ciddi artışlara karşı Hasan Celal Güzel Millet Bahçesi’nde ’Haydi Sofraya’ lokantasını hizmete açtı. Faaliyete başlayan Haydi Sofraya lokantasında 4 çeşit yemekten oluşan menü 40 TL’ye satılıyor. Lokantada 12.00-13.30 saatleri arasında öğle yemeği, 17.30-19.30 saatleri arasında ise akşam yemeği hizmeti veriliyor. "4 çeşitten oluşan menüyü 40 TL gibi uygun bir fiyata satarak vatandaşlara hizmet vermekteyiz" Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Haydi Sofraya Lokanta Koordinatörü Ertuğrul Er, "Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanımız Fatma Şahin’in talimatlarıyla yiyecek-içecek sektöründe ’Haydi Sofraya’ lokantamızı hayata geçirdik. Tesisimiz Hasan Celal Güzel Millet Bahçesi içerisinde yer alıyor. Tesisimizde 4 çeşitten oluşan menüyü 40 TL gibi uygun bir fiyata satarak vatandaşlarımıza hizmet vermekteyiz. Haydi Sofraya lokantalarımız uygun fiyatı ile ilerleye günlerce şehrin değişik noktalarında da hizmet vermeye başlayacak. Burada öğle ve akşam olmak üzere 2 öğün olarak vatandaşlarımıza hizmet vermekteyiz. Öğle servisimiz 12.00-13.30 saatleri arasında, akşam servisimiz ise 17.30-19.30 saatleri arasında hizmet vermektedir. Vatandaşlarımızın yoğun ilgisi var. Vatandaşlar burada yemekleri yedikten sonra çok memnun kalarak teşekkür ediyor bizlere. Yani olumlu dönüşler alıyoruz" dedi.
İstanbul Vodafone Red’lilere 100 milyon TL’yi aşkın değer sağlanacak Yeni dönemde hem Opet, İspark, Havaist gibi markalarla sözleşmelerini yenileyen, hem de marka ayrıcalıklarına Migros, BigChefs, SushiCo ve Les Benjamins gibi iş ortaklarını ekleyen Vodafone Red, müşterilerine toplamda 100 milyon TL’nin üzerinde değer oluşturmayı hedefliyor. Vodafone Red, yenilikçi ürün ve hizmetleriyle müşterilerinin hayatını ekonomik ve sosyal yönden kolaylaştırmaya devam ediyor. Yeni dönemde hem Opet, İspark, Havaist gibi markalarla sözleşmelerini yenileyen, hem de marka ayrıcalıklarına Migros, BigChefs, SushiCo ve Les Benjamins gibi iş ortaklarını ekleyen Vodafone Red, müşterilerine toplamda 100 milyon TL’nin üzerinde değer oluşturmayı hedefliyor. Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin, şunları söyledi: “Vodafone Red, sadece tarifelerden oluşan bir dünya değil. Müşterilerimizin uçtan uca iletişim ihtiyaçlarını karşılarken, onlara seyahatten ulaşıma, eğlenceden yeme içmeye kadar pek çok alanda birçok ayrıcalık sunuyoruz. Yaptığımız araştırmalara göre, müşteriler kendilerini daha değerli hissetmek ve kullandıkları markanın yanlarında olduğunu bilmek istiyor. Diğer yandan, akıllı harcama yaptığını bilmek de müşterilerimiz için çok önemli. ‘Red dolu dolu’ çatısı altında hem Red’e yeni gelen müşterilerimiz hem de tarifesini Red ile yenileyen müşterilerimiz için kendilerini özel ve öncelikli hissedecekleri marka ortaklıkları ve fırsatlar sunuyoruz. Yeni dönemde Vodafone Red’lilere 100 milyon TL’yi aşkın değer sunmayı hedefliyoruz. Red’li müşterilerimize yaşam tarzlarına uyan ayrıcalıklarla uçtan uca bir deneyim yaşatmaya devam edeceğiz.” Red’den yeni marka indirimleri Vodafone Red’e yeni gelen ve mevcutta Vodafone’lu olup tarifesini Red ile yenileyen müşterilere Migros’ta 500 TL ve üzeri alışverişlerde 100 Money hediye, Les Benjamins’te 5.000 TL ve üzeri alışverişlerde 1.000 TL indirim, Sushico’da 800 TL ve üzeri harcamalarda 100 TL indirim, BigChefs’te 750 TL ve üzeri harcamalarda 100 TL indirim sunuluyor. Ayrıca, Opet’te 750 TL ve üzeri akaryakıt harcamalarında 100 TL değerinde Opet Yakıt Puan hediye ayrıcalığı da devam ediyor. Vodafone Red, tüm müşterilerine ise İstanbul Havaalanı ve Sabiha Gökçe Havaalanı’na Havaist ile transferde yüzde 50 indirim; İstanbul’daki İspark otoparklarında 2-4 saate kadar ücretsiz otopark hakkı; Seyahat Yanımda üzerinden alınacak yurtiçi uçak biletinde 150 TL indirim gibi ayrıcalıklar sunuyor. Red ayrıcalıklarına Yanımda’dan ulaşılabiliyor Vodafone Red’in tüm marka ortaklığı kampanyalarından faydalanmak için, Vodafone Yanımda’nın içindeki Fırsatlar Dünyası’ndan (Happy) ilgili kampanya sayfasına girilmesi ve ilgili sayfada “Fırsatı Kullan” butonuna tıklanarak kod alınması gerekiyor. Marka ayrıcalıklarında kullanım hakları, sahip olunan tarifeye göre yılda 1 ile yılda 6 arasında değişiyor.
İstanbul Bulut tohumlama ekosistemi bozuyor Kurak bölgelere yağmur yağdırmak için geliştirilen Bulut tohumlama yöntemi ekosisteme zarar verebiliyor. Meteoroloji Mühendisi Dr. Güven Özdemir, “Bulut tohumlama kurak araziler için çözüm olarak geliştirilen bir proje fakat yağış için yapılan tohumlama sonrası durumu kontrol edebilmek mümkün değil. Bu yapılan eylem ekosisteme zarar verebilir” dedi. Son yıllarda kurak bölgelerde yağışların artırılması amacıyla ‘bulut tohumlama’ yönteminin kullanıldığı konuşuluyor. Geçtiğimiz günlerde Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) yoğun yağış sonrası can kayıplarının yaşandığı sel olayının perde arkasında ‘bulut tohumlama’ yönteminin bulunduğu öne sürüldü. Söz konusu yöntemle ilgili bilgi veren Meteoroloji Mühendisi Dr. Güven Özdemir, “Bulut tohumlama yöntemi yağışın az olduğu bölgelerde kuraklığa çözüm olması için geliştirilen bir proje. Uçaklar sayesinde bulutlara enjekte edilen gümüş iyodür veya kuru buz bulutun sıcaklığını düşürüp yağmur sularını bırakmasını sağlıyor. Fakat bu durumun mega kent üzerinde veya şehir merkezi üzerinde denenmesi olumsuz sonuçlar getirebiliyor. Yağış sağlandıktan sonra yağışı kontrol altına almak mümkün değil. Bu da ekosistemi veya doğanın düzenini bozabiliyor” dedi. “Bulut tohumlama, kuraklığı önlemek için geliştirilen bir proje” Meteoroloji Mühendisi Dr. Güven Özdemir, “Bulut tohumlama 1940’lı yıllardan itibaren bilim adamlarının kuraklıkla ilgili nasıl geliştirebiliriz tatlı suya nasıl ulaşabiliriz nasıl etkili bir su rejimi sağlanabilir diye çalıştıkları bir bilimsel çalışma. Tabi ki uzun yıllardır çalışmalara rağmen güvenilirlik kazanmış değil. Bulut tohumlama bulut içerisine tabi ki her bulut değil nemi yüksek olan ve yağmaya elverişli olan bulut sıcaklığını düşürülerek yoğunlaşma çekirdeklerinin bulut içerisine enjekte edilmesi. Tabi yoğunlaşma derken kuru buz gibi gümüş iyodür gibi sıcaklığı eksilerde olan -80 ile -150 arasında derecesi olan bu şeylerin bulut içerisine enjekte edilmesi. Nasıl enjekte edildiğini sorarsanız bunlar uçaklar ve dronelar sayesinde yapılıyor. Uçakların kanat kısmına takılan fişekler kuru buz veya gümüş iyodür gibi kimyasal maddelerin bulut sıcaklığını düşürebilecek maddeleri enjekte eder. Belli yükseklikte bulutun üst kısmından içine doğru veya aşağıdan yukarıya doğru roket şeklinde atılarak yapılır” dedi. “Faydası olduğu kadar zararı da var” Özdemir, “Bir alanın, şehrin, su birikintisinin veya barajların üstünde bulunan bulutlara enjekte edilip su damlacıklarının üstüne yapışarak havada bulunan damlacıkların yere yağış olarak düşmesi sağlanıyor. Fakat bu yapılan olayın bir kontrolü yok. Yani tohumlama yapılıp yağış sağlanabiliyor fakat bu yağışı kontrol altına almak mümkün değil. Bu yapılan tohumlama kent üzerlerinde yapılmaması gerekiyor. Tohumlama açık alanlarda yapılması gerekiyor. Tabi ki bunlar yapılırken dikkat edilmesi gereken en önemli konu doğanın bir düzeni var ve bir ekosistemi var bu ekosistemi bozabilir. Bu yüzden yağış yapılacak yerin sele neden olmayacak orman veya göl üstlerinde yapılması gerekir. Yağışı yapabildiğiniz fakat kontrolünü sağlayamadığınız bir durumda şartlar kötüye gidebilir. En güzel örneği Dubai’de yapılan tohumlama sonucu hemen ardından selin etkili olması. Şu anda da yağışı kontrol almaları mümkün görünmüyor. Tabi ki faydası var kuraklığa bir çözüm fakat olumsuz etkilerini de düşünmek gerekir. Dubai’de 1 metrekare alana düşen miktar çok yüksek. Örnek verecek olursam 1 yılda Dubai’ye düşen yağış miktarı 10 santim civarında fakat pazartesi günü yaşanan yağışta 24 saatte 1 metrekare alana 15 santim yağış düştü. Bu bakıldığında çok büyük bir miktar. Bu yüzdende Dubai şuan sele çözüm arıyor. Yani mega kentlerde ve yerleşim yerlerinde bu bulut tohumlama yöntemi yapılmaması gerekir” şeklinde konuştu. “Bulut tohumlama yöntemi doğanın dengesini bozabilir” Özdemir, “Tohumlama yaparken bulutun sıcaklığı, rüzgar yönü ve şiddeti çok önemli. Bunların mutlaka çok iyi bilinmesi gerekiyor. Doğanın kendine ait bir düzeni var ne kadar kontrol edilip tohumlama yapılsa da bir anda rüzgar tersine döner ve beklenmedik sonuçlar ortaya çıkarır. Bu yöntem zamanında Türkiye’de denendi fakat pek faydası olmadı. Deniz üzerine birkaç kez denendi fakat pek fayda alınamadı. Sonuçta bu yapılan eylemde bulutun tohumlama sonrası ne kadar yağış bırakır teorik olarak hesabı yapılıyor fakat uygulamaya geçtiğinde bu tahminler farklı çıkabiliyor. Doğaya kontrolsüz bir güç vermiş oluyorsunuz. Tabi ki bu yöntem ilerde geliştirilecektir. Tabi ki bu yöntem için daha çok para harcanması lazım. Bulut tohumlama yöntemi için belli bir yatırım gerekiyor. Mesela BAE bu tohumlama için yaklaşık 15 milyon dolar yatırım harcadı. Tabi ki bu yatırım yapılacak yer, alan, bölgeye ve ne kadar yağış istendiğine göre değişkenlik gösterebilir. Ayrıca tohumlama yapılacak yılında buna etken olduğunu söyleyebiliriz. Net bir fiyat vermemiz uygun olmayacaktır” diye konuştu.