SAĞLIK - 06 Mayıs 2016 Cuma 10:44

Uzmanlardan Güneş Gözlüğü Uyarısı

A
A
A
Uzmanlardan Güneş Gözlüğü Uyarısı

Güneşin yüzünü göstermeye başladığı bugünlerde yine vatandaşların vazgeçilmezlerinden biri güneş gözlükleri olacak. Uzmanlar, vatandaşları ucuz ama kalitesiz güneş gözlüklerinden uzak durmaları konusunda uyardı.
Güneş gözlüğü hem gözümüzü korumak hem de rahat bir şekilde güneşli günlerin keyfini çıkarabilmek için yaz mevsiminin olmazsa olmazları arasında görülüyor. Ancak ucuza satılan ve uygun olmayan gözlükler, vatandaşlara yarardan çok zarar getiriyor. Uzmanlar, güneş ışınlarının cilde verdiği zarar gibi tıpkı gözlere de zarar verebileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.
“ASIL AMACI SAĞLIK”
Ne kadar aksesuar gibi görünse de güneş gözlüğü güneşten koruyan araçların en başında geliyor. Güneş gözlükleri günümüzde genellikle güneş ışınlarının göz kamaştırıcı etkisinden korunmak için ya da şık bir aksesuar olarak kullanılıyor. Ancak güneş gözlüklerinin çok daha önem arz eden görevi ise, gözleri güneşin yaydığı ultraviyole ya da diğer ismiyle morötesi ışınların göze verebileceği hasar ve neden olabileceği ciddi göz hastalıklarından korumak olduğunun da unutulmaması gerekiyor.
“HER GÖZLÜK, GÖZLÜK DEĞİLDİR”
Güneş gözlüklerinin belli bir standardı ve kalite belgesi olması gerektiğini belirten uzmanlar, her güneş gözlüğünün de ultraviyole ışınlarını tutmadığını hatırlatıyor. Bu nedenle güneş gözlüğünün ultraviyole filtreli, kaliteli, ışığı kıran kaplamalı, yüz yapısına uygun çerçeveli olmasına dikkat edilmesi gerektiği ısrarla vurgulanıyor. Ayrıca polarize camlı gözlüklerin de ultraviyole ışınları kırarak gözü koruduğuna dikkat çekiliyor.
“İŞPORTA GÖZLÜĞÜ TAKMAMAK, TAKMAKTAN DAHA FAYDALI”
Göz sağlığı ve güneş gözlüğü seçiminde nelere dikkat edilmesi konularında bilgi veren 20 yıllık optisyen Asım Mülayim, yaz mevsiminin yaklaşmasıyla güneş gözlüklerinin kullanımında artış yaşandığını ancak bu konuda dikkat edilmesi gereken çok önemli hususlar olduğunu söyledi.
Gözlüğün aksesuardan çok gözü güneşin UV ışınlarından koruyan önemli bir sağlık aracı olduğunu hatırlatan Mülayim, şöyle konuştu:
“Moda ve kozmetik açıdan kullanılan güneş gözlüğünün asıl amacının sağlık olduğu unutulmamalıdır. Bu konuda halkımızın bilinçlenmesi gerekiyor. İşportada satılan güneş gözlükleri sadece renkli camlardan oluşuyor. Hiçbir UV koruması içermiyor. Bunun yanında gözün koruma mekanizmasını da devre dışı bırakarak göze daha fazla zarar veriyor. Takmamak takmaktan daha faydalı diyebiliriz.”
Mülayim, dünyaya açılan pencerelerimizi korumaya özen göstermemiz gerektiğini söyledi.
DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Güneş gözlüğü alırken mutlaka bir optisyenlik müessesesine danışılması gerektiğini anlatan Mülayim, “Buralarda sunulan bütün ürünler, hangi marka olursa olsun, fiyatı ne olursa olsun Sanayi ve Ticaret Bakanlığının TSE’li ürünleridir. Teste tabi tutulmuş ve sertifikalandırılmış ürünlerdir. Moda ve sağlığı bir arada barındıran ürünleri buralarda bulabilirler. Kendilerine yardımcı olan optisyenlerden satın alacakları ürünün ultraviyole ışınlarını tutma derecesini mutlaka öğrensinler ve en yüksek dereceli olanları tercih etsinler” diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.