ASAYİŞ - 20 Ocak 2017 Cuma 16:02

Mezarsız işçilerin davasında 6 yıl sonra karar çıktı

A
A
A
Mezarsız işçilerin davasında 6 yıl sonra karar çıktı

Kahramanmaraş’ta Çöllolar Kömür İşletmesi’nde yaşanan ve 11 işçinin hayatını kaybetmesine neden olan göçüklerle ilgili olarak 23 kişi hakkında açılan davanın 22. duruşmasında karar çıktı. Mahkeme heyeti, Elektrik Üretim Anonim Şirketi’nde (EÜAŞ) görevli sanıkların beraatına karar verirken, sahanın işletmecisi Park Teknik A.Ş.’de görevli 4 kişi hakkındaki 5 yıl hapis cezasını indirerek, 91 bin 200’er lira para cezasına çevirdi.
Çöllolar Kömür İşletmesi’nde 2011 yılının Şubat ayında meydana gelen ve 11 işçinin ölümüyle sonuçlanan göçükle ilgili olarak 9’u özel şirket görevlisi ve 14’ü de kamu personeli toplam 23 kişi hakkında, “Bilinçli taksirle birden çok kimsenin ölümüne sebebiyet vermek” suçundan kamu davası açılmıştı. 23 kişinin yargılandığı davanın 22. duruşması bugün Elbistan Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirildi. Duruşmaya tarafların avukatları ve tutuksuz yargılanan sanıklar katıldı. Karar duruşmasına Park Teknik A.Ş. görevlileri katılmadı.
Duruşmaya katılan işçi yakınları, son sözleri sorulduğunda, "Adalet istiyoruz. Suçlu biz miyiz, yoksa orada kalan insanlar mı? Suçlular cezasını çeksin ve adalet yerini bulsun" diye konuştular.
Duruşmada sanıkların ve avukatlarının dinlenmesinin ardından savcılık mütalaası açıklandı. Savcılık mütalaasında ocağın açılmasından işletilmesine kadar bir dizi ihmal olduğunun altı çizildi. Ocakta göçüklerden kısa bir süre önce 50 santim büyüklüğünde çatlaklar oluştuğu bilgisine yer verilen savcılık mütalaasında susuzlaştırmanın da etkin bir şekilde yapılmadığına işaret edildi. Şev genişliklerinin derine inildikçe arttırılması ve yatıklaştırılması gerekirken tamamen hızlı üretim anlayışıyla hareket edildiği ve bunun yapılmadığının da kaydedildiği mütalaada bu durumun kritik denge açıklıklarının yetersiz hale gelmesine neden olduğu belirtildi.
Hurman Çayı’na ilişkin izolasyonun yapılmadığına dikkat çeken savcılık makamı, sağlıklı bir susuzlaştırma yapılmadığı için çekilen suların yeniden kaynak olarak yeraltına indiğini ifade etti. Susuzlaştırma çalışmalarının kömür kotuna kadar inmediğini de belirten savcılık makamı, tüm bu konularda ve mütalaada yer alan diğer hususlarda Park Teknik A.Ş. firmasının kusurlu olduğunu vurguladı. Ayrıca, EÜAŞ yetkililerinin de bu olayda asli kusurlarının olduğunu belirten savcılık makamı, sözleşmenin en baştan hatalı olduğunu mütalaa etti.
Mahkeme başkanı Ağır Ceza Hakimi Salih Pehlivanoğlu, savcılık mütalaasının ardından sanıklara ve avukatlarına söz verdi. Sanıkların ve avukatların son sözlerinin alınmasıyla birlikte karar için duruşmaya ara verildi. Ara sonrasında mahkemenin verdiği karar, Ağır Ceza Hakimi Salih Pehlivanoğlu tarafından okundu.
Mahkeme Başkanı Pehlivanoğlu, daha önceki savcılık mütalaasında hapis cezası istenen EÜAŞ kontrol biriminde görevli 9 personelin beraatına karar verildiğini açıkladı. Pehlivanoğlu, Çöllolar Kömür Sahası’nın işletmecisi Park Teknik A.Ş.’nin yöneticilerinden Yakup Kaygusuz, Refik Güray Eken, Şeref Göksu ve Yusuf Aydın hakkında TCK’nın 85/2 maddesi gereğince 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi. Bu ceza, sanıkların iyi hali ve kusur oranları göz önünde bulundurularak 1/6 oranında düşürülerek 4 yıl 2 ay hapis cezasına düşürüldü. Sanıklar için istenen hapis cezası, günlük 60 liradan da toplam 91 bin 200’er lira adli para cezasına çevrildi.
Göçükte hayatını kaybeden Mihmani Koşan’ın yakınlarının avukatı Arif Emre İlhan, kararla ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, "Kararı, istinaf mahkemelerine göndereceğiz. Beklediğimiz bir karar değildi. Karara itirazımızı sunacağız. EÜAŞ çalışanları yönünden şikayetimiz devam ediyordu. Bundan önceki mütalaada EÜAŞ çalışanlarının bazıları için bilinçli taksirle birden fazla adam öldürmek suçundan mütalaa verilmişken ikinci mütalaada beraat talep edildi. Mahkeme de bu beraat talebine uydu. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Adaletli bir karar olmadığını düşünüyoruz. Yargılamanın bu safahata gelmiş olmasına rağmen bu kararın verileceğini beklemiyorduk. Kararın bozulacağına inancımız tam" şeklinde konuştu.
Park Teknik A.Ş. çalışanlarının avukatı Prof. Dr. Ersan Şen ise, müvekkillerinin bilinçli taksir yerine tali kusurla cezalandırılmasını istediğini kaydetti.
Bilirkişi raporlarının müvekkillerinin lehine olduğunu savunan Şen, “Sayın savcı mütalaasını değiştirdi. Bir kısım sanıklar için beraat istedi. Benim temsil ettiğim Park Teknik çalışanları için cezalandırma talep etti. EÜAŞ’ın sahada olan inceleme izleme komitesinin sanıklarına da beraat istedi. Ancak, burada şartname hatası olduğundan tespitle EÜAŞ’ın üst yönetimi hakkında yeniden suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Nihayetinde mahkeme, savcının bir kısım talebini kabul etti; bir kısmını da reddetti. EÜAŞ’ın üst yönetimini asli kusurlu buldu. Danıştay daha önce o kişilerle ilgili yargılamanın önünü kapattı. Bu saatten sonra nasıl bir yol açılır, bu davanın istinaf aşaması var. Ceza miktarı 5 yılın altında olduğu için Yargıtay’a gitmeyecek. Bu andan itibaren EÜAŞ’ın alt kademe çalışanları yönünden beraat kararı verildi. Park Teknik A.Ş. çalışanları açısından da bilinçli taksiri reddetti. Tali, ikinci derecede kusurlu saydı. 4 yıl 2 ay hapis cezası; o da 91 bin lira gibi para cezasına çevrildi. 2011 yılında meydana gelen hadise bu kadar uzun sürmemeliydi. Biz suçsuzuz. Şartnamenin dışında hiçbir çalışmamız yok. Sayın mahkemenin takdiri bu yönde oldu. Bizim talebimize de sayın savcının talebine de uygun karar vermedi” ifadelerini kullandı.

Olayın geçmişi
Afşin-Elbistan B Termik Santrali için kömür üretimi yapılan Çöllolar Kömür Sahası’nda 6 Şubat 2011’de meydana gelen göçükte Yaşar Alkaya yaşamını yitirmiş, 10 Şubat 2011’deki ikinci göçükteyse 10 kişi toprak altında kalmıştı.
Göçük altından dozer operatörü Ruşen Demir’in cenazesi çıkarılmış, Hacı Mehmet İpek, Muhsin Koşan, Adnan Demir, Tuğran Gökhan, Nail Yılmaz, Kemal Elmas, Cuma Yıldırım, Aydoğan Polat ve Halil Tatlı’ya ise ulaşılamamıştı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.