YEREL HABERLER - 15 Mart 2017 Çarşamba 15:44

AK Parti birlik ve beraberlik yemeğinde bir araya geldi

A
A
A
AK Parti birlik ve beraberlik yemeğinde bir araya geldi

AK Parti Karabük İl Başkanlığı referandum öncesi birlik ve beraberlik yemeği düzenledi.

AK Parti Karabük İl Başkanlığı referandum öncesi birlik ve beraberlik yemeği düzenledi.


Yemeğe, AK Parti Karabük Milletvekilleri Mehmet Ali Şahin, Burhanettin Uysal, Çevre Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, Hatay Milletvekili AK Parti Genel Merkez Seçim İşler Başkan Yardımcısı Adem Yeşildal, İl Başkanı Timurçin Saylar, Belediye Başkanları, İl, İlçe Kadın ve Gençlik Kolları Teşkilatları ile geçmiş dönemlerde görev alan parti üyeleri katıldı.


AK Parti Karabük teşkilatı olarak partiye 15 senedir hizmet verenlerin bir araya geldiği birlik ve beraberlik yemeğinde konuşan, İl Başkanı Timurçin Saylar, “2001 yılında yola çıktığımız bütün arkadaşlarımız burada, bu bizim için ne kadar onur verici bir durum. AK Parti’nin 15 senedir görev alan tüm kademeleri burada. Öncelikle hepinize teşekkür ediyorum. 2001 yılında partimiz kuruldu ve 2002 yılında iktidara geldik. 16 senedir ülkemizin nereden nereye geldiğini hepimiz görüyoruz. Kendi memleketimizden pay biçelim Karabük 2001 yılından önce nasıldı şimdi nasıl,her şey ortadır. İşte bu kadrolar milletine, memleketine, ümmetine hizmet etmeye devam edecek. Bu koltuklar bugün var, yarın yok. Bizler bırakacağız yerimize gençler gelecek; ama bu bayrak devam edecek. 2023 onun için var, 2053 onun için var, 2071 onun için var. Gençlerimiz bu bayrağı taşıyacaktır. 15 seneden beri ülkeye ve ümmete hizmet eden AK Parti çalışmalara her daim devam edecek. 16 Nisan’dan sonra yeni Türkiye’nin inşasını yine hep beraber yaşayacağız. Türkiye’nin dünyaya ve tüm Müslümanlara hizmetinde 16 Nisan’daki halk oylamasından sonra ayaklarımızdaki prangalar kalkacak. Ayaklarımızdaki prangalar kalktığı zaman ne Avrupası ne Birleşmiş Milletleri ne de NATO’su hiçbir tanesi ülkemiz ile baş edemez, yeter ki biz 15 Temmuz’da olduğumuz gibi kol kola olalım. Biz haklının ve hakkın yanındayız. AK Parti olarak 16 Nisan’dan sonra Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve yol arkadaşlarının önderliğinde 17 Nisan sabahı yeni Türkiye olarak uyanacağız. Gazanız mübarek olsun. Allah yar ve yardımcımız olsun” diye konuştu.


Şahin: “Bu anayasa değişiklik teklifi 2007’de ki değişikliğin bir devamıdır”


Partisinin düzenlediği birlik ve beraberlik yemeğine katılan eski TBMM Başkanı ve Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, 16 Nisan’da milletin önüne getirilen anayasa değişikliği teklifinin 2007’de ki değişikliğin bir devamı olduğunu söyledi.


Şahin, “Türkiye olarak Türk milleti olarak yedinci referanduma giriyoruz. Daha önce altı referandum yaşandı. İki tanesi bizim dönemimizde anayasa değişikliği olarak, meclisten geçti milletimizin önüne geldi. Bir tanesi 2007 yılındaydı. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini ön gören bir anayasa değişikliğiydi, başka maddelerde vardı; ama işin özü Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini öngören anayasa değişikliğiydi ve halkımız 2007 yılında bu anayasa değişikliği ile ilgili metni halk oylamasında yüzde 69 nispetinde bir destek ile kabul etti. Bu çok önemli bir rakam ve orandır. Halkımız adeta şunu söylemiştir; ben bunda sonra Cumhurbaşkanını kendim seçeceğim. Meclise verdiğim Cumhurbaşkanını seçme yetkisini geri alıyorum. Bundan sonra Cumhurbaşkanını ben seçeceğim, demiştir; ama bunu söylerken aslında bir başka şey daha söylemiştir. Bu sözün altında şöyle bir cümle daha vardır. Bundan sonra artık ben iş başında bürokrat Cumhurbaşkanı görmek istemiyorum. İcraatçı, faal ve hatta siyasetçi bir Cumhurbaşkanı görmek istiyorum ve bundan sonra alt yapısını meclisin oluşturması şartıyla yürütme organını da doğrudan doğruya ben seçmek istiyorum dedi yüzde 69 oy ile milletimiz. İşte şimdi 16 Nisan’da milletin önüne getirmiş olduğumuz bu anayasa değişiklik teklifi 2007 değişikliğin bir devamıdır. O zaman tamamlanmamıştı, eksik bırakılmıştı şimdi 16 Nisan’da bunun alt yapısını oluşturuyoruz. Çünkü artık Cumhurbaşkanını halkın seçmesinden sonraki biliyorsunuz 2014 de 10 Ağustos’ta ilk kez sandık başına giderek bu millet kendi Cumhurbaşkanını seçti ve kurucu Genel Başkanımız eski Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı yüzde 52 oy ile Cumhurbaşkanı seçerek aslında gelecek ile ilgili bu adımların atılmasının sinyalini de vermişti. Tabi niye bu kadar geciktirdiniz derseniz, parlamento da gücümüz yetmedi. O neden ile geciktirdik. İşte Milliyetçi Hareket Partisi’nin değerli Genel Başkanı Sayın Bahçeli, böyle bir sisteme artık Türkiye’nin geçme zorunluluğu olduğunu, bununb öyle gitmeyeceğini, yetkisi var; ama sorumluluğu yok. Böyle bir Cumhurbaşkanı modeli ile Türkiye uzun süre gidemez, dedi ve doğru bir tespitti. Bizim de önceden beri söylediğimiz bir tespitti. İşte parlamento da 18 maddelik bir anayasa değişikliği meclisten geçti ve halkın oyuna sunulması aşamasına gelindi ve 16 Nisan’da da halkımız bu konuda diyeceğini diyecektir.” diye konuştu.


Şahin, Türkiye’de yapılmış olan seçimler ve halk oylamalarının büyük bir olgunluk içerisinde yapıldığını da kaydederek “Özellikle bizim dönemimizde yapılanlar büyük bir olgunluk içerisinde geçti.Milletin demokrasi bilinci, sağduyusu ve farklı düşüncelere, fikirlere olan saygısı ile müsamahası her seçimde biraz daha arttı, bu nedenle de milletin bu demokrasi bilinci karşısında saygı ile eğiliyorum” dedi.


Birlik ve beraberlik yemeğine katılan Milletvekili Prof. Dr. Burhanettin Uysal ve Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan’da programa katılan partililere hitap ederek birlik ve beraberlik mesajı verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Kayısı ihracatı hız kesmiyor Malatya Ticaret Borsası (MTB) Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Özcan, Mart ayında 6 bin 191 kuru kayısı ihracatı gerçekleştirilerek 37 milyon 358 bin dolar gelir elde edildiğini söyledi. Dünya kuru kayısı üretiminin yüzde 85’inin karşılandığı Malatya’da kent ekonomisinin lokomotifi olarak değerlendirilen kayısıda depreme rağmen ihracat hedeflerinde sapma olmadığını kaydeden Malatya Ticaret Borsası (MTB) Başkanı Ramazan Özcan, yeni sezon hedeflerinin ise 100 bin ton ihracat ile 750 milyon dolar gelir olduğunu belirtti. “Ocak- Mart aralığında 19 bin 210 ton ihracat gerçekleştirildi” Mart ayında 6 bin 191 kuru kayısı ihracatı gerçekleştirilerek, 37 milyon 358 bin dolar gelir elde edildiğini kaydeden Başkan Özcan, "Kuru kayısıda ihracatımız yoğun bir şekilde devam ediyor. Mart ayında da yine dünyanın dört bir yanına 6 bin 191 ton ihracat gerçekleştirerek 37 milyon 358 bin dolar gelir elde ettik. Geçtiğimiz yıllara paralel olarak baktığımızda Ocak-Mart döneminde yapılan ihracatlar da kısmi bir miktarda gerileme söz konusu bununda tabi bir çok sebebi var. İlk çeyreği aslında tahmin ettiğimiz gibi kapattık. 2024 yılının Ocak- Mart aralığında toplamda 19 bin 210 ton kuru kayısı ihracattı gerçekleştirdik bununla birlikte 113 milyon 832 bin dolarda gelir elde etmiş olduk. Geçen yılın ilk üç ayında gerçekleştirilen ihracat rakamları ile bu yılın rakamları paralellik gösteriyor. Bu rakamlar bütün olumsuzluklara rağmen elde edilen rakamlar. Kentteki özellikle insan iş gücü kaybı ve kapasite sorunu devam ediyor" dedi. “Yeni sezon hedefimiz 100 bin ton ihracat, 750 milyon dolar gelir” Yeni sezona dair de açıklamalarda bulunan Başkan Özcan, "Meyve bağlama dönemindeyiz. Tahmini rekolte çalışmaları yakında başlayacak ve devamında da hasat dönemi gelecek. Hasat döneminde özellikle iş gücü ihtiyacı ciddi anlamda gündeme gelecek. Bu noktada depremin ortaya çıkardığı olumsuzlukları bertaraf etmeye çalışıyoruz. Depremle birlikte verdiğimiz göçten dolayı kaybettiğimiz iş gücünün telafisi için şehirdeki yaşam emarelerinin özellikle çarşı merkezi dediğimiz ticaret aksların biran önce ayağa kalkması gerekiyor. Bütün bu olumsuzluklara rağmen de dünyanın dört bir yanına ihracatımız devam ediyor. 100 bin ton ihracatla 500 milyon dolar gelir hedefinden çıktık, bu yıl 100 bin ton ihracatla 750 milyon dolar gelir elde etme hedefiyle yolumuza devam ediyoruz. Önümüzde 3 aylık bir süre var. 1 Ağustos 2023 ‘de başlayan süre 31 Temmuz 2024’te tamamlanacak“ diye konuştu.
İstanbul Orhan Gencebay hayranı biriktirdiği yüzlerce eser ve objeyi evinde sergiliyor Zeytinburnu’nda yaşayan 48 yaşındaki Engin Uysal, Orhan Gencebay’a duyduğu hayranlıkla 42 yıldır biriktirdiği yüzlerce eseri, müzeye çevirdiği evinin salonunda sergiliyor. Zeytinburnu’nda yaşayan 48 yaşındaki Engin Uysal, 1982 yılından bu yana Türk müziğinin usta ismi Orhan Gencebay’a duyduğu hayranlık nedeniyle eser biriktiriyor. Ünlü sanatçının plak, kaset, CD, afiş, fotoğraf ve gazete kupürlerine ait bulabildiği her şeyi biriktiren Uysal, yüzlerce objeyi müzeye çevirdiği evinin salonunda sergiliyor. Çalışmasını yaparken maddi ve manevi emek verdiğini belirten Uysal, eser biriktirmenin zorlayıcı olduğunu ancak aldığı mutluluğun buna değdiğini ifade etti. 3 çocuk babası Uysal, eşi ve çocuklarının da Orhan Gencebay’a hayran olduğunu eserleri büyük bir titizlikle koruduklarını belirtti. “Fanatik Orhan Baba hayranıyım” 1992 yılından bu yana her çıkan Orhan Gencebay kasetini aldığını söyleyen Engin Uysal, “Orhan Baba hayranlığım 1982 yılında ‘Ya Rabbim’ albümüyle başladı. 1990’lara doğru, ‘Sarhoşun Biri’, ‘Batsın Bu Dünya’, ‘Bir Teselli Ver’ kasetlerini almaya başladım. 1990 yıllarından sonra ise CD’lerini toparlamaya başladım. CD’leri seri olarak yaptım. Gazete kupürlerinden kartpostalları ve plakları almaya başladım. Arkası devamlı geldi. Fanatik Orhan Baba hayranıyım. Kendisini çok seviyorum. 1982 yılında Baba’nın albümünü görünce çok etkilendim. Etkilendikten sonra dinlemeye başladım. Daha sonra diğer kasetleri de almaya başladım. 1992’de İstanbul’a geldikten sonra her çıkan kasetini aldım. Peşine CD’leri toparladım. Birkaç tane büyük plaklardan aldım. Bende hatıraları çok büyük” dedi. “Evimize gelen aile fertleri, eşimin de benim de arkadaşlarım çok etkileniyorlar” Çevresindeki eve gelen misafirlerin objelerden çok etkilendiğini belirten Uysal, “Orhan Baba ile ilk tanışmam bir düğünde gerçekleşti. 2004 yılında ofisine giderek telefon numarasını aldım. İlk resmimi 2007 yılında çekindim. Sonra art arda fotoğraflarımı çekindim. Sağ olsun beni çok iyi karşıladı. Çay içtik, sohbet ettik. Çok güzel hatıralarımız var. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Zaten kendisi de beni tanıyor. Gittiğim zaman, ‘Samsunlu Engin, hemşehrim gelmiş’ diyor. Evimize gelen aile fertleri, eşimin de benim de arkadaşlarım çok etkileniyorlar. Nasıl toparladığımı merak ediyorlar. Maddi, manevi nasıl bir araya getirdiğimi merak ediyorlar. Tabii ki zorlukları var. Ama zorluluklarının aksine çokta mutlu oluyorum. Maddi zorlukları oluyor ayrıca yırtılmaması için çok emek veriyorsun. Gözün gibi bakman gerekiyor. 3 tane evladım var. Onlar da koruyorlar, benim gibi çok seviyorlar Orhan Baba’yı” ifadelerini kullandı. “Orhan Baba’ya ait hatıraları almak isteyenler oldu” Biriktirdiği yüzlerce objeyi almak isteyenlerin olduğunu aktaran Uysal, “Mesela sabah kalktığımda ilk Orhan Baba dinlerim. Mutlu oluyorum ve rahatlıyorum. Anlatılmaz bir duygudur Orhan Baba. Orhan Baba’ya ait hatıraları almak isteyenler oldu. Bir iki arkadaş teklifte bulundu. 50 binin üzerinde fiyat veriler. Veremeyeceğimi, söyledim. Benim için çok değerli. Manevi olarak çok büyük bir anlamı var. Çok büyük bir meblağ verilse bile veremem derim” şeklinde konuştu. “‘Baba bunların hepsi benim olacak yani bana kalacak ’ diyor” Orhan Gencebay hayranı Uysal, 7 yaşındaki oğlu Anıl’ın da biriktirdiği eserlerin kendisine miras kalmasını hayal ettiğini söyleyerek, “Eşim de Orhan Baba hayranıdır. Sağ olsun evimin dizaynını ve düzenini, posterleri ve duvardaki fotoğrafların hepsini eşim yapar. Ben fazla anlamam. Eşim mükemmel titizdir o konuda. Her şeyi eşim yapar kendisine çok teşekkür ediyorum. İkiz oğlum var biri Anıl. O da Orhan Baba’yı çok seviyor. Sosyal medyaya videoları birlikte çekip atıyoruz. Hakan da çeker ama Anıl daha çok düşkün. Anıl, ‘Baba bunların hepsi benim olacak yani bana kalacak ’ diyor. Beni çok mutlu ediyor. 7 yaşındaki oğlum Anıl, Orhan Baba dinlemek istiyor. ‘Şu plakını koyalım, şu CD’sini, kasetini dinleyelim’ diyor. Ben de çok sevdiğim için ona herhangi birini dinleyebileceğimizi söylüyorum. Utan dokunma kasetinin benim için çok büyük bir anısı vardır. Onu 12 saat dinlediğim de oldu. Kaset sonradan bozulmuştu. O zamanlar Orhan Baba’yı görmeden ölürsem, gözlerim açık gider demiştim” diye konuştu.
Bitlis Bitlisli öğrencilerin 8 projesi TÜBİTAK tarafından kabul edildi Türkiye Bilimsel Araştırmalar Merkezi (TÜBİTAK), Bitlis’teki Bilim Sanat Merkezi (BİLSEM) öğrencileri tarafından hazırlanan 8 projeyi kabul etti. Bitlis’te eğitim veren Ahmet Eren BİLSEM öğrencileri, Van’da yapılacak olan Türkiye Bilimsel Araştırmalar Merkezi (TÜBİTAK) Ortaokullar Arası Proje Yarışmasına 8 proje ile katılamaya hak kazandı. Van’da önümüzdeki hafta yapılacak olan ve 8 ilin katılacağı proje yarışmasında Türkiye finallerine katılmak hedefiyle hazırlanan projelerde son hazırlıklar tamamlandı. Bitlis’ten 20 proje başvurusunun yapıldığı, ancak TÜBİTAK tarafından 8 projenin kabul edildiği bölge yarışmasında derece yapmayı hedefleyen öğrenciler, hazırlıklarını ve sunumlarını da tamamladılar. Bitlis Ahmet Eren Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM) Müdürü Ekrem Oruk, her öğrencisinin bir projesi olması mantığıyla çıktıkları yolda bölge yarışmasına 8 proje ile en fazla proje sunan okul olma özelliğinde olduklarını söyledi. Oruk, hedeflerinin bölge yarışmasından derece ile dönerek, Türkiye finallerinde derece yapmak olduğunu belirterek, emeği geçen öğrencilerine ve danışman öğretmenlerine teşekkür etti. Oruk, “Bitlis Ahmet Eren Bilim ve Sanat Merkezi olarak her yıl olduğu gibi bu yılda her öğrencimizin bir projesi olsun mantığıyla yine yola çıktık. Bu yıl öğrencilerimizin hazırlamış olduğu projeler danışman öğretmenlerimizin gözetiminde 20’ye yakın projemiz bu yıl hazırlandı. TÜBİTAK ortaokul öğrenci araştırma yarışmalarına gönderildi. Yapılan değerlendirme neticesinde okulumuzun 8 adet projesi Van bölge finaline davet edilmeye hak kazandı. Öğrencilerimizi ve danışman öğretmenlerimizi bu konudan dolayı tebrik ediyorum” dedi. 8 ilin katılacağı yarışmaya 8 proje ile en fazla projesi davet edilen okul olduklarının altını çizen Oruk, “Okulumuz 8 ilin yer aldığı bölgede 8 projeyle en fazla projesi davet edilen okul oldu. Aynı zamanda Türkiye’de de proje daveti alan okulumuz, okullar arasında Türkiye 15’incisi olmuştur. Sürekli olarak öğrencilerimizin bilime olan meraklarını geliştirmek, bu doğrultuda onları daha üst hedeflere yönlendirmek gayesi ile elimizden gelen gayreti göstermeye çalışıyoruz. Zaten Bilim Sanat Merkezlerinin kuruluş gayesi de bu yönde. Milli Eğitim Bakanlığımıza bağlı bu kurumlarda öğrencilerimizin ilgi alanları doğrultusunda yeteneklerini geliştirmek için çalışmalar yürütülmektedir. Okulumuzda 3 alanda öğrencilerimiz eğitimlerine devam etmekteler. Genel zihinsel yetenek, resim yetenek ve müzik yetenek olmak üzere 3 alanda öğrencilerimiz yeteneklerini geliştirmek için eğitim almaktalar. Öğretmenler ve idareciler olarak öğrencilerimizin yeteneklerini geliştirmeleri için çabalıyoruz” şeklinde konuştu.