POLİTİKA - 15 Ekim 2016 Cumartesi 16:19

AK Parti Milletvekili Mehmet Ali Şahin:

A
A
A
AK Parti Milletvekili Mehmet Ali Şahin:

TBMM eski Başkanı ve AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, bazı FETÖ’cülere söylenen ‘imam’ kelimesine itirazı olduğunu belirterek, “İmamlık bizim inancımızda çok saygın bir meslektir. Ben eski imamım. Ama bu terör örgütünün imamı değilim” dedi.
Şahin, 100’üncü Yıl Kültür Merkezi’nde düzenlenen partisinin genişletilmiş İl Danışma Meclisi toplantısına katıldı.
Partililere hitaben konuşan Şahin, milletçe, devletçe ve hükümetçe yürütmekte oldukları 2 tane önemli görevlerinin olduğunu ifade ederek, “Bunlardan biri darbeci terör örgütü mensuplarının bütününü tespit edip yargıya teslim etmek ve yapmış oldukları eylemin cezasını kat ve kat çekmelerini temin etmektir. İkinci görevimiz ise bölgemizde yeni haritaların çizilmesine izin vermemek ve ülkemizin güvenliğini ne pahasına olursa olsun korumaktır.” dedi.
Kimin kim olduğunu bilemiyorsunuz”
Darbe girişiminin üzerinden 3 ay geçtiğini hala gözaltı, tutuklamalar ve açığa almaların devam ediyor diye düşünenlerin olabileceğine de dikkat çeken Şahin, “Aslında bunda şaşılaşacak bir şey yok. Çünkü karşımızda son derece sinsi, bukalemun, takiyeci, yalancı ve dünyanın şu ana kadar görmediği çapta bir terör örgütü var. Yalanı o kadar rahat söylüyorlar ki kendilerini gizlemeyi o kadar rahat beceriyorlar ki. Tabii ki böylesine bir örgütle mücadele etmek kolay değil, zaman alıyor. Karşımızda normal bir terör örgütü yok. Siz karşınızda Türk Silahlı Kuvvetlerine mensup bir general var sanıyorsunuz, oysa karşınızda Pensilvanya’ya bağlı bir general var. Karşınızda FETÖ Terör örgütüne bağlı Savcı, polis memuru, bir iş adamı, sivil toplum örgütü var. Böylesine bir örgütle normal şartlarda mücadele edebilir misiniz? Bu normal şartlarda mücadele etmek için tabii ki olağanüstü yöntemlere başvurmak zorundasınız. 3 ay geçti hala tutuklamalar gözaltına açığa almaların sorununun ortaya çıkan açık cevabı ise By Lock. Kendi aralarında öyle bir haberleşme sistemi kurmuşlar ki. Sadece bu örgüte mensup olanların yararlanabildiği başkalarının yararlanması mümkün olmadığı bir haberleşme sistemi kurmuşlar. İstihbarat teşkilatımızın elde ettiği verilere göre 215 bin By Lock sistemi kullanıcısı var. Şu ana kadar 170 bin civarında ki tespit edildi. Dün Konya’da By Lock kullanan yargı mensuplarının tespitiyle görevli bir savcı, en hızlı By Lock’culardan çıktı ve şu anda gözaltında. Kimin kim olduğunu bilemiyorsunuz” ifadesinde bulundu.
"Ben de eski imamım, ama bu terör örgütünün imamı değilim”
Şahin, FETÖ’nün bazı üyelerine söylenen ‘imam’ kelimesine itirazı olduğunu da kaydederek, “İmamlık bizim inancımızda çok saygın bir meslektir. Ben eski imamım. Ama bu terör örgütünün imamı değilim. Ben imam hatip mezunuyum ve resmi olarak kendi köyümde 1,5 yıl imamlık yaptım. Arkasında namaz kıldığımız, kendisine uyduğumuz imamlarımız var. Bu FETÖ’nün bir takım ara elemanlarına imam tabir edilmesini doğru bulmuyorum. Bunlara başka bir isim vermek lazım. İmamlarımızın ismini niye hainlerle birlikte analım? Bunlar terör mensuplarıdır. Örgütün ara elemanlarıdır. Olsa olsa böyledir” dedi.
"Kurunun yanında yaşta yansın istemiyoruz”
FETÖ soruşturması kapsamında mağdur olanların mağduriyetinin mutlaka giderileceğini de anlatan Şahin, şunları söyledi:
“Önümüzde bir tepsi var ve içerisindeki taşları ayıklayacağız. Taşlar siyahsa kolay işimiz. Ama bu öyle bir örgüt ki pirincin içerisindeki beyaz taş. Hangisi pirinç tanesi hangisi beyaz taş ilk bakışta göremiyorsunuz. O nedenle taş diye aldığınız bazen pirinç tanesi çıkabilir. Bunu iyice inceledikten sonra farkına varıyorsunuz. O nedenle bir takım yanlışlıklar, hatalar olabilir. Karşınızda görünen kendisini her şeyiyle belli etmiş bir örgüt yok ki. Karşınızda bir pehlivan durmuyor ki girişesiniz, sırtını yere getiresiniz. Belli değil ne olduğu. En yakınınız bile olabilir. Ben 2 gündür buralardayım. Geliyorlar işte açığa alınmış veya memuriyetten atılmış hemşehriler, yakınlarım var. Ne yapabilirim ben? Hak etmişsin kardeşim. Bile bile bu örgütün sendikasına kayıt olmuşsun. Darbe girişimi başarılı olsaydı belki şimdi sende bizim ensemizde boza pişirecektin, çakallar gibi ortada dolaşacaktın. Kimi kandırıyorsun sen?. Biz beyaz taş diye ayırmışızdır, pirinç tanesi olabilir. Bunu daha sonraki incelemelerimizde göreceğiz. Onların mağduriyetini mutlaka gideririz. Kurunun yanında yaşta yansın istemiyoruz. Bunun vebali var. Adaletli davranmak zorundayız. Ama bu sayı çok az. En masum olduğunu söyleyenleri bile bir incelediğinizde bu yapının bir yerinde bulunduğunu görüyorsunuz kardeşim. Şimdi süklüm püklüm geliyorlar. Bu darbe girişimi başarılı olsaydı onlar bizim ensemizde boza pişirirlerdi bilesiniz. O nedenle her kes hak ettiğini görecektir”
“FETÖ liderinin Kılıçdaroğlu’na teşekkür mektubu çıkarsa hiç şaşırmayın”
Darbe girişimi gecesinden sonra tüm siyasi partilerin genel başkanlarının, parti mensuplarının darbeye karşı tavırlarını ortaya koyduklarını, demokrasi toplantılarına meydanlarda katılarak tepkilerini ortaya koyduklarını ifade eden Şahin konuşmasını şu sözlerle devam etti:
“Ancak sanki böyle bir darbe girişimi olmamış gibi, 15 Temmuz’u adeta unutturmak istercesine bir mağduriyet edebiyatı verilmeye başlandı. Sanki bir takım gözaltına, görevden almalar hatta tamamı haksızmış gibi bir söylem geliştirmeye çalışıyor bazıları. Bunun da bayraktarlığını maalesef CHP ve onun Genel Başkanı sayın Kılıçdaroğlu yapıyor. Bir milyon mağdur var diyor. Aslında bu şu demek; Bu darbe girişimi sebebiyle tespit edilen FETÖ’ye mensup olanların aileleriyle birlikte 1 milyon olacağını tahmin ediyor. Sayın Kılıçdaroğlu bunların oylarına talip. İlk seçimde bunların oylarını nasıl alırım diye bir politika takip ediyor. Darbe girişiminde bulunanlardan, bu örgüte mensup olanlardan hesap sorulmasını falan unuttu, unutturmaya çalışıyor Kılıçdaroğlu. İşte bu mağduriyet edebiyatı ile bunların nasıl oyunu ilk seçimde alabilirim diye bir politika ediyor. Bu son derece yanlış bir politikadır. Kendisine hiçbir hayrı olmayacaktır. Önümüzdeki günlerde Amerika’da Washington Post ve New York Times Gazetelerinde FETÖ liderinin sayın Kılıçdaroğlu’na teşekkür mektubu çıkarsa hiç şaşırmayın. Çünkü sadece FETÖ’ye yarıyor bu mağduriyet edebiyatı. Onları memnun ediyor”.
Toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Palandöken: “Konaklama fiyatlarında abartıya gidilmemeli” Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, konaklama fiyatlarında abartıya gidilmemesi uyarısını yaparak, “İnsanların yaşadığı ülkede tatil yapma şartları kolaylaşsın” dedi. Dokuz günlük bayram tatilinde otel fiyatları cep yakınca yerli turistin yurtdışına yöneldiğini belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “2024’te turizm sektöründen önemli katkılar beklerken potansiyel olarak turizm gelirimiz de artıyor. Ancak yerli turistin yurtdışına çıkarak döviz bırakmasının önüne geçilmeli. Bayram tatilinde 6,8 milyon kişi hava yolu ile seyahat etti. Döviz kurlarındaki artış ve yüksek enflasyona bağlı olarak son dönemde otel fiyatları yükseldi. Yerli turistin bu ücretlerle yurt içinde seyahat edebilmesi mümkün değil. Dolayısıyla bir taraftan döviz girdimiz artsın, turist kazanalım derken diğer taraftan da yerli turisti kaybetmeyelim. Bildiğiniz gibi birçok ülke ile 3-5 günlük tatillerde vize sorunu kalktı. Bu bir taraftan sevindirici ancak diğer taraftan da ülkemizden dövizin çıkması ve turizm gelirimizin azalması anlamına geliyor. Turizm Bakanlığımız tarafından iç turizmde yerli turiste teşvik mekanizmaları ile promosyonların tanınması ve bu sıkıntının giderilmesi lazım. İnsanların yaşadığı ülkede tatil yapmasının şartları kolaylaştırılmalı” diye konuştu. “2023’te 56.7 milyon turist Türkiye’yi tercih etti” Ülkemizin dövize ihtiyacı olduğu dönemde yerli turistin yurt dışına kaçmaması için formül bulunması gerektiğini söyleyen Palandöken, “Coğrafi konumu, doğal turizm kaynakları, köklü tarihsel geçmişi ve geniş mutfağı ile ülkemiz adeta bir turizm cenneti. Turizm açısından son yılların rekoru olarak nitelendirilen 2023’te 56.7 milyon turist Türkiye’yi tercih etti. Turizm geliri ise 54,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Turizmdeki başarımız ülke ekonomisi açısından sevindirici ancak Türkiye turizm açısından çok daha yüksek bir potansiyele sahip. Dört mevsimi bir arada yaşayan ve eşsiz coğrafi özelliğe sahip ülkemizin turizmdeki payını artırmalıyız. Bununla birlikte yerli turistimiz de yabancı ülkelere kaptırılmamalıyız. 2023’te ülkeden çıkış yapan ziyaretçi sayısı bir önceki yıla göre yüzde 11,1 artarak 57.7 milyon oldu. Çünkü yüksek döviz kuruna rağmen vatandaşın yurtdışı tatili yurtiçinde her şey dahil konseptli bir tatilden daha uyguna gelmeye başladı. Buna bir de çeşitli kampanyalar ve kapıda vize vb. gibi uygulamalar eklenince yerli turistin parası yurtdışına kaçıyor” diye konuştu. “Turizmi yılın 12 ayı canlı tutmalıyız” Turizm gelirimizi yabancı ülkelere kaptırmamak için formüller bulunması gerektiğini belirten Palandöken, “Öncelikle turizmi mevsimsellikten kurtararak yılın 12 ayı canlı tutmalıyız. Esnaf ve sanatkârlarımızın turizm gelirinden elde ettiği payı arttırarak ülke ekonomisine katkıda bulunmalıyız. Özellikle son zamanlarda trend haline gelen sağlık turizmi, gastronomi turizmi ve kültür turizmi gibi turizm alanlarından daha çok fayda sağlamalıyız. Turist sayısındaki artışı ülkemizin ve yerli üretimlerimizin tanıtımında fırsata çevirmek için yeni konseptler belirlemeliyiz. Yabancı turistler yalnızca otellerle sınırlı kalmamalı, gittikleri şehirlerin özelliklerini, yöresel ürünlerini tanımalı ve Türk insanının misafirperverliğini hissetmeli. Havaalanı, otogar ve otel gibi kalabalık noktalarda doğal güzelliklerimizin, yöresel ürünlerimizin ve yerli üretimlerimizin tanıtımını içeren broşürlerin dağıtımı zorunlu olmalı” şeklinde konuştu.
Bursa Gümüş balığının ihracat serüveni başladı İznik Gölü’nde gümüş balığı sezonu hızlandı. Yunanistan, Ukrayna ve Amerika’ya ihracatı yapılan ve bu ülkelerde işlendikten sonra cips olarak paketi 4 dolardan satışa çıkarılan gümüş balıkçılığı bu yıl bereketli başladı. İznik Gölü’nde son 25 yıldır yapılan gümüş balıkçılığında bu sezon sıcakların başlaması ile birlikte balıkçılar ağlarını İznik Gölü’ne bırakmaya başladı. 12 ay boyunca tutulması serbest olan ancak sıcak havaların başlaması ile tam anlamı ile sezonu açılan Gümüş balıkçılığı İznik Gölü’nde Orhangazi ve İznik’teki Su Ürünleri Kooperatiflerine bağlı balıkçılar tarafından yapılıyor. 5 kooperatif sezonu bereketli açtı Orhangazi, Narlıca, Göllüce, İznik ve Çakırca Su Ürünleri Kooperatifine bağlı su ürünleri kooperatifine bağlı balıkçıların İznik Gölü’ndeki Gümüş Balığı mesaileri de başlamış oldu. Sezonda toplam bin ton balığın tutulması hedeflenen bölgede bu yıl ki sezon da bereketli başlamış oldu. Orhangazi Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Zelkif Bektaş, gümüş balıkçılığı sezonunun tüm Orhangazi ve bölgeye hayırlı olmasını dileyerek, "Gümüş balığı ihraç ettiğimiz bir balık türü. Epey döviz getiren bir balık. Bu sene de bereketli, hamdolsun. Güzel bir başlangıç, inşallah sonu da iyi olacak" dedi. Zelkif Bektaş, şu anda İznik Gölü çevresinde faaliyet gösteren 5 ayrı kooperatifin yıllık bin ton gümüş balığı tutacağını belirterek, bu kooperatiflerin, Orhangazi, Narlıca, Göllüce, İznik ve Çakırca Su Ürünleri Kooperatifi olarak faaliyet gösterdiğini ifade etti. İznik yakasındaki kooperatiflerin Orhangazi kooperatiflerine oranla daha yüksek kapasiteli olduğunu da belirten Zelkif Bektaş, "Bu yıl çok bereketli bir sezon. İnşallah böyle devam eder" ifadelerini kullandı Zelkif Bektaş balığın Türkiye’de paketlenerek öncelikli olarak Yunanistan’a ihraç edildiğini hatırlatarak, "Ukrayna hatta Amerika’ya gönderen firmalar var. Bu balıklar oralarda cips haline getirilip paketlenip satışa sunuluyor. Oralarda cipsin paketinin 4 dolara satıldığını öğrendik. Geçen yıl balığın kilogram fiyatını 11-12 TL’ye veriyorduk. Maalesef beklediğimiz fiyat bu yıl yok. Bu yıl 13 TL’ye satabiliyoruz. Bu sezon 5 kooperatifin İznik Gölü’nden ortalama bin ton gümüş balığı avlayarak ihracata göndereceğini tahmin ediyoruz" diye konuştu. "Kendimiz cipse dönüştürebiliriz ama tesis lazım" Zelkif Bektaş, gümüş balığının Türkiye’de de işlenip paketlenebileceğini anlatarak, "Bunun için bizdeki tesis yetersiz kalıyor. Bunda devlet büyüklerimizden tek istediğimiz İznik Gölü bölgesinde 600-700 tonluk bir soğuk hava depo yapması. O durumda biz bunları burada paketleriz. Böylece katma değeri yüksek bir ürün elde etmiş oluruz. Daha önceleri çok söz verildi. Bursa Büyükşehir Belediyesi soğuk hava deposu yapılması için sözler verilmişti. İnşallah şimdi gelen yeni başkanlardan bunu bekliyoruz. Aynı projelerin devamı olarak İznik Gölü’nde böyle bir soğuk hava deposu yapılmasını bekliyoruz" şeklinde konuştu.
Ankara “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi. Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildiğini belirterek Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz Milletimizin Bilmesini İsterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya operasyonla ilgili şu detayları paylaştı: "Batman Cumhuriyet Başsavcılığı, Jandarma Genel Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının desteğiyle Batman İl Jandarma Komutanlığınca yapılan çalışmalar sonucu; Batman merkezli Adana, Aydın, Mersin, Hakkâri, Van, Mardin ve İzmir’de eş zamanlı olarak düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında “Bilişim sistemlerini kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık” suçunu örgütlü olarak işleyen organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Sosyal medya üzerinden sahte kiralık Bungalov ev ilanı vererek dolandırıcılık yaptıkları, mağdurlardan elde ettikleri gelirleri önce yasal bahis platformlarındaki hesaplara, daha sonra bahisten kazanılmış gibi gösterip kendi banka hesaplarına aktararak paranın izini kaybettirmeye çalıştıkları ve toplam 18 bin 635 vatandaşımızı mağdur ettikleri tespit edildi. MASAK ile koordineli yapılan çalışmalar sonucu; suçtan elde edilen mal varlığı değerlerinin aklanması kapsamında; ilk belirlemelere göre 34 milyon 530 bin TL değerinde işlem hacmine sahip, şüphelilere ait 1.283 banka hesabına el konuldu. Operasyonlarda; ruhsatsız tabanca, çok sayıda cep telefonu, sim kart, banka ve kredi kartı ile çok sayıda dijital materyale el konuldu. Batman Cumhuriyet Başsavcılığımızı ve operasyonları gerçekleştiren Kahraman Jandarmamız ile MASAK çalışanlarını tebrik ediyorum. Allah ayaklarına taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."