POLİTİKA - 27 Mart 2015 Cuma 16:27

Cumhurbaşkanı Erdoğan Karabük'te

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan Karabük'te

Çözüm sürecini kendisinin başlattığını belirten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ben çözüm sürecinin önündeyim arkasındayım, hepsinden önce içindeyim. Bunun dışında olmak mümkün değil. Elinde silah olanlar. Eğer çözüm süreci konusunda samimiyse, IRA gibi onlarda silahlarını gömsünler. Ellerinde silah çözüm süreci olmaz" dedi.
Karabük’te toplu açılış törenine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, açıklamalarda bulundu. Karabük halkını selamlayarak konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde verdiğiniz yüzde 65’lik destek için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. İnşallah desteğinize layık olacak, hep birlikte yeni Türkiye’yi inşa edeceğiz. Açılışını yaptığımız 26 ayrı eserin, 1 katrilyon 386 trilyon liralık kamu ve Kardemir yatırımlarının Karabük’ümüze ve ülkemize hayırlı olmasını Allah’tan temenni ediyorum. Eğitimde Safranbolu Yazı Köy İlköğretim Okulunu, merkez Anadolu Öğretmen Lisesi’nin 400 kişilik spor salonunu, yüzme havuzunu ve Eskipazar Gençlik Merkezi’ni tamamladık. Sağlıkta Eflani İlçe Devlet Hastanesi, Safranbolu Devlet Hastanesi ek binası ve çeşitli binaların açılışını yapıyoruz. TOKİ 640 konut inşa etti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı il genelinde 23 trilyonluk alt yapı yaptı. Karabük Kültür Merkezi binası tamamlandı. Karabük genelinde çeşitli bölünmüş yol, il yolu ve devlet yolu projeleri bitirildi. Bu hizmetlerin de resmi açılışlarını burada yapıyoruz. Karabük Belediyesi Şehir Kütüphanesinin, Eskipazar Belediyesi Gençlik ve Kültür Merkezi’nin açılışını yapıyoruz. Karabük Üniversitesi İlahiyat Fakültesi binasını ve öğrenci soysal yaşam merkezini, araştırma geliştirme binası laboratuvarı tamamladı, bunları da hizmete açıyoruz. Kardemir sadece Karabük’ün değil ülkemizin gururudur. Bu vesile ile Kardemir tarafından ülkemize kazandırılan ve toplam yatırım bedeli 599 trilyonu bulan çeşitli tesisler ve fabrikaların açılışlarını bu gün burada gerçekleştiriyoruz. Tüm bu eserlerin Karabük’e, ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
“FİLYOS PROJESİNİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ”
12 yıllık hizmet sürecinde sadece Karabük’e yapılan yatırımın 4 katrilyon lira olduğunu ifade eden Erdoğan, “Hamdolsun Karabük’ümüzün şöyle 12 yıl önceki halini düşünüyorum. Bu gün helikopterle Karabük’ün üstünde dolaşırken geldiği halini düşünüyorum. Bu yatırımların şehrimize, ülkemize kazandırılmasında emeği geçen tüm kurumlarımızın, belediyelerimizin, Kardemir’i, tüm özel sektör çalışanlarını, işçisine kadar herkesi tebrik ediyorum. Filyos Projesini unutmuş değiliz. Bir takım hukuki engeller yüzünden proje gecikti. Şundan emin olun adım adım takip ediyorum. Filyos, sadece bu bölgenin değil Tüm Türkiye’nin projesi. Bu projeyi hayata geçirmekte kararlıyız” diye konuştu.
Çanakkale Savaşlarının 100 yıl dönümüne değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “18 Mart’ta deniz zaferimizin 100. yıl dönümünü başbakanımızın Çanakkale’ye katılımıyla gerçekleştirdik. 24 Nisan da da kara savaşlarının 100. yıl dönümüdür. Dünyanın 4 bir yanından gelen dostlarımız var. Devlet başkanları, hükümet başkanları ve gelecek olan dostlarımızla kapsamlı bir programla yad edeceğiz. İstanbul’da büyük bir barış zirvesi yapacağız. 24’ünde Çanakkale’ye geçeceğiz. 25’inde de Avustralya’dan, Yeni Zelanda’dan gelen tüm dostlar orada şafak ayinlerinde törenlerini yapacaklar. Bizim gençliğimizde sabah namazına müteakip şafak yürüyüşü yapacak. Gençleri şimdiden oraya davet ediyorum. Çanakkale’nin kahramanları arasında Safranbolulu, Eflanilili, Uluslu, Eskipazarlı, Yeniceli yani Karabüklü tüm kardeşlerimin dedeleri, büyük dedeleri var. Kendilerinden kat ve kat güçlü düşman karşısında fedakarca savaşan bu 42. Alay, bine yakın şehit 2 bin 500’e yakın yaralı vermişti. Bu alayın önemli bölümü Karabük’ten, Karabük’ün ilçelerinden, bu bölgelerden gelenlerden oluşuyordu. Savaş sonunda binlerce mevcudundan geriye ne kalmıştı biliyor musunuz? 7-8 kişinin kaldığı bu alayın kahramanlığı gurur tablolarımızdan biri olarak tarihteki yerini aldı. Bu millet ne büyük bir millet. Bu gazi alayın kahraman askerlerinin torunları olan Karabüklü kardeşlerime bir kez daha saygılarımı sunuyorum” şeklinde konuştu.
“BASİT BİR KAVGA DEĞİL, MEDENİYET DAVASIYDI”
“Kendilerini güya aydın sanan birileri işgale mandaya razı olmuşken bizim dedelerimiz atalarımız şartlara zorluklara bakmadan 7 düvele meydan okumaktan çekinmedi” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne dediler, ‘ölürsek şehit, kalırsak gazi oluruz.’ Cepheden cepheye koştular. Analarımız ne dedi, ‘O zaman git evladım, git ya gazi ol ya şehit’ dedi. Biz böyle bir milliyetin evlatlarıyız. Basit bir kavga değil bir medeniyet davası, istikbal ve istiklal mücadelesi olduğunu çok iyi biliyorlardı. Bin yılın hesaplaşmasını çok iyi biliyorlardı. Yahya Kemal; “Şu kopan fırtına Türk ordusudur yarabbi. Senin uğrunda ölen ordu budur yarabbi. Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın, galib et, çünkü bu son ordusudur İslâm’ın” diyordu. Bu millet böyle inanmıştı. Böyle inandığı için, Seyit çavuş 250 kilo mermiyi, ‘Ya Allah’ diye kaldırıp topa yerleştiriyor ve düşmanların en büyük gemisini, Çanakkale’nin dalgalarına gömüyor. Buralara öyle durup dururken gelinmedi. Bizim dedelerimiz, atalarımız işte bu ordunun şanlı neferleridir. Allah onlardan razı olsun. Mekanlarını cennet eylesin. Bizlere onlara layık evlatlar olmayı nasip eylesin” ifadelerini kullandı.
“ÇANAKKALE’Yİ ANLAMAMIŞ OLANLAR VAR”
Bugünde maalesef ülkesine güvenmeyenleri, milletine sırtını dönenler olduğunu gördüklerini söyleyen Recep Tayyip Erdoğan, “2023 hedefleri doğrultusunda hedeflerimize yürürken taş koymaya çalışanlar, treni raydan çıkarmaya çalışanlar var. Ben onların Çanakkale’yi anlamamış, anlayamamış olduğunu tahmin ediyorum. Kimi de daha sinsi yöntemler ile devletin içine sızarak, insanların haklarını gasp ederek, en ulvi duygularını istismar ederek aynı yere hizmet ediyor. Türkiye’yi yeniden istikrarsızlığın, güvensizliğin içine sokarak, hedeflerinden uzaklaştırmanın gayreti içindeler. Muhalefette bunlara çanak tutuyor. Dünyanın neresinde ülkemizin aleyhinde bir söz söylenmişse bir iş yapılmışsa bu iki yapı ve muhalefet hemen peşine takılıyor aynı şeyleri tekrar etmeye başlıyor. Dünyanın her bir yanında Türkiye’ye karşı bildiriler dağıtıp mektupla ülkelerini şikayet ediyorlar. Yabancı gazetelere sayfa sayfa ilanlar veriyorlar. Neymiş Türkiye’de özgürlük yokmuş. Elinize dizinize dursun” ifadelerini kullandı.
“PENSİLVANDAKİ DE 19999 YILINDA BÖYLE KAÇTI”
Altını delmeye çalıştıkları geminin içinde herkesin birlikte yaşadığını ifade eden Recep Tayyip Erdoğan, “Bu ülkeye gelen her zarardan bunlarda nasibini almayacak mı. Siyaset başka şey, ihanet başka şey. Hizmet başka hainlik başka. Demokrasi başka şey, ülkeyi, milleti bölmek başka şey. Şimdi onlar kaçıyorlar. Dosyalar açıklandıkça imamları ile kaçıyorlar. Madem suçunuz yok niye kaçıyorsunuz. Niye, çünkü 1999’da Pensilvanya’daki öyle kaçtı. Davet ettim gelmedi. Siyasete sonuna kadar tahammülümüz var ama ihanete asla tahammülümüz yok. Biz bunların gerçekten hizmet ettiğini sanıyor, onun için elimizden gelen desteği veriyorduk. Hizmet edene saygılıyız ama haine asla. Demokrasi talebinin sonuna kadar arkasındayız ama bölücülüğe asla tahammül edemeyiz” dedi.
“ÇÖZÜM SÜRECİNİN ÖNÜNDEYİM, ARKASINDAYIM EN ÖNEMLİSİ İÇİNDEYİM”
Kendi konumunun Türkiye’deki 78 milyonun hakkını, hukukunu savunmayı gerektirdiğini belirten Erdoğan, “Bunun için ne yapmam gerekiyorsa onu yaparım. Kimseden de çekinmem. Ben bugüne kadar daima sene milletimin yanında oldum. Şimdi çıkmış, “Yemine aykırı hareket ediyor, tarafsız davranmıyor.’ Ben bir partinin tarafı olduğumu ifade etmiyorum, milletimin tarafı olduğumu ifade ediyorum. Bunlar bunu anlamayacak kadar siyaseti de bilmiyorlar. Çözüm sürecini başlatan, bu aşamaya kadar getiren bu kardeşiniz. Demokratik açılım ile başladık. Milli birlik ve kardeşlik projesi olarak devam etti. Çözüm süreci olarak devam ediyor. Ben çözüm sürecinin önündeyim arkasındayım, hepsinden önce içindeyim. Bunun dışında olmak mümkün değil. Elinde silah olanlar. Eğer çözüm süreci konusunda samimiyse, IRA gibi onlarda silahlarını gömsünler. Ellerinde silah çözüm süreci olmaz. 7 Haziran seçimlerine giderken yine o silahlar ile mezraları, köyleri, halkımızı tehdit ederek parlamentoya girmek, bu demokrasi değildir. Bugün burada milleti aldatmaya çalışan varsa elbette bunu çıkıp söyleyeceğim. Bunu milletimin huzuru için söylüyorum, milletimin birlik ve beraberliği için söylüyorum. Çatışmadan, kandan, ölümden, acıdan düşmanlıktan medet umanlarından, onların karşısında tüm gövdemle durmazsam milletimde aramdaki ahdin gereğini yerine getirmemiş olurum. Küçük hesaplarla hareket edenlerin, taşeronluğa soyunanların oyunlarını ortaya çıkarmazsak görevimizi yapmış olamayız. Önce samimi olacaksınız, hesabi olmayacaksınız hasbi olacaksınız hasbi. Bunlar fırsat buldukça birşey üretemedikçe ne yapıyorlar, Cumhurbaşkanına laf söylüyorlar. Ben milletim ile beraberim ama bunların kiminle beraber olduklarını gayet iyi biliyorum. Aynı şekilde paralel yapı ile en büyük mücadeleyi yürüten birisiyim. Burada da bir sıkıntı görürsem elbette gerekli müdahaleyi nereye kadar yapabiliyorsam yaparım. Buradan himmet diye topladıkları paraları diğer ülkelerdeki lobilere, Türkiye karşısı bildirilen yayınlatmak, aleyhte faaliyetler yürütmek için kullananların oyunlarını tabii ki milletime ifşa edeceğim. Bu can bu tente kaldıkça mücadele edeceğim. Türkiye’yi 2023 hedefine ulaştıracak tüm büyük projelerin hepsinde, 12 yıllık emeği olan bir başbakan olarak bundan sonra da hükümetimizin attığı bütün adımlarda yanlarında olacağım olmaya devam edeceğim. Bu asla bir partiden yana olmak değildir. Hükümet devleti yönetir, temsil eder. Bende mademki cumhurbaşkanıyım onların yanında olmaktan başkan keyif verici önemli görevim olamaz. Buralarda da bir aksaklık gördüğüm zaman gerekli uyarıyı arkadaşlarıma yaparım. Bu hakkım ve vazifemdir” diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hakkari Hakkari’de 2. Dönem İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı yapıldı Hakkari’nin gelişimi ve kalkınması açısından önem taşıyan projelerin değerlendirildiği 2024 Yılı 2. Dönem İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı, Vali Ali Çelik başkanlığında yapıldı. Gerçekleşen toplantıda; İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü, DSİ 174.Şube Müdürlüğü, Karayolları 114. Şube Şefliği ve Telekom Müdürlüğü, kurumlarının çalışmalarıyla ilgili sunumlar gerçekleştirdi. Toplantıda; önceki dönem yatırımları ve 2024 yılı yatırımları, yatırımların ve sosyoekonomik gelişmelerin izlenmesi ve koordinasyon çalışmaları, sorunlar ve çözüm önerileri de istişare edildi. Hakkari’de 2024 Yılı 1. dönem sonu itibariyle il yatırım takip sisteminde toplam tutarı 49 milyar 142 milyon 288 bin 215 TL olan 165 projenin aktif olarak kayıtlı olduğu ve hâlihazırda izlendiği, bu projelerin gerçekleşmesi için toplam 15 milyar 867 milyon 77 bin TL harcama yapıldığı, yüzde 32,29 oranında nakdi, yüzde 32,78 oranında fiziki gerçekleşme sağlandığı belirtildi. Toplantıda ayrıca projelerin durum bazında, ilçe bazında, belediye bazında, sektör bazında ve yatırımcı kuruluş bazında dağılımlarına ilişkin analizler incelendi. Vali Ali Çelik’in talimatları doğrultusunda Mir Kalesi’nin ve Şemdinli Kelat Sarayı’nın tarihi dokusunun ortaya çıkarılması ve turizme kazandırılmasına yönelik jeoradar ve kazı çalışması da başlatıldı. Toplantıya Vali Yardımcısı ve İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Buğra Karadağ, Vali Yardımcıları Furkan Berber ve Tayyar Emre Mahmutoğlu, İl Emniyet Müdürü İdris Yılmaz, Belediye Başkan Yardımcısı Ali Onay, koordinasyon kurulu üyeleri katıldı.
İstanbul Banu Parlak: “Kendilerini mağdur gösterip beni kötü göstermeye çalışmalarından çok yoruldum” Çocuğumun can güvenliğinden endişe ettiğini belirten sosyal medya fenomeni Banu Parlak, “Çocuğumun can güvenliğinden endişe ediyorum. Tutukluluklarının devamına karar verildi. Adalete güveniyoruz. Kumpas kumpas deniliyor. Bakın benim bunu yapma kudretim yok. Artık insanların gözünden bu algıyı oluşturmaktan vazgeçsinler. Kendilerini mağdur gösterip beni kötü göstermeye çalışmalarından çok yoruldum çok sıkıldım” dedi. Bahçeşehir 1. Kısım Doğa Parkı’nda bulunan sosyal medya fenomeni Banu Parlak’a ait güzellik merkezi 1 Ekim 2023 günü saat 02.00 ve 04.30 sıralarında motosikletli şüphelilerce kurşunlanmıştı. Olaya ilişkin hazırlanan iddianame kapsamında Dilan, Engin ve Sezgin Polat’ın ‘azmettirme’ suçundan cezalandırılması istenen davanın görülmesine Küçükçekmece Adliyesi’nde devam edildi. Mahkeme, yakalama kararlarının ve tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi. Dosyanın İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dosya ile birleştirilmesine hükmedilerek duruşma ertelendi. Duruşma sonrası Banu Parlak ve avukatı Yalçın Tok basın mensuplarına açıklama yaptı. Çocuğumun can güvenliğinden endişe ettiğini belirten Banu Parlak, “Çocukları için üzgün olduğumu belirtmek istiyorum. Mahkeme salonunda kızını gördüm. Fakat benim de bir evladım var bende arkasında durmak zorundayım. Bende kendi çocuğumun güvenliğini düşüyorum. Çocuğumun can güvenliğinden endişe ediyorum. Tutukluluklarının devamına karar verildi. Adalete güveniyoruz. Kumpas kumpas deniliyor. Bakın benim bunu yapma kudretim yok. Artık insanların gözünden bu algıyı oluşturmaktan vazgeçsinler. Kendilerini mağdur gösterip beni kötü göstermeye çalışmalarından çok yoruldum çok sıkıldım” dedi. Banu Parlak’ın Avukatı Yalçın Tok Duruşma sonunda Banu Parlak’a iki kişinin tükürdüğünü belirterek “Bir örgüt soruşturması var. Onunla birleştirme kararı verildi. Duruşma salonundan çıktığımızda iki tane benim tanımadığım ama fenomen olduğunu iddia eden iki kişi Banu hanıma tükürerek hakaret ettiler. Onlar hakkında da hemen suç duyurusunda bulundum” ifadelerini kullandı.
İzmir Sektör 30. Marble İzmir Fuarı’nı beklemeye başladı Türkiye doğal taş ihracatının can damarı Marble İzmir-Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, dünyanın dört bir yanından sektör temsilcisi ve ziyaretçilerini 17-20 Nisan tarihleri arasında fuarizmir’de ağırladı. Yaklaşık 6 milyar dolarlık maden ihracatının 2 milyar dolarlık payını oluşturan doğal taş ihracatına önemli katkı sağlayan Marble İzmir, oluşturduğu iş hacmiyle hem katılımcıları hem sektörü hem de İzmir esnafını mutlu etti. Yapılan iş anlaşmalarının yanı sıra otellerdeki doluluk, restoranlardaki artan iş hacmi, kentin alışveriş merkezleri ile turistik yerlerindeki yoğunluk memnuniyet oluşturdu. İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından fuarizmir’de 150 bin metrekareyi aşkın açık ve kapalı sergi alanında bin 14 katılımcıyla, Çemar Traverten & Mermer ana sponsorluğunda gerçekleşen Marble İzmir - Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, toplam 68 bin 975 ziyaretçiyi ağırladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın, doğal taş sektörü için markalaşma ve pazarlamanın önemini vurgulayarak “Biz bu dönemde bölgesel olarak kalkınmaya önem vereceğiz. Bunun için komşu illerimizle, Türkiye’deki tüm kurum kuruluşlarımızla iş birliği içinde olacağız. İzmir tarihi olarak ticaret kentidir, fuarlar kentidir. Bu yönünü geliştirmek için çok çaba harcayacağız. 30’uncusunda ve daha sonralarında daha gelişmiş fuarlarla, 20 bin metrekare ilave ile beraber daha büyük organizasyonlarla buluşmayı diliyorum” diyerek açtığı Marble İzmir’i, dünyadaki 125 ülkeden 8 bin 277’si yabancı, 76 ilden 60 bin 698’i yerli olmak üzere toplam 68 bin 975 kişi ziyaret etti. Bu yılın ilk üç ayında ihracatını artıran, fuarda da önemli satışa ve anlaşmalara imza atan doğal taş sektörü, 9 - 12 Nisan 2025’te düzenlenecek 30. Marble İzmir’i beklemeye başladı. Katılımcılar 19 ülkeden 130 firmayla iş görüşmesi yaptı İZFAŞ Genel Müdürü Canan Karaosmanoğlu Alıcı, Türk doğal taş sektörünün dünyaya açılan kapısı olan Marble İzmir Fuarı’nın, sağladığı ticaret hacmiyle yeni yıla umut olduğunu belirterek, “Ticaret Bakanlığı’nın ihracata yönelik destekleriyle Ege Maden İhracatçıları Birliği, İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri ve Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği ile ortak üç farklı alım heyeti programı düzenledik. Bu programlar kapsamında hedef ülke olarak belirlenen 19 ülkeden, 130 firmayla katılımcı firmalarımız yüzlerce iş görüşmesi yaptı. Doğal taş sektörünün yeni pazarlara açılması için ihracatımızda ilk sırayı alan Çin, ABD, Hindistan, Suudi Arabistan gibi ülkelerin yanı sıra Güney Kore’den Avustralya’ya, Brezilya’dan Birleşik Krallık’a kadar çok sayıda ülkeden profesyonel ziyaretçi fuarda yer aldı. Fuar süresince düzenlenen B2B görüşme programlarıyla da katılımcı firmaların müşterilerle hızlı ve etkili biçimde görüşmesi için çalıştık. Dünya genelinde yaşanan siyasal ve ekonomik olaylara karşı yeni iş birliklerine, satışlara ve anlaşmalara imza atıldığını görmek bizi mutlu etti” ifadelerine yer verdi. Marble İzmir’in, bir ticaret etkinliği olmanın ötesinde, Türkiye’nin ekonomisine önemli katkılar sağlayan bir güç haline geldiğini ifade eden Canan Karaosmanoğlu Alıcı, “Fuar, dört gün boyunca sektöre yine büyük bir ticaret hacmi sağladı. Fuarımızın ilk yılında 77 milyon dolar ihracatı olan Türk doğal taş sektörü günümüzde 2 milyar dolar ihracat potansiyeline ulaştı. Bu yılki fuarımız, aynı zamanda şehrimize de önemli bir katkı sağladı. 70 bine yakın ziyaretçinin İzmir’e gelmesi, otellerin doluluk oranlarının artması ve taksicisinden lokantacısına esnafın daha fazla iş yapması, Marble İzmir Fuarı’nın aynı zamanda kent ekonomisi için de ne kadar önemli olduğunu göstermekte. Birlikte çalışarak, doğal taş sektörünü daha da ileriye taşıyacağımıza inanıyorum” şeklinde konuştu. MARBLE Fuarı, bizi 2024 yılı ihracat hedeflerimize bir adım daha yaklaştırdı Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Alimoğlu, “Türk doğal taş sektörünün dünya liginde hızla ilk üç arasında girmesine büyük katkı sağlayan Marble İzmir Fuarı, 2024 yılında küresel ekonomideki soğumaya, Türk ekonomisindeki yüksek enflasyonist ortama rağmen sektörümüzün beklentileri doğrultusunda geride kaldı. Türk doğal taş sektörü olarak, 2024 yılının ilk çeyreğinde yüzde 2’lik artışla ihracatımızı 420 milyon dolara taşımıştık. Ege Maden İhracatçıları Birliği olarak Fuar’da 17 ülkeden getirdiğimiz 40 ithalatçı firmayla, 44 ihracatçı firmamızın 500 ikili iş görüşmesi yaptığı alım heyeti organizasyonu gerçekleştirdik. Birliğimiz, Türkiye’nin 420 milyon dolarlık doğal taş ihracatından yüzde 38 pay aldı ve doğal taş ihracatındaki liderliğini pekiştirdi” dedi. “Sektöre hayırlı olmasını diliyorum” Tüm Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği (TÜMMER) Yönetim Kurulu Başkanı Hanifi Şimşek de “Katılımcılarımızın talepleri dikkate alınarak yeni dönemin planlamalarını, bundan önce de olduğu gibi yine ortak akılla hep birlikte danışma kurulları aracılığı ile yapmalıyız. Dışarıda kalan firmalarımızın fuara katılımı için ilk projede yer alan 20 bin metrekarelik ilave alan ihtiyacını İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Dr. Cemil Tugay’a arz ettik, önümüzdeki yıldan itibaren bu sorunun çözüme kavuşacağına inanıyorum” dedi.