GENEL - 03 Nisan 2015 Cuma 13:02

Kurtuluşunu Değil Kuruluşunu Kutlayan İl: Karabük

A
A
A
Kurtuluşunu Değil Kuruluşunu Kutlayan İl: Karabük

KARDEMİR’in temellerinin atılışı ve Karabük’ün kuruluşunun 78. yıldönümü kutlandı.
Atatürk Anıtı’na çelenk sunumu ile başlayan törene, Vali Orhan Alimoğlu, Garnizon Komutanı Jandarma Kıdemli Albay Samit Tokmak, Karabük Üniversitesi Rektörü Porf. Dr. Refik Polat, Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, KARDEMİR A.Ş. Genel Müdürü Mesut Uğur Yılmaz, kaymakamlar, belediye başkanları, siyasi parti il başkanları, sivil toplum kuruluşu başkan ve üyeleri, daire müdürleri, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Tören, Vali Orhan Alimoğlu’nun Atatürk Anıtı’na çelenk sunumlarıyla başladı. Çelenk sunumunun ardından bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Törenin açılış konuşmasını yapan KARDEMİR Genel Müdürü Mesut Uğur Yılmaz, KARDEMİR hakkında bilgi vererek, Karabük’ün, Atatürk’ün ülkeyi çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırmak için ortaya koyduğu sanayileşme hedefinin ilk merkezi, Karabük Demir Çelik Fabrikaları’nın ise bu sanayileşme hedefinin ilk yapı taşlarından biri olduğunu söyledi. Yılmaz, “78 yıl önce temelleri atılan ve iki yıl gibi kısa bir sürede üretime başlayan Karabük Demir Çelik Fabrikaları, uzun yıllar ülkemizdeki endüstrileşme hareketinin öncüsü ve okulu olmuştur. Ne mutludur ki bugün, tüm Karabüklüler coşku ve heyecan içerisinde kuruluş yıldönümünü kutlayabilmekte, geleceğe daha bir umutla bakabilmektedir. Bir gazetemizin, 4 Nisan 1937 tarihindeki sayısında Karabük Demir Çelik Fabrikalarının temellerinin atılmasını okurlarına duyururken kullandığı başlık dikkat çekicidir; ’Ana endüstriye başladık. Memleket müdafaası bugünden sonra daha emin temellere istinad etmiş olacaktır.’ Görüldüğü gibi sanayileşme cumhuriyetin kurulması ile birlikte en büyük hedeflerden biri olmuş, sanayileşmenin en önemli unsuru olarak da demir çelik sanayi ön plana çıkmıştır. Karabük’te temeli atılan bu fabrikalar, 78 yıl önce memleket müdafaasının temeli olarak görülmüştür. Bugün ülkelerin kalkınmışlık düzeyinin tükettikleri çelik miktarı ile ölçüldüğü düşünülecek olursa, Karabük Demir Çelik Fabrikaları’nın, ülkemiz sanayisindeki misyonu da daha iyi anlaşılacaktır. Kömür ve cevherin alınteri ile çeliğe dönüştüğü bu fabrika, kimi zaman Adana ovalarında çimento, Konya bozkırlarında şeker fabrikası, kimi zamanda Fırat’ta köprü, Karakaya’da baraj olmuş, Türkiye’nin endüstriyel atılımlarına öncülük ederek ’Fabrikalar Yapan Fabrika’ unvanını almıştır” dedi.
“ÜLKE SANAYİSİNİN OKULU OLDU”
78 yıl önce yüksek fırından çıkan demir cevherin ışığının hem Karabük’ü hem de ülkenin geleceğini aydınlattığını kaydeden Genel Müdür Yılmaz, “Karabük Demir Çelik Fabrikaları’nın ülke sanayisine katkıları sadece tesis kurmakla kalmamış, burada yetişen teknik kadrolar, bilgi birikim ve tecrübelerini ülkenin dört bir yanına taşıyarak, ülkemizde nitelikli iş gücünün oluşmasını sağlamış ve bu özelliği nedeniyle Karabük Demir Çelik Fabrikaları aynı zamanda ülkemiz sanayisinin okulu da olmuştur. Hedeflerimiz büyüktür. Üretimde hedeflerimiz var, ürün çeşitliliğinde ve kalitede hedeflerimiz var. İş sağlığı ve güvenliği ve çevre ile ilgili hedeflerimiz var. Çalışanlarımızın, tedarikçilerimizin, müşterilerimizin, hissedarlarımızın ve nihayetinde içinde yaşadığımız toplumun memnuniyetini sağlamaya yönelik hedeflerimiz var. KARDEMİR, tüm sosyal paydaşlarının dengeli memnuniyetini esas alan bir yönetim anlayışı ile bu hedeflerin tümüne ulaşmak için emin adımlarla yürüyor. Çıktığımız bu yolda, hep birlikte ve el ele, çok daha güzel şeyleri yaşayacağımıza, KARDEMİR’in mevcut sinerjisinin mükemmelliğe ulaşma amacımıza katkıda bulunacağına olan inancımı belirtmek isterim. 78 yıllık köklü sanayi kültürümüz, yetkin insan kaynağımız, Karabük ve ülke sevdamız, inanıyorum ki bizi hedeflerimize ulaştıracaktır. Bugünlere gelirken başta yöre halkımız, çalışanlarımız, ülkemizin çok değerli yöneticileri, Karabük’ün mülki idarecileri, yönetim kurullarımız, çok büyük fedakarlıklarla hep yanımızda ve destekçilerimiz olmuştur. Bu destek ve fedakarlıklar, gelecek için de en büyük moral ve güven kaynağımızdır. Hedefimiz Türk sanayisinin öncüsü olan KARDEMİR’i sektör içerisinde en üst seviyeye taşımaktır. Bunu, birlik ve beraberlik içerisinde gerçekleştireceğimize olan inancımız tamdır” diye konuştu.
Konuşmaların ardından İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından il genelinde düzenlenen “KARDEMİR” konulu yarışmalarda dereceye giren öğrencilere ödülleri Vali Orhan Alimoğlu, Garnizon Komutanı Jandarma Kıdemli Albay Samit Tokmak, Belediye Başkanı Rafet Vergili ve KARDEMİR Genel Müdürü Mesut Uğur Yılmaz tarafından verildi.
Atatürk Anıtı’nda gerçekleştirilen programın ardından Eczacı Hikmet Şeyhoğlu’nun katkılarıyla Karabük Gazeteciler ve İletişim Derneği tarafından düzenlenen “Geçmişten-Günümüze” konulu fotoğraf sergisinin açılışı yapıldı.
Kares AVM’de açılan serginin açılış törenin ardından sergide yer alan resimler gezildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Dr. Necip Tolga Özbay: “Çocuklar anne karnından ergenliğe kadar sıkı takip edilmeli” Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Necip Tolga Özbay, “Büyüyememe, yaşıtlarına göre büyümesi geri kalmış çocuğu tanımlar ve olguların genelinde beslenme problemi vardır” diyerek anne karnından ergenliğe kadar çocukların büyümesinin gram gram ve santim santim takip edilmesi konusunda anne babaları uyardı. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Necip Tolga Özbay, 15 Nisan Büyümenin İzlenmesi Günü’ne atıfta bulunarak çocukluk döneminin en temel özelliğinin dinamik bir büyüme dönemi olduğunu; büyümenin döllenme anından başlayıp erişkin boya ulaşıncaya kadar devam eden, doku farklılaşmasını, gelişmesini ve olgunlaşmasını düzenleyen birçok mekanizmanın yer aldığı kompleks bir süreç olduğunu dile getirdi. Çocuğun büyüme ve gelişmesinin normal ve düzenli olabilmesinin ilk şartının sağlıklı bir genetik yapıya sahip olması gerektiğini vurgulayan Dr. Özbay, genetik dışında beslenme, hormonlar, hastalıklar, psikososyal nedenler ve çevresel nedenlerin de büyümeyi etkilediğini anlattı. "Erken tanınarak çocukta kalıcı etkiler yapmadan önlenmesi amaçlanır" Büyüme hızının en yüksek olduğu dönemlerin bebeğin anne karnında bulunduğu dönem, süt çocukluğu dönemi ve ergenlik dönemi olduğunun altını çizen Dr. Özbay, “Sağlıklı yaşam için büyümenin belirli aralıklarla izlenip, standart büyüme eğrilerinde değerlendirilmesi yoluyla normalden sapmaların erken tanınarak çocukta kalıcı etkiler yapmadan önlenmesi amaçlanır. İlk bir ay bebekler haftada bir, 1- 6 ay arası ayda bir, 6 ay-2 yaş arası üç ayda bir, 2 yaş- 6 yaş arası altı ayda bir, sonrasında da yılda bir kontrollerle büyümenin izlenmesi önerilir” dedi. “Bebeklerin kilosu ilk 6 ay her gün 20-30 gram artar” Büyümenin değerlendirilmesinde vücut ağırlığı ve ağırlık artış hızı, boy uzunluğu ve boy uzama hızı, baş çevresi ve artma hızı, vücut bölümlerinin birbirlerine oranları gibi parametreler kullanıldığını belirten Dr. Özbay, “Vücut ağırlığı ilk 6 ay günde 20-30 gram, ikinci 6 ay günde 15-20 gram, 12-24 ay haftada 50 gram, 24 ay üzeri ise yılda 2-2,5 kilogram olarak artar. Boy uzama hızı 1-2 yaş arası yılda 10-12 santim, 2-4 yaş arası yılda 7 santim, 4 yaşından ergenliğe kadar yılda 5-6 santim, ergenlik öncesi yılda 3-4 santim artar. Ergenlikte toplam kazanılan boy kızlarda ortalama 25 santim, erkeklerde ise 28 santim olarak beklenir. Baş çevresi büyüme hızı ilk 3 ay boyunca ayda 2 santim, 3-6 ay arası yılda 1 santim, 6-12 ay arası ise her ay 0,5 santimdir. Özellikle büyüme geriliğinden şüphelenilen durumlarda, baş-pubis uzunluğu, pubis-ayak uzunluğu, oturma yüksekliği, kulaç uzunluğu gibi vücut bölümlerinin birbirlerine oranları da kullanılır" diye konuştu. “Çok iyi takip edilmeleri gerekir” Büyüme ölçümlerinin birbirleri ile karşılaştırılma yöntemleri sonucunda yaşa göre boy ya da ağırlık temelli büyüme eğrileri geliştirildiğini anlatan Dr. Özbay, sözlerine şöyle devam etti: “Bu eğriler çocuğun aynı yaş ve cinsiyetteki yaşıtlarına göre büyüme durumunu gösterir. Büyüyememe, yaşıtlarına göre büyümesi geri kalmış çocuğu tanımlar ve olguların genelinde beslenme problemi vardır. Birbiri ardına birden fazla kez büyüme eğrisinde yaşa göre ağırlığın 3’üncü ya da 5’inci persantilin altında olması, büyüme eğrisinde 6 aylık dönemde 2 major persantilden fazla düşüş olması, boya göre ağırlığın 3’üncü ya da 5’inci persantilin altında olması durumunda çocuğun büyümesinde sorun vardır.. Yaşa göre vücut ağırlığı yetersiz beslenmeyi, boy uzunluğu uzun dönemli beslenme yetersizliğini, boya göre ağırlık oranı ise akut dönemdeki yetersiz beslenmeyi gösterir. Baş çevresi, üst kol çevresi, deri altı kalınlığı, üst kol ve baş çevresi oranı, göğüs ve baş çevresi oranı, beden kitle endeksi, z skoru beslenme durumunun değerlendirilmesindeki diğer ölçümlerdir” ifadelerini kullandı. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Necip Tolga Özbay son olarak, büyümede sorunu olan çocukların tedavisinde varsa altta yatan hastalıkların tedavi edilmesi, beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi, yakalama büyümesi yapabilmeleri için yüksek kalorili diyet verilmesi, multivitamin desteği sağlanması ve duygusal gelişiminin takip edilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Bursa (Özel) Güven Timleri’nden 1 kilometre boyunca böyle kaçtı, 12 yıl hapis cezası ortaya çıktı Bursa Asayiş Şube Müdürlüğü Güven Timleri Büro Amirliği ekiplerinin şüphelenerek durdurmak istediği şüpheli şahsın kaçması üzerine kovalamaca yaşandı. Yaşanan 1 kilometrelik kovalamacanın ardından kaçan şüpheli şahıs, Güven Timleri’nin amansız takibi sonrası kıskıvrak yakalandı. Yapılan sorgusunda şüphelinin 12 yıl kesinleşmiş hapis cezasının bulunduğu için kaçtığı öğrenildi. Olay, merkez Osmangazi ilçesi Sakarya Mahallesi Kıbrış Şehitler Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bağlı Güven Timleri Büro Amirliği ekipleri şüpheli şahıslar üzerinde kılıktan kılığa girerek uygulamalarına aralıksız devam ediyor. Yapılan çalışmalarda son olarak Uluyol’da Güven Timleri durumundan şüphelendiği bir şahsı durdurmak istemesi üzerine şüpheli şahıs kaçmaya başladı. 1 kilometrelik kovalamaca yaşandı, polisin amansız takibi sonrası yakalandı Güven Timleri ile şüpheli şahıs arasından yaklaşık 1 kilometre boyunca yaya olarak kovalamaca yaşandı. Şüpheli şahıs izini kaybettirmek için girdiği ara sokakta Güven Timleri’nin amansız takibi sonrası kıskıvrak yakalandı. Yaka paça gözaltına alındıktan sonra Güven Timler Büro Amirliği’ne getirilen şahsın 40 adet suç kaydı bulunan A.K.(43) olduğu tespit edildi. 12 yıl kesinleşmiş hapis cezası olduğu için kaçıyormuş Şüpheli A.K.’nin yapılan sorgusunda uyuşturucu madde ticareti yapmaktan 12 yıl kesinleşmiş hapis cezasının olduğu tespit edildi. Güven Timleri Büro Amirliği’nde işlemleri tamamlanan A.K. çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine teslim edildi. Polisten kaçma anı ve yakalanma anı güvenlik kamerasında Şüpheli A.K.’nin polisten koşarak kaçması ve Güven Timleri’nin kıskıvrak yakalaması çevrede bulunan bir işyerini güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.