POLİTİKA - 01 Eylül 2017 Cuma 17:46

Şahin: “Birleşmiş Milletler niçin birleşmiş?”

A
A
A
Şahin: “Birleşmiş Milletler niçin birleşmiş?”

Eski TBMM Başkanı ve AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, Myanmar’da yaşanan katliamlarla ilgili olarak BM’ye yüklenerek, “Allah aşkına bu Birleşmiş Milletler niçin birleşmiş? Ne için birleştiniz siz? Kan akıyorken görevinizi yaptığınızı düşünebiliyor musunuz?" dedi.

Eski TBMM Başkanı ve AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, Myanmar’da yaşanan katliamlarla ilgili olarak BM’ye yüklenerek, “Allah aşkına bu Birleşmiş Milletler niçin birleşmiş? Ne için birleştiniz siz? Kan akıyorken görevinizi yaptığınızı düşünebiliyor musunuz?" dedi.


AK Parti Safranbolu İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen bayramlaşma programına katılan Şahin, burada yaptığı konuşmada, Kurban Bayramı’nı kutladıkları bu günlerde İslam coğrafyasında kurbandan çok Müslüman kanının aktığını söyledi.



“Birleşmiş Milletler niçin birleşmiş?”


Bunun sorumlusunun öncelikle "ben Müslümanım" diyenlerin, halkı Müslüman olan ülke yöneticilerinin olduğunu ifade eden Şahin, “Bu konuda en duyarlı olan, sorumluluk duyan yöneticiler Türkiye’de iş başında bulunan yöneticilerdir. Başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanımız Binali Yıldırım’dır. Kaç gündür halkı Müslüman olan ülkelerin devlet başkanlarını arıyor. ’Myanmar’daki katliama, Arakan Müslümanlarının bu katliamına seyirci kalmayalım, bir şey yapalım.’ Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ile konuşuyor. ’Olağanüstü toplanalım, yapacağımız bir şey var mı?’ Allah aşkına bu Birleşmiş Milletler niçin birleşmiş? Ne için birleştiniz siz? Kan akıyorken görevinizi yaptığınızı düşünebiliyor musunuz? Toplantıya çağırmış insanları. Bir şey çıkacağını da zannetmiyorum. Görev Müslümanlardadır" dedi.



“Bunu başarmak, sağlamak Müslümanların görevidir”


Kurban Bayramı’nı kutladıklarını ve aynı zamanda hac bayramı olduğunu da belirten Mehmet Ali Şahin, “Bugün hacca giden kardeşlerimiz tavaflarını yaptılar, ihramdan çıktılar. İnşallah hacı oldular. Allah mübarek etsin. Ama haccın önemli yönlerinden bir tanesi de yılda bir defa Müslümanlar bir araya gelsinler, kendi meselelerini görüşsünler, çözümü konusunda bir takım yol haritaları ortaya koysunlar. Yapılabiliyor mu? Bu yönü haccın uygulanabiliyor mu? Uygulanamadığı için İslam alemi bu noktadır işte. Şu mübarek günlerde, kurban kanının akması, insan kanının akmaması isteniyor. Bunu başarmak, sağlamak Müslümanların görevidir. En azından bunun görevimiz olduğunu idrak edebilmek bile bir adımdır. Bunu bile sağlayabilmek için adımlar atmak önemli bir başarıdır. Hemen gerçekleşmeyebilir. Ama umutsuz olmayalım" diye konuştu.



"Tüm gözler Türkiye’ye çevrilmiş”


Başta Türkiye olmak üzere bir takım ülkelerde bütün bu zulümler karşısında sessiz kalmama şuurunun gittikçe gelişmekte olduğunu gördüğünü de sözlerine ekleyen Şahin, şunları söyledi:


"Tüm gözler de Türkiye’de. Türkiye’nin öncelik yapması isteniyor. Çünkü bizim tarihi bir sorumluluğumuz, misyonumuz var. Osmanlı bu görevi yıllardır yaptı. Dolayısıyla Osmanlının devamı olarak gördükleri Türkiye Cumhuriyeti Devletinden de diğer ülkelerde yaşayan Müslümanlar, bu sorumluluğu, bu görevi şimdi bekliyorlar. İnşallah bütün bu yaşanan sıkıntılar, zulümler, acılar, kanlar Müslümanların uyanışına, silkelinişine, dirilişine vesile olur. Bunu temenni ediyoruz.”



"Milli bayramlar da bizim, dini bayramlar da bizim"


İstanbul’da Kadıköy Belediyesi tarafından hazırlanan iki bez afişten bahseden Şahin, afişlerde, ’’Cumhuriyet Bayramı’mız kutlu olsun’’, ’’Kurban Bayramı’nız kutlu olsun’’ yazıldığına işaret ederek, “Evet Zafer Bayramı’nı kendisinden görüyor. Peki Kurban Bayramı’nı niye kendinden görmüyorsun? Senin bayramın değil mi kurban. Niye ’Zafer Bayramı’mız kutlu olsun’ diyorsun da, ’Kurban Bayramı’nız kutlu olsun’ diyorsun. ’Kurban Bayramı size aittir. Bana ait değildir’ anlamı çıkar buradan. Ne kadar yanlış bir ifadedir. CHP maalesef bunu sık sık yapıyor. En çokta bu milletin değerlerine sahip CHP’li hemşehrilerimiz üzülüyorlar bundan. Binlerce CHP’li arkadaşımız bu afişten üzüntü duymuştur. Bizim belediyemiz ’Kurban Bayramı’nı kendisinden saymıyor’ diye düşünmüştür. ’Kurban Bayramı’mız kutlu olsun’ demelisin. Milli bayramlar da bizim, dini bayramlar da bizim arkadaş’’ ifadelerine yer verdi.


Bayramlaşma programında Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, AK Parti Karabük Milletvekili Burhanettin Uysal ve AK Parti Karabük İl Başkanı Timurçin Saylar ile AK Parti Safranbolu İlçe Başkanı Ali Kaya da birer konuşma yaptı. Konuşmaların ardından Şahin ve beraberindekiler partililerle tek tek bayramlaştı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.
Hatay Kızılay Başkanı Hatay’da depremzedelerle iftar sofrasında buluştu Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Hatay Güzelburç’taki Kızılay Yaşam Merkezi’nde depremzedelerle iftar sofrasında bir araya geldi. Ramazan ayının yardımlaşma ruhunu öne çıkaran Yılmaz, son depremzede yuvasına kavuşana kadar desteklerinin süreceğini belirtti. Deprem bölgesinde ilk günden itibaren varlığını hissettiren Türk Kızılay’ı Ramazan ayında da afetzede vatandaşları unutmuyor. Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Hatay’ın Güzelburç bölgesinde bulunan Kızılay Yaşam Merkezi konteyner kentinde vatandaşlarla iftar sofrasında bir araya geldi. "Hatay’da son depremzede yuvasına kavuşup, yastığa başını huzurla koyana kadar biz buradaki vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin ellerini bırakmayacağız" Ramazan ayının; rahmet, bereket, yardımlaşma ve iyilik ayı olduğunu belirten Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, "Biz bugün burada zor günleri birlikte atlatmaya çalışıyoruz. Türk Kızılay’ı olarak her zaman söylediğimiz bir konu var; son depremzede yuvasına kavuşup, yastığa başını huzurla koyana kadar biz buradaki vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin ellerini bırakmayacağız. Ramazan ayındayız, Ramazan ayı; rahmet, bereket, yardımlaşma ve iyilik ayı ama aynı zamanda Ramazan ayı sevdiklerimizle bir araya gelme ve bir sofranın etrafında buluşma ayı. O nedenle biz bugün burada Hatay’da kardeşlerimizle bir ekmeği bölüşeceğiz, beraber iftarımızı açacağız. Birbirimizi dinleyerek bu zor günleri atlatmak adına bir aşama daha ilerlemiş olacağız. Ben zor günlerin geçeceğine inanıyorum. Son 1 sene de gördüğümüz şu ki herkes tünelin ucundaki ışığı görmüş durumda bu da zor günlerin geçeceğine inancı pekiştiriyor. Bu günlerde biz halkımızla bir arada olmaya devam edeceğiz. Tekrar herkesin Ramazanı hayırlı olsun" şeklinde konuştu.