GÜNDEM - 09 Nisan 2021 Cuma 10:59

Sıfır kilometre lüks cipe astığı 'Hasarlı çıktı' yazısıyla Türkiye’yi dolaşıyor

A
A
A
Sıfır kilometre lüks cipe astığı 'Hasarlı çıktı' yazısıyla Türkiye’yi dolaşıyor

Adana’da 2015 yılında sıfır kilometre aldığı lüks cipi 3 yıl önce satmak isteyen Süleyman Özhan Gedik, eksperde aracın sağ ön çamurluğunun boyalı olduğunu öğrendiğini ileri sürdü. Firmadan herhangi bir olumlu dönüş alamayan ve hukuki mücadelesi devam eden Gedik, aracının arka camına yazdırdığı "Sıfır kilometre aldığım bu araç hasarlı çıktı" yazısıyla tüm Türkiye’yi dolaşıyor.

Adanalı iş adamı Süleyman Özhan Gedik, 2015 yılında 90 bin eoroya sıfır kilometre 01 DNS 44 plakalı BMW X4 marka lüks cip satın aldı. 2018 yılında cipini satmak için alıcı olan bir şahısla anlaşan Gedik, aracı ekspere götürdü. İddiaya göre, eksperde yapılan incelemede aracın sağ ön çamurluğunun boyalı olduğu belirlendi. Gedik, durumu firmaya iletti. Firma ise bilirkişi gönderdi ancak daha sonra Gedik’e olumlu bir dönüş yapmadı. Bunun üzerine Gedik, mahkemeye başvurdu ve ilk mahkeme zaman aşımı gerekçesiyle davayı reddetti. Bunun ardından Gedik, istinafa başvurdu ve istinaf mahkemesi kararı bozdu.

Sıfır kilometre lüks cipe astığı 'Hasarlı çıktı' yazısıyla Türkiye’yi dolaşıyor

Aracın arkasına yazı yazıp Türkiye’yi dolaşmaya başladı

Bozulan karar üzerine bilirkişi raporuyla Gedik, tekrar İstanbul’da mahkemeye başvurdu. 3 yıldır mahkeme süreci devam eden iş adamı, bu sırada da cipinin arka camına ‘Sıfır kilometre aldığım bu araç hasarlı çıktı’ yazısını yazdı ve tüm Türkiye’yi dolaşmaya başladı.

Başından geçen olayı gazetecilere anlatan Süleyman Özhan Gedik, mağduriyetinin giderilmesini istediğini belirtti. Gedik, “2015 yılında aldığım aracı 2018 yılında satarken hasarlı olduğunu fark ettim. Aracı satın aldığım yetkili bayiye başvurduğumda hasarlı olduğunu kabul ettiler ama hasarın kendilerinden olmadığını söylediler. Mahkeme sürecimiz devam etti ve yaklaşık 3-5 ay sonunda hakim zaman aşımı dolayısıyla dosyamızı reddetti. Ben onun üzerine istinafa başvurdum ve 28 ay boyunca bu aracı ben kapalı garajda tuttum. İstinaf mahkemesinde davamız kabul edildi ve tekrar mahkemeye çıktığımızda yine davamız zaman aşımından dolayı reddedildi. Tekrar istinafa başvuru yaptık ve şu an süreç devam ediyor” diye konuştu.

Sıfır kilometre lüks cipe astığı 'Hasarlı çıktı' yazısıyla Türkiye’yi dolaşıyor

“Kimse sıfır araç aldım diye güvenmesin”

Yazdığı yazıyı görenlerin cep telefonuna sarıldığını söyleyen Gedik, “Bu yazıyı yazmamın sebebi tüm Türkiye’yi dolaşıp satın aldığım aracın her ne kadar dünya markası olsa da insanların başına böyle şeylerin gelebileceğini bilgilendirmek. Eğer sesimizi duyurabilirsek ve birkaç kişiyi bilinçlendirirsek ne mutlu bize. Çok güzel tepkiler aldık. Bunu yazdıktan sonra benim gibi birçok mağdurun olduğunu ancak kimsenin mahkeme sürecine yanaşmadığını öğrendim” dedi.

Aracının hurdaya çıkana kadar bu yazıyla dolaşacağını kaydeden Süleyman Özhan Gedik, “Hukuk benim haklı olduğuma kanaat getirirse benim hakkımı verecektir. Her halükarda hatalarını kabul edip başkalarına yapmasınlar yeter. Kimse sıfır araç aldım diye güvenmesin, her halükarda ekspere gidip muayenesini yaptırsınlar. Bu adamlar biliyor ki hukukta ve kanunda bir açıklık var, onu çok iyi değerlendiriyorlar” şeklinde konuştu.

Umutcan İşledici - Elif Ayşenur Bay

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Ermeni katliamı izleri 104 yıldır duruyor Adana’da Ermeniler tarafından 1920 yılında Camili köyü basılarak 500 Türk’ün katledilmesinin izleri bir çiftlikte hala dün gibi duruyor. Ermeni Diasporası 24 Nisan’ı "sözde Ermeni soykırımı" diye ilan etse de Adana’nın bir çok yerinde Ermenilerin yaptığı katliamların izleri görünüyor. Bunlardan biri de Yüreğir ilçesine bağlı Camili Mahallesinde 1920 yılında meydana geldi. Kayseri’den Adana’ya doğru inen sayıları yaklaşık bin Ermeni silahlı komitacılar, 15 Haziran 1920 yılında Adana’nın Camili köyüne saldırdı. Kadın, çocuk, yaşlı demeden herkesi kurşuna dizen silahlı Ermeniler, son kale olan Camili çiftliğinde katliam yaptı. Kapıları, duvarları ve çiftliğin ortasında yer alan tulumbayı kurşun yağmuruna tutan silahlı Ermenilerin kurşun izleri hala çiftliğin kapı ve duvarlarında yer alıyor. 19. yüzyılda yapılan ve hala ayakta olan bu tarihi çiftlik Ermeni mezaliminin izlerini taşımaya devam ediyor. “Kadın, çocuk ve hayvanları yukarıda ki mağaralara saklamışlar” Tarihi Camili Çiftliğinde yaşayan Abdullah Özdemir, o dönem de köyün yaşadığı olayları anlatırken şu ifadelere yer verdi; “Ermeniler 1920 yılında Kilikya bölgesi, yani bu bölgede topladıkları insanları buraya, Camili çiftliğine yığmışlar. Kaçan kadın, çocuk ve hayvanlar yukarıda ki mağaralara saklanırken erkekler çiftliğin içerisinde kalmışlar. Bazı bilgilere göre katledilen Türk sayısının 500’ü aşkın olduğu söyleniyor. Silahlı Ermenilerin bıraktığı mermi izleri hala kapı ve içeride yer alan Osmanlı armasında kendini gösteriyor. Türkler gelen Ermeniler tahılları yağmalamasın diye çiftliğin içerisinde kuyularda tahıllarını saklamışlar. Geçmişte burada çok büyük bir katliam yapılmış”. “1920 yılında Ermeni çeteleri katliam yapmıştır” Ermeni çetelerin Kayseri’den aşağıya inerek ne var ne yok her yerde katliam yaptıklarını ifade eden Özdemir, 1920 yılında çor çocuk demeden silahlı Ermeni çeteleri Kayseri’den bu tarafa doğru ne var ne yok toplayıp, buldukları yerde katliam yaparak buralara kadar gelmişlerdir” dedi
Bursa (Özel) Toz taşınımında solunum rahatsızlığı olanlar risk altında Meteoroloji Genel Müdürlüğü; Kuzey Afrika’dan beklenen toz taşınımı uyarısı yaptı. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Arzu Ertem Cengiz, solunum ve kronik rahatsızlığı bulunanların yanı sıra yaşlı hamile ve çocukların da toz taşınımı sırasında risk altında olduğunu ifade etti. Mecbur kalınmadığı taktirde dışarıya çıkılmaması gerektiğini söyleyen Cengiz, zorunlu durumlarda maske takılması gerektiğini kaydetti. Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan değerlendirmelerde Marmara’nın güneyi, İç Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu ile Batı Karadeniz’in iç kesimlerinde yer yer toz taşınımı beklenildiği açıklandı. Kuzey Afrika’dan beklenen çöl tozlarının hava kirliliği ve görüş mesafesini düşürmesine karşı yerel yönetimler vatandaşlara tedbirli olmaları konusunda uyarılarda bulundu. Ayrıca uzmanlar toz taşınımına uzun süreli maruz kalınması durumunda solunum yetmezliğine varabilecek rahatsızlıklar nedeniyle en yakın sağlık kuruluşuna gidilmesi gerektiğini dile getirdi. Solunum ve kronik rahatsızlığı bulunanların yanı sıra yaşlılar, hamileler ve çocukların risk altında bulunduğunu ifade eden uzmanlar, mümkün olduğunca toz taşınımı geçene kadar dışarı çıkılmaması, mecburi durumlarda ise maske takılması gerektiğini kaydetti. Uzmanlardan maske uyarısı Mecbur kalınmadığı taktirde dışarıya çıkılmaması gerektiğini ifade eden Acıbadem Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Arzu Ertem Cengiz, “Toz taşınımı dediğimiz dönem 3 gün boyunca ülkemizde çöl tozlarının yoğun olarak görülmesi demek. Hava kirliliğine neden olarak görüş mesafesini bozabildiği gibi özellikle solunum rahatsızlığı bulunan hastalarımızda, solunum sıkıntısına neden olabilir. Özellikle astım ve alerjisi olan kişilerde astım atağı gibi solunum sıkıntılarının yoğun olduğu dönemlere neden olabilir. KOAH’lı (kronik obstrüktif akciğer) ve kronik hastalığı olan kişilerde de solunum sıkıntısı ataklara neden olabilir. Bu dönemde en önemlisi toza maruz kalmamaktır. Kronik ve ciddi hastalığı olan kişilerin bu dönemde mümkünse dışarıya çıkmamasını tavsiye ediyoruz. Dışarıya çıkmaları gerekiyorsa özellikle toza karşı koruyu N95 gibi kullanmaları, bulamıyorlarsa bile normal maske faydalı olabilir. Maske kullanmak bu dönemde çok önemli. Astım hastalıklarında özellikle atağı tetikleyebilir, astım krizine neden olabilir. Böyle bir durum oluştuğunda hastaların bir sağlık kuruluşuna başvurarak etkili bir astım tedavisi almaları gerekebilir” şeklinde konuştu. Solunum rahatsızlığı bulunanlar kadar yaşlı, hamile ve çocuklar da risk altında Kronik rahatsızlığı bulunanların yanı sıra çeşitli grupların da risk taşıdığını belirten Cengiz, “Yaşlılarda ek hastalıklar, kronik rahatsızlıklar daha fazla olduğu için onlar daha hassas. Hamileler ve çocuklar etkilenebilir. Solunum hastalığı olanlar ekstra risk altında. Çünkü bu tozlar çok küçük partiküller halinde olup solunum yollarını etkileyebilmekte, hastalarda atakları tetikleyebilmektedir. Uzun süreli maruz kalma durumunda solunum yetmezliğine görülebilir Toz taşınımına uzun süreli maruz kalınmaları durumunda solunum yetmezliğine varan ciddi rahatsızlıklar görülebileceğine dikkat çeken Cengiz, “Kriz atak dediğimiz kriz tablosuna neden olabilir. Ciddi solunum sıkıntısı, hatta çok fazla maruz kalınırsa solunum yetmezliğine bile neden olabilir. Bizim en çok beklediğimiz tablo, öksürük ile birlikte nefes darlığı ve atak tablosudur” ifadelerini kullandı.