YEREL HABERLER - 05 Aralık 2016 Pazartesi 15:22

SosyalBen üyeleri ‘Dünya Gönülleri Günü’nü kutladı

A
A
A
SosyalBen üyeleri ‘Dünya Gönülleri Günü’nü kutladı

SosyalBen Karabük İl Temsilciliği Lideri Nazlıcan Genç ve üyeleri 5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü’nü kutladı.
Genç, Safranbolu’da dernek binasında düzenlediği basın açıklamasında , 5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü’nün, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 123 ülkede gönüllü hizmetlerini tanıtmak ve yaygınlaştırmak amacıyla 1985 yılından buyana her yıl 5 Aralık tarihinde kutlandığını söyledi.
Gönüllülüğün, maddi çıkar gözetmeksizin özgür irade ve özveriyle birey ve toplum yararına yapılan faaliyetlerin tümü olduğunu kaydeden Nazlıcan Genç, "Gönüllülük, karşılıksız eylemin hayata geçtiği en net hareket tarzıdır. Doğru düşünceleri hayata geçirmek için yürekten geçen kanaldır. Ülkeler giderek artan bir oranda, sivil toplum kuruluşları bünyesinde faaliyet gösteren gönüllerin yönetimi ve gelişimi konusunu, kamu politikalarının somut bir parçası haline getirmektedir. Böylece gönüllülük sadece birey odaklı kalmayıp aynı zamanda sosyal dayanışma ve sonucunda toplumsal barış yaratarak toplumda da büyük bir rol oynamaktadır. Gönüllülük, Türkiye’de sivil alanın genişlemesi ve gelişmesi ile birlikte, öğrenilen, hakkında tartışılan, görünürlüğü artan ve yaygınlaşan bir kavram haline dönüşmektedir. Türkiye’nin sosyal ve ekonomik gelişimine katkı sağlayan gönüllü faaliyetler, aynı zamanda toplumsal birlikteliği de güçlendirmektedir." dedi.
SosyalBen Derneği’nin, dezavantajlı bölgelerde yaş aralığı 7 ile 13 olan çocukların kendi sosyal becerilerini keşfetmelerini ve geliştirmelerini hedefleyen bir dernek olduğunu vurgulayan Genç, şunları söyledi:
"SosyalBen Derneği, 3 yıldır sayısı 350’yi aşan gönüllüsünün desteğini alarak, gönüllülük kavramını sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel planda olabildiğince geniş bir yelpazeye yaymıştır. Biz SosyalBen ailesi olarak çocuklarımızın geleceğinde sosyalleşmenin önemini biliyoruz, dünyanın her yerinde çocuklara ulaşmak için gönüllülerimizle elimizden geldiğince çalışıyoruz. Tüm dünyada tamamı üniversite öğrencilerin oluşan 350’yi aşkın gönüllü ile birlikte Kars’tan Edirne’ye, Hatay’dan Sinop’a, Afrika’dan Kamboçya’ya, Türkiye’nin ve dünyanın birçok bölgesinde çalışmalar gerçekleştirmekteyiz."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.