GENEL - 23 Mart 2017 Perşembe 17:23

Sözde ‘ Karabük Sıkı Yönetim Komutanı’nın yargılanması başladı

A
A
A
Sözde ‘ Karabük Sıkı Yönetim Komutanı’nın yargılanması başladı

15 Temmuz gecesi yaşanan FETÖ/PDY darbe girişimi sonrası sözde ‘Karabük Sıkı Yönetim Komutanı’ olarak gözaltına alındıktan sonra tutuklanan dönemin Safranbolu 125.

15 Temmuz gecesi yaşanan FETÖ/PDY darbe girişimi sonrası sözde ‘Karabük Sıkı Yönetim Komutanı’ olarak gözaltına alındıktan sonra tutuklanan dönemin Safranbolu 125. Jandarma Eğitim Alay Komutanı İstihkam Kurmay Albay Sedad Arıcan hakkında açılan davanın ilk duruşması gerçekleştirildi.


Bolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Arıcan, geniş güvenlik önlemleri altında duruşmanın görüleceği Karabük Ağır Ceza Mahkemesine getirildi. Çevrede geniş güvenlik önlemi alan ve kontrol noktası oluşturan emniyet güçleri, avukatların yanı sıra tanıklar ve sanık yakınlarının ve izleyicilerin X-Ray cihazından geçerek üst araması yapıldıktan sonra salona girişine izin verdi. Duruşmada, Sedad Arıcan, sanık yakınları ve avukatları hazır bulundu. Kimlik tespitinin ardından Karabük Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 66 sayfalık iddianame, Mahkeme Heyeti Başkanı Muhammet Zafer Terzi tarafından okundu. Türkiye Cumhuriyeti Hükumetine karşı Silahlı İsyanı İdare Etme, Türkiye Büyük Millet Meclisini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs etme, Türkiye Cumhuriyeti Hükumetini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme, Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçlamaları ile yargılanan dönemin Safranbolu 125. Jandarma Eğitim Alay Komutanı İstihkam Kurmay Albay Sedad Arıcan mahkemede eğitim gördüğü okulları ve yurtiçi ile yurt dışında görev yaptığı yerleri belirtti.



“ Ankara’ya Hasta Ziyaretine Gittim”


16 Temmuz’da gözaltına alındığını ve 17 Temmuzda tutuklandığını, daha sonrada meslekten ihraç edildiğini belirten Arıcan, darbenin olduğu gün Giresun’da ki helikopter kazasında eşini kaybeden yaralı arkadaşı Albay Ünal Bayhan’ı Ankara’daki evinde ziyarete gittiğini, ordu evinde yer ayırttığını ve daha sonra Bahçeli 7. caddede gezdiğini söyledi. Bu sırada alçaktan uçan F-16’ları gördüğünü ve cep telefonuyla bunları gösteri olduğunu sanarak görüntülediğini, olağan üstü bir durum olduğunu yaptığı telefon görüşmeleri ve cep telefonundan gördüğü internet haberlerinden anladığını ve hemen Karabük’e dönmek için gece saat 23:00 sularında kendi kullandığı özel otomobiliyle yola çıktığını da kaydetti.



"Krizi birlikte yorumladık, yönettik ve bu hain darbeyi yapanlara lanet ettik”


Arıcan, “Yolda Karabük’e sıkıyönetim komutanı olarak atandığıma dair adımın bir listede olduğunu öğrendim. Valimiz Mehmet Aktaş’a saçma sapan mesajlar gelmiş, böyle bir oluşumun içerisinde yer almadım, devletin, milletin ve senin emrindeyim, valiliğe doğru yola çıktım’ diye söyledim. Valilik makamında sayın valimden başka Karabük Belediye başkanı Rafet Vergili, dönemin İl Emniyet Müdürü Serhat Tezsever, Karabük Üniversitesi Rektörü Refik Polat, İl Jandarma Komutanı vekili Jandarma Yarbay Hasan Bal vardı. Geçmiş olsun diyerek başta sayın valim olmak üzere oradakilerle selamlaştım. Böyle bir darbe girişiminin yanında olmadığımı, kendisinin emrinde olduğumu söyledim. Daha sonra gelişmeleri televizyondan, cep telefonlarımızdan takip ettik. Krizi birlikte yorumladık, yönettik ve bu hain darbeyi yapanlara lanet ettik.” diye konuştu.



Ankara’dan talimat : “Karşı Çıkan Kim Varsa Onu Da Gözaltına Alın”


Saat 04.30 sıralarında emniyet müdürü Serhat Tezsever yanına gelerek “Ankara’dan talimat geldi, hakkında gözaltı kararı var” dediğini de anlatan Arıcan, “Darbeye katılmadığım için sayın vali gözaltı kararına karşı çıktı. Ancak emniyet müdürünün ‘karşı çıkan kim varsa onu da gözaltına alın’ talimatı olduğunu belirtmesi üzerine gözaltına alındım. Ortada tarafıma yöneltilecek tek bir suç yoktur. Bu suçları işlemediğim gibi, suç işlenmesine de mani oldum, gereken ne varsa onu yaptım ve hiç kimseye de suç işlenmesi için yardım etmedim.” ifadelerine yer verdi.



“Adımı Listeye Yazanlardan Davacıyım”


Mahkeme heyetinden üzerine atılı iddialardan aklanması ve gerçeğin ortaya çıkması için Karabük Valisi Mehmet Aktaş, Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, dönemin İl Emniyet Müdürü Serhat Tezsever, Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Refik Polat, dönemin İl Jandarma Komutanı Vekili Yarbay Hasan Bal’ın tanık olarak dinlenmelerini isteyen Arıcan, “Karabük sıkıyönetim komutanı olarak adımın listede yer alması tamamen bilgim, onayım, iradem dışında, tek taraflı olarak yapılmış bir işlemdir. Aslında beni neden yazdıkları yazanlara sorulmalı. Adımı bu listeye yazanlardan davacı ve şikayetçiyim.” dedi.


İddianamede, Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ’nün askeriye yapılanması içerisinde öğrencileri takip eden “abi”lerle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında ifade veren Ö.G isimli kişinin kendisi ve beraberindeki iki kişiyle Tuncay Opçin ile görüştüklerinin yer aldığını vurgulayan Arıcan, bunun doğru olmadığını, kişileri tanımadığını kaydetti.



"Albaya darbeyi kim yaptı? sorusu"


Mahkeme Heyeti Başkanı Terzi’nin “Darbeyi kim yaptı?” sorusuna Arıcan, “Darbeyi FETÖ’cü bir çekirdek kadro planladı ve icra etti benim görüşüme göre. Planları da bir çığ oluşturmaktı. 15 Temmuz bir planın parçasıydı. Ordu yıpratıldı. Başarılıda olunsa başarısız da olunsa hedeflerden biriside orduyu yıpratmaktı.” sözlerine yer verdi.


Darbe gecesi telefonuna “ABD Washington” menşeli sosyal medya üzerinden “Safranbolu’ya vardın mı” mesajının geldiğini mahkemede öğrendiğini savunan Arıcan, mesajı okumadığını, Amerika’da askeri ataşe olarak çalışan bir arkadaşının olduğunu ve mesajın ondan gelmiş olabileceğini iddia etti. Arıcan, 15 Temmuz akşamı darbecilere karşı durduğunu ve mülki amirin emrine girdiğini, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini belirtti ve tahliyesini talep etti.



“3 kez ağırlaştırılmış müebbet”


Karabük Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 66 sayfalık iddianamede, sanık Arıcan’ın darbe günü Ankara’ya gittiği, gece geç saate Karabük’e döndüğü, Komutanı olduğu birliğin üst düzey komutanlarıyla 5 dakikalık bir toplantı yaptığı, toplantıya resmi kıyafetle gelinmesini istediği, “İl Sıkıyönetim Komutanları” başlıklı listede adının Karabük Sıkıyönetim Komutanı olarak görevlendirildiği, çeşitli illerde FETÖ ile alakalı alınan kişi ifadelerinde isminin geçtiği, bu ifadelere göre öğrencilik ve ilk görev yıllarında Ankara ve İstanbul’da örgütle bağlantılı hücre evlerinde bulunduğun anlatıldığı, darbe gecesi telefonuna “ABD Washington” menşeli sosyal medya üzerinden iletişimin yapıldığı tespit edildiği, görevli iken çeşitli tarihlerde mülki amirden izin alamdan İstanbul, Antalya, Bolu ve Ankara gibi illere gittiği, bu durumum şüphe uyandırdığı belirtilen iddianamede hakkında kamu davası açılan Arıcan, hakkında 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ile 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Pendik’te 11 bin Euro fiyatındaki güvercini çelik kulübelerde besliyor Pendik’te bir vatandaş şampiyonluklar kazanan güvercinlerini çelik kulübelerde başında nöbet tutarak gözünden sakınıyor. Pendik’te 7 yaşından beri, yaklaşık 43 yıldır güvercin besleyen Metin Karabulut güvercinlerini gözünden sakınıyor. Kuşlarına özel yaptığı çelik kulübelerde besleyen Karabalut, gece gündüz demeden kuşlarının başında nöbet tutarak şampiyon kuşlarını tüm tehlikelerden koruyor. Kuşlarıyla birlikte 7 şampiyonluk, 24 kupa kazanan Karabulut, çeşitli ülkelerden arayarak güvercinlerine müşteri olduklarını belirtiyor. Karabulut Rusya’dan gelen 11 bin Euro teklifini ise geri çevirdiğini ifade etti. “11 bin Euro verdiler satmadım” Pendik’te 43 yıldır güvercin besleyen Metin Karabulut, “7 yaşından beri kuş besliyorum. Profesyonel olarak ise yaklaşık olarak 10 yıldır bu işle ilgileniyorum. Şu ana kadar 24 adet kupa kazandık. 7 kez şampiyon olduk. Bu sene inşallah bu kuş ile dünya rekorunu kıracağız. 4 kupada şampiyon oluyoruz, düzenlenen şampiyonalar var. Şampiyonalarda gelecek başarı sonrası yüz yılın kuşu olacak. Çünkü bugüne kadar bu kadar birincilik kupasını alan başka bir kuş olmadı. Rusya’da bir kişi ulaştı. 11 bin Euro verdiler, satmayı düşünmedik. Anne babasına da araba teklif ettiler vermedik. Güvercinimiz Mardin kuşu, 4 saat ayakta kalıyor. 40’ın üzerinde sefer yapıyor. Makine gibi düşünün, kurulu saat gibi bu özelliği soyundan geliyor. Aynı soydan süper star kuşlar uçurduk. Bu kuşlardan kimsede yok, kimsenin çalmaması nöbet tutuyoruz. Güvenlik kamera sistemlerimiz var. Yuvaları çelik kasalardan yapıldı.” diye konuştu.
Kütahya Kütahya’da sağlık personeline ilk Yenidoğan Canlandırma Programı eğitimi Kütahya İl Sağlık Müdürlüğü tarafından sağlık personeline 2024 Yılının ilk Yenidoğan Canlandırma Programı (NRP) Eğitimi verildiği bildirildi. Yenidoğana yönelik girişimde bulunan tüm sağlık çalışanlarının standart bir canlandırma uygulayabilmesi için gerekli bilgi ve becerilerle donatılması amacıyla, 2024 yılının ilk NRP (Neonatal Resuscitation Programme) Eğitimi Yoncalı Uygulama Oteli’nde tamamlandı. Eğitime, Aydın Umurlu Aile Sağlığı Merkezi’nde görevli Dr. Filiz Güngor, Aydın İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli Hem. Kder Işık, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı’nda görevli Prof. Dr. Hüsniye Çalışır, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü’nde görevli Dr. Öğr. Üyesi Sibel Şeker, Aydın Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde görevli Uzm. Dr. Müge Kurtşahin, Aydın Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi’nde görevli Ebe Nurcan Günaydın, Uşak İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Başkan Yardımcısı Dr. Mehmet Fatih Arslan ve Ebe Meral Duran, Denizli ‘de ikamet eden NRP Eğitimcisi emekli Dr. Mustafa Yorgancı eğitimci olarak katıldı. Üç gün süren ve yenidoğan bebeğe eli değen sağlık personelinin eğitimine yönelik hazırlanan bu programda, kamu ve özel hastanelerde görevli hekim, acil tıp teknisyeni, ebe ve hemşireden oluşan 50 sağlık çalışanı sertifikalarını aldı.
Kütahya Gediz Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulunun öğrencilerinin büyük başarısı Kütahya’nın Gediz ilçesinde, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu İlk ve Acil Yardım (Paramedik) bölümü öğrencileri Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi’nde düzenlenen “VIII. TRALLİ Travma Rallisi” isimli yarışmada kupa ve madalyalar kazanarak büyük bir başarı elde ettiler. Türkiye’den 18 üniversite ve 26 ekibin yarıştığı etkinlikte, Gediz Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğrencileri Gamze Hocaoğlu, Zeki Demirci, Fatma Sayğılı, İlkay Bozkan, Ümran Karakoyun, Betül Sevinç, Çağrı Bedir ve Alime Nur Karaca, 9 yarışma etabının 5 inden ödül kazanmayı başardılar. Öğrenciler yarışmada Motosiklet kazası etabı birinciliği, Tiraj etabı birinciliği, Bilgi etabı ikinciliği, Yüksekten düşme etabı ikinciliği, KBRN-Yanık etabı üçüncülüğü ve tüm etapları içeren toplam kategoride Genel Klasman ikinciliği kazandılar. Gediz Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğretim elemanları Öğr. Gör. Dr. Yusuf Güner ve Öğr. Gör. Dr. Melike Pehlivan yarışma sonrasında öğrencileri tebrik ederek, elde edilen başarıdan duydukları mutluluk ve gururu ifade ettiler. Gediz SHMYO Müdürü ve aynı zamanda İlk ve Acil Yardım programı öğretim elemanı olan Güner; Kütahya’yı ve Gediz’i ulusal arenada çok iyi şekilde temsil etmenin ve adını duyurmanın sevinci içerisinde olduklarını ifade ederken; öğrencilerinin mevcut koşullarda çok iyi çıkardıklarını söyledi. Müdür Güner; “Gediz’de eğitim kalitesini arttırmaya ve Gediz’e değer katmaya devam etmek istiyoruz, bunun sağlanması için daha iyi fiziksel koşullar ve okul binasına ihtiyacımız var. Bu konuda Gedizli kurum kuruluş ve iş insanlarının okulumuza destek vermelerini bekliyoruz. Ben inanıyorum ki Gediz’in kadim halkı ve iş insanları öğrencilerimizin gösterdiği bu başarıdan sonra daha istekli olarak imkanları dahilinde yeni bir okul binasına kavuşma konusunda elinden gelen her desteği verecektir. Öğrencilerimiz de bu sayede Gediz’imizi en iyi şekilde temsil etmeye devam edeceklerdir” şeklinde konuştu.
Kütahya DPÜ öğrencilerinden TR&UK Uluslararası CTF Yarışması’nda tarihi başarı Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ), Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile Siber Anadolu Toplulukları tarafından Türkiye ve Birleşik Krallık’tan 20 üniversitenin katılımıyla düzenlenen TR&UK Uluslararası CTF Yarışması’nda ikinci olarak Türkiye’nin ve dünyanın sayılı üniversitelerini geride bıraktı. Bilgi Teknolojileri Kurumu (BTK) ve Siber Anadolu Toplulukları’nın ortaklığında Ankara’da düzenlenen TR&UK Uluslararası CTF Yarışması’nda DPÜ’yü Siber Güvenlik Topluluğu (DPUSEC) üyesi öğrenciler Emre Akay, Meryem Dalgalı, Serkan Özyaman ve Kaan Bıçaklar temsil etti. Aralarında dünyanın önde gelen eğitim kurumları olan Cambridge Üniversitesi, University College London, Imperial College London, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesinin de bulunduğu toplam 20 üniversitenin katıldığı CTF (Capture the Flag - Bayrağı Ele Geçir) yarışmalarında Kütahya Dumlupınar Üniversitesi öğrencileri, 5 bin 510 puanla ikinci olarak önemli bir başarıya imza attılar. Yarışmayı Warwick Üniversitesi öğrencileri 5 bin 570 puanla birinci tamamladı. "Öğrenciler elde ettikleri sonuçla çok önemli bir başarıya imza attı" Öğrencilerin elde ettikleri sonuçla çok önemli bir başarıya imza attığını kaydeden Rektör Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, “ Kütahya Dumlupınar Üniversitesi öğrencilerini TR&UK Uluslararası CTF Yarışması’nda elde ettikleri başarıdan dolayı gönülden kutluyorum. Öğrencilerimizin sadece Türkiye’nin değil, aynı zamanda dünyanın en saygın eğitim kurumlarını geride bırakarak elde ettiği bu sonuç, her şeyden önce üniversitemizin bilişim teknolojileri ve siber güvenlik alanındaki öncü rolünü bir kez daha teyit etmektedir” dedi. “Öğrencilerimiz ülkemizi uluslararası platformlarda en iyi şekilde temsil etmeye devam edecek” DPUSEC ekibi üyesi olan öğrenciler Emre Akay, Meryem Dalgalı, Serkan Özyaman ve Kaan Bıçaklar’ı, danışman hocalarını ve başarıda emeği geçen tüm akademisyenleri kutlayan Rektör Kızıltoprak, “ Bundan sonraki çalışmalarında kendilerine üstün başarılar diliyorum. İnanıyorum ki DPUSEC ekibi ve onlardan ilham alan tüm öğrencilerimiz, bu başarıları daha da ileriye taşıyarak ülkemizi uluslararası platformlarda en iyi şekilde temsil etmeye devam edecektir. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi olarak, bilişim teknolojileri ve siber güvenlik alanlarında öncü rolümüzü sürdürmek için DPUSEC ekibimiz gibi yetenekli öğrencilerimizle ve özverili akademisyenlerimizle birlikte çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.