YEREL HABERLER - 16 Kasım 2015 Pazartesi 11:18

Teknoloji Fakülteleri Dekanları 7. Değerlendirme Toplantısı Kbü'de Gerçekleştirildi

A
A
A
Teknoloji Fakülteleri Dekanları 7. Değerlendirme Toplantısı Kbü'de Gerçekleştirildi

Yılda 2 kez toplanan Teknoloji Fakülteleri Dekanları 7. değerlendirme toplantısı Karabük Üniversitesinde gerçekleşti.
KBÜ Prof. Dr. Bektaş Açıkgöz Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya Yükseköğretim Yürütme Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Abdullah Çavuşoğlu ve Prof. Dr. Durmuş Günay, KBÜ Rektörü Prof. Dr. Refik Polat, Rektör Yardımcıları Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Yaşar, MÜDEK Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ramazan Yıldırım ile 21 Üniversite’nin Teknoloji Fakülteleri Dekanları ve Dekan Yardımcıları, Çalışma ve İş Kurumu Karabük Şubesi İl Müdürü Coşkun Güven, Akademik ve idari personel katıldı.
Programın açılışında konuşan Rektör Yardımcısı ve Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Yaşar, yılda 2 sefer Türkiye’nin değişik bölgelerinde düzenlenen ve bu dönem Karabük’te gerçekleştirilen 7. Teknoloji Fakülteleri Dekanlar Toplantısı’ndan tüm fakülteler ve üniversitelerimiz buna bağlı olarak da sanayici önemli beklentiler içerisinde olduğunu söyledi.
Yaşar, “Şu bir gerçektir ki Türkiye sanayisi hâlihazırda fason üretim üzerine kurulu bir sanayi sistemidir. AR-GE olmadan da gelişmiş ülkeler seviyesine çıkmamız mümkün olmayacaktır. Hem de Çin gibi bir devin karşısında yalnızca fason üretimle de durmak hiç mümkün olmayacaktır. Halen ülkemizde verilen Mühendislik Eğitiminde ise teorik ağırlıklı bir eğitim, uygulama olsa bile yalnızca gözleme dayalı bir uygulamalı eğitim yapılabilmektedir. Mühendisin piyasaya çıkınca işi öğreneceği mantığı Türkiye’deki tüm üniversitelerde ve sanayi kuruluşlarında mevcuttur. Teknoloji Fakülteleri bu alışkanlığı yıkmak, Teorik bilgilerin yanı sıra uygulama becerisi yüksek mühendisler yetiştirmek, Türkiye’de fason üretim yapan sanayiye ayak uydururken, AR-GE kültürünü de bu kuruluşlara kazandırmak amacıyla, kurulmuş Mühendislik Fakülteleridir. 2007 yılında kurulan Karabük Üniversitesi çok hızlı bir şekilde özellikle Karabük halkının, sanayici ve işadamlarının katkılarıyla gelişimini tamamlayarak, atölye ve laboratuvar imkânlarını güncelleyerek çağdaş bir üniversite olma yolunda hızla ilerlemektedir” dedi.
Sanayi işbirliği konusunda Karabük’te sıkıntılar yaşadıklarını da aktaran Prof. Dr. Yaşar, “Karabük sanayisinin ağırlığı Demir çelik sektörü üzerinedir. KARDEMİR A.Ş. Karabük’teki en büyük işletme konumundadır. Diğer şirketlerin çoğunluğu KARDEMİR A.Ş.’ye bağlı veya KARDEMİR A.Ş.’nin ürünlerini yurtdışından ithal ederek kullanan firmalardır. Bundan dolayı farklı branştaki öğrencilerimize staj veya iş yeri eğitimi için yer bulmakta Karabük’te sıkıntı yaşamaktayız. 4-5 adette büyük tekstil firmaları mevcuttur. Bundan dolayı Karabük Üniversitesi Teknoloji Fakültesinde Fakültemiz Atölye ve Laboratuvar imkanları zorunlu olarak daha ağırlıklı olarak kullanılmaktadır. Staj harici iş yeri eğitimi kapsamında her öğrencimiz 80 iş günü süreyle sanayiye gitmek zorundadır. Bunun yanı sıra tüm bölümlerimizde iş yeri eğitimi hariç en az yüzde 25 uygulamalı eğitim fakültemiz laboratuvarlarında verilmektedir. Teknoloji Fakültelerinin bu toplantı da ve gelecek toplantılarda tartışılmasını beklediğim bazı sorunlar şunlardır; ‘Bazı bölümlerimize Meslek Liselerinden 180 taban puanını geçen sayı yeterli olmadığından dolayı MTOK kontenjanları boş kalmaktadır, YÖK tarafından mühendislik fakültelerine getirilen 240 bin sınırı bu MTOK’lara da uygulanacak mı? Kontenjanların Sınırlandırılması, MTOK bilimsel hazırlık eğitiminin son durumu ve yaşanan sıkıntılar, MÜDEK kriterlerine uyum süreci, Yabancı dil eğitimi konusunda çekilen sıkıntılar, İş yeri eğitimi konusunda çekilen sıkıntılar, İŞKUR kapsamında iş başı eğitiminin alınması, gibi konuların karar alınması ve sonuçlandırılması gerekmektedir.” diye konuştu.
Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Refik Polat ise, “Karabük Üniversitesi KARDEMİR A.Ş’nin avantajıyla sanayi işbirliği ile ilgili çok önemli konumdadır. Üniversite-sanayi işbirliğine örnek teşkil eder durumdadır. Bu toplantıda çıkacak kararlar ile Teknoloji Fakülteleri’nin en iyi hale gelmesi için yapılacak tartışma ve kararları Karabük Üniversitesi olarak uygulamaya hazırız. Karabük Üniversitesi içerisinde Teknoloji Fakültesi’nin yeri çok önemlidir. Uygulamaya dönük mühendisler yetiştirilmesi açısından elimizden geleni yapmaya çalışacağız” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Miniklerden coşkulu 23 Nisan kutlaması Mersin’de 1. sınıf öğrencilerinin, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlama töreni büyük ilgi gördü. Minik kalpler, Mersin Üniversitesi Spor Salonunda düzenlenen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlama törenini, salonu dolduran öğretmen ve velilerini gösterileri ile gururlandırdılar. Türkiye Büyük Millet Meclisinin kuruluşunun 104. yılı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını, Mersinli Ahmet İlkokulu 1. Sınıf öğrencileri, büyük bir coşkuyla kutladı. Mersinli Ahmet İlkokulu Müdürü Yusuf Baltacıoğlu, okul idarecileri, öğretmenleri, velileri ve öğrenciler birlikte çalışarak unutulmaz bir bayram kutlaması organize ettiler. Program, öğrencilerin hazırladığı dans gösterileri,müzik performansları,izleyicilere unutulmaz anlar yaşattı. Öğrenciler, sahnede yeteneklerini sergilerken, veliler de gururla izlediler. Ulusal egemenliğin sembolü olan TBMM’nin kuruluşunun 104. yıl dönümü olduğunu belirten Mersinli Ahmet İlkokulu Müdürü Yusuf Baltacıoğlu, "Bugün toprakları yağmalanan yüce bir ulusun, düşmanlarını yurttan atmak için ant içtiği gündür. Bugün yok edilmeye çalışılan bir ulusun tek bilek, tek yürek haline geldiği gündür. Bugün, harcı atalarımızın asil kanlarıyla yoğrulan, ulusal egemenliğimizin Türk çocuklarına bayram olarak armağan edildiği gündür. Bugün, dünya çocuklarının her yıl ülkemizde kutladığı ilk ve tek bayram günüdür. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramıdır. Kutlu olsun" dedi. Baltacıoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bugünlere kolay gelmediğini, bu kutsal topraklar uğruna yüz binlerce şehit ve gazi verildiğini aktararak, "23 Nisan gibi milli bayramlarımızın önemli bir anlamı daha vardır. Bu bayramlar, birlik ve beraberliğimizi pekiştirdiğimiz, millet olarak tasada ve kıvançta bir olduğumuz günlerdir. Bu günde bizlere bu cennet vatanı, canları ve kanları pahasına emanet eden atalarımızın emanetlerini nasıl daha iyi koruyarak ve geliştirerek, yarınlara taşıyabileceğimizi konuşmalı ve düşünmeliyiz. Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önderimiz Atatürk’ü büyük kılan sadece bıraktığı eserler değildir. Aynı zamanda yıllar öncesinden bugünü okuyabilmesi ve bugünlerimize de ışık tutan adımları atarak, ülkemize çağdaş medeniyetin yolunu açmasıdır" diye konuştu.