EĞİTİM - 16 Aralık 2017 Cumartesi 14:24

Vali Çeber, öğrencilere tecrübelerini aktardı

A
A
A
Vali Çeber, öğrencilere tecrübelerini aktardı

Karabük Valisi Kemal Çeber, Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) Karabük İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen "Zoru Başaranlar Kariyer Günleri"nde katıldığı söyleşide üniversite öğrencilerine tecrübelerini aktardı.

Karabük Valisi Kemal Çeber, Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) Karabük İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen "Zoru Başaranlar Kariyer Günleri"nde katıldığı söyleşide üniversite öğrencilerine tecrübelerini aktardı.


Karabük Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Toplantı Salonu’nda düzenlenen etkinliğe Vali Kemal Çeber’in yanı sıra Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Refik Polat, KYK İl Müdürü Kadir Öztürk, kurum müdürleri ve KYK Yurtlarında kalan öğrenciler katıldı.


Kariyer planlaması kapsamında öğrencilerle deneyimlerini paylaşıp tavsiyelerde bulunan Vali Çeber, “Zor göreceli bir kavramdır, mesele hayat hikâyemse, zoru başarmaksa zoru ne kadar başardım bilmiyorum. Herkesin olduğu gibi benim de bir hikâyem var. Özgeçmişimde okunduğu gibi 1972 yılında Tokat’ta doğdum aslen de Zileliyim. Gördüğüm manzaraları ve insan hikâyelerini hafızamda zorladığımda, kendim zoru ne kadar başardım onu çok bilemiyorum. Mesela babası şizofren hastası 6. sınıfa giden Saliha diye bir kızımız var. İki hafta önce onu evinde ziyaret ettim. Saliha’nın anne ve babası boşanınca velayeti annesine verilmiş. Belli bir süre sonra ben yanında olmazsam babam ilaçlarını almaz diyerek Karabük’e babasının yanına gelmiş. Evlerini ziyarete gittiğim gün ne evde basılacak bir halısı, ne izleyebileceği bir televizyonu, ne çalışabileceği bir masası ne de yatabileceği bir yatağı yoktu, demirin üzerine serilmiş karton üzerinde yatıyordu. 6. Sınıfa giden 11 yaşındaki kızımız o evde başarılı bir öğrenci olarak hayata hazırlanıyordu. Elhamdülillah hayırseverlerimizden Allah razı olsun belki biz vesile olduk ama şimdi çok daha iyi koşullarda Saliha. Saliha bir şeyler yaptığında zoru başaran o olacaktır veya Muhammetimiz var her gün 36-37 merdiveni annesinin sırtında çıkıyor oda 5. sınıfa gidiyor onun annesi zoru başarmış veya başarıyor. Muhammet’te bu şartlarda okuduğunda şimdi ona yolla nizami ev yapmaya çalışıyoruz ama o da zoru başarmış olacak. Birçok insanı hayatınızda görünce zorun ne olduğunu bir kez daha sorgulama ihtiyacı hissediyorsunuz. Kendi açımdan değerlendirdiğimde bugün burada isem unvanım vali ise ve Rabbim bu makamı bana nasip ettiyse Elhamdülillah. Çok kolay değil ama çok da zor olmayan bir hayat hikâyem olduğunu düşünüyorum. Üç çocuklu bir ailenin ortanca çocuğuyum. Benim ilkokul 4. sınıfta lakabım Kaymakam Kemal’di, ilkokul 4. sınıfa giderken kaymakam olmaya karar vermiştim, o kararım hiç değişmedi, üniversite sınavına girdiğim zaman puanım hemen hemen her fakülteyi tutuyordu ama ben kararımı ilkokul 4. sınıfta vermiştim, idealimdeki meslekti. Elhamdülillah bunu başardım ama çok da kolay olmayan bir okul silsilesiyle bunu başardığımı söyleyebilirim. Kendime hep şunu söylerim, istediğim mesleğe girebildiysem birincisi Allah’ın nasip etmesi. Herkesin görüşüne, inancına ve düşüncesine saygı duyuyorum farklı düşünenler olabilir. İkincisi de vesileler yani gerekli şeyleri yeteri kadar yapmak lazım. Günümüz dünyasında da bu işin ben çok abartıldığını düşünüyorum. Herkes evladının doktor, mühendis, mimar, hâkim, vali, savcı olmasını istiyor, ben bunun çok da doğru olduğu kanaatinde değilim. Mühim olan insanların içindeki kapasite ya da değeri ortaya çıkartabilecekleri imkânları onlara sunmaktır. Okumak isteyen okusun, herkes sevdiği, beğendiği, istediği alana dönük okusun. Her ülkenin olduğu gibi bizim de çok iyi çiftçilere, çok iyi araba tamircilerine, çok iyi marangozlara ihtiyacımız var. Okul gezilerim esnasında bir öğrencimize ne olmak istiyorsun diye sordum o da bana beton mikseri pompacısı olmak istiyorum dedi benim yıllardır idealim bu. Ben de gayet güzel bir meslek, iyi yapmak kaydıyla o da lazım dedim. Sevdiğim bir işi yaptığım için başarılı bir meslek hayatım olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.


Daha sonra öğrencilerin sorularını cevaplayan Vali Çeber, “Dinlediğimiz kadarıyla sizin de başarılı bir eğitim hayatınız var. Bu eğitim hayatında sizi kamçılayan, sizi bu noktalara getirmekte katkı sağlayan dönüm noktaları nelerdir?” sorusuna “24 Kasım Öğretmenler gününde arkadaşlara hitap ederken, herkesin hayatında bir kahraman, idol veya bir dönüm noktası olduğunu düşünüyorum. Benim o kadar keskin, illaki şu diyebileceğim bir şey yok ama etkileyen şeyler olduğunu söyleyebilirim. Bunların başında ilkokul 4. sınıfta verdiğim kaymakam olma kararı gelir. Tokat’ın Reşadiye ilçesinde büyüdüm ben, bayram törenlerinde kaymakam gelir önünde resmi geçit yapardık. O dönem bir tane kaymakam bizim dersimize geldi, ben ondan çok etkilendim, enteresan sorular sordu. Davranışlarıyla, tarzıyla, törende yaptığı etkileyiciyi konuşmasıyla o kaymakam beni çok etkilemişti işte ben gün kararımı verdim. Mesleki anlamda beni en çok etkileyen o olmuştu, bir de ortaokulda Ekrem Uysal isminde Sosyal Bilgiler hocam vardı, onun tavsiyeleri ve onun hayata bakış açısı beni çok etkilemiştir. Yani bir kaymakam ve bir Sosyal Bilgiler hocası benim hayatımla ilgili ileriye dönük karar vermemde etkili olmuştur.”diye cevap verdi.


Zoru Başaranlar Kariyer Günleri etkinliğinin sonunda Vali Çeber’e, KYK İl Müdürü Kadir Öztürk tarafından tablo hediye edildi. Program hatıra fotoğrafının çekilmesinin ardından sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.