YEREL HABERLER - 27 Ekim 2016 Perşembe 17:41

Karaman’da 1. Tarım Hayvancılık ve Gıda Fuarı törenle açıldı

A
A
A
Karaman’da 1. Tarım Hayvancılık ve Gıda Fuarı törenle açıldı

Karaman Ziraat Odası tarafından organize edilen 1. Tarım Hayvancılık ve Gıda Fuarı’nın resmi açılış töreni yapıldı.
Larende Mahallesi’ndeki Larende Kapalı Pazar yerinde düzenlenen fuarın açılışına, Karaman Valisi Süleyman Tapsız, AK Parti Karaman Milletvekili Recep Konuk, Belediye Başkanı Ertuğrul Çalışkan, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Durali Koçak, Karaman Ziraat Odası Başkanı Recep Muğlu, siyasi parti temsilcileri, ilçe ve belde belediye başkanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile davetliler katıldı.
Açılış töreninde konuşan Karaman Ziraat Odası Başkanı Recep Muğlu, "Güçlü hükümetimizin ve milletimizin dayanışmasıyla 2023 hedeflerine koşan Türkiye’mizde düzenlenen fuarların şehrimizin gelişmişlik düzeyine ve yerel ekonomiye katkı sağladığı yadsınamaz bir gerçek. Açılan tarım fuarları en çok çiftçimize yaramaktadır. Fuarlar çiftçilerimizin ihtiyacı olan ürünleri derli toplu bir şekilde ayağına getirir. Fakat çiftçimizin bu fuarlardan arzu edilen seviyede yararlanabilmesi için ekonomik olarak da güçlü olması gerekir. İşte bizim esas amacımız budur. Ziraat odaları çiftçimizin hak ve menfaatlerini korumak, tarımdaki refah seviyesini yükseltmek ve milli ekonomiye katkısını çoğaltmak için vardır. Biz bunun mücadelesini veriyoruz. Bu manada çözüm bekleyen sorunlarımız var. Değerli milletvekillerimizle bu sorunlarımızı sürekli paylaşıyoruz ve onların da destekleri ile çözüm arayışlarımız devam ediyor. Fakat son dönemde hayvancılıkta yem maliyetlerin yüksekliği, gübredeki KDV indiriminin fiyatlara yansımaması ve bölgemiz açısından en önemli ürünlerden olan elmanın zararına satılıyor olması bizleri bölge tarımının sorunlarını her ortamda dile getirmeye mecbur bırakıyor. Bu olumsuz durumları düzeltmek için milletvekillerimizle birlikte ilgili bakanlıkla görüşerek gerekçelerimizi anlatarak çiftçimiz için çaba sarf ettiğimizi konunun takipçisi olduğumuzu bölge çiftçilerimizle paylaşmak isterim. Öte yandan başbakanımızın açıkladığı havza bazlı üretime dayalı destekleme modeline Karaman’ın dahil edilmesi de taleplerimiz arasındadır. Yine hükümetimizin yeni oluşturacağı mera hayvancılığı yetiştiriciliği, damızlık gebe düve üretim merkezleri, damızlık koç, teke üretim merkezleri gibi projelere Karaman’ın dahil edilmesi bölgemiz hayvancılığı açısından önem arz etmektedir. Şundan eminim ki değerli büyüklerimiz Karaman çiftçisinin bu serzenişlerine kulak verecektir. Bir ülkede yapılan tarım faaliyetleri o ülkenin en büyük zenginliğidir. Bunu hem kültürel hem de ekonomik boyutta söylüyorum. Çünkü dünyada tarım en stratejik sektör haline geldi. Sektöre sahip çıkmamız, çiftçimizi tarlada tutmamız lazım. Bu durum ilimiz açısından çok daha önemlidir. Burada halkın ciddi bir kısmı tarım ve hayvancılıkla uğraşırken, yıllar içersin de sanayimizde tarıma dayalı bir hal aldı. Karaman sanayisinde, başta bisküvi olmak üzere bulgur, un, makarna gibi tarıma dayalı ürünlerle, tarım makineleri ve ekipmanları gibi yine hedef kitlesi çiftçi olan firmalarımız başı çekmektedir. Yani Karaman’da tarımı bir kenara koyarsanız geriye bir şey kalmaz. Hal böyle iken tarımsal üretimin kalitesi ve üretim maliyetlerinin düşürülmesi oldukça önemlidir. Girdilerde vergi yükünün azaltılması, girdi fiyatlarının üreticiyi zorlamayacak makul düzeylere indirilmesi gerekiyor. Biz Karaman Ziraat Odası olarak, kapısı her zaman çiftçiye açık bir kurum olmamızla övünürüz. Bu durum bize çiftçinin gereksinimleri hakkında somut bilgiler veriyor. Bu bilgilerden yola çıkarak geçtiğimiz dönemde, Karaman merkez ve köylerde mini sosyal tesisler ve selektör binaları yaparak çiftçilerimizin makine teçhizat ihtiyaçlarını giderdik, gidermeye devam edeceğiz. Tarım marketimizden ve laboratuvarımızdan çiftçilerimiz istifade ediyorlar. Her zaman çiftçi taleplerini imkânlarımız ölçüsünde karşılama gayreti içerisindeyiz. Bu yıl faaliyete geçireceğimiz yeni hizmet binamızla hizmet kalitemizde aynı oranda artacak. Modern, teknolojik ve ferah binamızın açılışını yine hep birlikte yapacağız. Bu günkü heyecanımızı o günde bir kez daha yaşayacağız. Çünkü Karaman çiftçisi her şeyin en iyisine layıktır. Bugün açılışını yaptığımız 1. Karaman Tarım Hayvancılık ve Gıda Fuarımızın hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” dedi.
“Karaman’ın tarımdaki en büyük problemi sudur”
"15 Temmuz amacına ulaşabilseydi, belki bugün bu fuarı düzenleyemeyecektik" diyen AK Parti Karaman Milletvekili Recep Konuk, "Halkımızın 15 Temmuz’da göstermiş olduğu dik duruşa hükümetimiz, milletimiz ve özellikle dünyada demokrasi dersini alanlara, alması gerekenlere bütün insanlık adına teşekkür ediyorum" dedi.
Karaman’da devam eden yatırımlar hakkında da bilgiler veren Konuk, Karaman’ın tarımdaki en büyük problemin su olduğunu belirterek, “Eğer suyu biz bulamazsak biz elimizdeki mevcut ırmaklarla, nehirlerle denizleri sulamaya devam edersek Anadolu coğrafyasını sulamak yerine denizdeki tuzlu suları tatlı sularla sulamaya devam edersek tarımın geleceği Karaman’da da yoktur. Mevcut bitkilerle bitki üretim deseniyle yeraltı sularının dayanacağı veya dayanma kabiliyetleri sınırlıdır. Onun için yeni su kaynaklarına ihtiyacımız var. Eğer Karaman’ı havza dışı sularla kavuşturmadığımız sürece bugünkü yapacağımız her türlü çalışmaların palyatif ve pansuman çalışmalar olduğunu söylemek istiyorum. Bunun da yolu havza dışı suların Anadolu coğrafyasıyla buluşturulmasını bir şekilde sağlamak zorundayız. Bununla ilgili önemli bir projeyi de yürütüyoruz" diye konuştu.
Vali Süleyman Tapsız da, fuarın açılmasında emeği geçen herkese teşekkür etti. Törenin sonunda Karaman Ziraat Odası Başkanı Recep Muğlu, sırasıyla protokol üyelerine birer teşekkür plaketi takdim etti.
Plaket töreninden sonra üç gün açık kalacak olan Karaman 1. Tarım Hayvancılık ve Gıda Fuarı, protokol üyelerinin açılış kurdelesini kesmesi ve fuarı gezmesiyle sona erdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.