GENEL - 10 Ağustos 2017 Perşembe 09:47

Karaman’da deneme amaçlı ekilen lavanta yüz güldürdü

A
A
A
Karaman’da deneme amaçlı ekilen lavanta yüz güldürdü

Karaman’da susuz alana deneme amaçlı olarak ekilen lavanta yüz güldürürken, ilk hasadı da yapıldı.

Karaman’da susuz alana deneme amaçlı olarak ekilen lavanta yüz güldürürken, ilk hasadı da yapıldı.


Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Karaman İl Koordinatörlüğü desteğiyle merkeze bağlı Karacaören köyünde bir çiftçinin tarlasına ekilen lavanta, kıraç bölgelerin alternatif bitkisi olacak.


İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Orhan Özçalık, Türkiye’nin en az yağış alan bölgelerinden birisinin Karaman olduğunu söyleyerek, “Su sıkıntısı nedeniyle çiftçilerin tarımsal anlamda zor şartlar altında üretim yapmaktadır. Bu üretimde onların bir nevi yüklerini hafifletmek, yaptıkları çalışmalarda kendilerine yardımcı olmak ve gelirlerini arttırmak adına lavanta ile ilgili bir araştırma yaptık. Lavantanın bölgemizde yetiştirilebileceği ile ilgili yaptığımız ön tespitlerden sonra kıraç araziye sahip olan Karacaören köyümüzde deneme ekimi yaptık. Nisan ayı içerisinde ekimini yaptığımız lavanta, umduğumuzdan daha iyi bir şekilde yetişti. Seneye ektiğimiz bu lavantalar gelişip iyice büyüdüğünde görsel anlamda tamamen güzel bir görüntü oluşturacak. Kırsal bölgelerdeki arazilerde lavanta ekiminin yaygınlaştırılması için hedefimiz ilk etap da on köyümüzde ekim yapmak üzere planlamamızı yapıyoruz. Karaman’a lavanta fidesi üretim tesisi kuracağız. Fide üretiminden sonra da ekimler başlayacak. Lavanta ekiminin yaygınlaşmasıyla birlikte sanayisi kendiliğinden buraya gelecektir” dedi.



“Lavanta, çiftçi için alternatif bir bitki”


Lavantanın fazla bir su ihtiyacı duymayan bitkilerden biri olduğuna değinen Karaman Ziraat Odası Başkanı Recep Muğlu ise “Bu bitkinin kırsal anlamda verimi çok yüksek olduğu gibi suda istemiyor. Bizim Karaman olarak tarımsal alanlarda ciddi anlamda su sıkıntımız var. Bu bitkinin maddi anlamda çiftçiye getirisi çok yüksek. Demene amaçlı ilk defa ekilen lavantada verimin çok iyi olduğunu ve toprağa da iyi uyum sağladığını bugün burada gördük. Lavantanın yaş olarak kilosunun 20 TL, yağının ise 150 TL’den satıldığını öğrendik. Bu demek oluyor ki dekarında 2 bin lira civarında bir gelir sağlandığı söyleniyor. Alternatif ürün anlamında Karaman için mükemmel bir üründür. Bu ürünü kırsal alanlarımızda ekimini yaygınlaştırmamız gerekiyor. Çiftçilerimizin getirisi fazla olan bu ürüne vakit kaybetmeden yöneleceklerini düşünüyorum. Karaman bölgemizde çiftçilerimiz ciddi anlamda mısır ekmektedir. Çiftçilerimiz mısırdan para kazanıyor. Ancak mısır masraflı ve çok su tüketen bir bitkidir. Malum bizim Karaman bölgesinde ise ciddi anlamda su sıkıntısı var. Eğer lavanta eken çiftçimiz bir yıl dişini sıkar ve tarladaki ürününe iyi bakar ise ikinci yıl bunun dönüşümü başlıyor. Bir de bu bitkiyi her yıl ekmesine gerek kalmıyor. İlk ektiğin üründen uzun yıllar masraf etmeden ürününü alıyorsun” diye konuştu.



“Lavantanın mimarı Recep Konuk’tur”


Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi Mütevelli Başkan Vekili Ali Konukseven de, “AK Parti Karaman Milletvekili ve TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Recep Konuk ile birlikte seçim döneminde köylerde gezerken, ekonomisi en zayıf olarak Karacaören köyünü gördük. Bu köyümüze bir şey yapmamız gerektiğini konuştuk. Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Menşure Özgeven nezaretinde bir araştırma başlattık. Karaman merkez ve merkeze bağlı Karacaören köyünde örnek dikim alanı yaptık. İnşallah Karaman’da alternatif bitki alanında yeni şeyler çıkarmak istiyoruz. Biri bunlardan lavantadır. Üniversitemizin büyük katkılarıyla bunlardan sonuç alacağımızı düşünüyorum. Ben buradan başta Milletvekilimiz Recep Konuk ve Recep Şeker olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.



“Lavanta bitkisi suyu kısıtlı olan bölgeler için ideal bir bitkidir”


Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Karaman İl Koordinatörü Özgür Öztürk’da “Biz lavantamızı bölgemize Nisan ayında diktik. Lavanta bitkisi suyu kısıtlı olan bölgeler için ideal bir bitkidir. Karaman’da su sıkıntısı olan çok sayıda bölge bulunmaktadır. Lavanta başta olmak üzere diğer bitkileri bölgeye kazandırmak için Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi ve İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü işbirliğiyle çaba göstereceğiz. Baktığımızda ektiğimiz lavantanın gelişimi gayet güzel görünüyor” diye konuştu.


Tarlasına deneme ekimi yapılan çiftçi Ali Göktekin ise arazime ekilen lavantaya çocuğuma bakar gibi baktım. Köyümüz başta olmak üzere çevre köylere örnek olsun diye tankerle su taşıdım. İnşallah bunun geri dönüşümünü göreceğiz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara UNESCO’da "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü" etkinliği yapıldı Fransa’nın başkenti Paris’teki Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) binasında "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü" etkinliği düzenlendi. Etkinliğe Türkiye’nin UNESCO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Gülnur Aybet, UNESCO’nun 42. Genel Konferansı Başkanı Simona-Mirela Miculescu, UNESCO Yönetim Kurulu Başkanı Vera El Khoury Lacoeuilhe ile UNESCO’nun Ekolojik ve Yer Bilimleri Bölümü Direktörü ve İnsan ve Biyosfer Sekreteri Antonio de Sousa Abreu’nün yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da etkinliğe video mesaj gönderdi. Türkiye’de farklı belediyelerin sıfır atık girişimi kapsamında yaptığı projeleri anlatan videonun gösteriminin yapıldığı etkinlikte, katılımcılar, Emine Erdoğan’ın önderlik ettiği Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanını imzaladı. Büyükelçi Aybet burada yaptığı konuşmada, 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü’nü kutlamak için bir araya geldiklerini ve bunu ikinci kez UNESCO merkezinde kutladıklarını ifade etti. Uluslararası Sıfır Atık Günü’nün atık üretim konusunda farkındalık oluşturmayı ve atıkların çevre üzerindeki etkisini en aza indirmeyi amaçladığını kaydeden Aybet, bu önemli günün, sürdürülebilir tüketim ve üretimin tanıtımı için iyi bir fırsat olduğunu vurguladı. Aybet, "Her yıl dünya çapında topraklarımızı, suyumuzu ve havamızı kirleten milyarlarca ton atık üretiliyor" diyerek, sıfır atık konusunda insanların dünya kaynaklarıyla olan bağlarını da tekrar gözden geçirmesi gerektiğine işaret etti. Sıfır atık konusundaki girişimlerin benimsenerek doğal kaynakların muhafaza ve iklim değişikliğiyle mücadele edildiğini belirten Aybet, bunu benimsemenin ayrıca ekonomik bir fırsat olduğunu aktardı. Aybet, Sıfır Atık Projesinin Emine Erdoğan himayesinde 2017’de başlatıldığına dikkati çekti. Sıfır Atık Projesi’nin ana hedefinin, atıkların geri kazanım oranını 2035’e kadar yüzde 60’a taşınması olduğunun söyleyen Aybet, bu projenin, başlangıcından bu yana Türkiye ekonomisine 185 milyar Türk Lirası kazandırdığını ifade etti. Aybet, ayrıca proje sayesinde 490 milyon ağacın kesilmekten kurtarıldığını ve 5,9 milyon ton sera gazı emisyonunun önlendiğini aktardı. "Sıfır Atık Projesi artık küresel bir hareket haline geldi” Sıfır Atık konusunda 21 milyon kişiye eğitim verildiğini dile getiren Aybet, "Türkiye’nin başarılı Sıfır Atık Projesi artık küresel bir hareket haline geldi" dedi. UNESCO’nun 42. Genel Konferansı Başkanı Miculescu da Birleşmiş Milletler (BM) rakamlarına göre, dünyada her yıl 2,24 milyar ton kentsel katı atık, 37 milyon plastik atık üretildiğini, ve 931 milyon ton gıdanın atığa dönüştüğünü belirtti. Miculescu, "Bu plastik atıkların her yıl parçalanarak okyanuslara karışması bekleniyor" diyerek, söz konusu atıkların ekosistemlere zarar verdiğinin altını çizdi. Söz konusu atıkların ekosistemlere zarar verdiğini ifade eden Miculescu, Emine Erdoğan’a, ülkesinin atık ve çevre sorunlarıyla ilgili paradigma değişimine sağladığı katkıdan ötürü hayranlığını dile getirdi. UNESCO Yönetim Kurulu Başkanı Lacoeuilhe de herkesin satın aldığı ürünlerin nereden geldiğine ve etkilerine dikkat etmesi gerektiğini vurguladı. Lacoeuilhe, mümkün oldukça ürünleri yeniden kullanmak ve geri dönüştürmek gerektiğini belirterek, bu bilincin çocuklara da kazandırılmasının önemine dikkati çekti. Kadınların sürdürülebilir tüketim konusunda önemli bir rolü olduğuna işaret eden Lacoeuilhe, kadınların çevreyi muhafaza etmek konusunda öncü rol oynadığının altını çizdi. Antonio de Sousa Abreu de dünyada her yıl milyarlarca ton atık üretildiğini vurgulayarak, "Bu nedenle UNESCO, sıfır atığa doğru ilerlemenin hayati önemini vurgulayan bu girişimi üstlenen Türkiye delegasyonuna çok minnettar" ifadesini kullandı. Sıfır Atık Projesi Emine Erdoğan’ın himayelerinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca 2017’de başlatılan Sıfır Atık Projesi, sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde atıkları kontrol altına alma, gelecek nesillere temiz ve gelişmiş bir Türkiye ile yaşanabilir dünya bırakma amacı taşıyor. Sıfır Atık Projesi kapsamında sıfır atık yönetim sisteminin kurulmasına ilişkin genel ilkelerin ve uygulama esaslarının belirlenmesini sağlayarak sıfır atık yaklaşımının ülke genelinde benimsenmesi, uygulanması ve yaygınlaştırılması amacıyla hazırlanan Sıfır Atık Yönetmeliği 12 Temmuz 2019 tarihli ve 30829 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Türkiye 2018’den bu yana çevre ve sürdürülebilirlik alanlarında ulusal ve uluslararası uzman isimlerin, kurum ile kuruluşların, sivil toplum kuruluşlarının, özel sektör temsilcileri ile bireylerin aynı platformda buluştuğu Sıfır Atık Zirveleri gerçekleştirildi. BM Genel Kurulunda kabul edilen "sıfır atık" kararı Eylül 2022’de BM 77. Genel Kurulu görüşmeleri sırasında New York’ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile bir araya gelen Emine Erdoğan, ikili iklim kriziyle mücadele kapsamında "Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı"nı imzaladı. BM Genel Kurulu, 14 Aralık 2022’de Türkiye’nin ana sunucusu, 105 ülkenin ise ortak sunucu olduğu "sıfır atık" kararını fikir birliği ile kabul etti. Genel Kurulun bu kararla 30 Mart’ı Uluslararası Sıfır Atık Günü ilan etmesinin yanı sıra BM Genel Sekreteri Guterres’ten, yerel ve ulusal sıfır atık girişimlerini teşvik etmek için bilgi, deneyim ve uzmanlığa dayalı, cinsiyet dengesi ve adil coğrafi temsil dikkate alınarak gönüllü ve seçkin kişilerden oluşan 3 yıl görev yapacak bir danışma kurulu kurması istendi. Sıfır atık girişimleri, çevreye duyarlı atık yönetimi, sürdürülebilir tüketim ve üretim konularının BM bünyesinde ele alınmasına devam edilmesi gerektiği vurgulanan kararla, üye devletler, BM ile diğer uluslararası ve bölgesel örgütler, sıfır atık girişimlerini uygulamaya teşvik edildi.