SPOR - 25 Ekim 2018 Perşembe 12:46

KMÜ, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesini ağırladı

A
A
A
KMÜ, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesini ağırladı

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Beden Eğitimi ve Spor Araştırmaları Öğrenci Topluluğu ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) tarafından ‘Üniversiteler Fair Play Kervanı’ kapsamında panel düzenlendi.

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Beden Eğitimi ve Spor Araştırmaları Öğrenci Topluluğu ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) tarafından ‘Üniversiteler Fair Play Kervanı’ kapsamında panel düzenlendi.


Panel öncesinde Milli Olimpiyat Komitesi Üyeleri KMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Birol Üner’i makamında ziyaret etti. Daha sonra Milli Olimpiyat Komitesi Üyeleri ve davetlilerin katılımıyla ‘Dünya Fair Play Karikatür Sergisi’nin açılışı yapılarak organizasyonda emeği geçen kurum ve kuruluş temsilcilerine madalya takdim edildi.


Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla birlikte Moderatörlüğünü Doç. Dr. Murat Tekin’in yaptığı panele geçildi. Doç. Dr. Tekin, fair playin bir hayat felsefesi olduğunu belirterek, “Fair play tüm toplum tarafından benimsenmesi gereken bir olgudur ve tüm yaş gruplarında önemsenmesi gerekiyor” dedi.


Etkinliğin sponsorlarından Nobel İlaç Firması Yetkilisi Murat Kale, etkinliğe sponsor olmaktan mutluluk duyduklarını ifade ederek firmaları hakkında katılımcılara bilgi verdi.


Altınordu Spor Kulübü Temsilcisi Aykut Turan ise, kulüple ilgili bilgiler paylaşarak, “Bu toprakların çocuklarına inanarak yola çıktık ve on yıllık bir emeğin sonucunda bu konuma geldik. Bugün, 125 okulda 10 bini aşkın öğrencimizle yalnızca bir futbol kulübü değil, aynı zamanda futbol felsefesi üreten bir kulübüz” şeklinde konuştu.


TMOK Duayen Üyesi ve Fair Play Komisyonu Başkanı Erdoğan Arıpınar ise, konuşmasında katılımcılara fair play ödülü kazanan sporcular ve aileleri ile ilgili örnekler sundu. Arıpınar, Türk insanının harcında her zaman fair play ruhunun bulunduğunu söyleyerek, “Bizler bu ruhu yeniden sizlere hatırlatmak için buraya geldik. Fair playi sadece sporun içinde değil yaşamın içinde düşünün. Fair play, hayatınızın felsefesi olsun, kalbiniz ve gönlünüz hep güzel olsun” dedi.


TMOK Üyesi Murat Özbay da, komitenin faaliyetleri ve verdiği ödüllerle ilgili hatıralarından bahsederek, “Dört yıldır Türkiye’yi dolaşıyoruz. Bugün, 51’inci durağımız olan Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinde sizlerle birlikteyiz” diye konuştu.


TMOK Üyesi Remzi Yılmaz ise, bireylerin sadece küçücük bir gülümseme ile bile fair playa katkıda bulunabilileceklerini belirterek, "Herkese gülümseyerek davranırsanız muhakkak bir gün o gülümseme size dönecektir” dedi.



"Fair play sakatlanan rakibi kucaklamaktır"


TMOK Üyesi Sevim Güllü, slayt sunumunda fair play ve Atatürk ilişkisini anlattı. Atatürk’ün yaşadığı dönem boyunca fair play ruhu ile hareket ettiğini vurgulayan Güllü, “Atatürk, fair play adına üzerine düşen her şeyi yapmıştır; ‘Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim’ sözü ile bir sporcuda olması gereken bütün değerleri bir araya getirmiştir” şeklinde konuştu.


TMOK Üyesi Semra Demirer ise, hayatın seçimlerle dolu bir serüven olduğunun altını çizerek şunları söyledi: “Umarım hayattaki tüm seçimleriniz iyiye ve güzele doğru yol alır. Üzerinizde taşıdığınız eşofmanlarınız sizin rızkınızı kazandığınız kostümlerinizdir. Eşofmanlarınıza sahip çıkın ve mesleğinize her zaman saygı duyun.”


Eski Milli Atlet İsmail Akçay da, sporculuk yaşantısı boyunca karşılaştığı ilginç olayları keyifli bir dille anlatırken öğrencilere de tavsiyelerde bulundu. Akçay, “Her Türk vatandaşı ilk olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ü bilmeli ve saygı duymalı. Sonrasında bu ülkede huzur içinde yaşamamıza vesile olan şehit ve gazilerimize borçlu olduğumuzu bilmeli. Son olarak da bayrağımızın bizim şerefimiz ve onurumuz olduğunu unutmamalı. Bu üç kuralı doğduğunuz günden öleceğiniz güne kadar bilmeli ve uygulamalısınız. Ben 138 kez milli oldum ve sadece bayrağımızı en önde taşımak için bu yarışlara katıldım. İyi bir sporcu olursanız dünyanın her yerinde değer görürsünüz” ifadelerini kullandı.


Milli Atlet ve aynı zamanda KMÜ öğrencisi olan Mustafa Göksel ise, sporculuk kariyerine başladığı yıllarda yaşadıklarını öğrenci arkadaşları ile paylaşarak, “Sekiz yıllık spor hayatımın ilk yıllarında yaşadığım korku; özgüven ve çalışma ile yerini başarıya bıraktı. Bu başarıda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Sporcu ahlakı fair play ruhunu oluşturan bir olgudur. Bu ruhu yaşatabilmek için öncelikle iyi sporcular yetiştirmeliyiz. İyi sporcular yetiştirmek içinse iyi insanlar yetiştirmeliyiz” dedi.


Panelin son konuşmacısı olan TMOK Üyesi Teoman Güray da, fair play ruhunda asla din, dil ve ırk ayrımı olmadığını vurgulayarak, “Fair play, sakatlanan rakibi kucaklamaktır, hangi takımdan olursan ol rakibe saygı duymaktır. Her zaman ve her koşulda, hayatın her alanında fair play vardır.” diye konuştu.


Güray konuşmasının son bölümünde ise, öğrencilere ve salondaki misafirlere fair play andı okuttu. Panel, öğrencilerin sorularının cevaplandırılmasının ardından plaket takdimi ile sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Iğdır Iğdır’da 23 Nisan kutlamaları ikinci günde devam etti 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile TBMM’nin açılışının 104. yıl dönümü kutlamaları dün tüm yurtta olduğu gibi Iğdır’da da büyük coşku ile kutlanırken bugünde bazı okullarda eğlence programları düzenlendi. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının 104. yıl dönümü dün şehir genelinde Zübeyde Hanım Bulvarı’nda büyük bir coşku ile kutlandı. Bugünde şehrin farklı yerlerinde bazı okullarda müzikli eğlenceler düzenlendi. O okullardan biri olan okulunda yöneticiler tarafından düzenlene eğlencede veliler çocukları ile doyasıya eğlendi. Çocuklar düzenlenen program ile hem eğlendi, hem de bilgi oyunları ile öğrendi. Okul müdürü Resul Akkuş düzenledikleri programa çok yoğun bir katılımın olduğunu belirterek, “Yıl boyunca yoğun geçen eğitim- öğretim programından sonra çocuklarımızın streslerini atlatmaları, eğlenmeleri için böyle bir program düzenledik. Velilerimizi de bu programa davet ettik Sağ olsunlar velilerimiz de yoğun bir katılım sağladılar. Emeği geçen bütün arkadaşlara teşekkür ederim" dedi. Öğrenciler den Elanur Araklı, oyunlar ile çok eğlendiğini söyleyerek, "Çok eğlendim birçok oyun vardı. Öğretmenlerimize teşekkür ederiz" dedi. Öğrencilerden Harun Erçik ise farklılığın güzel olduğunu dile getirerek; "Burada halat çekme, çuval gibi birçok oyun oynadık. Sürekli derse giriyorduk şimdi eğleniyoruz çok güzel oldu" dedi.
Sakarya Hulusi Akar: "Cin şişeden çıktı, artık bizim savunma sanayiinde, ’yapamayız’ dediğimiz tek bir şey bile kalmadı” Sakarya’da düzenlenen ‘Ülkemizin Savunma ve Güvenlik Meselelerine Bir Bakış’ konferansına katılan TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, “Savunma sanayiinde yüzde 80’lere geldik. Uçağımız, tankımızı, İHA ve SİHA’mızı yapacak hale geldik. Biz TSK’nın gücüne her zaman muhtacız bunun için savunma sanayi çok önemlidir. Cin şişeden çıktı, artık bizim savunma sanayiinde, ’yapamayız’ dediğimiz tek bir şey bile kalmadı” dedi. ‘Ülkemizin Savunma ve Güvenlik Meselelerine Bir Bakış’ isimli konferansa konuşmacı olarak katılan TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar burada gençlere, Türkiye’nin milli savunma stratejilerini, güvenlik politikaları ve ülkenin savunma alanındaki güçlü yanları hakkında bilgiler aktardı. Hukuk Fakültesi’nin Sabahattin Zaim Konferans Salonu’nda gerçekleşen konferansta Akar, İsrail-Filistin arasındaki savaşa değinerek Türkiye’nin izlediği politikalar hakkında bilgiler verdi. Akar, “Devletlerin iki temel hedefi var biri devletin bekası diğeri insanlarının refahı bunun için büyük ve güçlü ülke diyerek çalışmalarımızı gece gündüz demeden yaptık. Şu anda yaptığımız çalışmalar neticesinde uluslararası alanda özne halinde geldi. Etki alanımız üç kıta, ilgi alanımız ise tüm dünya oldu” dedi. “Mehmetçik, teröristleri kazdıkları çukurlara gömdü” Terör hususuna değinen Akar, “Biz terör meselesini ortandan kaldırmak için çözüm süreci başlattık ama gerçek teröristler bunun peşini bırakmamak için azgınlaştılar. Bunun üzerine ise 24 Temmuz 2015 tarihinden itibaren bugünkü yapmakta olduğumuz operasyonlar başladı. Dağlarda hava saldırılarıyla teröristler çukurlara gömüldü, barınaklar yıkıldı. Mehmetçik karşısında dağlarda duramayanlar illerde ve ilçelerde halkı siper ederek çukur kazıp bir yere varacaklarını zannettiler. Mehmetçikler sadece ve sadece teröristleri kazdıkları çukurlara gömdüler. 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra artık bu ordu bir şey yapamaz denildiği bir noktada Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı harekatları gerçekleşti ve en sonda da Bahar Kalkanı yapmak suretiyle göçü engelledik. Teröristlerin hevesleri de kursaklarında kaldı ve onları destekleyenlerin de eylem yapmasına müsaade etmiyoruz. 4 bin 500 DEAŞ’lı Suriye’nin kuzeyinde TSK tarafından etkisiz hale getirildi ve diğer tarafta da PKK ve YPG bunların birbirinden hiçbir farkı yok bunlar tamamen uluslararası oyunlar isimleri değiştirmek suretiyle kendilerine bir alan açmaya çalışıyorlar bunda biz müsaade etmiyoruz. Biz kimseyi dininden, renginden dolayı ayırt etmedik, edemeyiz böyle bir yetkimiz yok bizim inanç olarak. Türkler, Kürtler, Zazalar, Araplar kardeştir, 85 milyon biriz, tek yumruk ve tek yüreğiz. Bunun da en güzel kanıtı biz yüz yıllarca beraber yaşadık, ekmeğimizi bölüştük, kız aldık, kız verdik bu alçaklar ortaya çıkıp aramıza fitne sokuncaya kadar ve en değerli olanı da Cumhuriyeti berber kurduk, teröristlere ve darbelere karşı beraber durduk bununda kanıtı şehitliklerdir” diye konuştu. “Bu savaş değil; bir tarafta nükleer silah dahil her şey var diğer tarafta sapan taşları var” İsrail ve Filistin arasındaki savaşa değinen Akar, “Filistin konusu çok konuşuldu ve bu savaş değil bir tarafta nükleer silah dahil her şey var diğer tarafta sapan taşları var. Oradaki insanların direnişini, masum insanların katledildiğini görün. 6 ay geçti orada direniş devam ediyor oradaki vatandaşlar bu yapılan zulme karşı çıkıyor. Bu durum artık katliamı aştı etnik temizliğe, soykırıma doğru gidiyor ve bunu da kimse görmek istemiyor. Rüşvetle, tehdit ve şantajla bazı yönetimler susmakla beraber birazcık aklı ve vicdanı olan bütün insanlar ayakta” şeklinde konuştu. “Savunma sanayiinde ’yapamayız’ dediğimiz tek bir şey bile kalmadı” Savunma sanayi hakkında konuşan Akar, “Savunma sanayiinde yüzde 80’lere geldik. Uçağımız, tankımızı, İHA ve SİHA’mızı yapacak hale geldik. Biz TSK’nın gücüne her zaman muhtacız bunun için savunma sanayi çok önemlidir. Savunma sanayi konusunda üniversitelerimiz, vakıf şirketlerimiz, özel sektör ve kamu büyük bir azimle çalışıyor. Cin şişeden çıktı, artık bizim savunma sanayiinde, “Yapamayız” dediğimiz tek bir şey bile kalmadı. Bunu sadece kendimiz için değil dostlarımız, müttefiklerimiz için onların da haklı davalarını desteklemek için ihtiyacımız var. Nereye giderseniz gidin herkes Türkiye diyor Bunun bir övüncü birde sorumluluğu var bu çerçevede bizim daha çok çalışmamız lazım. Bu memleket bizim kimse kendini ötekileştirmesin tarihte başarılarımız var ilham alacağız, sıkıntılarımız var ibret alacağız. Bu millet, bu vatan, bu bayrak bizim dolayasıyla 85 milyonun tek yumruk olarak bu istikamette çalışmasıyla inşallah başaramayacağımız iş, görev yok” ifadelerini kullandı.
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Savunma sanayiinde karşılaştığımız kısıtlamaları gündemimizden çıkaralım istiyoruz" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Almanya ile savunma sanayiinde karşılaştığımız kısıtlamaları artık gündemimizden tamamen çıkartalım istiyoruz. Engelleri değil bundan sonra ortak üretimi konuşacağımızı umuyorum" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier ile ortak basın toplantısında konuştu. Türkiye’yi ve Türkleri yakından tanıyan Sayın Steinmeier’in İçişleri Bakanlığı döneminde Türkiye’yi birçok kez ziyaret ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ancak bugünkü ziyareti cumhurbaşkanı olarak ülkemize yaptığı ilk ziyaret olması ve Türkiye-Almanya arasındaki dostluk anlaşmasının 100. yılının tekabül etmesi bakımından ayrıca değerli bir ziyaret konumuzdur” dedi. Beşeri bağlarla bugüne kadar hep güçlenen Türk-Alman dostluğunun kuvvetlenerek gelişmeye devam edeceğine inandığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Değerli dostum Steinmeier ile ilişkilerimizi ilerletme konusunda bizimle hem fikir olduğunu görmekten ayrıca memnuniyet duyuyorum. Bu vesileyle Almanya’ya ve Alman halkına 6 Şubat depremlerinde milletimizle sergiledikleri dayanışma için tekrar teşekkür ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanı’nın Gaziantep’e giderek Almanya’nın katkısıyla inşa edilen ilkokulumuzu ve Nurdağı konteyner kentimizi ziyareti bizleri ayrıca mütehassıs etmiştir” diye konuştu. Bugün gerçekleştirdikleri görüşmelerde ülkeler arasındaki çok boyutlu ilişkileri ikili olarak ele alma fırsatını bulduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "NATO müttefikimiz Almanya’yla güvenlikten ekonomiye, kültürden bilime her alanda yoğun ilişkilere sahibiz. 50 milyar doları bulan ikili ticaret hacmimizi dengeli biçimde, 60 milyar dolar seviyesine ulaştırmayı hedefliyoruz. Karşılıklı yatırımların arttırılmasına bu bakımdan özel önem veriyorum” değerlendirmesini yaptı. "Türkiye ve Almanya’nın bilhassa savunma alanında engelleri değil, bundan sonra ortak üretim projelerini konuşacağını ümit ediyoruz" Savunma sanayi alanındaki işbirliğini de ikili ilişkilere ve müttefiklik ruhuna uygun şekilde ilerletmek arzusunda olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Savunma sanayinde karşılaştığımız kısıtlamaları artık gündemimizden tamamen çıkartalım istiyoruz. Türkiye ve Almanya’nın bilhassa savunma alanında engelleri değil, bundan sonra ortak üretim projelerini konuşacağını ümit ediyoruz. Turizm alanındaki işbirliğimiz de her geçen gün gelişmektedir. 2023’te Almanya’dan 6 milyonu aşkın turisti ülkemizde ağırladık. Bu rakamı daha da yukarılara taşıyacağımıza inanıyorum” dedi. Almanya’yla ikili ilişkilerin en müstesna ortak paydası ve taşıyıcı sütununun güçlü, beşeri bağlar olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bundan 63 yıl önce Sirkeci Garından uğurladığımız insanlarımızın sayısı 3,5 milyona ulaştı. 63 yıllık süre zarfında Türk toplumu gurbetçilikten çıkarak Almanya’nın sosyal, ekonomik, kültürel ve akademik hayatında kritik rolleri üstlenmeye başladı. Sayın Cumhurbaşkanı’nın heyetinde yer alan değerli temsilciler bunun örneğidir. Vatandaşlarımızın kültürden sanata, siyasetten bilim ve ticarete kadar her alanda önemli başarılarına şahit oluyoruz” dedi. "İslam düşmanı, aşırı sağcı ve ırkçı örgütlere yönelik endişelerimiz giderek artıyor" Alışıla gelmiş kalıpları yıkan, ön yargıları kıran, önlerine çıkan engelleri tek tek aşarak Türkiye-Almanya arasında beşeri bir köprü vazifesi gören tüm Türk vatandaşlarla gurur duyduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Görüşmelerimizde Almanya-Türk toplumunu ilgilendiren konuları da ele aldık. Türk toplumunun eşit katılım temelli entegrasyonuna önem veriyor, teşvik ediyoruz. Çifte vatandaşlığı mümkün kılan yeni Alman vatandaşlık yasasını bu bağlamda atılmış kıymetli bir adım olarak görüyoruz. Ancak Avrupa ile birlikte Almanya’da yükselen yabancı karşıtı, İslam düşmanı, aşırı sağcı ve ırkçı örgütlere yönelik endişelerimiz giderek artıyor. Solingen faciasından 31 yıl sonra benzer bir saldırı da maalesef ikisi çocuk dört kardeşimizi kurban verdik. 25 Mart tarihinde yaşanan menfur hadisenin tamamen aydınlatılması ve sorumlularının cezalandırılması noktasında beklentilerimizi paylaştım. PKK/PYD-FETÖ başta olmak üzere insanlarımızın huzurunu kaçıran ve temsilciliklerimize saldıran terör örgütleriyle mücadeleye de değindik. Müttefiklik hukukumuza zarar veren bu örgütlerle mücadelede daha etkin iş birliğine ihtiyacımız bulunuyor. Terörle mücadele hususunda Alman makamlarından daha fazla destek ve dayanışma beklediğimizi ifade ettim” şeklinde konuştu. "Netanyahu sırf siyasi ömrünü uzatmak adına kendi vatandaşları dahil tüm bölgemizin güvenliğini tehlikeye atıyor" Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin de gündemimizde yer aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, gümrük birliği ve vize serbestisi başta olmak üzere atılması gereken adımları Steinmeier ile ele aldıklarını kaydetti. Erdoğan, "Sayın Cumhurbaşkanı ile bölgesel ve küresel gelişmeler hakkında görüş alışverişinde de bulunduk. Bu vesileyle Gazze’de 200 gündür yaşanan benzeri görülmemiş zulmün son bulması çağrımızı tekrarladık. Netanyahu sırf siyasi ömrünü uzatmak adına kendi vatandaşları dahil tüm bölgemizin güvenliğini tehlikeye atıyor. İsrail yönetiminin Gazze’de işledikleri insanlık suçlarını ve katliamlarını gündemden düşürme çabalarına prim verilmemesi gerekiyor” dedi. İsrail’in saldırıları devam ettiği müddetçe hem bölgesel, hem de küresel barışa yönelik tehditlerin arttığının herkesin farkında olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İran ile İsrail arasında geçtiğimiz hafta tırmanan gerilim bunun en son ve en çarpıcı örneğidir. Masumların ölüm, açlık ve sefalete mahkum edilmesinin ızdırabının nesiller geçse bile unutulmayacağını hepimiz çok iyi biliyoruz. Türkiye olarak bu konuda ilk günden itibaren kararlı, vicdanlı ve cesur bir duruş sergiledik. İnşallah bundan sonra da ateşkesin sağlanması, kesintisiz ve yeterli insani yardımın Filistin halkına ulaştırılmasına yönelik çabalarımızı artırarak sürdüreceğiz” diye konuştu. 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın finallerinin haziran ayında Almanya’da düzenleneceğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan,” Milli takımımız da bu turnuvada mücadele edecek. Turnuvada yer alacak tüm milli takımlara ve organizasyonda yer alacak ekiplere şimdiden başarılar ve kolaylıklar diliyorum” açıklamasını yaptı. "İsrail ile yoğun ticari ilişkileri artık ayakta tutmuyoruz, o iş bitti” Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İsrail ile yoğun ticari ilişkileri artık ayakta tutmuyoruz, o iş bitti. Bunu da kısa zaman önce Dışişleri Bakanım açıkladı. Fakat şunu bilmenizi istiyorum, şu anda İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırılardaki ölüm sayısı ne yazık ki 45 bini buldu. Bu rakamı bir kenara koymamız söz konusu olamaz. Yaralılar 75 bini buldu. Bu yaralılar içerisinde durumu ağır olanların bir kısmını biz ülkemize aldık burada tedavileri devam ediyor. Tabi çocuk, kadın, yaşlı bir burada maalesef ağır manzara var. Bu manzarayı Alman dostlarımızın görmesi lazım. Bu kadar Gazze, Filistin yerle yeksan olmuş, her taraf yıkılmış durumda. Kaldı ki, İsrail ile Gazze, silah, mühimmat, araç-gereç zaten bunlar mukayese edilmez. Bunları görerek değerlendirme yapmak lazım” dedi. “Rehinelerin takası noktasında bir gayretin içerisindeyiz” Batı’nın İsrail’e verdiği desteği eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bütün bunların yanında tüm Batı kimin yanında yer alıyor? İsrail’in yanında yer alıyor. İsrail’in acımasız bu saldırıları karşısında Gazze’nin bir imkanı var mı? Yok, imkansızlıklar içinde bütün bunlara rağmen biz şu anda rehinelerin takası noktasında bir gayretin içerisindeyiz, bir mücadelenin içerisindeyiz. Temenni ederiz ki bu takasta başarılı oluruz” diye konuştu.