YEREL HABERLER - 05 Nisan 2017 Çarşamba 12:50

Recep Konuk: “Artık kaybedecek zamanımız yok”

A
A
A
Recep Konuk: “Artık kaybedecek zamanımız yok”

AK Parti Karaman Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Recep Konuk, referandum çalışmalarını sürdürüyor.

AK Parti Karaman Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Recep Konuk, referandum çalışmalarını sürdürüyor.


AK Parti Karaman Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Recep Konuk, meslek odaları, üretici birlikleri ve sendika ziyaretlerinde Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemini ve yeni Anayasayı anlattı. İlk olarak Karaman Mermerciler Odası üyeleriyle bir araya gelen Recep Konuk, 16 Nisan’da niçin ‘evet’ denilmesi gerektiğini anlatarak, “İnsanlarımızı korkutuyorlar, iç savaştan, kargaşadan bahsediyorlar. Şundan emin olun, bunlar bu ülkenin büyümesini istemiyor. Ama milletimiz büyümek istiyor, demokrasimizi geliştirmek istiyor, ayağındaki prangalarından kurtulmak istiyor. Biz AK Parti olarak demokrasimizi geliştirmekte kararlıyız. Bunun için bu anayasa değişikliğini yapıyoruz. Bunu milletimiz istedi diye yapıyoruz. Bu Anayasa değişikliği ile demokrasimizi, adalet sistemimizi, özgürlüklerimizi güçlendireceğiz” dedi.



“Artık kaybedecek zamanımız yok”


Mermerciler Odası’nın ardından Karaman Marangozlar-Mobilyacılar ve Keresteciler Odası üyeleriyle buluşan Konuk, “Biz de bir söz var; ’horozu çok olan köyde sabahlar geç olur’ derler. Türkiye o dönemleri çok gördü. Başbakanlarla Cumhurbaşkanları milleti unutup horoz dövüşüne tutuştu, ekonomi çöktü. Başbakanlarla, Cumhurbaşkanlarıyla yargı birbirine horozlandı, Türkiye’nin huzuru kaçtı. Bürokratlar bakanlarına horozlandı, sistem tıkandı. Rektörler hükümetlere horozlandı bu ülkenin evlatları inançlarıyla istikballeri arasında tercihe zorlandı. Sermaye, hükümetlere ‘burası benim çöplüğüm’ dedi. Anadolu sanayisi onlarca yılını kaybetti. Artık kaybedecek zamanımız yok. Hükumetler davulu taşıdı tokmak başkalarının elinde oldu. Akıllarına esince davula, akıllarına esince davulu taşıyana tokmağı vurdular. Şimdi davul da tokmak da milletten kim yetki alırsa onda olacak. Davulu taşıyan ritmi de belirleyecek. Eğer davula tokmağı milletin istediği hızda vurup milletin beğendiği sesi çıkaramazsa, millet bizatihi kendisi davulu da tokmağı da onun elinden alıp daha iyi taşıyacağını düşündüğü kim ise ona verecek. Milletimiz bunu çok iyi biliyor, onun için ne yaparlarsa yapsınlar, ne kadar kendini bilmez açıklamalar yaparlarsa yapsınlar bu gerçeği değiştiremezler, milletimiz güçlü bir şekilde ‘evet’ diyecek, kendisi için, geleceği için ‘evet’ diyecek” diye konuştu.



“Ülkemiz koalisyonlardan çok çekti”


Milletvekili Konuk, meslek odalarını ziyaretinin ardından Türkiye Kamu-Sen Karaman İl Temsilciliğinde sendika üyeleriyle bir araya geldi. Burada ilk olarak Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kurucu Genel Başkanı Merhum Alpaslan Türkeş’in vefatının 20’nci yıldönümü dolayısıyla Kur’an-ı Kerim okundu. Daha sonra sendika üyeleriyle bir süre sohbet eden ve anayasa değişikliğini konuşan Recep Konuk, önerilen sistemin, yürütmede istikrarın sağlanmasını amaçladığını ifade ederek, “Ülkemiz koalisyonlardan çok çekti, ara rejimden çok çekti, hükümet kurulamadığı zamanlar oldu, kurulan hükümetlerin güvenoyu alamadığı dönemler oldu. Bu yaşananlar, ülkemiz ve milletimiz için telafi edilemez, ağır faturalar çıkardı. Yeni sistemde Cumhurbaşkanı seçimleri ile Milletvekili seçimleri aynı gün yapılacak. Bu uygulamanın, millet iradesinin hem meclis’e hem de yürütmeye eş zamanlı yansıması ile olabildiğince uyumlu bir yapı oluşacaktır. Seçimlerin birlikte yapılması, seçim sonuçlarında yürütme ile yasamada yaşanması muhtemel olan karşıt yapıların önlenmesini sağlayacaktır. Kanunsuz yürütme olmaz, kanun da meclis tarafından yapılmaktadır, o zaman meclis başka anlayışta, yürütme başka anlayışta ihtimalinin azaltılması ihtiyacı bulunmaktadır. ABD ve Fransa bunu sıklıkla yaşamaktadır. ABD’de buna ‘topal ördek’, Fransa’da ise ‘kohabitasyon’ denilmektedir. Her iki ülke de bu dönemlerde yönetimde, halka hizmette sorunlar yaşamış ve yürütme ile meclis arasındaki siyasi krizi çözememiştir. Ancak seçimlerin birlikte yapılması illa bu sonucu doğurmayabilir. Çünkü meclis seçimleri tek turlu, Cumhurbaşkanlığı seçimleri iki türlüdür. Cumhurbaşkanı birinci turda seçilemezse, ikinci tur için siyasi irade farklılaşması ortaya çıkabilecektir. İki hafta sonra yapılacak seçimde en fazla oy alan adaylar arasında tercih yapılarak Cumhurbaşkanı seçimleri yapılmış olacaktır. Referandumda ‘evet’ diyerek milletimiz ülkemizdeki hükümet sorununu kökten çözecek, ülkemizi istikrarlı bir yapıya kavuşturacaktır” şeklinde konuştu.



“Bahçeli ve ekibine teşekkür ediyorum”


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin koalisyon hükümetlerinde yaşanan krizleri en iyi bilenlerden biri olduğunu da ifade eden Konuk, “Sayın Bahçeli kendisinin de yer aldığı 2001 yılındaki koalisyon hükümeti dönemindeki sıkıntıları bizatihi yaşayan biri olarak o günlerin tekrar yaşanmaması için bu anayasa değişikliğini destekleyerek ve katkı sunarak belki de ahir ömrünün en iyi hizmetlerinden birini yapmaktadır. Ben buradan MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye ve teşkilat mensuplarına Türkiye’nin önünü açan bu duruşlarından dolayı tekrar teşekkür ediyorum” dedi.



“Milletimiz güçlü bir şekilde ‘evet’ diyor”


Günün son ziyaretini Karaman Süt Üreticileri Birliğine gerçekleştiren Konuk, anayasa değişikliği ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini bu kez üreticilere anlattı. AK Parti’nin yapmış olduğu reformların ve halkın tam desteğini alan icraatlarının, Türkiye’de siyasete güveni yeniden tesis ettiğini kaydeden Konuk, “Bundan taviz veremeyiz, geri de gidemeyiz. Çok açık ifade ediyorum, ülkemizde demokrasinin ve özgürlüklerin, hukukun üstünlüğünün güvencesi millet iradesi ile devletimizi yöneten AK Partidir. Defalarca söylüyoruz, tekrar ifade edelim, Türkiye’de mevcut hükümet sisteminin doğurduğu birçok ekonomik ve toplumsal sorunlar var, bu millet büyümek, güçlenmek istiyor, milli ekonomisi, milli iktisat algısı olsun istiyor, milli üretim yapmak istiyor, sadece montaj sanayisinde değil, bilgi üretiminde de, marka üretiminde de güçlü olmak istiyor. Bunları yaparken güçlü demokrasisi olsun istiyor, hukukun üstünlüğü olsun, erkler ayrılığı tam olsun istiyor. Demokrasinin gelişmesinin önünü tıkamış, kronik sorunlar kendi içinde birbirini besleyen bir kısır döngü haline gelmiştir. Her alanda kendini hissettirmekte ve Türkiye’de tıkanma oluşturmaktadır. Onun için anayasa değişmelidir, onun için milletimiz güçlü bir şekilde ‘Evet’ diyor, onun için milletimiz bizi destekliyor” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi. Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildiğini belirterek Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz Milletimizin Bilmesini İsterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya operasyonla ilgili şu detayları paylaştı: "Batman Cumhuriyet Başsavcılığı, Jandarma Genel Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının desteğiyle Batman İl Jandarma Komutanlığınca yapılan çalışmalar sonucu; Batman merkezli Adana, Aydın, Mersin, Hakkâri, Van, Mardin ve İzmir’de eş zamanlı olarak düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında “Bilişim sistemlerini kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık” suçunu örgütlü olarak işleyen organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Sosyal medya üzerinden sahte kiralık Bungalov ev ilanı vererek dolandırıcılık yaptıkları, mağdurlardan elde ettikleri gelirleri önce yasal bahis platformlarındaki hesaplara, daha sonra bahisten kazanılmış gibi gösterip kendi banka hesaplarına aktararak paranın izini kaybettirmeye çalıştıkları ve toplam 18 bin 635 vatandaşımızı mağdur ettikleri tespit edildi. MASAK ile koordineli yapılan çalışmalar sonucu; suçtan elde edilen mal varlığı değerlerinin aklanması kapsamında; ilk belirlemelere göre 34 milyon 530 bin TL değerinde işlem hacmine sahip, şüphelilere ait 1.283 banka hesabına el konuldu. Operasyonlarda; ruhsatsız tabanca, çok sayıda cep telefonu, sim kart, banka ve kredi kartı ile çok sayıda dijital materyale el konuldu. Batman Cumhuriyet Başsavcılığımızı ve operasyonları gerçekleştiren Kahraman Jandarmamız ile MASAK çalışanlarını tebrik ediyorum. Allah ayaklarına taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.