GENEL - 03 Haziran 2017 Cumartesi 11:33

Anadolu’daki ilk Türk camisi: Ebul Menuçehr

A
A
A
Anadolu’daki ilk Türk camisi: Ebul Menuçehr

Kars Kafkas Üniversitesi (KAÜ) Eğitim Fakültesi Tarih Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd.

Kars Kafkas Üniversitesi (KAÜ) Eğitim Fakültesi Tarih Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yaşar Kop, Kars’a 45 kilometre uzaklıkta Anı’da bulunan Ebul Menuçerh Camii’nin Anadolu’da bilinen ilk Türk camisi olduğunu belirtti.


Kop, minaresinde Kufi yazı stiyle ‘Bismillah’ yazan Anadolu’daki ilk Türk camisinin, 1064 yılında Selçuklu Sultanı Alparslan’ın Anı kentini fethetmesinden sonra Anı Beyi olarak atadığı Menuçehr tarafından 1072 yılında dikdörtgen planlı iki katlı olarak yapıldığını, caminin tavanında Selçuklu dönemi yıldız motifleri bulunduğunu ve sekizgen köşeli minareye 99 basamaklı merdivenle çıkıldığını söyledi.


Ebul Menucerh Camii’nin Anadolu’da yapılan ilk Türk camisi olduğuna dikkat çeken KAÜ Eğitim Fakültesi Tarih Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Yaşar Kop, "Ebul Menucerh Camii Anadolu’da bilinen ilk Türk camisidir. Buna giriş yapmadan önce şunu ifade etmekte fayda var. Evliya Çelebi Kars’a geldiğinde, 17. yüzyılın ikinci çeyreğinde, 45 tane tarihi camiden bahsediyor. Sonrasında bizim Kars’ın yetiştirdiği en büyük duayenlerden Prof. Dr. Fahrettin Kırzıoğlu, 75 tane hatta 77 tarihi camiden bahsediyor. Bunların içerisinde elbetteki her birinin anısı olmakla beraber, bugün toplam 7 tane cami ayakta. 2 tane de sonran onarıldıkları için isimleri eskidir diye dahil edilince 9 tane cami var. Fakat Ebul Menucerh özelliği başka. UNESCO’nun Türkiye’de neredeyse ilk ibadethane olarak koruma altına aldığı Sivas Divriği Ulu Cami’den, ya da Diyarbakır’daki Ulu Cami’den daha da eski, daha da geçmişe sahip olan bir camidir" dedi.



"Minare 99 basamak"


"Minare 99 basamak, niye 99 basamak? Çünkü Esma-ül Hüsna, Rabbimin 99 tane isminden dolayı. Her 33 merdivende bir küçücük de olsa bir havalandırma boşluğu var" diyen Kop, "Şimdi bu cami için söylenen şey şu; 1064 tarihinde Kars Anı alınıp, Malazgirt Savaşı’ndan 7 sene önce buraya dahil olunduğunda, girildiğinde Şeddadilere Ebul Evsar’ın oğlu olan Menuçerh’re burayı bırakıp gittiğinde birçok yatırımda bulunmaya başlamış, fakat kendisinin ilk yaptığı şey ibadethane. Kaynaklarda, ‘1086 yılında ilk kez kuruldu’ denilmiş olsa da ama eldeki belge ve bilgilere ışığında 1072 yılında bitirilen, Malazgirt’ten sonra Anadolu’nun Türklere açılan kapısından sonra bizim ibadethanemizin, kıblemizin olduğu yer açısından önemli. Fakat şöyle bir iddia var. Hemen sol tarafımızda bir İpek Yolu Köprüsü var. İpek Yolu Köprüsü ki iki katlı bir İpek Yolu Köprüsü. Anadolu’daki İpek Yolu’nun girişini tasdiklemesi bakımından muazzam. Deniliyor ki bu kadar muazzam bir konumda olması tam Arpaçay Nehri’ne konuşlandırılmış olması bakımından gümrük binası olarak kullanılmaktadır. Fakat bu sadece bir söylentidir. Elde bilgi yoktur. Yine Ermeni kaynaklarında, ‘Türkler asla bir yapı yapamaz. Baştan aşağıya, burası bir kiliseydi, bunlar kiliseyi yıktılar onu yaptılar’ deniliyor. Ama maalesef temelden itibaren bakıldığında bununda böyle olduğunu söylemek, ya da doğrulamak imkansız bir şey. Bu caminin farklı özelliklerinden birisi şu, biz Türkler gerçekten bir şey yaptığımızda dört dörtlük yapmaya gayret ediyoruz. Minare 99 basamak, niye 99 basamak? Çünkü Esma-ül Hüsna, Rabbimin 99 tane isminden dolayı. Her 33 merdiven de bir küçücük de olsa bir havalandırma boşluğu var. 1847 yılına gelinceye kadar fark edilmemiş ama o tarihte Khanikof isminde birisini, hatta Barthold, meşhur tarihçi Barthold’un da tespitlerinde var bu. Kufi yazıyla ‘Bismillah’ yazıyor. Bu da çok ilginçtir tam 66’ncı merdivene neredeyse hemen hemen tekabil ediyor. Yine Türklere ait olan, camiye kazandırılan bir sanat tarihi açısından yapı var şerefe ve maalesef şerefeden ötesi yok, kırılmış, yok olmuş, yıkılmış. Çünkü burası serhat. Serhat demek sadece sınır demek değil. Başşehir demek. Bundan dolayı baş sınır demek. Burada Huriler var, burada Persler var, burada İskitler var, burada Parklar var, burada Karakoyunlular, Timurlar, Moğollar, Selçuklular, aklınıza kim gelirse var. En son Osmanlı var. Ama burası çok fazla istilaya uğramış. Yakılıp, yıkılmış. Bir de tabi doğal afetler var. Neler var. Deprem var" diye konuştu.



"Farklı Türk devletlerinin özelliklerini barındırıyor"


Minarenin farklı Türk devletlerinin özelliğini barındırdığını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Yaşar Kop, "Yıldızları kullanmış, Selçukluları barındırıyor. Ama sekizgen minaresinin Allah’ın 99 ismine atfen yapılan basamakların haricinde Gaznelilerin, Hindistan’da, Afganistan’da, Pakistan taraflarında İslamiyet’in yayılmasında vesile olan Türk Devleti, Gaznelilerin Zafer Anıtı’nın aynısı görünümünde olması bakımından bu da çok elzemdir. Bunu da söylemek lazım. 4 tane penceresi var. Buradaki Arpaçay’a bakan ki Aras’ın en büyük iki kolundan bir tanesi, 4 tane penceresinin olmuş olduğu ve nehre bakan kısım medrese olarak kullanılmış. Kapıları gittikçe alçalmaktadır. İşte gömülü durumda bulunan nehre bakan kısımda gömülü durumda olan yer medrese olarak kullanılmıştır. Bu arada hemen şunu da belirtmekte fayda var. Sultan Alparslan’ın Anı’yı fethinden sonra 1064 tarihinde geldiğinde ilk cuma namazının kılındığı yer olarak belirtildiği cami bu değildir. Çünkü burada Meryem Ana Katedral olarak bilinen büyük bir kilise var. Sonradan Fethiye Camisi olarak değiştirilmiştir. Herkesin de takdiridir. Birden fazla farklı dine mensup ibadethaneden en büyüğü camiye çevrilir. Fethedildiği için de buna Fethiye denir. Kars’ta iki tane vardır. Biri şehir merkezinde, biriside burada. Meryem Ana Katedrali olarak bilinen Fethiye Camii hemen bu Ebul Menuçehr Camisi’nin tam arkasına düşmektedir. Orada namaz kılınmıştır. İlk namaz kılınan yer burası değildir. Buranın özelliği tekrarlıyorum. Anadolu’daki ilk Türk camisidir. Gerek Sivas Divriği’deki Ulu Cami’den, gerek Diyarbakır’daki Ulu Cami’den daha önce olan bir Türk Camisidir. Yıl 1072 bunu belirtmekte fayda var" dedi.


Kars’a 45 kilometre uzaklıktaki Ani Antik Kenti’nde bulunan Ebul Menuçehr Camii, Orta Asya Türk Mimarisinin izlerini taşıyor. Kırmızı ve siyah renkli düzgün tüf taşlarıyla inşa edilen cami, UNESCO’nun Türkiye’de ilk ibadethane olarak koruma altına aldığı Sivas Divriği Ulu Cami’den, Diyarbakır’daki Ulu Cami’den daha da eski ve daha geçmişe sahip bulunuyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Millî Mücadele’de Türk Ocakları’nın katkısı Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Araştırma Görevlisi Murat Kaya, Türk Ocakları’nın kuruluşundan beri Türk milliyetçiliğinin ve Türkçülüğün bu topraklardaki en önemli savunucuları olduğunu belirtti. Eskişehir Türk Ocağı’nda “Milli Mücadele’de Türk Ocakları” konulu sohbete katılan Kaya, Türk Ocakları kurulduğu 1912 yılından itibaren Türk milliyetçiliğinin ve Türkçülüğün bu topraklardaki en önemli savunucuları olduğunu anlattı. Türk Ocağı’nın, Birinci Dünya Savaşı yıllarındaki faaliyetleriyle topluma Türklük bilinci aşılamış, Türkçe’nin korunmasına, Türk tarihinin gelişmesine büyük katkı sağladığını anlatan Murat Kaya, “Cemiyet ilk kurulduğu günden itibaren kendisini siyasi faaliyetlerden uzak tutarak daha çok kültür faaliyeti göstermiştir. 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandıktan sonra, Osmanlı Devleti’nin toprakları işgal tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Bu dönemde işgallere karşı tepki gösterenlerin başında Türk Ocakları ve Türk Ocaklılar gelmektedir. İzmir’in işgal söylentileri kulaktan kulağa yayılırken, İzmir Türk Ocağı’nda yapılan toplantılar neticesinde Reddi İlhak Heyeti Milliyesi oluşturulmuş ve bu heyet Maşatlık Mitingi’ni düzenlemiştir. İzmir’in işgalinin ardından Anadolu’da ve İstanbul’da düzenlenen protesto mitinglerinde Türk Ocakları öncü rol oynamıştır. Son Osmanlı Mebusan Meclisi seçimlerinde milliyetçilerin Meclis’e girmesi için yoğun gayret gösterilmiştir. Mîsâk-ı Mîlli’nin kabulünde Türk Ocakları üyeleri yoğun gayret sarf etmiştir. İstanbul’un resmen işgal edilmesinin ardından, İtilaf Devletleri’nin ilk işgal ettiği binalardan birisi İstanbul Türk Ocağı olmuştur. Yaşanan bu gelişmelerin ardından Türk Ocağı üyelerinin bazıları Malta’ya sürgüne gönderilirken, bazılarıysa Anadolu’ya geçip Mustafa Kemal Paşa’nın yakmış olduğu Kurtuluş meşalesine güç vermiştir. Türk Ocakları, daha ilk günden itibaren Millî Mücadele’nin içerisinde yer almıştır” dedi. Konuklar tarafından ilgiyle takip edilen konuşmanın sonunda konuşmacı çok sayıda soruları cevaplandırdı. Eskişehir Türk Ocağı Şube Başkanı Prof. Dr. Nedim Ünal’ın konuşmacıya şükran beratı takdimi ile program sona erdi.
Burdur Tartıştığı müşteriye amansız takip: 3 yaralı Burdur’da işlettiği alkollü mekanda taşkınlık çıkaran müşterilerle çıkan tartışmada bir müşterinin kavasına kabza ile vuran iş yeri sahibi, oradan çıkıp başka bir alkollü mekana girdiklerini görünce o mekana rastgele kurşun yağdırdı, 3 kişi yaralandı. Olay, dün gece saat 23.45 sıralarında Burdur merkez Hatip Hoca Caddesi üzerinde bulunan alkollü mekanda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, cadde üzerinde E.C.’ye ait alkollü mekana gelen U.G. (27), M.A. (20), B.G. (21) ve E.K. (30) isimli şahıslar burada taşkınlık çıkarması üzerine çıkan tartışmada işletme sahibi E.C. silah kabzası ile U.G.’nin kafasına vurarak hafif şekilde yaraladı. Bunun üzerine olay yerinden kaçan şahısları araba ile takip eden E.C., şahısların aynı cadde üzerinde bulunan farklı bir alkollü mekana girdiğini görünce mekana doğru rastgele ateş edip olay yerinden ayrıldı. Açılan ateş sonrası mekan içerisinde müşteri olarak bulan B.O. bacağından vurulurken, İ.E.M.’de göğüs kısmından merminin sıyırması nedeniyle yaralandı. Çevredekilerin 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralılara ambulans ile Burdur Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Polis ekipleri tarafından yapılan çalışmalar sonucu mekana kurşun yağdıran E.C. yakalanarak gözaltına alındı. Olay yeri inceleme ekiplerinin yaptığı çalışmalar sonrasında olayla ilgili soruşturma başlatılırken yaralıların durumlarının iyi olduğu öğrenildi.
Kayseri Büyükşehir’in Çocuklara Özel Şenliği’ne ücretsiz ulaşım imkânı Büyükşehir Belediyesi Kayseri Çocuk Kitap Fuarı ve Şenliği’ne ailelerin daha kolay erişebilmeleri için ücretsiz otobüs seferleri düzenliyor. Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi etkinlik alanında 19-28 Nisan günleri arasında yapılacak, 20 Nisan Cumartesi günü resmi açılışı gerçekleşecek olan Kayseri Çocuk Kitap Fuarı ve Şenliği için Büyükşehir Belediyesi ücretsiz ulaşım imkânı sağlayacak. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, okuyan ve okutan şehir Kayseri mottosuyla donanımlı, eğitimli bir nesil yetişmesi için çocuk kütüphanelerinin ardından şimdi de Kayseri Çocuk Kitap Fuarı ve Şenliği’ni çocuklarla buluşturuyor. Başkan Büyükkılıç, birbirinden eğlenceli ve özel etkinliklerin yer alacağı şenlik için ulaşımın da ücretsiz olması yönünde talimat verdi. Bu kapsamda, ulaşım noktasında vatandaşlara destek olan Büyükşehir Belediyesi, Kayseri Çocuk Kitap Fuarı ve Şenliği’ne ailelerin çocukları ile birlikte daha kolay erişebilmeleri için ücretsiz otobüs seferleri düzenleyecek. Millet Bahçesi’nde gerçekleşecek olan şenlik için 20-21-23-27 ve 28 Nisan tarihlerinde Cumhuriyet Meydanı ile Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi arasında 639 hat kodlu seferler ile ücretsiz hizmet verilecek. Seferler, saat 10.00 ile 22.00 arasında yarım saatte bir olarak planlanırken, ücretsiz otobüsler Cumhuriyet Meydanı Kaleönü durağından hareket edecek.
Kayseri Kırgızistan Ankara Büyükelçisi Kazakbaev’den Başkan Büyükkılıç’a ziyaret Kırgızistan’ın Ankara Büyükelçisi Ruslan Kazakbaev, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ı makamında ziyaret etti. Kayseri’ye bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere gelen Kırgızistan Ankara Büyükelçisi Ruslan Kazakbaev, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’a nezaket ziyaretinde bulundu. Başkan Büyükkılıç, Ankara Büyükelçisi Kazakbaev ve beraberindeki heyeti, Büyükşehir Belediyesi Başkanlık giriş kapısında çiçeklerle karşıladı. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Kırgızistan Ankara Büyükelçisi Ruslan Kazakbaev ile birlikte başkanlık makamına geçti. Sıcak ve samimi ortamda geçen görüşmede Başkan Büyükkılıç, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Kırgızistan’ın kardeşlik hukukunu en güzel sergileyen ülkelerden birisi olduğunu belirtti ve Kayseri’de yapılan çalışmalardan dolayı da teşekkür etti. Büyükelçi Kazakbaev ise Başkan Büyükkılıç’a misafirperverliğinden dolayı teşekkür ederek, “Heyetimizle görüşmek için ayırdığınız zaman için çok teşekkür ederim. Programlarınız çok yoğun. Gece gündüz Türk kardeşlerimizle Kayseri’nin daha da gelişmesi için çabalar gösteriyorsunuz, büyük çalışmalar yapıyorsunuz. Sizi kendi adıma, elçilik adına, kardeş Kırgızistan halkı adına saygıyla selamlıyorum Sayın Başkanım” dedi. “Başarınızı içten tebrik ediyoruz” Kırgızistan ve Türkiye arasındaki ilişkilerin çok dinamik bir şekilde geliştiğine dikkat çeken Büyükelçi Kazakbaev, yerel seçimlerdeki başarısından dolayı Büyükkılıç’ı kutlayarak, “Bizim tarihimiz, dinimiz, dilimiz bir. Kardeş ülkeleriz. Kayseri’ye resmi olarak ilk defa geliyorum. Bu arada Türkiye’de çok yakında seçimler sonuçlandı. Bu seçimlerde sizin başarınızı içten tebrik ediyoruz. Size sağlık ve başarılar diliyorum. Bütün dünyaya demokrasi örneği gösterdiniz. Bütün Türk dünyasına hayırlı, uğurlu olsun” şeklinde konuştu. “Türk dünyasının asrı olacak” Türk asrı vurgusu yapan Kazakbaev, “Türkiye ile Kırgızistan arasındaki ikili ekonomi, siyasi, kültürel, tarihi ilişkilerimiz çok iyiye gidiyor. Sayın Cumhurbaşkanlarımızın tam desteğiyle inşallah hep birlikte büyük başarılara ulaşacağız. Türkiye’de iyi bir strateji başlattınız, gelecek asır Türk asrı olacak diye, sadece Türkiye değil bütün Türk dünyasının asrı olacak inşallah” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından Başkan Büyükkılıç, Büyükelçi Kazakbaev’e KAYMEK kursiyerleri tarafından kök boya, yün kilim ile 6 bin yıllık geçmişe dayanan Kayseri’yi anlatan tanıtım kitabını hediye ederken, Kazakbaev de Büyükkılıç’a Kırgız edebiyatçı Cengiz Aytmatov’un kitabını takdim etti. Ziyarette, değişik medeniyetlere ev sahipliği yapan Kayseri’nin tarihi ve turistik değerlerinin anlatıldığı ‘Zenginlikler Şehri Kayseri’ videosu da izletildi.