GENEL - 04 Nisan 2017 Salı 16:01

Bakan Arslan ve Eroğlu, Kars’ta 231 milyon liralık yatırımın temelini attı

A
A
A
Bakan Arslan ve Eroğlu, Kars’ta 231 milyon liralık yatırımın temelini attı

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ile Orman ve Su İşleri Bakanı Prof.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ile Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü ve Orman Genel Müdürlüğü (OGM) tarafından Kars’ta inşa edilecek 231 milyon lira yatırım bedelli 9 adet tesisin temelini Kağızman ilçesinde attı.


Bakan Ahmet Arslan ve Bakan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Kağızman Gençlik Hizmetleri ve Spor Tesislerinde düzenlenen toplu temel atma töreninde, Kağızman Barajı, Arpaçay Koçköy Barajı, Kars Barajı Sulaması 1. Kısım, Kars Barajı Elektrik İletim Hattı Deplase İşi, Kars Barajı Enerji Nakil Hattı ve Telekom Hattı Geçişleri ile 5 adet taşkın koruma tesisinin temelini attı.


Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende konuşan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, "Bu hizmetlerin bu kadar güçlü yapılmasının arkasında bir gerçek var. O gerçek ne? 15 yıldır Recep Tayyip Erdoğan, onun arkadaşlarının Binali Yıldırım’ın arkasında bu kadar güçlü durmanız var. Siz Allah’ın izniyle bu kadar güçlü destek verdikçe, siz bu kadar güçlü bizim arkamızda durdukça, hiç şüpheniz olmasın ki içimizdeki hainler kurduruyorlar. Bizi istemeyenler kurduruyorlar. Bizi istemeyenler ellerinden gelse bizi bir kaşık suda boğacaklar. Ama Allah’ın izniyle milletin birliği, milletin beraberliği, milletin kardeşliği ve milletin feraseti dün olduğu gibi bugün de onlara izin vermiyor. Nasıl ki 15 Temmuz’da izin vermediyse, ama yetmiyor" dedi.


"Kağızman’ın büyümesinden, Kars’ın büyümesinden buna bağlı olarak Digor’un büyümesinden, Sarıkamış’ın büyümesinden, Selim’in büyümesinden, Susuz’un büyümesinden rahatsız olanlar ve bu büyümenin 81 ilde kendini göstermesinden, Türkiye’nin büyümesinden, bizim büyümemizden rahatsız olanalar bizim yolumuzu kesmeye çalışıyor" diyen Arslan, "Bize engel olmak istiyorlar. Bize çelme takmak istiyorlar. Ama bilmedikleri bir şey var. Bilmedikleri şu FETÖ hain terör örgütü başı gibi adamlar çıkabilir. Onun gibi hainler çıkabilir. Hain terör örgütü mensupları çıkabilir. Ve FETÖ’cü olup Peygamber ocağı olan Mehmetçiğin kutsal üniformasının içine giren hainler çıkabilir. Ama 80 milyonun 15 Temmuz’daki gibi diline, dinine, ırkına, mezhebine bakmadan bir olarak, beraber olarak, meydanlara çıkabileceklerini hesaba katmadılar. Bir şey daha hesaba katmadılar. Gençlerin, gençlerin tankın önünde, topun önünde, merminin önünde, füzenin önünde durup, göğsünü siper edeceklerini hesaba katmadılar. Ve zannediyorlardı ki bu coğrafyada Nene Hatunlar 100 sene önce çıktı. Bir daha çıkmayacak. Öyle zannediyorlardı. Ama değerli bacılarım, değerli analarım sizin birer Nene Hatun olduğunuzu hesaba katmadılar" diye konuştu.



"Fitne ile fesatlık ile terör örgütleriyle sizinle baş edemeyeceklerini görenlere, başka yollara baş vurmaya başladılar"


Bakan Ahmet Arslan, "Allah sizlerden razı olsun. Siz 15 Temmuz’da öyle bir şamar vurdunuz ki 7 düvel duydu. 7 düvel duydu ama zannediyorlar ki 15 Temmuz geride kaldı. Bu millette olanları unuttu. Hiç şüpheniz olmasın. Ecdadın izinden giderek, 100 sene önce nasıl istiklal ve istikbal mücadelesi yaptıysak, nasıl düşmanları bu topraklardan attıysak ve modern dünyada 100 sene sonra 15 Temmuz’da olduğu gibi bundan sonrada eğer bir hain çıkarsa, eğer bizi karıştırmaya çalışan, bizi birbirimize düşürmeye çalışan birisi çıkarsa, düşürmeye çalışan biri çıkarsa hiç şüpheniz olmasın ki Kağızman da 80 milyon da, Türkiye’nin bütün vatandaşları her yerde ama her yerde onlara ders verecek. En büyük dersi ne zaman verecek biliyor musunuz? Bakın fitne ile fesatlık ile terör örgütleriyle sizinle baş edemeyeceklerini görenlere, başka yollara baş vurmaya başladılar. Başka şeyler yapmaya başladılar. Ve en son gördüler ki, 16 Nisan’da bu millet bir olacak, beraber olacak. Hep beraber geleceğini sahip çıkacak. İstikbaline ve istiklaline sahip çıkacak. Daha da önemlisi çocuklarının ve torunlarının geleceğine sahip çıkacak. İşte bunu görenler, bunu gören dış güçler, aramızdaki hainlerin yetmediğini, terör örgütlerinin yetmediğini, maşaların yetmediğini gördüler, bizzat kendileri yola çıkmaya başladılar. Kendileri bizi engellemeye kalktılar. Ekonomik olarak, sosyal olarak bizim Avrupa’da soydaşlarımızla, vatandaşlarımızla konuşmamızı engelleyerek, 16 Nisan’da hayır çıkacağını zannediyorlar. Kusura bakmasınlar, geçmişteki gibi bu coğrafyada onların menfaatini düşünen yöneticiler yok. Onların menfaatini düşünen cumhurbaşkanı yok. Onların menfaatini düşünen başbakan yok. Bakanlar yok, milletvekilleri yok. Bundan sonra 15 yıl olduğu gibi milletinin menfaatini, memleketinin menfaatini coğrafyasının menfaatini daha da önemlisi dünyadaki mazlumların ve mağdurların menfaatini düşünen bir yönetim var" ifadelerini kaydetti.



"Kağızman türküsüyle temel attı"


Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ın ardından konuşan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, törende cep telefonundan "Kağızman’a ısmarladım nar gele" türküsünü açtı. Bakan Veysel Eroğlu, Kağızman’da temeli atılan yatırımları anlattıktan sonra cep telefonuyla çaldığı ‘Kağızman’a ısmarladım nar gele’ türküsünü söyledi. Eroğlu’na Kağızmanlılar da eşlik etti.


Konuşmaların ardından yatırımların temeli atıldı. Törene; Kars Valisi Rahmi Doğan, Kars Milletvekili Selahattin Beyribey, Belediye Başkanı Murtaza Karaçanta, Jandarma Alay Komutanı Albay Serdar Güngör, Emniyet Müdürü Faruk Karaduman, Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sami Özcan, AK Parti Kars İl Başkanı Adem Çalkın, İlçe Belediye Başkanları, daire amirleri, partililer ve çok sayıda vatandaşlar katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce 786 Milyon Euro hibe desteği sağlanacak DÜZCE(İHA) –Tarımsal ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) tarafından Düzce’de çiftçilere hibe desteği imkanları anlatıldı. Düzce Valiliği Toplantı Salonu’nda ki toplantıya Vali Selçuk Aslan, TKDK Ankara İl Koordinatörü Dr. Mehmet Ali Çakal ve Tarım Orman İl Müdürü Esra Uzun, İl protokolü, sivil toplum örgütleri temsilcileri, üreticiler ve girişimcilerin katıldığı bu toplantıda bölgedeki çiftçilere ve yatırımcılara yeni hibe imkanları hakkında bilgi verildi. IPARD III, Avrupa Birliği ve Türkiye’nin ortak fonundan finanse edilen bir program olduğu ve 81 ilde uygulanacağı ve toplamda 786 milyon Avro hibe desteği sağlanacağı bildirildi. Vali Selçuk Aslan, toplantıda yaptığı konuşmada "IPARD III programı ile ilimizde kırsal kalkınma ve tarım sektöründe ek bir destek başlatmış oluyoruz. Düzce’nin bu programdan iyi fayda sağlayacak iller arasında yer alacağına inanıyorum" dedi. Dr. Mehmet Ali Çakal, programın yalnızca tarımsal üretimi desteklemekle kalmayıp, aynı zamanda çevre koruma ve yenilenebilir enerji kullanımını da teşvik ettiğini belirtti. Çakal, "Yeni irtibat ofisimiz aracılığıyla, Düzce’den gelen projelerin değerlendirilmesini sağlayacağız" şeklinde konuştu. İl Müdürü Esra Uzun ise, Düzce’nin tarımsal potansiyeline vurgu yaparak, IPARD III’ün kırsal altyapı modernizasyonuna büyük katkı sağlayacağını ifade ederek "Bu desteklerle, ilimizdeki kırsal altyapımız daha modern hale gelecektir" dedi. Toplantı TKDK uzmanlarının IPARD III programının içeriği hakkında bilgi vermesinin ve soruların cevaplanmasının ardından sona erdi. IPARD III Programıyla; Tarım işletmelerinin rekabet gücünün artırılması, Yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaştırılması, Gıda güvenliği, hijyen, çevre koruması ve hayvan refahı standartlarına uyum sağlanması, Yeni pazar fırsatları ve teknolojiye dayalı inovasyonun teşviki, AB standartlarına uyum, çevre dostu yatırımlar ve istihdamın artırılması ve Kırsal alanlarda ekonomik faaliyet düzeyinin yükseltilmesi ve kırsal nüfusun desteklenmesi gibi konularda projeler beklenmektedir.
İstanbul KAMİAD ‘Şehir Toplantıları Etkinliği’ni İstanbul’da gerçekleştirdi Kamu Müteahhitleri ve İş İnsanları Derneği paydaşları İstanbul’da düzenlenen Şehir Toplantıları Etkinliği’nde bir araya geldi. Kamu Müteahhitleri ve İş İnsanları Derneği (KAMİAD) paydaşları, İstanbul’da bir otelde düzenlenen Şehir Toplantıları Etkinliği’nde bir araya geldi. Toplantıya KAMİAD Genel Başkanı Ali Adıgüzel, İstanbul Ticaret Odası’nın 44, 45 ve 46 nolu meslek komitelerinin başkanları ve bir çok müteahhit katıldı. Etkinlik, dünyadaki 5 büyük yapı fuarından biri olan ’46. Yapı, İnşaat Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı’ vesilesiyle yapıldı. Başkan Adıgüzel toplantıda yaptığı konuşmada 6 Şubat’ta meydana gelen depremde inşaat sektörünün ne kadar önemli olduğuna değindi. Adıgüzel, kamu müteahhitliği sektörünün karşılaştığı sorunlara da yer verdi. Başkan Adıgüzel, toplantıda yaptığı konuşma sonrasında ise katılımcıları dinleyerek sorularını da yanıtladı. İstanbul Ticaret Odası’nın 44, 45 ve 46 nolu meslek komitelerinin başkanları ile gerçekleşen toplantıda konuşan KAMİAD Başkanı Ali Adıgüzel, “KAMİAD ailesi olarak şehir toplantılarımızın ilkini 6 Şubat depreminin yıl dönümü vesilesiyle 16-17 Şubat tarihleri arasında orada gerçekleştirdik. Toplantılarımızın ikincini ise ülkemizde her yıl düzenlenen, dünyadaki beş büyük yapı fuarından biri olan ‘46. Yapı, İnşaat Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı’ vesilesiyle İstanbul’da yapmaktayız” dedi. “Kamu müteahhitliği, istisna bir meslek gurubudur” Kamu müteahhitliğinin, altyapı ve yapı projelerinde devletin doğrudan veya dolaylı olarak rol aldığı bir yapılanma türü olduğunu kaydeden KAMİAD Başkanı Adıgüzel, “Kamu müteahhitliği, büyük ölçekli projelerin finansmanını sağlamak, teknik becerileri ve deneyimi kullanmak, kalite standartlarını sağlamak ve toplumun genel refahına katkıda bulunmak gibi önemli avantajlar sunan istisna bir meslek gurubudur. Ancak mesleki alanda uzun yıllardan beri karşılaştığımız ve çözüm aradığımız sıkıntılarımızın olduğu da su götürmez bir gerçektir” şeklinde konuştu. "Fiyat farkı hesabı reel piyasa artışlarını karşılamıyor" Kamu müteahhitliği sektörünün karşılaştığı sorunlara da değinen Başkan Adıgüzel, “Kamuya ait binaların yapım işinin asgari bir yıldan fazla sürmesi ve buna karşın anahtar teslimi götürü bedel işlerin yüksek enflasyon karşısında yapılamayışı, sözleşmelerde verilen fiyat farkı hesabının reel piyasa artışlarının karşılamaması. Kamu kurumları ile imzalanan sözleşmelerde her ne kadar yüklenici bir işin tarafı kabul edilse de ihale kanununun yükleniciyi koruyan hükümlerinin neredeyse hiç olmayışı ve tarafların eşitlik ilkesinin olmayışı sebebiyle hep alttan alan kurumun kamu müteahhitleri olmasıdır. Üçüncü en önemli problem, ihale kanunu uyarınca en düşük teklife işin verilmesi ve ülkemizde yüklenici bolluğu yüzünden yaşanan aşırı rekabet ortamı nedeniyle, işlerin çok düşük fiyatlarla ihale edilmesidir. Dördüncüsü yüklenici hak edişlerinde yaşanan ödeme gecikmeleri, altyapı eksiklikleri ve kamu ihale süreçlerindeki karmaşıklık. Beşinci en temel sorun ise kamu kurumlarının eksik proje ve şartnamelerle işleri ihale etmesi ve yapım süreçleri içinde bu eksikliklerin giderilmesi nedeniyle geciken süre ve olumsuz şartların yüklenicinin aleyhine işlemesidir” ifadelerini kullandı. “Kamuya ait binaların, deprem toplanma merkezi olarak seçilmiş olması bizler için kaynağı olmuştur” İnşaat sektörünün 6 Şubat’ta meydana gelen depremde ne kadar önemli olduğuna dikkat çeken Başkan Adıgüzel, “Ülkemizde 6 Şubat depremi, inşaat sektörünün ne kadar önemli bir iş kolu olduğunu bir kez daha göstermiştir. Depremin yıkıcı etkisi ne kadar büyük olsa da; kamu müteahhitleri tarafından yapılan binaların çok az oranda hasar görmesi, afet bölgesinde özellikle Toplu Konut İdaresi tarafından yapılmış konutların nerdeyse hasarsız olarak ayakta kalması, elbette doğru yapılan uygulamaların bir sonucudur. Bölgede kamuya ait binaların, deprem toplanma merkezi olarak seçilmiş olması ve depremden etkilenen vatandaşlarımızın bu binalarda ağırlanması, yaşadığımız büyük acıyı dindirmese de bizler için bir nebze gurur kaynağı olmuştur” diye konuştu. “Sorunlarımızın çözülmesini talep etmekteyiz” Adıgüzel konuşmasının devamında ise, “Biz KAMİAD olarak, her şeyden önce kamunun yararına çalışan ve devletinin emrinde hizmet eden iş insanları olarak; öncelikle ‘yüklenici’ adının saygın bir meslek olması için 4734 ve 4735 sayılı yasanın bazı eksikliklerin giderilmesini, sorunlarımızın çözülmesini talep etmekteyiz. Özellikle son yıllarda yüksek enflasyon ile birlikte iş yapamaz bir hale gelen yüklenicilerin ve devlet ihalelerinin uygulamadaki sorunlarını içeren sektörel raporlarımızı başta Kamu İhale Kurumu Başkanlığı’na, Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na sunmuş bulunmaktayız. Sonuç olarak; bizler bu çalışmaları yaparken siz meslektaşlarımızdan bize destek vermenizi, bir araya gelmenin ne kadar büyük bir güç oluşturduğunu görmenizi istiyoruz” diye konuştu.