EKONOMİ - 04 Kasım 2018 Pazar 11:41

Alzheimer ve kanser hastalıklarının önleyicisi ‘siyah sarımsak’ Avrupa’ya ihraç edilecek

A
A
A
Alzheimer ve kanser hastalıklarının önleyicisi ‘siyah sarımsak’ Avrupa’ya ihraç edilecek

Kastamonu Taşköprü sarımsağının 4-6 haftada fermente edilmesiyle elde edilen ve içeriğindeki bileşiklerin alzheimer ile kanser gibi hastalıklarda önleyici olarak kullanıldığı ’siyah sarımsak’ Avrupa ülkelerine ihraç edilecek.

Kastamonu Taşköprü sarımsağının 4-6 haftada fermente edilmesiyle elde edilen ve içeriğindeki bileşiklerin alzheimer ile kanser gibi hastalıklarda önleyici olarak kullanıldığı ’siyah sarımsak’ Avrupa ülkelerine ihraç edilecek.


Kastamonu’da bir firma tarafından meşhur Taşköprü sarımsağının fermente edilmesiyle üretilen ’siyah sarımsak’, Avrupa’ya ihraç edilmeye hazırlanıyor. Kastamonu’nun coğrafi işaretli Taşköprü sarımsağını değerlendirmek isteyen firma, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) desteğiyle Kuzeykent Mahallesi’nde 500 bin TL’lik bir yatırımla siyah sarımsak üretim tesisi kurdu. Yaklaşık 2 yıllık bir AR-GE çalışmasının ardından kurulan tesiste üretilen siyah sarımsaklar, hem Türkiye’de hem de yurt dışında oldukça talep görüyor. Geçtiğimiz aylarda Avrupa’da da yüzlerce ürünün yarıştığı bir yarışmada ödüllendirilen siyah sarımsak, önümüzdeki aylarda Almanya, Rusya ve Azerbaycan başta olmak üzere çok sayıda Avrupa ülkesine ihraç edilecek.



“Haftalarca bekletilerek siyaha dönüştürülüyor”


Siyah sarımsağın üretimi hakkında bilgi veren işletme sahibi Halit Cebeci, uzun yıllar ilaç endüstrisinde çalıştıktan sonra edindiği tecrübelerle böyle bir yatırım yapmaya karar verdiğini söyledi. Siyah sarımsağın katma değeri yüksek bir ürün olduğunu belirten Cebeci, “Siyah sarımsak bir sarımsak çeşidi değil. Taşköprü sarımsağını işlerken hiçbir katkı maddesi kullanılmıyor. Önce sarımsaklar sap ve köklerinden temizleniyor. Ardından üretim makinesindeki tepsilere dizip, haftalarca nem ve sıcaklığı kontrol edilmiş bir ortamda bekletip siyah sarımsağa dönüşmesi bekleniyor. Günlük numuneler alınıp proses dikkatle izleniyor. Haftalar süren bu proses sonrasında Taşköprü sarımsağı siyaha dönüşüyor. İçeriğinde normal sarımsakta az miktarda bulunan bazı besinler bu proses sayesinde zenginleşiyor. Sonrasında tekrar oda sıcaklığında stabilize olması için bekletiliyor ve numuneler alınarak tat ve doku uygun kıvama geldiğinde ambalajlanmaya geçiliyor. Değişik ambalaj biçimleri içinde paketlendikten sonra sevk ediliyor” dedi.



“Eczacılık Fakültesi danışmanlığıyla 2 yıllık bir AR-GE çalışmasıyla geliştirildi”


Üretim aşamasında zorlu bir süreç geçirdiklerini anlatan Cebeci, "Siyah sarımsak inovatif yeni bir ürün. Taşköprü sarımsağının işlenmiş ve değer katılmış halidir. Taşköprü sarımsağı dünyadaki sarımsak çeşitlerinden aroma ve besin içeriği olarak daha zengin. Biz de bu sarımsağı bir adım daha öteye taşıyabilir miyiz diye uğraştık. Bununla ilgili bir takım bilimsel denemeler yaparak ve Eczacılık Fakültesindeki hocalarımızdan danışmanlık hizmetleri de alarak ürünü geliştirdik” diye konuştu.



"En iyi sonucu da Taşköprü sarımsağıyla elde ettik"


Siyah sarımsağın yeni bir ürün olduğunu vurgulayan Cebeci, “Siyah sarımsak tüm dünyada da yeni bir üründür. İlk Koreliler buldu ama biz bunu Taşköprü sarımsağıyla nasıl yapabiliriz diye yola çıktık. Yaklaşık 1,5-2 yıl gibi bir araştırma ve geliştirme süresi oldu. Bu süre zarfında birçok denemeler yapıldı. Sadece Taşköprü sarımsağıyla değil Türkiye’nin birçok şehrinden farklı sarımsaklarla da denemeler yaparak aradaki farkları inceledik. En iyi sonucu da Taşköprü sarımsağıyla elde ettik. Normalde Taşköprü sarımsağından birkaç diş yediğinizde bir hafta vücudunuzdan kokusu çıkmaz. Ama siyah sarımsağı istediğiniz kadar tüketebiliyorsunuz. Vücudunuzda hiç koku yapmıyor. Bu da sosyal hayatta sarımsağı kokusu sebebiyle kullanamayan insanlar için iyi bir alternatif” şeklinde konuştu.



"Damak tadına düşkün kişiler için de çok cazip"


Siyah sarımsağın çocukların dahi rahatlıkla tüketebileceği bir ürün olduğuna dikkat çeken Cebeci, şöyle konuştu:


“Siyah sarımsak değişik bir lezzet arayan, damak tadına düşkün kişiler için de çok cazip. Siyah sarımsak olduğu şekliyle alınıp yenilebileceği gibi tüm geleneksel salata ve yemelerde de kullanılabilir. Tadı tamamen farklıdır. Sarımsak kokusunu alsanız da meyvemsi ve kısmen tatlı olması sebebiyle çocukların bile tüketebileceği bir tattadır. Siyah sarımsak enerji veriyor. Bu yüzden sporcular da yoğun olarak siyah sarımsak kullanıyor. Tamamen doğal ve katkısızdır. İçerik analizleri akredite laboratuvarlarda yaptırıldı ve besin değerinin özellikle bazı hastalıkları koruyucu besinlerin normal sarımsağa göre daha zengin olduğu belirlendi. Siyah sarımsak vegan bir üründür. Ülkemizde de gittikçe artan vejetaryen kişilerin tadımları sonucu siyah sarımsağı sevdiler. İletişim içinde olduğumuz birçok diyetisyen siyah sarımsağı danışanlarına öneriyor. Siyah sarımsağa dönüşme sürecinde S-AllylCysteine (SAC) diye bir besin ortaya çıkıyor ve bu doğal besin, ilaç endüstrisinde Alzheimer gibi bazı ciddi hastalıklarının önleyici etkisi sebebiyle hammadde olarak kullanılıyor. Oysa siyah sarımsak içinde en doğal haliyle SAC besini bol miktarda var. Biz ürünümüzü bu hastalıklara iyi gelir veya önler diye tanıtmıyoruz. ancak yapılan çalışmalar siyah sarımsağın böyle bir etkisi olduğunu gösteriyor. Bu konular hakkında akademisyenlerimizden görüş almak en doğrusu olur."



“Almanya, Rusya ve Azerbaycan’dan yoğun talep var”


Siyah sarımsağa Almanya, Rusya ve Azerbaycan’dan yoğun bir talep olduğunu söyleyen Cebeci, “Biz bu değeri alıp ondan daha farklı ve daha kıymetli yeni ve katma değeri yüksek bir ürün elde etmeye çalıştık. Son yıllarda ülkemize Çin vb. ülkelerden sarımsak ithal ediliyor. Bizim bu ithal ürünlere bir cevap niteliğindeki bu çalışmamız KOSGEB tarafından da çok önemsendi ve desteklendi. Şimdi artık ülkemizin de diğer ülkelerin siyah sarımsakları ile rekabet edebilecek yeni bir ürünü var. Çok genç bir firma olmamıza rağmen yurt dışı talepleri alıyoruz. Siyah sarımsak artık Türkiye’de büyük zincir marketlerinin hemen hemen hepsinde bulunabiliyor. Katma değeri yüksek bir ürün. Normal sarımsağa göre fiyatı farklı. Bu ürün aslında tüm dünyada yeni ve pazarı yeni oluşuyor. Şu anda İspanyollar ve İtalyanlar da, yeni yeni üretilmeye başladı. Türk Siyah Sarımsağı eşsiz lezzetiyle yurt dışı pazarlarda yerini alacaktır. Birçok tarımsal ürünü ithal ederken Kastamonu’dan bir mikro işletmenin yurt dışına sarımsak ihraç etme çabalarını çevremizdeki tüm kişi ve kurumlarımız çok takdir ediyor ve destekliyor. Bu yüzden Kastamonu KOSGEB’e ve danışman hocalarımıza çok teşekkür ediyoruz. Geçtiğimiz aylarda İstanbul’da yapılan büyük bir gıda fuarına katıldık. Burada siyah sarımsağa büyük bir ilgi oldu. Bu fuar süresince ve sonrasında birçok bağlantılarımız oldu. Almanya, Makedonya, Azerbaycan, Rusya ve birçok Ortadoğu ülkesinden oldukça talep geldi. Yakın bir tarihte bu ülkeler başta olmak üzere birçok ülkeye ihracat yapacağımızı düşünüyorum. Önümüzdeki yılın başlarında Almanya Hamburg’da bir satış noktası oluşturma çabamız var" dedi.



“Avrupa’da düzenlenen yarışmada ödül aldı”


Cebeci, sözlerini şöyle sürdürdü:


“2018 yılında tüm dünyadan 60 kategori ve 430 ürün başvurunun uluslararası panel jürisi tarafından değerlendirildiği bir yarışmada Türk Siyah Sarımsağı bitki ve baharatlar kategorisinde ambalajdaki yenilik, kalite ve lezzet değerlendirilmesinde Mükemmelliğe Saygı Ödülüne layık görüldü. Bu çok gurur verici bir durumdur. Bize inanan ve destekleyen herkesle bu gururumuzu paylaşıyoruz. Taşköprü’de Şubat Mart aylarının soğuğunda dikimini yapan kadın erkek işçilerden bize inanıp destekleyip ürünlerimizi raflarına koyan, alıp tüketen herkese tekrar teşekkür ediyoruz.”



“Siyah sarımsak, insan sağlığı üzerinde çoklu etkiye sahip”


Siyah sarımsağın sağlıklı yaşamak isteyenler için iyi bir besin takviyesi olduğunu dile getiren Cebeci, “Günümüze kadar dünyada yapılan klinik araştırma sonuçlarına göre birçok ciddi hastalıkları önlemenin yanı sıra antimikrobiyal, antiviral, antialerjik özellikleri de mevcut olup bunlara ilaveten kan şekerini, kandaki lipid ve trigliserid seviyesini düzenlemesi ile obeziteyi baskılamada, kardiyovasküler hastalıkları engellemede oldukça etkin olduğu araştırmacılar tarafından bildirilmiştir. Siyah sarımsak sağlıklı beslenerek sağlıklı yaşamak isteyenler için iyi bir besin takviyesidir. Günümüzün sağlık anlayışı herhangi bir hastalığa yakalanmadan bu tür sağlıklı beslenme alternatifleri ile sağlıklı kalmaktır. Siyah sarımsak beslenme ve tıbbi anlamda yüksek potansiyele sahip olmasına rağmen tedavi sürecinde olan kişilerin günlük kullanımları için mutlaka doktoruna danışmaları gerekmektedir” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Türkiye, Gazze’nin yaralarını sarıyor Yedi Başak İnsani Yardım Derneği, İsrail’in zulmü altındaki Filistin ve Gazze halkına 18 tır yardım malzemesi ulaştırdı. İçerisinde gıda, giyim, ısınma, hijyen ve temel ihtiyaç malzemelerinin bulunduğu yardım tırları, Mısır üzerinden Filistin ve Gazze halkına ulaştırıldı. Yedi Başak İnsani Yardım Derneği, dünyanın dört bir yanına olduğu gibi zalim İsrail’in bombardımanı ve zulmü altında zor günler geçiren Filistin ve Gazze halkının da yardımına koştu. Dernek, aylardır İsrail bombardımanı altında zor günler geçiren Gazze halkına toplam 18 tır gıda kolisi, sağlık desteği, ilaç yardımı, temizlik ve hijyen paketi gibi pek çok acil yardım malzemelerinden oluşan yardım malzemesi ulaştırdı. Dernek, bayram çalışmaları kapsamında ise 3 Nisan 2024 tarihinde yeni bir yardım konvoyunu Gazzeli mazlumlara ulaştıracak. “Bu sıkıntılar bitinceye kadar ve zafere erişinceye kadar Gazze’ye desteğimiz devam edecek" Zor günler geçiren Gazze halkına destek olmaya devam edeceklerini ifade eden ve yapılan yardımlarla ilgili bilgi veren Dernek Başkanı Mustafa Bulut, "Gazze’ye yardım çalışmaları kapsamında 10 Şubat’ta Mısır’da hazırladığımız 8 tırdan oluşan iyilik konvoyunu Gazzeli kardeşlerimize gönderdik. Hazırladığımız yardımlar Refah sınır kapısından geçerek Gazzeli kardeşlerimize ulaştırıldı. İçerisinde çadır, portatif tuvalet ve banyo, gıda kolisi, un ve muhtelif yardımlar bulunan tırlarımız Gazze’ye ulaştı. Ramazan çalışmaları kapsamında da 21 Mart’ta yine Mısır’da hazırladığımız 10 tırdan oluşan iyilik konvoyunu yine Gazzeli kardeşlerimize gönderdik. Bu tırların içerisinde de gıda, beslenme ve un gibi temel gıda malzemeleri bulunuyordu. Önümüzdeki 3 Nisan’da da yine Mısır’a giderek bayram için hazırlamış olduğumuz iyilik konvoyunu refah sınır kapısı üzerinden Gazze’ye sevk ederek kardeşlerimize ulaştıracağız. Gazzeli kardeşlerimiz bir taraftan İsrail’in bombalarıyla öldürülürken, katledilirken bir taraftan da açlığa mahkûm ediliyor. Biz kardeşlerimizle olan dayanışmamızı sonuna kadar sürdüreceğiz. Gazzeli kardeşlerimizin bu sıkıntıları bitinceye kadar ve bir zafere erişinceye kadar bizim Gazze’ye olan desteğimiz devam edecek. Bu vesileyle halkımıza bir çağrıda bulunmak istiyorum. Şu mübarek Ramazan günlerinde Gazze’ye olan desteğinizi ve dayanışmanızı ve duanızı arttırarak devam ettirin" ifadelerini kullandı.
Ankara Başkan Çetin gençlere Avrupa ülkelerine gitme imkanı sundu Pursaklar Belediye Başkanı Ertuğrul Çetin, geride kalan 5 yıl içerisinde Avrupa Birliği Eurapean Solidarity Corps Programı ile gençleri Avrupa’ya gönderdi. Gençlerin her alanda kendilerini geliştirebilmeleri için büyük yatırımlara imza atan Pursaklar Belediye Başkanı Ertuğrul Çetin, Avrupa Birliği Eurapean Solidarity Corps Programı kapsamında Ulusal Ajansla yapmış olduğu protokolle kabul olan projeler neticesinde 18 ila 30 yaş arasındaki gençleri belli aralıklarla dil eğitimi ve gönüllülük projesi çerçevesinde Avrupa ülkelerine yolcu etti. Gençlerin kendilerini en iyi şekilde geliştirebilmeleri için bütün imkânlarını seferber ettiklerini belirten Başkan Çetin, ‘‘Avrupa Birliği Gönüllülük Projesi kapsamında 1 yıllık gönüllülük faaliyetlerinde bulunmak üzere birçok genç kardeşimizi Avrupa ülkelerine yolcu ederek, dil eğitimi ve gönüllülük projelerine katılmalarına imkân sunduk. Gençlerimize bu imkânı tanıyarak yeni ülkeler keşfetmeleri, ufuklarının daha da gelişmesi için fırsat sunduk. 2021, 2022 ve 2027 yılına kadar akredite edilmiş olan Pursaklar Belediyesi, Türkiye’de 56 lider kuruluştan birisi olurken, Ankara’da tek belediyedir. Ülkemize ve gençliğine inanıyor, geleceğe umutla bakıyoruz. Genç kardeşlerimizin kendilerini tam donanımlı yetiştirebilmeleri için önümüzdeki günlerde inşallah farklı projelerle, farklı eğitim programları ile karşılarına çıkmayı planlıyoruz’’ dedi. Pursaklar Belediyesi tarafından Avrupa’ya gönderilen gençler, Siena Sanat Enstitüsü öğretmenleri ile mekâna özel sanat eserlerinin oluşturulması, mutfak bahçesi/kent bahçesi oluşturma, sürdürülebilir kariyer geliştirme, sanat etkinlikleri iletişimi ile işbirliği, grafikler/web sitesi oluşturma konusunda yardım, video/fotoğraf çekimi ve dizaynı ile ilgili yardım vb. projelerde toplum yararına hizmet veriyor.
Ordu 70 yıldır fındık dallarından sepet örüyor Ordu’nun Ünye ilçesinde yaşayan Sezai Yıldıran, babasından kalma mesleğini sürdürerek 70 yıldır fındık dallarından sepet örüyor. İlçenin Saylan Mahallesi Bazmanlı mevkisinde 77 yaşındaki Sezai Yıldıran, babadan kalma meslek olan, "Geleneksel, Kültürel veya Sanatsal Değeri Olan Kaybolmaya Yüz Tutmuş Meslekler Listesi"nde yer alan sepetçiliği evinin bahçesindeki ufak kulübesinde 70 yıldır devam ettiriyor. Türkiye’nin farklı illerinden de sipariş alan Sezai Yıldıran, mesleğin kaybolmaması ve gelecek nesillere aktarılması için çaba sarf ediyor, gelenlere işin inceliklerini de öğretiyor. “Çocukluğumda başladım, 70 yıldır örüyorum” Çocukluğundan itibaren babadan öğrendiği mesleği 70 yıldır sürdürmeye çalıştığını ifade eden Yıldıran, “Ben bu mesleğe ilk olarak 7 yaşındayken babamdan görerek başladım. Çocukluğumda başladım, o günden bu güne 70 yıldır devam ediyorum. Herkesin öğrenmesini istiyorum. İsteyen mesleği öğrenmek için yanıma gelebilir. Babam ormanlardan ve fındık bahçelerinden bize çubuk ve özlük getiriyordu. Daha sonra babam örmeye başlamasının ardından bize vererek devam ettiriyordu. Biz de örmeye başladık ve öğrendik. Evimin bahçesindeki kulübemde ben bunu yaparken ayrıca eşim ve çocuklarımda bana yardım ediyor. Onların desteği olmasa bu kadar yapamam. Şu an herhangi bir sepeti yaklaşık 15 dakikada hazırlıyor, ortalama 2 saatte bitiriyorum” dedi. “Türkiye’nin her köşesinden sepet için arıyor ve istiyorlar” Ürettiği sepetleri için Türkiye’nin dört bir köşesinden taleplerin olduğunu söyleyen Sezai Yıldıran, “Gençlere mutlaka çağrıda bulunuyorum. Yanıma gelsinler mutlaka bu mesleği öğrensinler istiyorum. Mesleğin iyisi kötüsü olmaz. Yediden yetmişe kadar öğrenmenin yaşı yoktur diyerek iş bulamadık demesinler. Bu işi yaptıkları zaman paralarını kazanırlar ve azalmış bir mesleği yaşatmanın gururunu yaşarlar. Burada el sanatları hocalarımızda yanımıza gelerek bizlerden destek istediler. Bende onlara bu sepet için yardımcı oldum. Yaklaşık 20 gündür her akşam gelerek bu mesleği öğrendiler. Onlar da gelecek nesillere öğretmek için mücadele edecekler. Şu an sepetlerim için sipariş nedeniyle Türkiye’nin her tarafından arıyorlar ve yanıma geliyorlar" şeklinde konuştu. “Bu işe gönüllüyüz” Kültürel veya Sanatsal Değeri Olan Kaybolmaya Yüz Tutmuş Meslekler Listesi’nde yer alan sepet mesleğini 70 yıllık ustadan öğrendikleri için mutlu olduklarını ifade eden El Sanatları Öğretmeni Sezgi Tahmaz ise “Unutulmaya yüz tutmuş olan bütün el sanatlarına ilgim var. Sezai ustamızı köyde sepet örücülüğünü yaptığını duyunca bulunmaz bir nimet olduğunu gördük. Kendisine bize öğretmesi için ricada bulunduk. Kendisi de bize öğretmek için olumlu karşıladı. Bir aya yakındır Sezai amcamızın yanına sepet işini öğrenmeye geliyoruz. Geçmişine sahip çıkmayan kültürler, geleceğini de oluşturamazlar. Bu düstur ile bu işe gönüllüyüz ve yapmaya devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.