GENEL - 25 Ekim 2018 Perşembe 11:15

Bakan danışmanıyla kaymakamın ’hizmet’ tartışması

A
A
A
Bakan danışmanıyla kaymakamın ’hizmet’ tartışması

Gençlik ve Spor eski Bakanı AK Parti İstanbul Milletvekili Akif Çağatay Kılıç’ın danışmanı Hüseyin Eken, sosyal medya üzerinden köyüne hizmet götürmeyen Tosya Kaymakamı Deniz Pişkin’e tepki gösterdi.

Gençlik ve Spor eski Bakanı AK Parti İstanbul Milletvekili Akif Çağatay Kılıç’ın danışmanı Hüseyin Eken, sosyal medya üzerinden köyüne hizmet götürmeyen Tosya Kaymakamı Deniz Pişkin’e tepki gösterdi.


Tosya Kaymakamı Deniş Pişkin, ilçede yapılan bir hizmet ile ilgili sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu. Bu paylaşımın altında Gençlik ve Spor eski Bakanın şuan AK Parti İstanbul Milletvekili Akif Çağatay Kılıç’ın danışmanı Hüseyin Eken, “2016 yılında Ramazan ayında iftar yemeğinde Kaymakam bey, Dağardı Köyü sakinlerine köyiçi yollar için ve Sayın Cumhurbaşkanı tarafından yaptırılan köy konağı çevresi için kilit parke taşı sözü vermiştiniz. Tosya’da birkaç köyün girişine kadar sıcak asfalt devamında da avlu kapılarına kadar samanlık kapılarına kadar kilit parke taşı döşendiğini, döşeniyor olduğunu gözümle gördüm. Sizden talebimiz, verdiğiniz sözün gereğini yaparak, köy konağı istinat duvarı için yaklaşık 60 bin lira ödenek ayırmanız, ana yoldan cami önüne kadar (300 m) kilit parke taşı döşenmesi, yine köy konağı evre düzenlemesi için kilit parke taşı (1000 m2) verilmesi, bunların işçiliklerini de köylüler yapacaktır” şeklinde yazdı.


Bunun üzerine Gençlik ve Spor eski Bakanın şuan AK Parti İstanbul Milletvekili Akif Çağatay Kılıç’a cevap veren Tosya Kaymakamı Deniz Pişkin, “Hüseyin bey, ben özel hayatımda verdiğim sözü unutmayan biriyim ve bir tavrım daha vardır. İş hayatımda kendime prensip edindiğim bir husustur. Asla hiçbir şey için söz vermem. Bana söz verdiniz Kaymakam Bey diyorsanız yanılıyorsunuzdur. Başka açıklaması yoktur” açıklamasıyla cevap verdi.


Bu cevaba karşılık Danışman Hüseyin Eken, O zaman temsili olarak bir metrekare kilit parke taşı gönderin hatırınız olsun Sayın Kaymakamım. 2016’da aynen şöyle dediniz: “Bu yıl parke taşı için ödenek ayrılmadı, grup yolları için asfalt ödeneği verildi. Önümüzdeki yıl kilit parke taşı için ödenek gelirse buraya göndereceğim” Bunu köy konağında Ramazan öncesi yaptınız. Size cami avlusunda kilit parke taşı talebinde bulunan bir köylüye de bu şekilde yine cevap verdiniz. 2018 yılı bitmek üzere, gördüğüm ve izlediğim kadarıyla bu konuda maalesef adaletli bir davranış biçiminiz yok. Üst geçide karayollarının attığı asfalt ile talep ettiğimiz yer yani cami önü 300 metre bile gelmez, köy konağı çevresi de 1000 metrekare ve istinat duvarı olmadığı için çevre düzenlemesi yaparak Ankara’dan gönderdiğim aydınlatma direklerini de dikemedik. Konuyu size arz ettim. Yaparsanız yapmazsınız ancak bir devlet adamı olarak şuan çalıştığınız köyün sokakları ile Karadere Köyü sokakları ile Dağardı Köyün sokaklarını kıyaslamanızı sizden istirham ediyorum. Bu konu ile ilgili sizi tekrar rahatsız etmeyeceğim. Sanırım sorun köyümde, muhtarım da ya da bende” şeklinde yanıtladı.



Hizmet talebi “adamlık ve milliyetçilik” tartışmasına dönüştü


Bakan Danışmanı Hüseyin Eken, Kaymakam Pişkin’i köylere yapılan hizmetler konusunda Dağardı köyüne verilen sözü yerine getirmediği yönünde suçlayarak, “Mahkeme kadıya mülk değildir” der atalarımız. Sayın İçişleri Bakanına ve Sayın Cumhurbaşkanımıza göndereceğim. Göreceli adalet anlayışınızı devlet büyüklerimiz de görsünler Sayın Kaymakamım. Son söz Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye vasiyetini tekrar okumanızdır” şeklinde cevapladı.


Tosya Kaymakamı Deniz Pişkin ise, Hüseyin Eken’e cevaben, “Milliyetçilik söylemleriyle tribünlere oynamayı bırakın. Siz, gerçek bir Tosya milliyetçisi olsaydınız başka köylere yapılan hizmetlere bu kadar içerlemezdiniz. Nasıl bir milliyetçilik anlayışıysa sadece Dağardı Köyüne çalışıyor. İlginç. Gerçek bir Tosya milliyetçisi Tosya’daki huzuru kendine hedef yapmaz; gerçek bir Tosya milliyetçisi Tosya’yı dışarıdan karıştırmaktan zevk duymaz. Tereciye tere satmayın olur mu? Bana milliyetçilik dersi verebilmeniz için öncelikle benden daha iyi bir milliyetçi olmalısınız” yazdı.


Şimdi tam da beklediğim şekilde bana aba altından sopa gösterme seviyesizliğine de kapıldınız. Yok, mahkeme kadıya mülk değilmiş, yok sizi cumhurbaşkanımıza ve İçişleri bakanımıza şikâyet edeceğim mealinden cümleler... Size şunu söylüyorum; psikoloji biliminde tehdit etmek acizlik belirtisiymiş, ben şahsen sizi bu kadar acz içinde düşünmemiştim. Tehdidinize karşılık vereceğim cevaba gelince; abdestimden şüphem yok ki, namazımdan olsun” şeklinde yanıtladı.


Kaymakam Pişkin ile Bakan Danışmanı Eken arasında sosyal medya hesabı üzerinden yapılan karşılıklı atışmalar ve ithamlar, ilçe halkı tarafından da meraklı takip edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.