GENEL - 12 Nisan 2017 Çarşamba 00:06

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: “Bu anayasa bir fantezi değildir”

A
A
A
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: “Bu anayasa bir fantezi değildir”

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Bu anayasa bir fantezi değildir.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Bu anayasa bir fantezi değildir. Laf olsun diye yapılan bir değişiklik değildir. Türkiye’deki mevcut sistem artık halkı taşımıyor, milleti taşımıyor, milletin hedeflerini taşımıyor. Dolayısıyla bu anayasanın değiştirilmesi gerekiyor" dedi.


Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Kastamonu Belediyesi önlüğünde Atatürk Spor Salonunda düzenlenen “Sivil Toplum Kuruluşları ve Halk Buluşması”na katıldı.


Referandum gündemine dair önemli açıklamalarda bulunan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “İnşallah 16 Nisan Türkiye’nin siyasi tarihi bakımından önemli bir dönüm noktası olacaktır. Devrim niteliğinde bir adım olacaktır. Türkiye yeni hükümet modeliyle birlikte çok daha etkili, çok daha hızlı karar alabilen ve küresel yarışta çok daha güçlü bir şekilde var olabilen bir Türkiye haline gelecek” dedi.


Halk oylamasında 16 Nisan’da en yüksek oranda ‘evet’ oyu çıkmasıyla Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet modelini onaylamış olacağını ifade eden Kurtulmuş, yeni sistemin şimdiden bereket, iyilik ve güzellik getirmesi temennisinde bulundu.


Daha evvel 1982 Anayasası’nın 18 kere değiştirildiğini hatırlatan Kurtulmuş, “Şimdi 19’uncusunu değiştiriyoruz. Böylece çok köklü bir değişiklik yapıyoruz. Belki Türkiye’nin 150 yıllık siyasi tarihini en önemli geçiş noktasından geçiyoruz. Bundan sonra eski sistemin bütün hastalıklarını geride bırakıyor, ayaklarımızdaki bütün prangalardan kurtuluyor ve yolumuza devam ediyoruz. Bu anayasa değişikliğini nereden çıktığını soruyorlar. Bu anayasa bir fantezi değildir. Laf olsun diye yapılan bir değişiklik değildir. Türkiye’deki mevcut sistem artık halkı taşımıyor, milleti taşımıyor, milletin hedeflerini taşımıyor. Dolayısıyla bu anayasanın değiştirilmesi gerekiyor. Eski sistemin hastalıkları dolayısıyla değiştirilmesi gerekiyor. 1946 yılında halk, sandıkta başka bir şey söyledi, ülkeyi yöneten vesayet odakları sandıktan CHP’yi çıkardı. Bu bir şike seçimidir. Bunu saymıyorum. 1950 yılından 2017 yılına kadar çok partili bir sistemle yönetiliyoruz” diye konuştu.


Eski vesayet sistemini yani mevcut sistemin Türkiye’ye getirdiklerinin bir gözden geçirilmesin isteyen Kurtulmuş, “Türkiye’de 67 yılda 5 tane darbe meydana geldi. Bu millete yazık günah değil mi? Bu millet ikide bir darbe tehdidiyle mi hareket edecek. Yetmedi 6-7 tane de darbe teşebbüsü oldu. En son darbe teşebbüsü en son 15 Temmuz hain darbe teşebbüsüdür, FETÖ ve eşkıya çetesinin ortaya koyduğu ihanettir” şeklinde konuştu.


Bu esnada salondaki kalabalık tarafından ‘yuh’ çekildi. Kurtulmuş’ta, yuh çeken vatandaşları yönelik, “Çektiğiniz yuhlar buradan Pensilvanya’ya kadar gitsin” dedi.


Alman istihbaratının başındaki kişinin her şeyi anladığını fakat hain darbe girişiminin FETÖ’nün yaptığına ikna olmadığını belirten Kurtulmuş, “Be densiz adam, 15 Temmuz hain darbe girişimini FETÖ’nün yaptığını anlamanız için 250 şehit yetmedi mi? 250 bin şehit mi vermemiz gerekiyordu. Ama hiç aklınızdan çıkarmayın. Bu millet gerektiğinde İstiklal Harbinde olduğu gibi Şehit Şerife Bacı’nın gösterdiği cesaret gibi aynı bayrağında altında aynı ezanın altında gösterdiği cesaret gibi yine gerekirse 250 bin şehit verir emperyalistleri ve uşaklarını denize döker ve bu memleketten kovar” ifadelerini kullandı.


Güneş Motel olayını anlatan Kurtulmuş, şöyle konuştu:


“Yaşı müsait olanlar bilir. İstanbul’da Yeşilyurt’ta Güneş Motel diye bir otel vardı. O otelde iktidar pazarlıkları yapıldı. Dönemin Adalet Partisinin oyları yetmiyordu, CHP’nin de oyları yetmiyordu hükümet kurmaya, AP’den 11 kişiyi aldılar, para verdiler, çantalar dolusu paralar verdiler ve hükümeti kurdular. Haramla kurulan hükümette hiçbir işe yaramadı ve tepetaklak oldu gitti. Biz, Türkiye’de 65’inci hükümetiz. 94 yılda 65 hükümet kurulmuş, yani 17 ayda bir hükümet değişmiş. Bu millete Allah’tan revamıdır? Köşe başına bir market açsanız 17 ayda ancak ayakları üzerinde durur. 80 milyonluk bir ülkeyi siz 17 aylık hükümetler yöneteceksiniz. Böyle bir şey olamaz. Şimdi 16 Nisan’da sandıklar geliyor, sandık akşamında millet kimi Türkiye’de hükümetin başkanı olarak seçer, Cumhurbaşkanı olarak seçerse o 5 yıl süreyle ülkeyi yönetiyor.”


Bülent Ecevit ile Ahmet Necdet Sezer arasında anayasa kitapçığı kavgası çıktığını söyleyen Kurtulmuş, şunları söyledi:


“Sadece kavga kısmında duruyoruz. Ama 22 banka ve finans kuruluşu iflas etti. Esnaflar dükkan kapattı. Fabrikalar kapandı. Türkiye 580 milyar TL borçlandı dışarıya. Öde Allah öde, 2011’da ancak bitti. Allah’tan reva mı? Şimdi bu dönem geride kalıyor. Bundan sonra sandık geldiği zaman iki sandık gelecek. Birinci sandıkta hükümetin başı kim olacak. Ülkeyi kim yönetecek. Kim Cumhurbaşkanı olacak. Buna karar verilecek. Karar verecek olan millettir. Şimdiye kadar Cumhurbaşkanını kim olacağına vesayet sistemleri karar veriyordu. Allah’ın izniyle sözde kararda milletin olacaktır, millet beşeri dünyada tek egemen güç haline gelecektir.”


Timur ile Yıldırım Beyazıt arasında yaşanan savaşa dikkat çeken Kurtulmuş, “Timur’un orduları Anadolu’ya geliyordu. Çok büyük silahları vardı. Kalabalık bir ordu. Yıldırım Beyazıt’ın etrafındakiler diyordu ki sultana. Sultanım, ne yaparsak yapalım, yenemeyiz, bunlar güçlü bir ordu. Anlaşalım. Uzlaşalım. Bütün Anadolu’yu tarumar edecekler. Bunların karşısına çıkmanın bir anlamı yok. Yeni bir anlaşma yaparak paylaşımı birlikte yapalım. Yıldırım Beyazıt ise şu cevabı verir. Diyor ki: ‘Paşalar, ben milletime korkuyu miras bırakmayacağım’ Biz, 15 Temmuz akşamı korkuyu miras bırakmayan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a millet olarak minnettarız" dedi.


Kurtulmuş, “Bu halk, bu millet Cumhurbaşkanını seçmeye devam ettikçe inan ki bu milletin çarşısından pazarından geçmeyen, bu milletin camisiyle mescidiyle ilgisi olmayan, bu milletin tarihini kültürünü bilmeyen, bu milletin dertleriyle dertlenip bu milletin tasasıyla kederlenmeyen hiçbir kimse bu ülkede Cumhurbaşkanı olamayacak” diye konuştu.


CHP’nin 16 Nisan’da evet çıkması halinde ‘evet’ verenleri İzmir’den denize dökeceklerini dediklerini anlatan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Neresini düzeltelim. Haddini bil, edebini takın. Edepli bir şekilde kenarda otur ve milletten özür dile. Milletin ben size bunu söylemek istemedim. Başka milletlerde denize dökme tabiri yoktur. Ama denize dökme tabiri bizim lügatimizde vardır. İzmir’in şanlı tarihinde vardır. Bu millet emperyalistin ve uşaklarını yeri geldiği zaman denize de döker, 15 Temmuz’da olduğu gibi karşısına yumrukla da geçer, onların karşısında direnir.”


Konuşmasının ardından Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş ile AK Parti Kastamonu İl Başkanı Av. Halil Uluay, tablo ile Kastamonu’nun yöresel ürünlerinden oluşan hediye sepeti takdim ettiler.


Ayrıca Kastamonu Üniversitesi Resim Öğretmenliği Bölümü öğrencisi Furkan Şimşek de, Numan Kurtulmuş’u çizdiği tabloyu Kurtulmuş’a hediye etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Komşusunu öldüren sanığa müebbet hapis talebi Kocaeli’nin İzmit ilçesinde beraber alkol içtiği komşusunu nişanlısına küfür ettiği iddiasıyla tüfekle vurarak öldüren sanık hakkında müebbet hapis cezası talep edildi. Olay, 21 Haziran 2023’de Durhasan Mahallesi’ndeki ağaçlık alanda meydana geldi. İddiaya göre, İsmail Kütük (54) ile Erdem D. (35) arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesiyle Erdem D., pompalı tüfekle İsmail Kütük’e ateş etti. Kurşunlar vücuduna isabet eden Kütük, olay yerinde yaşamını yitirdi. İlçe Jandarma Komutanlığına giderek teslim olan Erdem D. ise tutuklandı. Olaya ilişkin açılan davanın duruşması Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Erdem D., maktulün ailesi ve taraf avukatları katıldı. Cumhuriyet savcısı mütalaasında, sanığın jandarmaya verdiği ilk ifadesinde maktulün annesine yönelik küfür ettiğini söylediği, ancak mahkeme huzurunda ise nişanlısına yönelik küfür ettiğini beyan ettiğini belirtti. Sanığın suçtan kurtulmaya ve tahrik hükümlerinin uygulanmasına yönelik çelişkili ifade verdiği göz önüne alındı. Bu sebeple sanık hakkında kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezası talep edilirken, tahrik indirimi ise uygulanmaması istendi. Mahkeme heyeti, avukatların süre talebi üzerine sanığın tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın ertelenmesine karar verdi. Maktulün nişanlısına küfür ettiğini iddia etmişti Sanık ilk celsede verdiği ifadesinde, "Maktul ile beraber alkol içiyorduk. İsmail Kütük müstakbel eşi hakkında çirkin sözler söyledi. Hamile nişanlım hakkında, ’O çocuk senden değildir, çocuğun kimden olduğu belli değil’ diyerek nişanlıma küfür etti. Söyledikleri karşısında İsmail’e karşı çıkınca yüzüme tükürüp küfür etti, tokat attı. Yerde duran tüfeği kendisine doğrultum. İsmail tüfeğin namusunu tutarak ’Beni mi vuracaksın?’ diyerek küfür etti. Aramızda arbede oldu, tüfeği doğrulttuğumda elim tetikteydi ve tüfek patladı. Neresine isabet ettiğini hatırlamıyorum. Yere düşmeyince yine bana saldıracak düşüncesiyle 2 kez daha tetiğe bastım. Sonra olay yerinden uzaklaştım" ifadelerini kullanmıştı.
Samsun Başkan Dündar: "Gayretimiz, bu başarıyı örnek belediyecilik ile taçlandırmak" Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, “Türkiye’nin her yerinden beni arayan, bu başarı hikâyesini merak eden ve nasıl başarıldığını merak eden dostlar var. Bizim bundan sonraki mücadelemiz ve gayretimiz, bu başarıyı Çarşamba’da örnek ve modern bir belediyecilik çalışmaları ile taçlandırmak" dedi. 31 Mart yerel seçimlerinde Bağımsız Çarşamba Belediye Başkanı olarak seçilen Hüseyin Dündar, seçim süreci boyunca kendisini yalnız bırakmayan gönüllü vatandaşlarla, teşekkür yemeğinde bir araya geldi. Çarşamba’da bir düğün salonunda gerçekleşen yemek programına katılım yoğun oldu. “Çarşamba olarak 31 Mart seçimlerinde elde edilen başarı hikâyesi, gelecekte çocuklarımıza bırakacağımız güzel bir başarı hikâyesi olacak" ifadeleri ile konuşmasına başlayan Başkan Dündar, “Türkiye’nin her yerinden beni arayan, bu başarı hikâyesini merak eden ve nasıl başarıldığını merak eden dostlar var. Bizim bundan sonraki mücadelemiz ve gayretimiz, bu başarıyı Çarşamba’da örnek ve modern bir belediyecilik çalışmaları ile taçlandırmak. Başarılı belediyecilik hizmetleri yeniden vatandaşlarımızın hizmetinde olacak. Çarşamba’nın verdiği destek ve güvenin karşılığı olarak gerekli hizmeti vereceğiz. Çarşambamızın bundan sonraki süreci Allah’ın izni ile çok daha farklı olacak. Çarşambalılar olarak kenetlenerek başarıya inanan ve bununla ilgili tavrını koyan bir memleket olduğumuzu göstermiş olduk. Ben bu şehrin ve sizlerin belediye başkanı olmaktan büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Seçim süreci boyunca desteklerinizden dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” diye konuştu. Konuşma sonrası yemek ikramı yapıldı. Yemek ikramı sonrası, program son buldu.
Ankara TESK Başkanı Palandöken: “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı" Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı” dedi. Merkez İşyeri Denetleme ve Danışmanlık Grubu ile Meslek Eğitimini Geliştirme Kurulu Toplantısı Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın katılımı ile TESK Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Birlik Başkanları ve Oda Başkanlarının da hazır bulunduğu toplantının açılışında konuşan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Esnaf ve sanatkarımız enflasyonla mücadelenin kilit noktasıdır. Kendi işini yapamayan ne kadar yatırımcı varsa gıda sektörüne birikti. Öyle bir rant olmuş ki fiyatları kontrol etmek artık mümkün değil. Bir kişinin 10 bin tane işletmesi olursa böyle olur. Ülkede haksız rekabet çok ciddi boyuta ulaştı. Esnafı tezgahtar, çiftçiyi tarlada işçi yaptılar. Tüketici artık enflasyondan illallah etti. Bari bu işletmelerin sigara ve ekmek satmasının önüne geçilsin” dedi. “Sanayide çırak, demirci, marangoz, usta, betoncu bulunamıyor” Esnaf ve sanatkarların büyük sermaye karşısında cılız kaldığını ve haksız rekabetin bir an evvel önlenmesi gerektiğini belirten Palandöken, “Esnafı da vatandaşı da artık bu çileden kurtarın. Sanayide çırak, marangoz, demirci, usta, betoncu bulunamıyor. Yeni nesil babadan kalan zanaata sahip çıkamıyor. Çünkü 50 sene çalışan esnafın yanına bir market açılıyor her şeyi bitiriyor. Memlekette kasap, manav kalmadı. Tüm fiyatlar büyük sermayenin tekelinde. Bunlar hem toptancı hem servisçi, ithalatçı ve imalatçı oldular. Esnaf ve halk büyük sıkıntıda. Esnafın tütün mamullerinden elde ettiği kar marjı yüzde 12’den yüzde 4’e kadar düştü. Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı muhakkak sınırlandırılmalı” diye konuştu. “Bütün dünya küçük işletmeyi ayakta tutmaya çalışıyor” Tüm dünyada küçük işletmelerin öneminin arttığına dikkati çeken Palandöken, “Tüm dünya küçük işletmeleri ayakta tutmaya çalışırken bizde ne yazık ki büyüyünce küçüğü döv gibi bir zihniyet var. Oysa küçük esnafımız enflasyonla mücadelenin olmazsa olmaz ayağıdır. Her şeyi bol olan bir ülkede fiyatları düşürememenin sıkıntısı var. Sorunun çözümü belli. Perakende Yasası acilen esnafın ihtiyaçları doğrultusunda güncellenmeli. Açılış kapanış saatleri kurala bağlanmalı. Her türlü ürünü satmalarının önüne geçilmeli ve haftada bir gün mutlaka tatil edilmeli” şeklinde konuştu.