GENEL - 16 Eylül 2017 Cumartesi 15:21

Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Karaca: “Dijital haberciliği güçlendirmek istiyoruz”

A
A
A
Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Karaca: “Dijital haberciliği güçlendirmek istiyoruz”

Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdürü Yakup Karaca, bir yandan mevcut gazetelerin kalitesini arttırmalarını ve tirajlarını yükseltmelerini hedeflediklerini, diğer yandan da dijital haberciliği güçlendirmek istediklerini söyledi.

Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdürü Yakup Karaca, bir yandan mevcut gazetelerin kalitesini arttırmalarını ve tirajlarını yükseltmelerini hedeflediklerini, diğer yandan da dijital haberciliği güçlendirmek istediklerini söyledi.


Basın İlan Kurumu tarafından Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) işbirliğiyle yerel gazete çalışanlarına yönelik düzenlenen “Kastamonu-Çankırı-Sinop İllerindeki Yerel Gazetelerde Reklamcılığın Geliştirilmesi” projesi sone erdi. 13-16 Eylül tarihleri arasında Kastamonu Gazeteciler Cemiyeti’ndeki eğitim programına katılarak sertifika almaya hak kazanan gazetecilere yönelik sertifika töreni düzenlendi. Doğa Kültür köyündeki Şehit Şerife Bacı Öğretmenevi’nde gerçekleştirilen törende konuşan BİK Genel Müdürü Yakup Karaca, Kastamonu’daki gazetelerin her şeyden önce bir cemiyet altında birleşmiş olmalarının mutluluk verici olduğunu belirterek, “Bu da kurum olarak son derece bizleri rahatlatan bir durum. Kimi vilayetlerimizde 3-4 tane cemiyet bulunuyor. Bu cemiyetlerle birlikte çalışmakta da gerçekten zorlanıyoruz. Amacımız herkese eşit mesafede bir şekilde durup, kurumun kendilerine sunabileceği hizmetler varsa bunları sunmak ama bu cemiyet sayısı 3-4 tane olunca mümkün olmadığı ortada. Bu yüzden biz Kastamonu’yu yerel gazetecilik anlamında taktir ediyoruz” dedi.


Basın İlan Kurumu olarak bir taraftan gazetelerin tirajlarını arttırmalarını sağlamaya çalıştıklarını ifade eden Karaca, “Diğer yandan gazetecilik kalitelerini yükselme konusunda sürekli elimizden geldiğince telkinlerde bulunurken, bunun dışında onun rakibi gibi duran belki de yayın hayatlarına son verecek bir durum olarak dijital yayıncılığı da aynı şekilde teşvik ve gazetecilerimizi tavsiye ediyoruz. Bu bir çelişki olarak gözüküyor ama ne yazık ki hayatın akışı bu, bizlerde dijital gelişmelerin veya bunun ortaya koyduğu sonuçları görmemezlikten gelemeyiz. Dijitalleşme nihayetinde bir teknolojik gelişmelerin sonucudur. Sadece ülkemizde, sadece gazetecilik mesleğinde değil bütün sektörlerde bu bir fenomen yani önüne geçilemez, bizlerin ne de herhangi bir ülkenin karşı koyamayacağı bir süreçtir. Son 5-6 yıldır bilişim alt yapısını yaptığımız bir takım yatırımlarla bu işi bir anlamda dijitalleştirerek yapmaya başladık. Bize inanılmaz bir zaman anlamında tasarruf, belki de daha önemlisi kaynakların etkin kullanılmasını sağladı” diye konuştu.


Dijital haberciliği güçlendirmek istediklerini söyleyen Karaca, “Sizlerde bir taraftan mevcut gazeteciliği, yayınınızı devam ettirirken bir taraftan gazetelerimize ait internet sitelerimizin hem görüntü, tasarım hem de alt yapı teknik şartlar ve spesifikasyon anlamında bunu güçlendirmeye çalışmak, en önemlisi de dijital haberciliği güçlendirmek. Bu, çokta sizleri yoracak veya kaynak gerektirecek bir şey değil. Zaten kağıt baskılar için kullanmış olduğunuz içeriklerin neredeyse tamamını dijital yayıncılıkta çok rahat kullanabilirsiniz. Kağıt baskıda kullanamayacağınız içerikleri, görüntüleri veya videoları sitenizde çok rahatlıkla kullanabileceksiniz” şeklinde konuştu.


Gazetelerin internet sitelerini açmaları konusunda tavsiyede bulunurken zorunlu hale getirdiklerini hatırlatan Karaca, “Biz, daha önceden internet sitelerinizi açmanız için telkinlerde bulunmuştuk, daha sonra gelişmelere göre bunu zorunlu hale getirdik. Tabii ki bunu yaparken de ek gösterge sağlamak suretiyle gazetelerimizin bunu külfetsiz bir şekilde yapmalarını sağladık. Bir taraftan kağıt nüshalarımızın kalitelerini artırıp tirajlarımızı yükseltmeye çalışalım ama bir taraftan da adeta onun rakibi olan Anadolu’da yaygın olarak kullanılan ‘kuması’ konumundaki dijital nüshalarımızın da kalitesini arttıralım. Basın İlan Kurumu olarak bizim yapmaya çalıştığımız bir taraftan mevcut konumumuzu, tabirimizi maruz görün kamyonu devirmemeye çalışırken ama öbür taraftan da farklı olarak dijital yayıncılığa da adım atmamızı elimizden geldiği kadarıyla sağlamaya çalışıyoruz. Derdimiz, tamamıyla bu geçiş sürecini sevk ve idare edebilmektir” ifadelerini kullandı.



“Herhangi bir meslekte başarılı olmak istiyorsak gelişmeye açık olmalıyız”


Herhangi bir meslekte başarılı olmak isteniyorsa mutlaka gelişmeye açık olunması gerektiğine işaret eden Kastamonu Valisi Yaşar Karadeniz ise, şöyle konuştu:


“Herhangi bir meslekte sadece gazetecilikte değil, ayakta kalmanın yolu devamlı gelişmeye açık olmaktan geçiyor, kendinizi yenilemekten geçiyor. Çünkü dünya gelişiyor, bu gelişmede elbette kendi edindiğimiz bilgiler olacaktır. Bu edindiğimiz tecrübeler bizi bir gün öncesine göre biraz daha öteye götürüyor. Ama bazen sadece kendi tecrübelerimiz yeterli olmayabiliyor, başkalarının da edindiği tecrübeler var. Onlardan da bilgi sahibi olmamız, onlardan da kendi mesleğimizin üzerine, kendi yoğurt yiyişimizin üzerine eklemeler yapmamız gerekiyor. Tüm bu tecrübelerden istifade ederek o meslekle ilgili bilim dallarındaki gelişmeleri takip etmek gerekiyor. İşte bunların hepsini yerine getirebilmek de zaman zaman bu tip eğitimlerin düzenlenmesine bağlı.”


Vali Karadeniz, “Kastamonu’da bu konuda yapılacak çalışmalar kapsamında ben yerel basınımızın da gelişmesini sağlayacağı kanaatindeyim” dedi.



“Belediyecilik açısından Türkiye’de yarışıyoruz”


Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş da, belediyecilik açısından Türkiye’de yarışan belediyeler arasında yer aldıklarını ifade ederek şunları kaydetti:


“Ben iddia ediyorum belediyecilik açısından Türkiye’de yarışan, hatta önde giden belediyeler arasındayız. Karşılaştırma yapmak gerekiyor. Kentin hem gelişmesine katkıda bulunmak hem de reklamcılığın da gelişmesini sağlamak için elimizde bayağı bir malzeme bulunuyor.”


Konuşmaların ardından eğitimlere katılan gazetecilere katılım sertifikaları verildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Çocuklar bayramı bilim şovlarıyla kutluyor Avrupa’nın en büyük doğal yaşam parkı Ormanya’da çocuk bayramı dolayısıyla minikler bilim şovlarıyla eğlenirken 35 atölyede de renkli etkinliklere katılıyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında Ormanya’da düzenlediği "Bi Dünya Eğlence" ilk gününde birbirinden renkli anlara sahne oldu. Gün boyu 35 atölyede etkinlikler devam ederken, ilk sahne etkinliği saat 14.00’de küçük sahnedeki bilim şov ile başladı. Bilim Merkezi’nin düzenlediği etkinlik kapsamında basınç deneyleri gibi interaktif deneyler gerçekleştirildi. Çocuklar bu sayede eğlenerek bilimin keyifli dünyasını keşfetmeyi yaşadı. Aynı saatler arasında Orman Kütüphanesi ilk yazar konuğunu ağırlamaya başladı. Sevilen yazar Ayşegül Dede kendisinin kaleme aldığı masalları anlattı. Saatler 15.00’i gösterdiğinde alanın en renkli mekânlarından biri olan büyük sahnede Kaptan Pengu Müzikali başladı. Çocuklar TV’den severek izledikleri Kaptan Pengu’yu keyifle ve canlı performansla izleme olanağı buldu. Orman Kütüphanesi’nin ilk gün etkinlikleri kapsamındaki ikinci konuğu çocukların çok sevdiği Sertaç Abi oldu. Çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlayan Sertaç Güngör, söyleşisinde özellikle dijital medyanın olumsuzlukları konusunda önemli uyarılarda bulundu. 35 atölyede gün boyu etkinlikler devam etti 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinliklerinde Türk Halk Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi işbirliğinde kurulan Somut Olmayan Kültür Mirası’nda (SOKÜM) eğitim alan kültür aktarıcıları da alanda çocuklarla buluştu. SOKÜM atölyesinde bilmeceler ve tekerlemeler eşliğinde birbirinden farklı çocuk oyunları oynandı. Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan ve Kazakistan gibi Türk dünyasına ait oyunlardan örneklerle tanışan minikler, eğlenerek öğrenmenin mutluluğunu yaşadı. Halk bilimciler; düyme düyme oyunu, “yaglıga tovusmak” (yazmaya zıplamak), aşık oyunu gibi Türk kültürünün geçmişten günümüze gelen mirasın izlerini Kocaeli’ye getirdi.
Denizli PAÜ Ziraat Fakültesi ilk fidan tüpleme işlemini gerçekleştirdi Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Rektör Yardımcısı ve Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Karadeniz, Ziraat Fakültesi öğretim üyeleri eşliğinde Bahçe Bitkileri ve Tarla Bitkileri Bölümü öğrencileri ile birlikte Çal’da ilk fidan tüpleme işlemini gerçekleştirdi. Fidan tüpleme işlemi ile ilgili kısaca bilgi veren Rektör Yardımcısı ve Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Karadeniz, şunları aktardı: “Fidan tüpleme işlemi, genellikle tarım ve orman sektöründe kullanılmaktadır. Çıplak köklü fidanlar Kasım ayı başından (yaprak dökümü) Mart ayı sonuna kadar dikilirken yaz ayalarında ancak tüplü fidanlardan yararlanılmaktadır. Bunun için torf, vermikulit, toprak gibi özel karışımlar hazırlanarak fidanlar tüplenmekte ve bu fidN-anlar gerek yaz dikimlerinde gerekse kış dikimlerinde olmak üzere 12 ay boyunca dikilebilmektedir. Ziraat Fakültesi’nin öğretin üyeleriyle Bahçe Bitkileri ve Tarla Bitkileri Bölümü öğrencileri Kasım 2023- Şubat 2024 arasında; incir (Bursa siyahı, Bardacık ve Sarılop), aronya, Gemlik zeytini, Hicaz narı, iki farklı karaduttan olmak üzere kırk beş bin çelik köklendirme ortamlarına alındı. Bunlardan yaklaşık otuz beş bin adet fidan elde ettik. Bu ürettiğimiz fidanlar ile fındık, ceviz, kestane, erik, şeftali, kayısı, badem, elma, armut, kiraz, Trabzon hurmasından oluşan 100 dekar meyve koleksiyon bahçesi ile Çalkarası ve Sultani üzümlerinin de içinde yer aldığı ve çoğu yabancı menşeili on yedi çeşit sofraık üzüm çeşitinden oluşan yirmi dekarın üzerinde bağ alanı tesis ettik. Koleksiyon amacıyla oluşturulan bu meyve ve bağ alanları Fakültemizin alt yapısını kurmak adına tesis edilmiştir. Fakültemiz öğrencileri teorik derslerin uygulamalarını öğretim elemanlarının eşliğinde sahada gerçekleştirmektedirler. Öğretim üyeleri ve öğrencilerimiz ile tüplediğimiz fidanlar, yaz boyunca koleksiyon bahçemizin genişletilmesine yönelik olarak değerlendirilecektir. Bu koleksiyon bahçesi hem öğrencilerimizin uygulama alanı hem de akademisyenlerimizin Ar-Ge yapabilecekleri uygulama alanı olarak tasarlanmıştır. Öğrencilerimizin birinci sınıfta uygulama eğitimine başlamaları onların yetişmesi adına önemli bir kazanım olacaktır. Ülkemizin farklı bölgelerinden gelen öğrencilerimizin oldukça gayretli oldukları ve ziraat mesleğini sevdiklerini gözlemliyoruz. Bu da ileride mesleklerinde başarılı olacaklarına işaret etmektedir.”