POLİTİKA - 08 Aralık 2021 Çarşamba 15:17

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Ana muhalefetin başındaki bir adamın yaptığı hareketlere bakın'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Ana muhalefetin başındaki bir adamın yaptığı hareketlere bakın'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Meclis’teki konuşmasında, Meclis’in kutlu diyebileceğim kürsüsünde ana muhalefetin başındaki adamın el kol hareketlerini izlediniz, gördünüz. Türkiye Cumhuriyeti’nde ana muhalefetin başındaki bir adamın yaptığı hareketlere bakın. Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihinde böyle bir olay yaşandı mı? Bundan sonra da yaşanmaz herhalde. Bu, tam bir ibret vesikası” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar ziyareti sonrasında gazetecilerle sohbet etti. Erdoğan, dış politikadan iç politikaya ve ekonomiye kadar önemli açıklamalarda bulundu.

“Yaptığımız anlaşmalarla birlikte Türkiye-Katar ilişkileri çok daha farklı bir zemine kavuşmuş oldu”

Konuşmasının başında ebediyete irtihal eden Prof. Dr. Şaban Teoman Duralı’ya rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Duralı hacının oğlu Deniz ile görüşerek başsağlığı dileklerini ilettiğini belirtti. Teoman Hoca’nın felsefe alanında Türkiye’nin müstesna isimlerinden biri olduğunu, Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülüne de layık görüldüğünü kaydeden Erdoğan, “Çok dinç bir dimağa sahipti. Teoman Duralı Hoca’mızı ilmiyle, birikimiyle, yetiştirdiği öğrencileriyle ülkemizin kültür hazinesine yaptığı eşsiz katkılarla daima hayırla yâd edeceğiz. Milletimize, talebelerine, ailesine başsağlığı diliyorum. Rabbim makamını âli, mekanını cennet eylesin diyorum. Rabbim inşallah cennetinde bizleri haşr-u cem eyler” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aziz kardeşim” dediği Katar Emiri Şeyh Temim’in davetine icabetle Yüksek Stratejik Komitesi 7. Toplantısını Doha’da gerçekleştirdiklerini belirterek, “Şeyh Temim’le ikili ve heyetler arası olmak üzere son derece verimli görüşmeler yaptık. Katar’la iş birliğimizin derinleştirilmesi ve yeni alanlara genişletilmesi hususunda karşılıklı siyasi irademizi teyit ettik. Yaptığımız anlaşmalarla birlikte Türkiye-Katar ilişkileri çok daha farklı bir zemine kavuşmuş oldu. İkili ilişkilerimizde son yıllarda kaydedilen mesafeden duyduğumuz memnuniyeti karşılıklı olarak dile getirdik. Bölgesel ve küresel meselelere yönelik tutumlarımızın örtüştüğünü bir kez daha müşahede ettik” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Ana muhalefetin başındaki bir adamın yaptığı hareketlere bakın'

“Farklı alanlarda iş birliğimizi daha da güçlendirecek 15 anlaşmanın imza törenini yaptık” açıklamasında bulunan Erdoğan, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite 7. Toplantısı Ortak Bildirisini imzaladıklarını kaydetti. Erdoğan, “Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ile Katar İş İnsanları Derneği, KOSGEB ile Katar Kalkınma Bankası, AFAD ile Katar Sivil Savunma Genel Müdürlüğü, Diyanet İşleri Başkanlığı ile Katar Vakıflar ve İslam İşleri Bakanlığı mutabakat zaptı imzaladı. Sağlık ve tıp bilimleri, kültür, gençlik ve spor ile standardizasyon alanlarındaki iş birliklerimizin uygulama programlarını imza altına aldık.

Büyük çaplı organizasyonların yerine getirilmesine ve Antalya Diplomasi Forumu ile Doha Forum arasında kurumsal iş birliği tesis edilmesine yönelik anlaşmaların yanı sıra protokol alanında iş birliği mutabakat zaptını da imzaladık. Ayrıca Anadolu Ajansı ile Katar Haber Ajansı, Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi ile Qatar Debate, İbn Haldun Üniversitesi ile Katar Üniversitesi de iş birliği anlaşması imzaladı” ifadelerini kullandı.

Doha’da konuşlu Türk-Katar Birleşik Müşterek Kuvvet Komutanlığını ziyaret ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mehmetçiklerimize hitap etme fırsatını bulduk. Ülkemizi ve milletimizi fedakârca temsil eden Mehmetçiğimizle bir araya gelerek hasret gidermiş olduk. Katar’la karşılıklı temas ve istişareler neticesinde ikili ilişkilerimizi güçlendiriyoruz. Türkiye-Katar ilişkileri bölgenin güvenlik ve istikrarına da önemli katkılar sağlıyor. Türkiye ve Katar zor dönemlerde dayanışma içinde hareket ederek, gerçek birer dost olduklarını göstermişlerdir.

Bilhassa 15 Temmuz ihaneti sonrasında Katar’ın ülkemizle sergilediği dayanışmayı unutamayız. Bizler de Katarlı kardeşlerimize yönelik haksız abluka ve yaptırımların boşa çıkarılması için her türlü adımı attık. İnşallah bundan sonra da Katar’ın ve Katarlı kardeşlerimizin yanında olmayı sürdüreceğiz. Türkiye olarak Körfez bölgesinin istikrarını, güvenliğini ve refahını kendimizden ayrı tutmuyoruz. Katar ile diğer bazı bölge ülkeleri arasında yaşanan ihtilafın çözüme kavuşturulmasından da büyük bir memnuniyet duydum. Temennimiz önümüzdeki süreçte bölgedeki tüm kardeş ülkeler arasındaki ilişkilerin çok daha ileriye ulaşmasıdır” açıklamasında bulundu.

Katar’da, baba Emir Şeyh Halife bin Hamed El Sani ve Şeyha Moza ile de ailece bir yemek yediklerini ve geçmişten bugüne süreci değerlendirme fırsatı yakaladıklarını kaydeden Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“Bu vesileyle, Türkiye’nin bölgede yaşanan gerginliklerin aşılmasına katkı sunmaya her zaman hazır olduğunu bir kez daha tekrarlamakta fayda görüyorum.”

“Kabil’deki bu havalimanının işletilmesi sürecini ele alacaklar”

“Türkiye ve Katar arasında Kabil Havalimanı’nın işletilmesi konusunda görüşmeler yapılacağı söylenmişti. Bu konuda bir görüşme gerçekleşti mi?” sorusuna cevap veren Erdoğan, “Gerçekleşti. Bu konuyla ilgili olarak şu anda Katar tarafı özel sektörden bir isim belirledi. Aynı şekilde Türkiye tarafı bir isim belirledi. Bu firmalar birbirleriyle görüşmek suretiyle, aynı zamanda Taliban’la da görüşmeleri yaparak, ilgili arkadaşlarımızla bu işe müzaheret edecekler. Başta güvenlik hususu olmak üzere uygun şartlar sağlanırsa Kabil’deki bu havalimanının işletilmesi sürecini ele alacaklar” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Ana muhalefetin başındaki bir adamın yaptığı hareketlere bakın'

“Bu konuyla ilgili tabi hatırlatma yaptık. Üzüntümüzü de belirttik”

Bir gazetecinin “Geçtiğimiz perşembe günü Rum Kesiminin Bakanlar Kurulu’nda bir karar çıkmıştı. Türkiye’nin kıta sahanlığını da kapsayacak şekilde 5. parselde Amerikan firması ile Katar Petrolleri ortaklığına verilen bir arama izni var. Dışişleri Bakanlığı’nın bu konuda bir tepkisi olmuştu. Bu konu gündeme geldi mi bu görüşmede?” şeklindeki sorusuna Erdoğan şu ifadelerle cevap verdi:

“Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin bu tek taraflı adımının ülkemizin ve Kıbrıs Türklerinin haklarını görmezden geldiğini belirttik. Çünkü söz konusu ruhsat sahasının bir kısmı Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki kıta sahanlığını ihlal ediyor ve Ada’nın ortak sahibi Kıbrıs Türklerinin haklarını yok sayıyor. Bu konuyla ilgili tabi hatırlatma yaptık. Üzüntümüzü de belirttik. Temenni ederim ki bunu aşarlar. Tabi Dışişleri Bakanlığımız da bunun takipçisi olacaktır.”

“Düşük faiz politikasıyla kuru da enflasyonu da aşağı çekeceğiz”

Yeni ekonomi politikaları ve enflasyonda yaşanan yükselişin sorulması üzerine Erdoğan, “Biz bir defa yüksek faize kesinlikle inanmıyoruz. Düşük faiz politikasıyla kuru da enflasyonu da aşağı çekeceğiz ve bunu düzenleyeceğiz. Kesinlikle yüksek faizin, zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir anlayış olduğuna inanıyorum. Buna asla müsaade edemeyiz. Dolayısıyla da bu işi bir defa bu güzergahta, bu düzlemde devam ettireceğiz. Bizim derdimiz düşük faizle yatırımı teşvik etmek suretiyle istihdamı artırmak; istihdamı artırmak suretiyle üretimi ve ihracatı artırmak. Bunu sağladığımız zaman bu bize büyümeyi getirecek. Kaldı ki bu zaten OECD içinde de görülüyor. OECD’nin en yüksek oranda büyüyen ikinci ülkesiyiz. Türkiye’nin 2021 yılı büyüme tahminlerini yüzde 10 olarak ifade eden uluslararası kurumlar var. Biz de zaten şu anda o oranı yakalayacağımızı ifade ediyoruz. Şu anda üçüncü çeyrekte malum yüzde 7,4’ü hamdolsun yakaladık. Yılsonunda da inşallah bunun fazlası olacak, azı olmayacak. Bu konuda da kendimizden eminiz” dedi.

“Cezai müeyyidelerin çok daha yüksek olacağının sinyalini şimdiden veriyorum”

Stokçuların ellerindeki ürünlere el konulacağını cezai müeyyideleri yüksek tutacaklarını belirten Erdoğan, “Tabi şu anda kimi ürünlerde görülen fiyat artışlarının bir sebebi küresel emtia fiyatlarının yükselişiyken, bir sebebi de maalesef piyasadaki açgözlü fırsatçılardır. Bu özellikle de stokçuluktan kaynaklanıyor. Şimdi bu bütçe müzakerelerinden sonra hemen bir yasal düzenleme yapacağız ve bu stokçuların üzerine ciddi manada gideceğiz. Bundan sonraki süreçte cezai müeyyidelerin çok daha yüksek olacağının sinyalini şimdiden veriyorum. Bunu bilsinler ve bu stokçuluğa tevessül etmesinler. Hem ellerindekine el koyacağız hem de cezai müeyyideleri yüksek tutacağız.

Stokçuluk bizim dinimizde de haramdır. Bunun adı ihtikardır. Buna fırsat veremeyiz. Kimse yaptığı işle vatandaşımıza zulüm edemez. Vatandaşımıza yaptıkları bu zulümle, oradan kazandıklarıyla helal lokma yediklerini zannetmesinler. Fakir fukaranın hakkını gasp ediyorlar, bunu yiyorlar, buna fırsat vermeyeceğiz. Bunu da bilmelerini istiyorum. Yeni ekonomik düzenin en önemli adımlarından bir tanesi de bu olacak. Çalışsın, kazansın. Şu anda Türkiye, imkanlarıyla buna çok büyük fırsatlar veren bir ülke. Niye helalinden çalışmıyorsun arkadaş? Niye haram yollara başvuruyorsun? Stokçuluğu bırakacaksın bir defa. Kim olursa olsun, her alanda stokçuluk yapanın tepesindeyiz” diye konuştu.

“Ana muhalefetin başındaki bir adamın yaptığı hareketlere bakın”

Yatırımla, üretimle, istihdamla ve ihracatla ekonomiyi daha da güçlendireceklerini ifade eden Erdoğan, “Ama tabi bunu anlamayan bir ana muhalefet var. İşte Meclis’teki konuşmasında Meclis’in kutlu diyebileceğim kürsüsünde ana muhalefetin başındaki adamın el kol hareketlerini izlediniz, gördünüz. Türkiye Cumhuriyeti’nde ana muhalefetin başındaki bir adamın yaptığı hareketlere bakın. Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihinde böyle bir olay yaşandı mı? Bundan sonra da yaşanmaz herhalde. Bu, tam bir ibret vesikası. CHP’ye gönül veren tüm kardeşlerime de özellikle sesleniyorum, acaba böyle bir adama nereye kadar sabredeceksiniz? Yani ülkedeki iktidar partisine ve oraya gönül veren insanlara bu şekilde küfür eden bir ana muhalefetin başına nereye kadar sabredeceksiniz? Herhalde 2023’e kadar” açıklamasında bulundu.

“Biz aynı dille ona cevap vermeyiz”

Erdoğan, bir gazetecinin, “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, siyasette sürekli seviye ve üslup daveti yapıyorken, böyle bir hareket yapıyor olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” şeklindeki sorusuna da şu ifadelerle cevap verdi:

“Bir taraftan ‘helalleşmek’ diyeceksin, öbür taraftan milletin Meclis’inde bu edepsiz el kol hareketini yapabilme cüreti göstereceksin. Kim öğrettiyse buna bunları. Sen zaten kasetle geldin. Kasetle gelen bir adam olarak şimdi yerini bu şekilde mi koruyacaksın? Bu millet bu tür ahlaksızlara, böyle bir yolu ‘hadi yürü’ demez. Ona başka türlü ‘yürü’ der. O ne kadar böyle yaparsa yapsın, biz aynı dille ona cevap vermeyiz. Çünkü biz iktidar olarak, onun gibi edepsiz, ahlaksız bir yapıya, bir karaktere sahip değiliz.”

“Rezervlerde son rakam 124 milyar dolar”

“Piyasada sığ bir hareket var ama bunun kurları bilinçli, sistematik olarak hemen hemen her hafta, her gün yukarı doğru çektiği, dolayısıyla ekonomiyle ilgili bir belirsizlik oluşturmaya çalıştığı izlenimi var. Bu sığ piyasa operasyonlarını kimler çekiyor? Devlet Denetleme Kurulu bu konuda çalışmaya başladığı bilgileri vardı. Bu konudaki düşünceleriniz nedir?” sorusuna cevap veren Erdoğan, bu konuda Devlet Denetleme Kurulu’na talimat verdiğini belirtti. Erdoğan, “Devlet Denetleme Kurulu bu işin arkasında kimlerin olduğu konusunda araştırmalarını yapıyor, yapacak.

Buralardan kimler çıkacak onları da görme fırsatımız olacak. Ayrıca tabi şunu yine çok açık, net söyleyeyim; bizim rezervler noktasında ciddi bir sıkıntımız söz konusu değil. İnşallah rezervlerimizi de yine tırmandırmaya devam edeceğiz. Rezervlerimiz inşallah daha da artacak. Rezervlerde son rakam 124 milyar dolar. Şu anda bu rezerv miktarı, herhangi bir korkuya yer olmadığının bir alametidir. Bu rezerv, bundan sonraki süreçte daha da artacak inşallah. Dolayısıyla bir rezerv sıkıntımız söz konusu değil.

Yeter ki yatırımcı bulalım. Yeter ki bu konuda yatırımcılarla beraber geleceğe daha güçlü bir şekilde yürüyelim. Şu anda Merkez Bankamız birçok ülkenin Merkez Bankalarıyla da dayanışma içerisinde. Onlarla da birçok görüşmeler yapılıyor. Buralardan da tabi çok daha büyük güç kaynaklarını inşallah elde edecektir. Bizim bu noktada da herhangi bir sıkıntımız söz konusu değil. Ben bu kur ataklarını da tersine çevireceğimize inanıyorum. Her zaman söylediğim gibi, inşallah bu da bizi teğet geçecektir. Bunu herkes böyle bilsin” dedi.

“Kıskanma, çalış senin de olur”

Bir gazetecinin, Selahattin Demirtaş’ın cezaevinden yaptığı “Muhalefet birleşip bir miting yapmalı” çağrısı üzerine CHP ve İYİ Parti’nin miting yapma kararı verdiklerini söylemesi üzerine Erdoğan, “Meydanların dili bana ‘AK iktidar, ak günlere yürüyüşünü aynen devam ettirsin’ diyor. Geçen gün çok rahatsız olmuş Bay Kemal. Biz Siirt’te köprü, baraj, fabrika ve diğer projelerin toplu açılış törenini yaptık. Siirt’teki o meydan yıllar önce bana cezaevi yolunu göstermişti. Biz oradan cezaevine yürümüştük. Fakat o gün baktım ki Siirt’te o meydan neredeyse iki katı dolu. Aynı anda bu beyefendi de Mersin’deydi.

Ama tabi Siirt, Mersin’den daha kalabalıktı. Oradan bize bir laf attı; ‘Herhalde bu rakamı TÜİK’ten aldı’ dedi. Çok zavallı bu adam. TÜİK neyle uğraşır, Emniyet neyle uğraşır, bundan da haberi yok. Emniyet’ten aldığımız rakamlarla Siirt’teki katılımın Mersin’e göre daha yüksek olduğunu öğrenmiş olduk. Kıskanma, çalış senin de olur. Biz çalışıyoruz, bunun neticesinde de Siirt’te elhamdülillah meydanlar tıklım tıklım doluyor. Halbuki ondan öncekileri de takip etmiş olsa; Mersin’e biz de gittik, Mersin’de nasıl bir katılım olduğunu öğrenirdi. Ama tabi takip edemiyor zavallı.

Aynı şekilde Adana’yı bir takip et bakalım, neredeydik, nasıl oldu. Bundan sonraki süreçte de bunlar aynı şekilde evelallah devam ediyor, devam edecek. Hiç endişemiz yok. Meydanların dili şu anda çok çok olumlu bir şekilde gelişiyor. Bundan sonraki süreçte de böyle gelişecek. Yağmur, çamur demeden eyvallah meydanlar bizimle hemhal oluyor, bizimle bütünleşiyor” diye konuştu.

“Amerika bölgede yanlış bir politika yürütüyor”

“Gerek MİT’in gerek TSK’nın gerçekleştirdiği operasyonlar gündemdeki yerini koruyor. Ayrıca farklılık da gösteriyor. Sözde elebaşları canlı olarak ele geçirilip ülkeye getiriliyor. Operasyonlar ne aşamada? Türkiye tarihinde özellikle PKK ile mücadelede en iyi noktaya geldiğimizi söyleyebiliriz. Bir de siz geçtiğimiz aylarda bir açıklama yapmıştınız, bu da sınır ötesi bir operasyon sinyali olarak okunmuştu. Gündemde var mı böyle bir şey? ABD, Suriye sınırında, Haseke’de YPG/PKK’lı teröristlere yeni silahlı eğitim veriyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?” şeklindeki soru üzerine Erdoğan, “Biz Amerika’ya şunu söylüyoruz; ‘Siz teröre karşı birleşelim derken, öbür taraftan teröristlere silah, mühimmat, her türlü yardımı veriyorsunuz. Bu nasıl dostluktur, bu nasıl NATO’da beraberliktir? Bize, bunun cevabını verin?’ Tabi bize bunun cevabını veremiyorlar. Daha yeni görüştük Biden’la. Dışişleri Bakanım muhatabıyla bunları konuşuyor. Onlara da bunlar söyleniyor. Ama bütün bunlara rağmen maalesef Amerika bölgede yanlış bir politika yürütüyor. Biz bunu kendilerine söylemeye yine devam edeceğiz. Çünkü ne Cudi’de ne Gabar’da ne Tendürek’te ne Bestler-Dereler’de, aklınıza neresi gelirse, bütün buralarda biz terörle mücadeleye asla ara vermeyiz.

Diğer taraftan Edirne’de cezaevindeki zat bunlara diyor ki ‘bir araya gelin, birlikte mitingler yapın.’ Bunu söyleyeceğine sen bir tane miting yap bakalım orada. Sen önce kendi tabanına bir sinyal ver bakalım. Senin tabanının şu anda miting yapacak mecali kaldı mı? Biz tabi bunlarla muhatap olacak durumda değiliz. Böyle bir derdimiz yok. Eğer hala bunlar oradan idare ediliyorsa, benim milletimin özellikle bu konudaki tavrı çok açık, net ortaya çıkacaktır ve ortadadır. Milletim teröristlere veya terörizme asla taviz vermeyecektir.

Teröristlerle mücadelede şu anda güvenlik güçlerimiz her türlü tedbirini almış vaziyette. Bunlara her türlü darbeyi vuruyor, operasyonu yapıyor ve buna devam edecek. Buradan taviz vermemiz mümkün değil. Terörizm ve terörist Bu iki kavramı unutmayalım. Terörizme karşı bir mücadelemiz var, bir de teröristlere karşı mücadelemiz var. Bu mücadelelerde şehitler de veriyoruz ama ciddi manada da bunlardan binlerce teröristi gömdük. Gömmeye de devam edeceğiz. Buradan geri dönüş olamaz. Elhamdülillah bunu gittiğimiz güneydoğu illerinde, doğu illerinde çok açık, net görüyoruz. Bakıyoruz ki artık sokaklara, caddelere huzur gelmiş. Bu huzurdan geri gidilmesine ve tekrar o terör dönemlerine dönülmesine asla fırsat veremeyiz. Bu kararlılığımızı böylece devam ettireceğiz ki Türkiye’nin huzur ülkesi olma konumunu daha da pekiştirelim” ifadeleriyle cevap verdi.

“Avrupa Birliği’nin Kavala’yla, Demirtaş’la, şununla, bununla ilgili aldığı kararları tanımıyoruz”

Bir gazetecinin, “O cezaevinden talimat verene de destek veren bir Avrupa Birliği var. Avrupa Birliği’nin icra komitesi olarak adlandırılan Bakanlar Komitesi, Osman Kavala ile ilgili olarak Türkiye'ye ihlal cezası verdiğini ifade etti. Selahattin Demirtaş ile ilgili de benzer karar alabileceğini söyledi. Yorumunuz, değerlendirmeniz ne olur?” şeklindeki sorusuna Erdoğan şöyle cevap verdi:

“Buna yorum yapmaya gerek yok ki. Biz, Avrupa Birliği’nin Kavala’yla, Demirtaş’la, şununla, bununla ilgili aldığı kararları tanımıyoruz. Olay bu kadar basit. Yok farz ediyoruz. Bizim indimizde bunlar yok hükmündedir. Bunları kaç kez açıkladık. İster anlasınlar ister anlamasınlar. Bizim yargımızın vermiş olduğu kararın üzerinde biz, Avrupa Birliği kararı tanımıyoruz. Ne biliyorlarsa onu yapsınlar.”

“Elbette bölgenin barışı için üzerimize düşeni çekinmeden yaparız”

Rusya ve Ukrayna arasındaki gelişmelerin bölgesel ve küresel dengeleri nasıl etkileyeceği sorusuna cevap veren Erdoğan, “Ukrayna ve yakın çevresindeki gelişmeleri yakından takip etmeyi sürdürüyoruz. Temennimiz, gerilimin daha fazla artmaması ve bölgede istikrarın korunmasıdır. Rusya ile Ukrayna arasında son haftalarda yükselen gerilimi düşürmek ve bir diyalog kanalı tesis etmek amacıyla elimizden gelen desteği vermeye hazırız. İki tarafın rızasıyla kolaylaştırıcılık, arabuluculuk veya arzu edilecek herhangi bir formatta destek sunabiliriz. Elbette bölgenin barışı için üzerimize düşeni çekinmeden yaparız” dedi.

“Böyle bir süreç İsrail’le ilgili de niye olmasın?”

Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında başlayan yeni döneme benzer sürecin İsrail ve Mısır’la da başlatılıp başlatılmayacağı konusuna ilişkin Erdoğan, “Abu Dabi yönetimiyle, böyle bir talep, teklif geldiği için tabi ki biz de bu işi memnuniyetle kabullendik ve görüşmeleri istihbaratımızı, Dışişleri Bakanımızı göndermek suretiyle kademe kademe yürüttük. Burada şimdi de yine Dışişleri Bakanımız, istihbarat, Abu Dabi ile ilgili ilişkilerde aktif rol oynayacaklar. Böyle bir süreç İsrail’le ilgili de niye olmasın? Çünkü biz bir barış dünyası içerisinde, barışın egemenliği için çalışıyoruz ve bölge barışı için de bunu isabetli buluruz, hayırlı buluruz. Geçmişte benim İsrail ile görüşmelerim oldu. Fakat İsrail’in bu noktada, bölgede Filistin politikası üzerinde daha hassas davranması gerekir. Kudüs üzerinde, Mescid-i Aksa üzerinde hassas davranması gerekir. Buradaki hassasiyetleri gördüğümüz anda biz de elimizden geleni yaparız, adımlarımızı da atarız” diye konuştu.

Erdoğan, “Karşılıklı büyükelçilerin tekrar görevlendirilmesi de söz konusu olabilir mi?” şeklindeki soru üzerine, “Bunların hepsi olur. Bizim hassas olduklarımız nelerdir, bunu zaten İsrail tarafı biliyor. Biz de İsrail’in hassasiyetlerini biliyoruz. Dolayısıyla bu hassasiyetlerden hareketle işi çözeriz” şeklinde konuştu.

“Kıyılarımızda kaçak yapılaşmaya izin vermeyiz”

Erdoğan, sahillerdeki kaçak yapılaşmaya ilişkin sorulan son soruya da şu ifadelerle cevap verdi:

“Kıyılarımızda kaçak yapılaşmaya izin vermeyiz. Elbette bunların da üzerine gideriz. Bu noktada belediye başkanlarının da müsamahasız şekilde bu sürece destek olması son derece önemli. Kanunun öngördüğü şartlar ne ise o çerçevede hareket edilmeye devam edilecek.”

Derya Yetim
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Soydan: “Vakit geldi, Mersin’e çok güzel projeler kazandıracağız” Cumhur İttifakı Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Serdar Soydan, kente çok güzel projeler kazandıracaklarını belirterek, “Tarihi ve kültürel mirasımızı öne çıkaracağız. Dünya harikası yerlerimiz var, buraları yeni baştan ele alacağız. Mersin’in acil ve öncelikli sorunları var, bunlara hızlıca eğileceğiz" dedi. Seçim çalışmalarına kentin her yerinde devam eden Soydan, belediyeciliğin, yaşadığı şehri sevme işi olduğunu dile getirerek, "Biz birliğin gücü ile elimizden gelenin fazlasını yaparak kentimizde mutluluğu daim kılacağız. Artık vakit geldi. Mersinli hemşerilerim pazar günü sandığa gidecek ve oyunu verecekler. Sadece oy vermeyip, Mersin’in değişimi içinde ilk ışık yakılmış olacak. Biz inanıyoruz. Birbirimize olan sevgi, saygı ve dayanışma duygusu ile Mersinimizi birlikte güzelleştireceğiz. İstikrarlı ve daha güçlü yarınlar için el ele verip, hedeflerimize doğru emin adımlarla ilerleyeceğiz" diye konuştu. “Az kaldı Mersin, biz geliyoruz” "Biz Mersin sevdalısıyız" diyen Soydan, şöyle devam etti: ”100 projemiz çok beğenilmiş, takdir toplamıştı. Sorunları ile büyüyen kentimize nefes aldırmamız lazım. Şimdi onları yapma zamanı. Kentimize artı değer sağlayacağız. Az kaldı Mersin, biz geliyoruz. Yüreğimizdeki Mersin aşkıyla, kentimize liyakati, yönetimde şeffaflığı, hizmette kaliteyi, projelerde vizyonu getiriyoruz.” “Sandığa gidelim, Mersin geleceğini değiştirelim” Mersinlileri sandığa giderek oy kullanmaya davet eden Soydan, "Pazar günü Mersin’in geleceğini oylayacağız. Bir 5 yıl daha kaybetmeyelim. 100 projemizle Mersin’i hakkettiği yere biz taşıyacağız. Onun için mutlaka sandığa gidelim ve oyunuzu, söylediklerini yapabilecek en iyi tercihiniz olan Serdar Soydan’dan yana kullanın" ifadelerini kullandı. Konuşmasını, ”Sizlerin heyecanı ve sevgisi bize ilham veriyor, dualarınız, destekleriniz bizi güçlü kılıyor. Hepinize minnettarız" diye sürdüren Soydan, "Bizim yolumuz kardeşlik, hak, hakikat yolu. Bizim yolumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yoludur. Bizim yol arkadaşlarımız sizlersiniz. 1 Nisan sabahı yeni umutlarla güzel günlere merhaba diyeceğiz" şeklinde konuştu. “Bizim bu şehre sözümüz var” Soydan, Mersin’in sorunlarına da dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı; "Biz yola çıktığımızda kentin dört bir köşesine hizmet götüreceğimizi ifade ettik. Ayırmadan, ayrışmadan, canla başla geleceğimizi söyledik. Bizim bu şehre sözümüz var, yeminimiz var. Cumhur İttifakı olarak, birliğin gücü ile her yerde yılmadan çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Şehrimizin kalkınması adına her alanda var gücümüzle çalışacağız. Artık bu kent Cumhur İttifakı belediyeciliği ile tanışmalıdır. 31 Mart’ta bunu başaracağız ve hep birlikte kazanacağız.”
Erzincan Eczacı Odası Başkanı Sarıkaya; “Eşdeğer ilaç güvenli ilaçtır” 56. Bölge Erzincan Eczacı Odası Başkanı Eczacı Burak Sarıkaya, bir açıklama yaparak eşdeğer ilacın güvenli ilaç olduğunu belirtti. Erzincan’da bir ilaç mümessili ile eczacı arasında eşdeğer ilaç konusunda çıkan tartışma nedeniyle 56. Bölge Erzincan Eczacı Odası Başkanı Eczacı Burak Sarıkaya bir açıklama yaparak eşdeğer ilacın güvenli ilaç olduğunu ifade etti. Sarıkaya açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Eşdeğer ilaçlar, orijinal ilaçların aynı etken maddeyi içeren ve aynı farmasötik formülasyona sahip olan alternatifleridir. Dolayısıyla, kalite ve güvenlik konusunda endişe oluşturmazlar. Eşdeğer ilacın orijinal ilaçla aynı tedavi etkinliğine sahip olduğu, bilimsel çalışmalarla ortaya konulmaktadır. Eşdeğer ilaç; kaliteli, güvenilir ve etkin bir ilaçtır. İlacın uzmanı olan eczacılar, aynı etken maddeyi, aynı miktarda içeren ilaçlar arasında eşdeğerini verme yetkinliğindedir. 2009 yılında Sağlık Bakanlığının yayımladığı "Eşdeğer İlaç Kullanımı" konulu genelgede eşdeğer ilaç kullanımının yaygınlaştırılmasının altı çizilmiş, eczacının eşdeğer ilaç verme yetkisine sahip olduğu da önemle vurgulanmıştır. Eşdeğer ilaçlar, belirli ilaçların beklenmedik bir şekilde piyasadan çekilmesi veya arz sorunları nedeniyle tedavilerin aksamasını önlemede önemli rol üstlenirler. Toplum sağlığı için önemli avantajlar sunarlar. Eşdeğer ilaçların kullanımı ve tercihi sağlık harcamalarını azaltabilir. Çünkü bu ilaçlar genellikle orijinal ilaçlardan daha uygun fiyatlıdır. Bu durum, hem hastalar hem de sağlık sistemleri için ekonomik yükü hafifletir. Hatta yerli firmalara ait eşdeğer ilaçların kullanımı ise bir ülkenin sağlık sistemini güçlendirir ve yerel ekonomiye katkı sağlar. Bu ilaçların geliştirilmesi ve üretilmesi, yerli araştırma ve geliştirme faaliyetlerini teşvik eder ve ülkenin ilaç endüstrisini destekler. Ayrıca, eşdeğer ilaçlar ve milli ilaçlar, ilaç tedavisine erişimde eşitliği artırabilir. Daha uygun fiyatlı ve yerel olarak üretilen ilaçlar, daha fazla insanın tedaviye erişimini sağlayabilir. Yerli ilaç endüstrisini destekleyerek ülke ekonomisine katkı sağlarlar. Bu nedenle, bu tür ilaçların kullanımı ve desteklenmesi, sağlık politikalarının önemli bir parçası olmalıdır. Bir ülkenin kendi ilaç endüstrisine yatırım yapması ve yerel olarak ilaç üretmesi, dış bağımlılığı azaltabilir, istihdamı artırır ve yerel talebi karşılamak için daha fazla imkan sağlayabilir. Tekrar hatırlatmak istiyoruz. Eşdeğer ilaç, referans ilaçla aynı etkinlik, kalite ve güvenilirliktedir. Eşdeğer ilaç konusunda eczacınıza güvenin.”
İstanbul Dış ticaret açığı Şubat ayında yüzde 44,2 azaldı İhracat 2024 yılı Şubat ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13,6 artarak 21 milyar 82 milyon dolar, ithalat yüzde 9,2 azalarak 27 milyar 853 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu dönemde dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 44,2 azalarak 6 milyar 771 milyon dolara geriledi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2024 yılı Şubat ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13,6 artarak 21 milyar 82 milyon dolar, ithalat yüzde 9,2 azalarak 27 milyar 853 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ocak-Şubat döneminde ihracat yüzde 8,5 arttı, ithalat yüzde 16,0 azaldı Genel ticaret sistemine göre ihracat 2024 yılı Ocak-Şubat döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,5 artarak 41 milyar 78 milyon dolar, ithalat yüzde 16,0 azalarak 54 milyar 33 milyon dolar olarak gerçekleşti. Şubat ayında enerji ürünleri ve altın hariç ihracat yüzde 12,3, ithalat yüzde 5,2 arttı Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat, 2024 Şubat ayında yüzde 12,3 artarak 17 milyar 438 milyon dolardan, 19 milyar 589 milyon dolara yükseldi. Şubat ayında enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat yüzde 5,2 artarak 19 milyar 958 milyon dolardan, 20 milyar 989 milyon dolara yükseldi. Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret açığı Şubat ayında 1 milyar 400 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi yüzde 8,5 artarak 40 milyar 578 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 93,3 oldu. Dış ticaret açığı Şubat ayında yüzde 44,2 azaldı Şubat ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 44,2 azalarak 12 milyar 130 milyon dolardan, 6 milyar 771 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Şubat ayında yüzde 60,5 iken, 2024 Şubat ayında yüzde 75,7’ye yükseldi. Dış ticaret açığı Ocak-Şubat döneminde yüzde 51 azaldı Ocak-Şubat döneminde dış ticaret açığı yüzde 51 azalarak 26 milyar 419 milyon dolardan, 12 milyar 955 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Ocak-Şubat döneminde yüzde 58,9 iken, 2024 yılının aynı döneminde yüzde 76,0’a yükseldi. Şubat ayında imalat sanayinin toplam ihracattaki payı yüzde 94,0 oldu Ekonomik faaliyetlere göre ihracatta, 2024 Şubat ayında imalat sanayinin payı yüzde 94,0, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 4,2, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,4 oldu. Ocak-Şubat döneminde ekonomik faaliyetlere göre ihracatta imalat sanayinin payı yüzde 93,5, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 4,5, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,5 oldu. Şubat ayında ara mallarının toplam ithalattaki payı yüzde 68,8 oldu Geniş ekonomik gruplar sınıflamasına göre ithalatta, 2024 Şubat ayında ara mallarının payı yüzde 68,8, sermaye mallarının payı yüzde 15,8 ve tüketim mallarının payı yüzde 15,3 oldu. İthalatta, 2024 Ocak-Şubat döneminde ara mallarının payı yüzde 70,9, sermaye mallarının payı yüzde 14,9 ve tüketim mallarının payı yüzde 14,0 oldu Şubat ayında en fazla ihracat yapılan ülke Almanya oldu Şubat ayında ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 722 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 332 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 158 milyon dolar ile İtalya, 1 milyar 73 milyon dolar ile Irak, 1 milyar 66 milyon dolar ile Birleşik Krallık takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 30,1’ini oluşturdu. Ocak-Şubat döneminde ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 3 milyar 484 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 2 milyar 536 milyon dolar ile ABD, 2 milyar 169 milyon dolar ile Irak, 2 milyar 156 milyon dolar ile İtalya ve 2 milyar 88 milyon dolar ile Birleşik Krallık takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 30,3’ünü oluşturdu. İthalatta ilk sırayı Rusya Federasyonu aldı İthalatta Rusya Federasyonu ilk sırayı aldı. Şubat ayında Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 4 milyar 27 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 3 milyar 434 milyon dolar ile Çin, 2 milyar 218 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 543 milyon dolar ile İtalya, 1 milyar 337 milyon dolar ile ABD izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 45,1’ini oluşturdu. Ocak-Şubat döneminde ithalatta ilk sırayı Rusya Federasyonu aldı. Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 8 milyar 352 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 6 milyar 327 milyon dolar ile Çin, 4 milyar 135 milyon dolar ile Almanya, 2 milyar 739 milyon dolar ile ABD, 2 milyar 730 milyon dolar ile İtalya izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 44,9’unu oluşturdu. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat yüzde 2,1 arttı Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2024 Şubat ayında bir önceki aya göre ihracat yüzde 2,1, ithalat yüzde 4,9 arttı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2024 yılı Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 10,2 artarken, ithalat yüzde 12,7 azaldı. Yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ihracatı içindeki payı yüzde 2,7 oldu Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verileri, ISIC Rev.4 sınıflaması içinde yer alan imalat sanayi ürünlerini kapsıyor. Şubat ayında ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 94 oldu. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 2,7, Ocak-Şubat döneminde ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 93,5, Ocak-Şubat döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 3,1 olarak gerçekleşti. Şubat ayında imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 79,6, yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 12,5, Ocak-Şubat döneminde imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 77,6, Ocak-Şubat döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 12,1 oldu. Özel ticaret sistemine göre ihracat 2024 yılı Şubat ayında 19 milyar 241 milyon dolar oldu Özel ticaret sistemine göre, 2024 yılı Şubat ayında, ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13,2 artarak 19 milyar 241 milyon dolar, ithalat yüzde 9,0 azalarak 26 milyar 298 milyon dolar olarak gerçekleşti. Şubat ayında dış ticaret açığı yüzde 40,7 azalarak 11 milyar 895 milyon dolardan, 7 milyar 57 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Şubat ayında yüzde 58,8 iken, 2024 Şubat ayında yüzde 73,2’e yükseldi. İhracat 2024 yılı Ocak-Şubat döneminde 37 milyar 174 milyon dolar oldu Özel ticaret sistemine göre ihracat, 2024 yılı Ocak-Şubat döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7,8 artarak 37 milyar 174 milyon dolar, ithalat yüzde 15,9 azalarak 51 milyar 69 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ocak-Şubat döneminde dış ticaret açığı yüzde 47,0 azalarak 26 milyar 239 milyon dolardan, 13 milyar 895 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Ocak-Şubat döneminde yüzde 56,8 iken, 2024 yılının aynı döneminde yüzde 72,8’e yükseldi.