ASAYİŞ - 14 Temmuz 2017 Cuma 16:58

Manava gidiyorum diye çıktı, 18 gündür haber alınamıyor

A
A
A
Manava gidiyorum diye çıktı, 18 gündür haber alınamıyor

Kastamonu’nun Cide ilçesinde ikamet eden 76 yaşındaki vatandaş, manava gidiyorum diye evden çıkıp gitti.

Kastamonu’nun Cide ilçesinde ikamet eden 76 yaşındaki vatandaş, manava gidiyorum diye evden çıkıp gitti. En son manavda alışveriş yaparken güvenlik kamerasına yansıyan yaşlı vatandaştan 18 gündür haber alınamıyor.


Kastamonu’nun Cide ilçesine bağlı Aydıncık Köyüne İstanbul’dan Ramazan Bayramı tatiline bayramı geçirmek için gelen 76 yaşındaki Mehmet Gül, evinden manava gidiyorum diye İlyasbey Köyünde bulunan bir manava gitti. Manavdan alışveriş yaptıktan sonra ayrılan Mehmet Gül’den bir daha haber alınamadı. Ramazan Bayramı’nın Arefe gününden bir gün önce kaybolan Mehmet Gül’ü ailesi, arama çalışmalarını sürdürüyor.



En son manavda alışveriş yaparken görüntülendi


23 Haziran günü Cide’ye bağlı İlyasbey Köyünde bir manavdan alışveriş yaparken iş yerinin güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde Mehmet Gül, alışverişini yaptıktan sonra poşetleri eline alarak manavdan ayrılıyor. Bu saatten sonra bir daha haber alınamayan Mehmet Gül, yapılan kayıp ihbarı sonrası AFAD ve jandarma ekiplerince 3 gün boyunca arama kurtarma çalışmaları yapıldı.


Tüm yapılan aramalara rağmen Mehmet Gül’ün izine rastlanamadı. Arama çalışmalarının durdurulmasına rağmen Mehmet Gül’ün çocukları, kendi imkanlarıyla 18 gündür kayıp olan babalarını ormanlık alanda ve yollarda arama çalışmalarını sürdürüyorlar.


Babaları Mehmet Gül’ün 18 gündür kayıp olduğunun ve bulunamadığını söyleyen Ahmet Gül, “Yetkililerden yardımcı olmalarını istiyorum. Babamın biran önce bulunmasını talep ediyorum. Biz, mağduruz bizlere yardımcı olsunlar. Daha önce buralarda AFAD ile Jandarma ekipleri arama çalışması yaptı. Bir sonuca varamadılar. Babamın bir daha aranmasını talep ediyoruz. AFAD ve Jandarma ekipleri, Cide’de kaybolan babamı 2-3 gün boyunca aradı fakat bulamadı. Şuanda babamı arama çalışmaları durduruldu. Şuanda arama yok” dedi.


Babasının Arefe Gününden bir gün önce kaybolduğunu ifade eden Hayriye Gül ise, “Babam, Arefe Gününden bir gün önce kayboldu. Babamı 3 gün aradılar, ondan sonra arama çalışmaları durduruldu. Biz, babamızın tekrar aranmasını istiyoruz, biz babamızı istiyoruz. Yetkililerden yardım bekliyoruz. Bize yardım etsinler. En son babam, İlyasbey Köyünde görülmüş, bir daha da gören yok. Babamı ya birisi alıp götürdü bir yere attı ya da bir arabaya bindi gitti ya da hurdalık dediğimiz yerden aşağıya düştü. Biz, kendi imkanlarımızla bulamıyoruz. Kendi imkanlarımızla arama yapamıyoruz” diye konuştu.


Babasının yaklaşık 20 gündür kayıp olduğunu aktaran Mustafa Gül de, “Babamdan bir türlü haber alamıyoruz. Babamın ölüsünü veya dirisini istiyoruz. Yetkililerden yardım bekliyoruz”


Cide Aydıncık Köyü eski Muhtarı Ali Ortaç ise, şöyle konuştu: “Mehmet Gül yaklaşık 18 gündür kayıp. Arama faaliyetlerinin az olduğunu düşünüyorum. Devlet yetkililerinden Mehmet Gül’ün tekrar aranmasını talep ediyoruz. Mehmet Gül’ün çocukları burada perişan haldeler. Devlet yetkilileri sesimi duysunlar. Mehmet Gül’ün ölüsünün veya dirisinin bir şekilde bulunmasını istiyoruz. Bu arazi biraz ormanlık ve dağlık bir bölge, köylü vatandaşı bunu arayıp tek başına böyle bulamaz”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.