POLİTİKA - 20 Haziran 2018 Çarşamba 18:17

Milletvekili Murat Demir, Doğanyurt ve Cide’de seçim çalışmalarını sürdürdü

A
A
A
Milletvekili Murat Demir, Doğanyurt ve Cide’de seçim çalışmalarını sürdürdü

AK Parti Kastamonu Milletvekili ve 27.

AK Parti Kastamonu Milletvekili ve 27. Dönem Milletvekili Adayı Murat Demir, Doğanyurt ve Cide ilçesini ziyaret etti. Demir, "Ulusal yayın yapan bir gazetede, bugünkü CHP Kastamonu Milletvekili 1. Sıra Adayı Hasan Baltacı’nın kesinlikle ve kesinlikle CHP’li olmadığı yazıyor. HDP’den olduğu yazıyor. Hayatında bugüne kadar hep HDP’ye oy vermiş" dedi.


İlk olarak Doğanyurt ilçesini ziyaret eden AK Parti Kastamonu Milletvekili ve 27. Dönem Milletvekili Adayı Murat Demir, Doğanyurt Belediye Başkanı Ahmet Kaya ile birlikte esnaf ziyaretleri yaptı. Vatandaşlarla ve esnaflarla sohbet ederek sorun ve isteklerini dinleyen Murat Demir, Doğanyurt halkının gösterdiği ilgiye teşekkür ederek, “Allah’ın izniyle Cumhur İttifakı, milletimizin desteğiyle ve güveni ile kirli ittifak olan CHP-HDP-PKK ittifakını yerle bir edecek. 24 Haziran seçimlerini Türkiye kazanacaktır, millet kazanacaktır. Bugün Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a destek olmak demek, Türkiye’nin güçlü geleceğine rota çizmek, inşa etmek anlamına gelir. Bu bağlamda yılmadan ve yorulmadan mücadelemizi sürdürecek, kararlılığımızdan asla taviz vermeyeceğiz. Rabbim bizlere çabamızın ve iyi niyetimizin karşılığını verecek, zaferi nasip edecektir” dedi.


Doğanyurt ziyaretinin ardından Cide ilçesine de geçen Murat Demir, son olarak İlyasbey köyünde miting düzenledi. 24 Haziran seçimlerinin öneminden bahseden Murat Demir, Kastamonu’ya yapılan yatırımlar hakkında da değerlendirmelerde bulundu.



“Cide Devlet Hastanesi yakın zamanda ihale edilecek”


Seçim çalışması yaptıkları bölgelerde “Yaparsa Yine AK Parti Yapar” görüşünün hakim olduğunu söyleyen Demir, “Cide’nin ve Kastamonuluların daha önceki seçimde olduğu gibi 24 Haziran’da da AK Parti’ye ve bizlere sahip çıkacağına inanıyorum. 1 Kasım seçimlerinde yaptığımız çalışmalar esnasında halkımıza verdiğim sözlerden sadece şu ana kadar bir tanesini gerçekleştiremedim. Cide Devlet Hastanesini inşallah yakın bir zamanda hayata geçireceğiz. Onun dışında ne vaat ettiysek, ne söz verdiysek hepsini yerine getirdik veya başlattık. Cide’ye inşallah 35 yataklı devlet hastanesi yapılacak. Bununla ilgili proje çalışması tamamlandı. İnşallah devlet hastanesi 2019 yılında hizmete açılmış olacak. Cide Devlet Hastanesiyle birlikte bölgede birçok şey de değişmiş olacak” dedi.



“Karadeniz Sahil Yolu Projesinde çalışmalar sürüyor”


Cide’den geçecek olan Karadeniz Sahil Yolu Projesindeki çalışmaların da devam ettiğini belirten Murat Demir, “Sahil Yolu Projesinde Cide’ye bir bağlantı yolu yapılacak. Bu yol sayesinde isteyen Cide’ye dönüş yapabilecek. Karadeniz Sahil Yolu projesinde göreve gelmeden önce bir santim daha ilerleme kaydedilmemişti. Ama şu anda çalışmalar yapılıyor. Bu yüzden milletvekilinin önemini anlamak ve kavramak gerekiyor. Birçok girişim ve görüşmelerin neticesinde 320 milyon lira değerindeki güzergah değişikliği dahil inşallah Ekim ayının başına kadar ihalesi de yapılacak” diye konuştu.


Milletvekili seçildikten sonra siyasi görüşü ne olursa olsun hiç kimseyi kapıdan geri çevirmediğine işaret eden Demir, “Ben seçilene kadar şu anda AK Parti’nin adayıyım. Kısmet olur da seçilirsek herkesin milletvekili olacağız. Bana oy verenden de vermeyenden de Allah razı olsun” şeklinde konuştu.



“24 Haziran’da Kastamonu’nun ve Türkiye’nin kaderi belirlenecek”


Cide Devlet Hastanesi’nin mevcut yeri için özellikle Cumhuriyet Halk Partisi’nden haksız eleştirilen aldıklarını söyleyen Demir, “Sosyal medyadan linç girişiminde bulundular. ’Hastanenin yerini kime peşkeş çekiyorsunuz’ dediler. Ama bizler, bu haksız eleştirilere boyun eğmedik ve yer tespitinin ardından proje hazırlama işine giriştik. Sahaya çıkıp oy isteyen insanlar, yarın ne projesi yapacaklarını anlatmaları gerekiyor. Benim bunun dışında Cide’ye yaptığımız birçok katkı var. Cide’de hatırlarsınız afet oldu. Selden dolayı büyük bir afet yaşadık. Afetin hemen bir gün sonrasında bu ilçeye 3 milyon 500 bin lira para gelmesini sağladık. Eğer bizler, bunları takip etmeseydik bu paralar gelmezdi sizlere ulaşmazdı. Bizler yani AK Parti’nin milletvekilleri olarak bizlerin yaptırım gücü bulunuyor. Ama muhalefetten vekil olursa sadece eleştirmekten başka bir iş yapamaz. Bu yüzden oyunuzu verirken kesinlikle ve kesinlikle bunları da göz önünde bulundurun. Bizler, 24 Haziran seçimleriyle birlikte artık geleceği oynayacağız. Cide’nin, Kastamonu’nun ve Türkiye’nin kaderini belirleyeceğiz” ifadelerini kullandı.


“Takım tutar gibi parti tutulmaz” diyen Murat Demir, şöyle konuştu: “2,5 yıl içerisinde Kastamonu’da veya ilçelerimizde yaşanan gelişmeleri ve yapılan yatırımları görerek oyumuzu kullanmamız gerekiyor. Hizmet istiyorsak, bu memlekette bir şeyler değişsin istiyorsak gerçekten o zaman hizmet gelecek yere oyumuzu vermemiz lazım. Bu yüzden de partiyi kafanızdan silin ve kim hizmet ediyorsa ona oyunuzu verin.”



“CHP’nin 1. Sıra Adayı Baltacı, HDP’lidir ve CHP’ye hiç oy vermemiştir”


CHP Kastamonu Milletvekili Adayı Hasan Baltacı ile CHP Kastamonu İl Başkanı Hikmet Erbilgin’in Kastamonulu olmadığını ifade eden Demir, şunları kaydetti: “Sanki CHP, Kastamonulu il başkanı veya milletvekili adayı çıkaracak bir parti değil. İkisi de buralı değil. Ama en önemlisi nedir biliyor musunuz? Bugün ulusal yayın yapan bir gazetede, bugünkü CHP Kastamonu Milletvekili 1. Sıra Adayı Hasan Baltacı’nın kesinlikle ve kesinlikle CHP’li olmadığı yazıyor. HDP’den olduğu yazıyor. Hayatında bugüne kadar hep HDP’ye oy vermiş, HDP’yi desteklediğini açık açık beyan etmiş, EMEP Parti Kastamonu İl Başkanlığını yapmış. PKK’nın uzantısı olan DHKP-C’nin gençlik yapılanmasında görev almış, Gezi Parkı olaylarında aktif rol almış ve şimdiye kadar CHP’ye bir tek oy vermemiş bir kişi şu anda CHP’den aday olarak göstermişler. Şu anda bu adaylar da halkı kandırıyor. Bizler ise, göreve seçildiğimiz günden itibaren Kastamonu’ya hizmet eden ve göreve geldiğimiz 1 Kasım’dan sonra şu ana kadar 9 milyar 500 milyon liralık yatırımı kazındırmış ve bu projelerin birçoğunun başlamasında katkı vermiş birisiyim. Biz, projelerle uğraşıyoruz, projelerle konuşuyoruz ama birileri karalama siyaseti yaparak oy devşirmeye çalışıyor.”


Pınarbaşı-Kerte-Cide-Dağlı-Şenpazar yolunun 2018 Yatırım Programına alındığını hatırlatan Demir, şöyle devam etti:


“Yaptığımız girişimler sonucu Karayolları ağına alınması ve standart bir yol yapışarak 150 kilometre Pınarbaşı-Cide arasını 90 kilometre kısaltacak aynı zamanda Doğa ve Kanyon turizmi için bölgeye gelen turistleri denize ulaşmasını sağlayacaktır. Bölge turizmi için çok önemli bir proje olacak inşallah. Kısa bir zaman sonra proje ihalesi yapılacak ve ardından yapım ihalesi yapılarak bu yol bölge halkına kazandırılacaktır. Proje 70 milyon lira maliyetli olması öngörülmektedir. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara "Genç Şefler ile Ankara’nın Coğrafi İşaretli Lezzetlerinin İzinde" etkinliği ilgi gördü Ankara Kalkınma Ajansı, Gölbaşı Kaymakamlığı ve Gölbaşı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğinde düzenlenen "Genç Şefler ile Ankara’nın Coğrafi İşaretli Lezzetlerinin İzinde" etkinliği büyük ilgi gördü. Mogan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ev sahipliğinde Ankara’nın coğrafi işaretli ürünlerinin tanıtımı amacıyla düzenlenen etkinlikte yemek yarışmaları, tematik sunumlar ve tanıtım faaliyetleri gerçekleştirildi. Turizm Haftası etkinlikleri kapsamında yapılan organizasyonun açılışında konuşan Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Celile Eren Ökten, turizmin ekonomilerdeki değerine vurgu yaptı. Ökten, bakanlık olarak ihtiyaç duyulan insan kaynağını yetiştirmek için mesleki eğitimde önemli adımlar atıldığını kaydetti. "Coğrafi işaretli ürünler ve turizm birbirini destekleyen ve birlikte büyüyen iki alandır" Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürü Ahmet Şimşek ise, coğrafi işaretli ürünlerin öneminden bahsetti. Geleceğin şeflerine seslenen Şimşek, coğrafi işaretli ürünleri tercih etmeleri için çağrıda bulunarak, şunları kaydetti: "Coğrafi işaretli ürünler, bölgenin tanıtımının yapılmasında güçlü bir araçtır. Coğrafi işaretli ürünler ve turizm birbirini destekleyen ve birlikte büyüyen iki alandır. Coğrafi işaretli ürünler, yerel tohumlar, yöreden elde edilen hammadde ve üretim teknikleri kullanılarak üretildiğinden, biyoçeşitliliğin korunmasına ve çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlar. Yeni nesillerin zengin kültürel mirasımızı keşfetmelerine ve bu mirası daha geniş kitlelere taşımalarına olanak sağlayacak bu tür etkinlikler, yerel kalkınmanın yanı sıra kültürel mirasımızın sürdürülebilirliğini de destekleyecektir. Coğrafi işaretli ürünlerimiz, yerel ve ulusal ekonomimiz için büyük bir değer taşımaktadır." Ankara Kalkınma Ajansı Genel Sekreter Vekili Emine Doğrukök, konuşmasında Ajansın çalışmalarından bahsederek, coğrafi işaretli ürünlerin kullanımının yaygınlaştırılması için yürütülen faaliyetler hakkında bilgi verdi. Turizmin bölgesel kalkınmanın önemli araçlarından olduğunu kaydeden Doğrukök, bu alanda Ajansın çalışmalarının devam edeceğini bildirdi. Son olarak Ankara Kalkınma Ajansı Kırsal Kalkınma Birim Başkanı Zekai Efeoğlu bir sunum gerçekleştirerek, Ankara’da coğrafi işaretli ürünler hakkında bilgi verdi. Konuşmaların ardından öğrenciler tarafından halk oyunu gösterisi gerçekleştirildi. Alandaki stantları gezen katılımcılar, coğrafi işaretli ürünler hakkında bilgi aldı. Etkinliğe Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Celile Eren Ökten, Gölbaşı Kaymakamı Erol Rüstemoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürü Ahmet Şimşek, Ankara Kalkınma Ajansı Genel Sekreter Vekili Emine Doğrukök ile yetkililerin yanı sıra öğrenciler, şefler ve turizm gönüllüleri katıldı.
Samsun Rafting eğitim kamplarına Samsun ev sahipliği yapıyor Türkiye Kano Federasyonu rafting sporunun geliştirilmesi için 9 ilde eş zamanlı olarak 15-23 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan ‘Rafting Bölgesel Eğitim ve Gelişim Kampları’na Samsun Büyükşehir Belediyesi ev sahipliği yapıyor. Türkiye’de rafting spor organizasyonlarını düzenleyen ve özellikle gençleri rafting sporuyla tanıştırarak bu sporu geliştirmeyi hedef edinen Türkiye Kano Federasyonu tarafından düzenlenen ‘Rafting Bölgesel Eğitim ve Gelişim Kampları’ Samsun’da gerçekleştiriliyor. Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde 15-23 Nisan tarihlerinde düzenlenen organizasyon kapsamında 70 sporcuya eğitim veriliyor. 9 ilde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen eğitim çalışması Samsun’da Büyükşehir Belediyesi Su Sporları Merkezi’nde yapılıyor. “Türkiye’yi temsil edecek sporcular yetiştiriliyor” Genç sporculara eğitim veren Rafting Antrenörü, Avrupa Şampiyonu Milli Sporcu Mert Alper Sarı, “Türkiye Kano Federasyonumuz gençlerin rafting sporuyla tanışması ve ülkemizi temsil edecek sporcular yetiştirilmesi amacıyla açmış olduğu bu eğitim seminerinde sporcu kardeşlerimizin gelişim gösterdiği görmek gerçekten çok güzel. Özellikle şunu söyleyebilirim ülkemizin dört bir yanı sularla çevrili ve bunu çok iyi değerlendirmeliyiz. Avrupa sahnesinde şehirleri ve ülkemizi en iyi şekilde temsil edecek sporcuların çıkması doğrultusunda federasyonumuzun yaptığı bu eğitim seminerine genç kardeşlerimizi bekliyoruz. 15 Nisan’da başladık ve 23 Nisan tarihine kadar Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin Su Sporları Merkezi’ndeyiz, sadece gençleri değil tüm vatandaşlarımızı bekliyoruz” dedi. “Eğitim programlarını çok önemsiyoruz” Samsun Büyükşehir Belediye Spor Kulübü Kano Antrenörü Zafer Benli ise yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Samsun Büyükşehir Belediyesi olarak su sporlarında çok başarılı işler yapıyoruz ve bunlardan birisi de bu eğitim seminerinin burada gerçekleştirilmesidir. Kano ve dragon bot branşlarında sporcularımız bulunuyor. Hem bu branşlara hem de raftinge ilgilinin artması amacıyla böyle bir eğitim seminerinin şehrimizde olmasını çok önemsiyoruz. Yaklaşık 70 sporcu ve vatandaşımıza burada eğitimler verilmeye devam ediyor. 23 Nisan Salı günü sona erecek eğitim seminerinde eminim ki rafting branşında da başarılı sporcular çıkartacağız.”
Tokat Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina da ağır hasar aldı Tokat’ta incelemelerde bulunan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, "Şuana kadar alınan 500 ihbardan 50 yapı incelendi, 5 yıkık, 15 de ağır hasarlı yapı tespit edildi" dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, Tokat’ta 5.6 büyüklüğündeki depremin merkez üssü olan Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, Bakan Tuzcuoğlu’na deprem hasarı hakkında bilgi verdi. İlçe hükümet konağı önünde gazetecilere açıklama yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız olarak da Sayın Bakanımız Mehmet Özhaseki beyin hemen talimatlarıyla biz de kendi bakanlığımızın çalışmaları açısından her türlü önlemi, tedbiri ve gayreti ortaya koyduk. Arkadaşlarımızı çok hızlı bir şekilde bölgeye sevk ettik. Gerek çevre illerden buraya transfer ettiğimiz teknik arkadaşlarla, gerekse bakanlık merkezinden buraya yönlendirdiğimiz teknik ekiplerimize, hasar tespit ekiplerimizle birlikte gerek Yozgat ve Tokat’ta çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şu anda 20 ekip 50 teknik personelle birlikte bu çalışmalarımız yürüyor, ihtiyaç halinde yine sayın valimizin, yine AFAD’ımızın koordinasyonunda teknik ekip sayılarımızı arttırabiliriz. Birkaç gün içerisinde de inşallah bu bölgedeki tüm hasar tespitlerini de tamamlamayı düşünüyoruz." dedi. "Ağır hasar 99 öncesi yapılan binalarda" Tuzcuoğlu yaptıkları incelemede depremde ağır hasar alan binaların 1999 yılı öncesi yapılan binalar olduğuna dikkat çekip, "Gerek Tokat’ta gerek Yozgat’ta baktığımız zaman ağırlıklı olarak hasar gören yapıların yine 1999 öncesi binalar olduğunu tespit ediyoruz. Bunlar çoğunluklu olarak 40-50 yıl öncesine ait kerpiç yapılar, yığma yapılar, mühendislik ve fen hizmetlerinden yoksun olan yapılmış olan binalar olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla ülkemiz bir deprem bölgesidir. Gerek kuzeyden geçen fay hatları, gerek Doğu Anadolu ve güneyden geçen fay hatları, gerekse Ege ile Ege’deki fay hatlarını göz önüne aldığınız zaman ülkemizin tamamı çok önemli bir deprem bölgesi oluyor. Himalayalardan Alp’lere kadar uzanan bu hat içerisinde bizim ülkemiz depremsellik açısından, risk açısından beşinci ülke konumunda. Öyle olunca muhakkak suretle biz yapılarımızı sağlam, sıkı ve mühendislik hizmetleri çerçevesinde inşa etmek zorundayız. Depremden çok fazla bir şey olmayabilir. Ama yapılarımız eğer ona dayanaklı değilse o zaman maalesef istenmeyen tablolarla karşı karşıya kalıyoruz." dedi. "500 ihbar geldi, 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı" Tuzcuoğlu, depremin ardından 500’e yakın ihbar alındığını ifade ederek şunları söyledi. "Değerli arkadaşlar Tokat ilimizde bakanlığımızın yapmış olduğu çalışmalarda 500 ihbar aldık şu ana kadar. Bu ihbarların sayısı artabilir. Özellikle şu anda hemşehrilerimizin bir kısmı evlerine giremiyorlar. Bunlar giriş yapmaya başladıkları zaman muhtemeldir ki orada birtakım ihbarlar da alınacak. Bu ihbarların sayısı artabilecek. Ve biz de yapılan her türlü ihbara teknik ekiplerimizle beraber hemen gidip yerinde inceleme, araştırma ve neticelerimizi ortaya koyacağız. Şu ana incelenen 50 yapıdan 5 tanesi yıkık görünüyor. Yine 15 tane ağır hasarlı yapı görünüyor. Az önce de bahsetmiş olduğum gibi bunların büyük çoğunluğu yine kerpiç işte yığma yapılar. Mühendislik hizmetinden yoksula yapılmış olan yapılar. Diğerlerini de yine en kısa sürede tamamlamış olacağız. Kamu binalarımızla alakalı bir hasar görünmüyor. Bu sevindirici bir şey. Aslında depremle alakalı bizi en çok teselli bulduran konu bir can olamaması" .