GENEL - 19 Şubat 2015 Perşembe 11:07

(Özel Haber) 11 Yaşında Amansız Hastalıkla Mücadele Ediyor

A
A
A
(Özel Haber) 11 Yaşında Amansız Hastalıkla Mücadele Ediyor

Kastamonu’da 11 yaşındaki İremnur Yataz, 4,5 yıldır yakalandığı beyin kanseri hastalığıyla mücadele ediyor. Doktorların yakın zamanda tekrar ameliyat olması gerektiğini söyledikleri İremnur’un ailesi kızlarının tedavisinde maddi imkansızlıklar nedeniyle zorlanıyor.
Kastamonu’da Akmescit Mahallesi Kaymakçeşme Sokak’ta ikamet eden 11 yaşındaki İremnur Yataz, 2011 yılında beyin kanseri hastalığına yakalandı. Yaklaşık 4,5 yıldır beyin kanseri ile mücadele eden İremnur, “Allah’ım beni sağlığıma kavuştur” diye dualar ediyor. Sürekli Ankara’ya gidip geldiğini anlatan küçük İremnur, “Bu yüzden okuldan geri kalıyorum. Bazen öğretmenlerim bana yardım ediyor. Okula gidemediğim günlerde bana kızmıyorlar. Artık ben hastalığımdan kurtulmak istiyorum. Hep arkadaşlarımla oyun oynamak istiyorum. İlaç kullanmaktan bıktım artık” diye konuştu.
Babasının eve bakamaz hale geldiğini ve Ankara’ya artık götüremediğini söyleyen İremnur, “Bu yüzden ölmek istemiyorum” şeklinde konuştu.
Büyüyünce çocuk doktoru olmak istediğini belirten İremnur Yataz, “Çünkü çocukları tedavi etmek istiyorum. Ben hasta olduğum için çocuk doktoru olmak istedim. Hiçbir çocuk hasta olmasın istiyorum, sağlıklarına kavuşsunlar” ifadelerini kullandı.
4,5 YILDIR KIZININ TEDAVİSİYLE UĞRAŞIYOR
2011 yılında kızının hastalandığını belirten 35 yaşındaki baba Serdar Yataz ise, “Kastamonu’da hastaneye götürdük, hastanede kızımın başında tümör olduğunu söylediler ve bizi Ankara’ya sevk ettiler. Ankara İbni Sina Hastanesi’nde 12 gün yattık. Daha sonra ameliyat oldu. Patoloji sonuçları kötü çıktı. 3 ay ışın tedavisi görmesi gerektiğini söylediler. Işın tedavisinden bir netice alamadık. Ondan sonra atom tedavisi görecek dediler. Atom tedavisinden de bir netice alamadık. Kemoterapi almasını istediler. Kemoterapiden de sonuç alamadık. Şu anda kızımın başındaki tümör duruyor. Yeniden ameliyat olması gerektiğini söylediler” dedi.
Düzenli bir işte çalışamadığını anlatan Serdar Yataz, şunları söyledi:
“Çünkü kızım her hafta Ankara’ya gidiyor. Bazen bir gün oluyor, bazen 10 gün, bazen de 20 gün kaldığımız oluyor. Bu süre zarfı içinde borçlandım. Evime icradan görevliler geldi. Sağolsunlar, durumumu anlattım. Beni anlayışla karşıladılar. Kira borcum var, ev sahibim sağolsun beni idare ediyor. Ama bunların hepside bir yere kadar devam edecek.”
Kızının 4,5 yıldır hasta olduğunu ve tedavisiyle uğraştığını ifade eden Yataz, “4 yıl önce ameliyat olmuştu, fakat şu anki sonuçlara göre tekrar ameliyat olması gerektiğini söylüyorlar. Sağlık güvencem olmadığından dolayı ilaçları parayla alıyorum. Kızımın yaşatılmasını istiyorum. Ben kimseden yardım istemiyorum. Kızım benim tek varlığım. Ne yapacağımı şaşırdım artık, devletimizden yardım bekliyoruz” diye konuştu.
Baba Yataz, şöyle devam etti:
“Kızımın hastalığı nedeniyle düzenli bir işte çalışamıyorum. Kahvehanede, bazen de hamallık yapıyorum. Buralardan aldığım para ancak evimin ihtiyaçlarına yetiyor. Faturalarımı ödeyemez hale geldim, çocuklarıma bayramda seyranda üzerine başına bir elbise alamıyorum. Çocuklarım hasta, Ankara’ya bir gün diye gidiyoruz 15 gün kaldığımız oluyoruz. Yol parasını eşten dosttan denkleştirip gidiyorum. Bazen veriyorlar, bazen de veremiyorlar.”
14 aylık diğer kızı Ecrin Yataz’ın da kalbinin delik olduğunu anlatan Serdar Yataz, “Onun da kalbi delik. Aynı zamanda karaciğer ile kalbe giden damarların tıkalı olduğunu söylediler. O çocuğumun da tedavisiyle uğraşıyorum” dedi.
“KIZIM BİR YERDE DÜŞÜP KALACAK DİYE ÇOK KORKUYORUM”
Çocuğunun sağlığına kavuşmasını isteyen 33 yaşındaki anne Semiha Yataz ise, “Kızımı okula gönderiyorum, gözüm arkada kalıyor. Sağlık sigortamız olmadığı için kızımın MR’ını çektiremiyoruz, parasal konularda sorun yaşıyoruz. Ankara’da kalıyoruz 10-15 gün, yatacak yerimiz olmuyor” ifadelerini kullandı.
Kızının bir gün evde uyurken gözlerinin şaşı ve konuşamaz halde uyandığını söyleyen Semiha Yataz, “Hemen hastaneye götürdük, hastanede beyninde tümör olduğunu söylediler, hemen ameliyat olması gerektiğini ifade ettiler. Ameliyat oldu, üzerinden 4,5 yıl geçti fakat tümör kötü huylu olduğu için yine ameliyat olması gerekiyor” dedi.
Kızının 4,5 yıldır hasta olduğunu anlatan anne Yataz, şunları kaydetti:
“Okula gönderiyorum. Dışarı çıktığında bir yerde bayılıp düşüp kalacak diye çok korkuyorum. Kızımın nöbet ilacı var, henüz bu ilacı alamadık. Ben bir anneyim. Vicdanım sızlıyor, kızım gözümün önünde her geçen gün eriyor.”
İremnur, Ecrin ve Efekan isminde üç çocuğunun olduğunu ifade eden Semiha Yataz, “Kızımın yaşamasını istiyorum. Çok zor durumdayız, sağlıklarının düzelmesini istiyorum” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Bandırma’da Bahar Kupası Türkiye Tenis Şampiyonası Balıkesir’in Bandırma ilçesinde düzenlenen ’Büyükler Bahar Kupası Türkiye Serisi-3’ tenis şampiyonası, Türkiye’nin çeşitli illerinden 55 sporcunun katılımıyla başladı. Bandırma Tenis Kulübü ve Türkiye Tenis Federasyonu (TTF) tarafından Bandırma Tenis Kulübü tesislerinde düzenlenen ve dün başlayan şampiyona, 19 Nisan Cuma gününe kadar devam edecek. Turnuvaya Türkiye’nin çeşitli illerinden katılan 55 sporcu, Bandırma’da kıyasıya bir mücadele verecek. Bandırma’yı temsil eden 8 oyuncu, şehrin ismini duyurmak için aylar öncesinden hazırlıklarına başladı. Turnuvaya; Ankara, Antalya, İstanbul, İzmir, Manisa, Balıkesir ve Mersin’den toplamda 55 sporcu olmak üzere katılım sağlandı; bunlardan 15’i kadın, 40’ı ise erkek sporculardan oluşuyor. Bandırma Tenis Kulübü Başkanı Mustafa Kemal Sönmez, turnuva ile ilgili Bandırmalı tenis severlere yaptığı açıklamada şunları belirtti: “Birbirinden değerli toplam 55 sporcu, 40’ı erkek 15’i kadın Türkiye’nin değişik illerinden gelerek şampiyonluk için ter dökecekler. Bandırma Tenis Kulübü olarak Türkiye çapındaki bir turnuvaya ilk defa ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bandırma’mızda 4 tane sosyal tesis kazandırdık. Türkiye Tenis Federasyonuna bağlı bu bölgede tek kulübüz. Türkiye Tenis Federasyonu’nun düzenlediği Türkiye Şampiyonası’na Bandırma Tenis Kulübü olarak ev sahipliği yapıyoruz. Antalya, İstanbul, İzmir, Manisa, Bursa’dan katılım sağlandı. Bandırma tarihinde tenis turnuvası olarak ilk turnuva olması nedeniyle onun heyecanını yaşıyoruz. Bundan sonra daha çok sporcu, daha çok turnuva ile tenis sporunu Bandırmamızda ileri seviyelere götürmek amacımız. Hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla bu tür tenis organizasyonlarına destek vermeye devam edeceğiz. Turnuvamıza katılan Türkiye genel klasmanda 7’incisi ve 40’ıncı olan sporcularımız var. 4 günlük periyotta güzel maçlar olacak. Bu başlangıç için hepinize teşekkür ederiz. Biz kocaman bir aileyiz. Bu aile, Türkiye’nin değişik illerinden gelen tenis ailesiyle daha da büyüyor."
Bursa Otomotiv sektöründe yeni işbirlikleri Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ), büyük önem verdiği Üniversite-Sanayi işbirliği çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Gerçekleştirilen protokoller ile akademik ve bilimsel çalışmalar güç kazanırken, öğrenciler için de staj ve uygulama dersleri için yeni kapılar açılıyor. BUÜ, otomotiv sektörünün yenilikçi firmalarından Seger Ses ve Elektrikli Gereçler San. A.Ş. ileişbirliği protokolü imzaladı. Ortak proje ve organizasyonların yapılmasını sağlayacak işbirliği sayesinde doktora, yüksek lisans, lisans ve ön lisans öğrencilerine yönelik staj yapma, personel istihdamı, uygulama dersleri ve mentörlük konularında da karşılıklı destekler sağlanacak. Ana gündem İmza töreninde konuşan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, araştırma üniversitesi vizyonu içerisinde üniversite-sanayi işbirliği konusuna ayrıca önem verdiklerinin altını çizdi. Sahip oldukları akademik donanım ve araştırma altyapısı doğrultusunda daha nitelikli proje üretebilmeye odaklandıklarını söyleyen Prof. Dr. Ferudun Yılmaz; “Araştırma üniversiteleri liginde kalmak, daha da üst sıralara çıkabilmek için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Bu anlamda da Ar-Ge faaliyetlerine ve elbette ki iş dünyası ile ilişkilerin geliştirilmesine özel önem veriyoruz. Bursa gibi sanayinin son derece güçlü olduğu bir şehirde elimizin çok daha güçlü olduğuna inanıyoruz. Sahip olduğumuz teorik bilgi ve akademik donanımı, sanayicinin pratik bilgisi ile harmanlayarak güçlü projeler üretiyoruz. Bundan sonra da üretmeye devam edebilmek için yeni işbirliklerine her zaman son derece pozitif bakıyoruz. Bugün firmamız ile yine güzel bir protokole imza atacağız. Firma yöneticilerine ve akademisyenlerimize bu anlamda teşekkür ediyor, işbirliğimizin hayırlar getirmesini diliyoruz” şeklinde konuştu. Firma Yönetim Kurulu Başkanı Selim Baykal ise otomotiv sektöründe büyük bir değişimin yaşandığına işaret ederek; “Firma olarak biz de bu değişime daha hızlı adapte olabilmek istiyoruz. Kendi içimizde yaptığımız çeşitli Ar-Ge ve Ür-Ge faaliyetleri bulunuyor. Ancak yenilik bitmiyor. Teknolojiye daha hızlı adapte olmamız gerekiyor. Üniversitenin bu anlamda bizlere kıymetli katkıları olacaktır. Değerli akademisyenlerimizle de özel projeler üreteceğimize inanıyoruz. Hayırlı olsun” dedi. Konuşmaların ardından işbirliği protokolü imzalandı. Törende mühendislik fakültesi akademisyenleri ile firma yöneticileri de hazır bulundu.