GENEL - 09 Eylül 2017 Cumartesi 09:46

(Özel Haber) Valla Kanyonu maceraperest doğaseverleri bekliyor

A
A
A
(Özel Haber) Valla Kanyonu maceraperest doğaseverleri bekliyor

Kastamonu’nun Pınarbaşı ilçesinde bulunan Valla Kanyonu, maceraperest doğaseverleri bekliyor.

Kastamonu’nun Pınarbaşı ilçesinde bulunan Valla Kanyonu, maceraperest doğaseverleri bekliyor.


Yüksek şelaleleri ve derin sularıyla zorlu parkurları bulunan Pınarbaşı Valla Kanyonu, maceraperestleri bekliyor. Adrenalinin sonuna kadar yaşandığı ve 13 kilometrelik sürpriz zorlu parkurların bulunduğu kanyon, azami üç günlük geçiş süresi boyunca kamp ve doğayla baş başa kalma imkanı sunuyor. Doğayla baş başa bir gezintinin yapıldığı Valla Kanyonu, ayrıca doğa fotoğrafçılarına sunduğu manzarayla da büyük beğeni topluyor. Çok az sayıda kişinin geçebildiği Pınarbaşı Valla Kanyonu, 800 metreyi bulan yüksek kayalar nedeniyle de büyük heyecan oluşturuyor.


Yerli ve yabancı turistlerin gözde mekanı haline gelen Pınarbaşı Valla Kanyonu, turistlere manzarayı seyretme imkanı da sunuyor. Pınarbaşı Kaymakamlığı tarafından kanyonun zirve noktasına yapılan seyir terası, özellikle hafta sonu yerli turistlerin büyük ilgisini çekiyor. Ailesiyle birlikte gezinti yapmak için Pınarbaşı’na gelen vatandaşlar, Valla Kanyonu’na da giderek seyir tepesinden kanyonu izleyebiliyor.



“Doğa fotoğrafçıları için Valla Kanyonu alternatif bir mekan”


Valla Kanyonu’nu fotoğraflamak için Pınarbaşı ilçesine gelen doğa fotoğrafçısı Cebrail Keleş, Kastamonu’nun en önemli turizm noktalarından birisi olan Pınarbaşı Valla Kanyonu’nun 13 kilometrelik geçişi oldukça zor bir parkura sahip olduğunu belirterek, “Kesinlikle rehbersiz ve donanımsız girmek kanyona yasak ve tehlikelidir. Bunun için gerekli eğitimi almadıysanız, herhangi bir şekilde geçiş için donanımınız yoksa Valla Kanyonu’na girmeniz ve parkurda herhangi bir şekilde ilerlemeniz mümkün değildir. Kanyonda zaman zaman izinsiz girildiği için kaybolma olayları yaşanmaktadır. Buna mahal vermemek için Valiliğin, Kaymakamlığın direktiflerine ve yönetmeliklerine lütfen uyulsun” dedi.


Valla Kanyonu’nda insanın doğayla baş başa kaldığını ve dünyanın en unutulmaz anlarından birisini yaşadığını söyleyen Keleş, “Bunu çok az kişi şuanda yaşamış ve kanyonu geçmiştir. 13 kilometrelik kanyonu geçebilen sayısı çok azdır” diye konuştu.


Son yıllarda artık turizmin doğa turizmine doğru yöneldiğini belirten Keleş, “Günümüzde turizm, deniz, kum ve güneşten ziyade artık doğa turizmine yönelmektedir. Bunun da en güzel örneklerini Pınarbaşı’nda bulunan Ilıca bölgesinde görebilir, yaşayabilirsiniz. Her mevsimde her an yaşanabilecek her türlü aktiviteniz vardır. Tüm doğaseverleri, özellikle fotoğrafçıları doğa fotoğrafı çekmeleri için yer arayanlara alternatif bir mekan olarak önerimdir. Herkesi bekleriz” şeklinde konuştu.



“Valla Kanyonu’na yurt dışından bile ziyaretçi geliyor”


Pınarbaşı’na bağlı Muratbaşı köyünde bulunan Valla Kanyonu’na yurt dışından bile ziyaretçilerin geldiğini ifade eden Muratbaşı Köyü Muhtarı Sefer Mildan ise, “İki tane çayın birleştiği noktadan itibaren Cide’ye kadar akan ve dünyanın 2’inci büyük kanyonunu oluşturan bir kanyondur burası. Bu kanyondan profesyonel dağcılar geçebilmektedir. Bizim gibi profesyonel olmayanlar bu kanyondan geçemiyor. Fakat kanyonun en zirvesinde ve görme noktasında yürüyüş parkuru var. Bu yürüyüş parkuruna herkesin gelmesi ve kanyonu izleyebilmesi mümkün. Zaten Küre Dağları, Karadeniz’in eşsiz güzellikteki doğa harikasıdır. Küre Dağları, güzel manzaralara ve dağlara sahiptir” ifadelerini kullandı.


Valla Kanyonu’na yerli ve yabancı turistlerin rağbet gösterdiğine dikkat çeken Mildan, şöyle konuştu:


“Hafta sonları bilhassa yerli turistler Valla Kanyonu’nu ziyaret ediyor. Valla Kanyonu’nu yurt dışından görmeye gelenler de oluyor, ayrıca kanyona yakın bölgede kamp kurmak isteyenler de oluyor. Ayrıca Pınarbaşı’ndan Cide’de Karadeniz’le birleştiği noktaya kadar olan 13 kilometrelik kısmı kanyondan geçmek için ziyaret eden gruplar oluyor. Valla Kanyonu zorlu bir parkur. Kanyonun içerisinde yüksek şelaleler bulunuyor. Ayrıca bazı noktalarda suyun derinliği artıyor. Azami üç günde kanyonu geçebiliyorsunuz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Çocuklar bayramı bilim şovlarıyla kutluyor Avrupa’nın en büyük doğal yaşam parkı Ormanya’da çocuk bayramı dolayısıyla minikler bilim şovlarıyla eğlenirken 35 atölyede de renkli etkinliklere katılıyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında Ormanya’da düzenlediği "Bi Dünya Eğlence" ilk gününde birbirinden renkli anlara sahne oldu. Gün boyu 35 atölyede etkinlikler devam ederken, ilk sahne etkinliği saat 14.00’de küçük sahnedeki bilim şov ile başladı. Bilim Merkezi’nin düzenlediği etkinlik kapsamında basınç deneyleri gibi interaktif deneyler gerçekleştirildi. Çocuklar bu sayede eğlenerek bilimin keyifli dünyasını keşfetmeyi yaşadı. Aynı saatler arasında Orman Kütüphanesi ilk yazar konuğunu ağırlamaya başladı. Sevilen yazar Ayşegül Dede kendisinin kaleme aldığı masalları anlattı. Saatler 15.00’i gösterdiğinde alanın en renkli mekânlarından biri olan büyük sahnede Kaptan Pengu Müzikali başladı. Çocuklar TV’den severek izledikleri Kaptan Pengu’yu keyifle ve canlı performansla izleme olanağı buldu. Orman Kütüphanesi’nin ilk gün etkinlikleri kapsamındaki ikinci konuğu çocukların çok sevdiği Sertaç Abi oldu. Çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlayan Sertaç Güngör, söyleşisinde özellikle dijital medyanın olumsuzlukları konusunda önemli uyarılarda bulundu. 35 atölyede gün boyu etkinlikler devam etti 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinliklerinde Türk Halk Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi işbirliğinde kurulan Somut Olmayan Kültür Mirası’nda (SOKÜM) eğitim alan kültür aktarıcıları da alanda çocuklarla buluştu. SOKÜM atölyesinde bilmeceler ve tekerlemeler eşliğinde birbirinden farklı çocuk oyunları oynandı. Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan ve Kazakistan gibi Türk dünyasına ait oyunlardan örneklerle tanışan minikler, eğlenerek öğrenmenin mutluluğunu yaşadı. Halk bilimciler; düyme düyme oyunu, “yaglıga tovusmak” (yazmaya zıplamak), aşık oyunu gibi Türk kültürünün geçmişten günümüze gelen mirasın izlerini Kocaeli’ye getirdi.
Denizli PAÜ Ziraat Fakültesi ilk fidan tüpleme işlemini gerçekleştirdi Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Rektör Yardımcısı ve Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Karadeniz, Ziraat Fakültesi öğretim üyeleri eşliğinde Bahçe Bitkileri ve Tarla Bitkileri Bölümü öğrencileri ile birlikte Çal’da ilk fidan tüpleme işlemini gerçekleştirdi. Fidan tüpleme işlemi ile ilgili kısaca bilgi veren Rektör Yardımcısı ve Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Karadeniz, şunları aktardı: “Fidan tüpleme işlemi, genellikle tarım ve orman sektöründe kullanılmaktadır. Çıplak köklü fidanlar Kasım ayı başından (yaprak dökümü) Mart ayı sonuna kadar dikilirken yaz ayalarında ancak tüplü fidanlardan yararlanılmaktadır. Bunun için torf, vermikulit, toprak gibi özel karışımlar hazırlanarak fidanlar tüplenmekte ve bu fidN-anlar gerek yaz dikimlerinde gerekse kış dikimlerinde olmak üzere 12 ay boyunca dikilebilmektedir. Ziraat Fakültesi’nin öğretin üyeleriyle Bahçe Bitkileri ve Tarla Bitkileri Bölümü öğrencileri Kasım 2023- Şubat 2024 arasında; incir (Bursa siyahı, Bardacık ve Sarılop), aronya, Gemlik zeytini, Hicaz narı, iki farklı karaduttan olmak üzere kırk beş bin çelik köklendirme ortamlarına alındı. Bunlardan yaklaşık otuz beş bin adet fidan elde ettik. Bu ürettiğimiz fidanlar ile fındık, ceviz, kestane, erik, şeftali, kayısı, badem, elma, armut, kiraz, Trabzon hurmasından oluşan 100 dekar meyve koleksiyon bahçesi ile Çalkarası ve Sultani üzümlerinin de içinde yer aldığı ve çoğu yabancı menşeili on yedi çeşit sofraık üzüm çeşitinden oluşan yirmi dekarın üzerinde bağ alanı tesis ettik. Koleksiyon amacıyla oluşturulan bu meyve ve bağ alanları Fakültemizin alt yapısını kurmak adına tesis edilmiştir. Fakültemiz öğrencileri teorik derslerin uygulamalarını öğretim elemanlarının eşliğinde sahada gerçekleştirmektedirler. Öğretim üyeleri ve öğrencilerimiz ile tüplediğimiz fidanlar, yaz boyunca koleksiyon bahçemizin genişletilmesine yönelik olarak değerlendirilecektir. Bu koleksiyon bahçesi hem öğrencilerimizin uygulama alanı hem de akademisyenlerimizin Ar-Ge yapabilecekleri uygulama alanı olarak tasarlanmıştır. Öğrencilerimizin birinci sınıfta uygulama eğitimine başlamaları onların yetişmesi adına önemli bir kazanım olacaktır. Ülkemizin farklı bölgelerinden gelen öğrencilerimizin oldukça gayretli oldukları ve ziraat mesleğini sevdiklerini gözlemliyoruz. Bu da ileride mesleklerinde başarılı olacaklarına işaret etmektedir.”