- 27 Ekim 2018 Cumartesi 10:28

(ÖZEL) Yalnızlığını gidermek için sahiplendiği görme engelli köpek, tek dostu oldu

A
A
A
(ÖZEL) Yalnızlığını gidermek için sahiplendiği görme engelli köpek, tek dostu oldu

Kastamonu’da iki yıl önce yalnızlığını gidermek için Geçici Hayvan Bakımevinden sahiplendiği görme engelli köpek, üniversiteli gencin tek dostu oldu.

Kastamonu’da iki yıl önce yalnızlığını gidermek için Geçici Hayvan Bakımevinden sahiplendiği görme engelli köpek, üniversiteli gencin tek dostu oldu.


Kastamonu’da okuyan 22 yaşındaki üniversiteli Yasin Emre Güler, iki yıl önce hayvan bakım evinden yalnızlığını gidermek için köpek sahiplendi. Köpeğin görme engelliği olduğunu öğrenen ve adına ’Dak’ ismini veren Üniversiteli Yasin Emre Güler, iki yıldır köpeğiyle birlikte yaşıyor.


Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesi 4. sınıf öğrencisi Yasin Emre Güler, iki yıl önce yalnızlığını gidermek için köpek sahiplenmek istedi. Bu kapsamda Kastamonu Belediyesi Geçici Hayvan Bakımevine giden Yasin Emre Güler, sahiplendiği görme engelli köpeğine ’Dak’ ismini verdi. Görme engelli Dak, iki yıldır Güler’in tek dostu oldu.


Kastamonu Belediyesi Geçici Hayvan Bakımevine köpek sahiplenmek için gittiğini söyleyen Güler, "Daha önce barınak ziyaretlerine gidiyordum ama öğrenci olduğum için bir hayvan sahiplenmek zor olacağı için daha önce bir hayvan sahiplenmemiştim. En son ziyaretimde Dak’ı gördüm. Benim gittiğimde barınakta bununla beraber birkaç köpek daha dışarıda geziyordu. Onlarda bunun gibi küçük cins köpeklerdi. Diğer köpekler kafestelerdi. Kafesleri gezdim ilk önce daha sonra görevliye köpek sahiplenmek istediğimi söyledim. Bana öğrenci olduğum ve bir apartmanda yaşadığım için büyüyüp gelişen bir sokak köpeğini sahiplenemeyeceğimi söylediler. Ve bana Dak’ı gösterdiler. Görme engelli olduğunu söylediler. Bende sahiplendim” dedi.



“Bütün hayatımı onunla paylaşıyorum”


Dak isimli köpeğin kendi hayatında önemli bir yeri olduğunu belirten üniversiteli genç Güler, "Aslında o benim sadece bir arkadaşım gibi değil veya oğlum gibi değil sahiplendikten sonra benim her şeyim oldu. Yeri geliyor sarılıp yatıyorum, konuşuyorum her şeyi onunla paylaşıyorum. Bütün hayatımı onunla paylaşıyorum. Benim her şeyim olmuş durumda ve inanıyorum ki onunda ben her şeyiyim. Çünkü görme engellinden dolayı her şeyinden korkuyor. Bütün her şeyden ona yaklaşan ya da patisine, kuyruğuna herhangi bir şey değdiği zaman ürküp korkabiliyor. Ve hemen benim yanıma geliyor” şeklinde konuştu.


Köpeğinin kulaklarının ses konusunda hassas olduğunu söyleyen Güler, “Daha çok sesle hareket ediyor. Kulakları çok iyi gelişmiş durumda yolda yürüdüğümüz zaman ben tasmasını takmıyorum. Güvenli yerlerde gezdiriyorum. Tasmasını takmıyorum. Benim yanımda yürür veya arkamda yürür. Önümde yürür ama asla benden uzaklaşmaz. Yanımızdan birileri de geçerken yanımda durur. Ve onun geçmesini bekler. Ben uzaklaştığım zaman ben onun yanına giderken benim ayak sesimden beni tanır. Bana doğru gelmeye başlar” ifadelerini kullandı.



"Dak ile her yere berabere gidiyoruz”


Seyahatlerine köpeği ile birlikte gittiklerini ifade eden Güler, şöyle konuştu:


"İki yılı geçti ben sahipleneli ve yaz tatillerinde ailemin yanına gidiyorum. Giderken de köpeğimi götürüyorum. Birlikte yolculuk yapıyoruz. Burada bırakmıyorum onu ya da başka birisine bırakmıyorum. Benimle birlikte seyahat ediyor. Eğer seyahat durumumuz yoksa bende gitmiyorum. Yani benim hayatımın tam merkezine oturmuş durumda. Onun dışında yıkıyor musun yanında mı yatırıyorsun tüyleri dökülmüyor mu? Havlamıyor mu? Seni rahatsız etmiyor mu? Gelen misafirlerine saldırmıyor mu? gibisinden birçok soru ile karşılaşıyorum açıkçası."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.