GÜNDEM - 05 Mayıs 2021 Çarşamba 14:52

Akkuyu NGS sahasında çalışmalar hızla sürüyor

A
A
A
Akkuyu NGS sahasında çalışmalar hızla sürüyor

Dünyanın en büyük inşaat projelerinden biri olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde (NGS) çalışmalar pandemi döneminin olağanüstü önlem ve tedbirleriyle takvime uygun şekilde devam ediyor. Pandemi döneminde Türk firmalar için önemli ekonomik fırsatlar sağlayan proje, yaklaşık 11 bin kişiye iş sağlıyor.

Akkuyu Nükleer A.Ş tarafından Türkiye'de ilk vakanın görüldüğü günden itibaren çalışanlar arasında korona virüsün yayılmasını engellemek için kurulan operasyon merkezinin 24 saat çalışarak sahadaki durumu düzenli olarak izlemesinin ve gerekli tedbirleri zamanında almasının nükleer santral inşaatının takvime uygun bir biçimde yürütülmesini sağladığı kaydediliyor. Sahada “Üretim ve imalat tesisleri ile inşaat faaliyetleri ve bu yerlerde çalışanlar” maddesi kapsamında tam kapanma döneminde de yoğunlaştırılmış tıbbi gözetim sistemi uygulanıyor. Akkuyu NGS sahasında ayrıca tüm çalışanlara düzenli olarak Covid-19 testi yapılıyor ve kişisel koruyucu ekipman da sağlanıyor. Günlük ateş ölçümlerinin yapılmasının yanı sıra ortak alanların ve çalışma tesislerinin de antiseptik dağıtıcılar ile donatıldığı Akkuyu NGS inşaat alanında konaklama ve ofis binaları da düzenli olarak dezenfekte ediliyor. Sahada ayrıca toplantı ve halka açık etkinliklerin düzenlenmesinde de kısıtlamalar uygulanıyor. Dev projenin tedarik zincirinde yer alan 400’den fazla yerli şirketin de çalışmalarını bu kapsamda sıkı denetim ve tedbirlerle titizlikle sürdürdüğüne dikkat çekiliyor.

Uzmanlara göre alınan tüm bu önlemlerle proje, pandemi döneminde yerli firmalara iş imkanı ve istihdama katkısıyla çok önemli bir rol oynuyor. Santralin inşasında önemli bir rol üstlenen ve projenin yüzde 40’lık bölümünü oluşturan yerli firmalar, inşaat çalışmalarında ve inşaat malzemelerinin üretiminde yer almanın yanı sıra nükleer güvenlikle ilgili olmayan makine ve ekipmanların üretim sürecinde de aktif olarak görev alıyor. Türbin bölümündeki destekleyici ve soğutucu malzemeler, pompalar, basınç kapları, vanalar ve kabloların da aralarında bulunduğu malzemeler de santrale Türk firmaları tarafından sağlanıyor.

“Covid konusunda başarılı bir sınav verdik”

Sahada yer alan tedarikçi firmalar, zorlu bir dönemde Akkuyu projesinde yer almanın kendileri için çok önemli olduğuna vurgu yapıyor. Akkuyu NGS sahasına diyafram duvar, jet grout, zemin iyileştirme, susuzlaştırma gibi geoteknik mühendisliği ve müteahhitlik hizmetleri veren tedarikçi firmanın İcra Kurulu Başkanı Ogan Sevim, “Pandemi sebebiyle özellikle yurt dışında ertelenen projeler dolayısıyla geçmiş yıllara nazaran daha düşük bir tempo ile çalışmaktaydık. Bu süreçte yurt dışında 11 şubesi olan Türkiye merkezli firmamızın en kuvvetli performansı Türkiye’de göstermesi, ülkemizde inşaat sektöründe alınan önlemlerin ne derece faydalı olduğuna kanıttır. Firmamız, yetiştirmiş olduğu kalifiye iş gücü ile kaliteli istihdam sağlamaktadır ve bundan hem ülke hem de çalışan aileleri fayda görmektedir. Pandemiyle beraber zorlaşan piyasa koşullarında Akkuyu Projesinde yüzlerce insan çalıştıracak şekilde pay almak, önümüze iyimser bir şekilde bakmamıza sebep oldu. 2021’in geri kalanında güçlü bir büyüme ve tam kapasite ile çalışma hedeflemekteyiz” dedi.

Korona virüs salgınına karşı alınan iyi tedbirlerle başarılı bir yönetim sergilendiğine dikkat çeken Sevim, “Öncelikle işçilerimizi mümkün olduğunca izole etmekle işe başladık. Bu uğurda saha dışında tam teşekküllü bir kamp kurulmuş ve işçilerin her alanda ayrı bir grup olarak hareket etmesi hedeflenmiştir. Yemek ve ulaşım için özel firmalar ile anlaşılmıştır. Covid konusunda başarılı bir sınav veren firmamızda maske ile çalışma yapılmaktadır. Ayrıca periyodik olarak sağlık eğitimleri ve PCR testi yaptırılmaktadır” diye konuştu.

“NGS Projesi geçmişte benzer işler yapanlar için iyi bir ekosistem oluşturuyor”

Akkuyu NGS sahasında yangın eğitim simülatörü inşa edecek olan bir diğer tedarikçi firma ise projeye pandemi döneminde dahil olan şirketler arasında yer aldı. Firmanın Savunma Platform Simülatörleri Direktörü Göksenin Tümer, sahadaki çalışmalarını titizlikle yürüteceklerini açıklayarak, pandemi koşullarına rağmen çalışmanın ihale ve sözleşme imza sürecinde gecikme yaşanmayışının ve öngörülen sürelerde planlı faaliyetlerin tamamlanmasının da kendileri için büyük bir avantaj sağladığını belirtti. Tümer, “Şirketimizin savunma sanayiinde olgunlaşmış yetenekleri ve ürünleri dikkate alındığında ilerisi için önemli fırsatlar çıkacağını ve projedeki katma değerimizin artacağını öngörmekteyiz. Akkuyu NGS Projesi, geçmişte benzer işler yapanlar için iyi bir ekosistem oluşturuyor” ifadelerini kullandı.

Ekonomiye pozitif katkı

Türkiye Cumhuriyeti'nin 100’üncü kuruluş yıldönümüne yetiştirilmesi ve proje takvimine uygun şekilde ilerlenmesi için proje tedarikçileri ile birlikte büyük bir mesai sürdürülürken, Akkuyu’nun Türkiye’nin geleceğinde enerji istikrarı ve refahı için çok önemli olacağına dikkat çekiliyor. Dört ünitesinin hayata geçirilmesiyle yıllık 35 milyar kilovat saat elektrik üretecek olan proje, Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu tek başına karşılayacak.

“Türkiye, 60 yıllık hayalini gerçekleştiriyor” sözleriyle Akkuyu NGS’nin ülke için önemine dikkat çeken İstanbul Kent Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölüm Başkanı Dr. Rahmi İncekara’ya göre, Akkuyu NGS’nin Türkiye ekonomisine dönüşü pozitif olacak. Enerji ekonomisi alanında çalışma yapan İncekara, bu katkıyı şu sözlerle anlattı:

"Türkiye’nin gayrisafi yurtiçi hasılasına katkısı yaklaşık 50 milyar dolar seviyesinde olacak. Benzer şekilde vergi gelirlerinin de bu noktada 70 milyar dolar artması da yapılan çalışmalarda gözlemleniyor. Türkiye’nin yüzde 10’luk enerji ihtiyacının özellikle içerideki bir kaynak tarafından karşılaması önemli bir konu. Bu da Türkiye’nin enerji konusunda ithalatı ve döviz çıkış maliyetlerinin azalması olarak karşımıza gelecek."

Yerli firmalara dünyanın kapısını açıyor

Nükleer Mühendisler Derneği (NMD) Yönetim Kurulu Üyesi Korcan Kayrın’a göre de Akkuyu, Türk firmalara nükleer sanayisine katılım için yeni kapılar açıyor. Akkuyu NGS projesinin Türkiye’de yeni bir iş kolunun gelişmesine ve firmaların nükleer alanında büyük bir deneyim kazanmasına yardımcı olacağını kaydeden Kayrın, “Türk iş dünyasına dünyanın kapılarını açan, yeni fırsatlar oluşturan önemli bir proje. Daha önce var olmayan bir sanayi kolu bu proje ile beraber gelişiyor. Proje sayesinde bir nükleer santralde yer alabilecek kalitede malzeme üretimi için altyapılar oluşturuluyor” açıklamasını yaptı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.