YEREL HABERLER - 10 Ekim 2016 Pazartesi 17:13

TBMM Adalet Komisyonu Başkanvekili ve AK Parti Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü:

A
A
A
TBMM Adalet Komisyonu Başkanvekili ve AK Parti Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü:

TBMM Adalet Komisyonu Başkanvekili ve AK Parti Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü, 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişinin ardından devlette cemaatin bulunamayacağını belirterek, bu kapsamda cemaate bağlı bir tek il müdürünün bile olmaması gerektiğini söyledi.
TBMM Adalet Komisyonu Başkanvekili ve AK Parti Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü, Şehit Şerife Bacı Öğretmenevinde gazetecilere yaptığı açıklamada, cemaatlerin şeffaf olması gerektiğini, şeffaf olmayan cemaatlerden ilerleyen zamanlarda sorun çıkarabileceğine dikkat çekerek, en son yaşanan olaylarda bunlara yakından şahit olduklarını kaydetti.
Tüm cemaatlerin böyle işlere kalkışacağını şimdiye kadar hiç düşünmediğini ifade eden Köylü, “Ancak onlar da bir yerlere yuvalanabilirler. Bazıları mezhep şeklinde de çeşitli işlere gruplaşmaya gidebilirler. Bunlar devlette kabul edilebilir şeyler değil. Devlet idaresinde gruplaşmaya izin veremeyiz. Kime inanırsan inan, kimin peşinden gidersen git, ama devlette bir grup kurmaya, bir yuvalanmaya devletin izin vermemesi gerek. Yoksa cemaatlere karşı falan çıkmıyorum. Beni ilgilendirmez. Kime inanırsa inansın. Devlet idaresinde gruplaşma gibi, cemaatleşme gibi şeyler olmaz. Sen iyi insan yetiştiriyorsan, iyi şeyler öğretiyorsan devlette onlara yer verilir, görev verilir. Eğer bu işin içine cemaat yapısı olarak girilirse, bu tehlikelidir. Her zaman için tehlikelidir. Huzursuzluk oluşturur” dedi.
Köylü, bu kapsamda cemaate mensup devlet memurunun olabileceğini fakat cemaate bağlı bir tek il müdürünün bile olmaması gerektiğini savundu.
Yaşanan bazı olumsuzluklar nedeniyle cemaatlerin devlet içerisinde yapılanmasına karşı olduğunu ifade eden Köylü, cemaatlerin ekonomik güçlerini kazandığı durumlarda siyaseti etkilemek için çeşitli davranışlar içerisine girebileceklerini belirtti.
Seçim zamanı geldiğinde cemaatlerin devreye girdiğini söyleyen Köylü, “Bu tür cemaatlerde bazen insanlar kendi hür iradesini kullanamayabilirler. Bu yapı ticaretten istifade eder. Ekonomik bir güç olur ve gittikçe güçlenirler. Cemaat içerisinden bir kişi önemli bir görevdeyse, yine önemli görevlere cemaat içerisinden başkalarını almaya çalışır” diye konuştu.
17-25 Aralık sürecinde suç işleyen bütün polis, savcı ve hakimlerin hepsinin meslekten atıldığına işaret eden Köylü, “Meslekten atılan polis, savcı veya hakimlerden yurt dışına kaçabilenler kaçtı kaçamayanlar şu anda cezaevindeler. Daha 15 Temmuz meselesi yok ortada. O gün için yapılan soruşturmalarda bu adamlar meslekten atıldı. Bize diyorlar ki, iyi de bu kararı veren yeni kurul sizin hakimleriniz. Hiç bizim hakimlerimiz falan değil. Bu yeni kurulun içinde 2 tane ülkücü, 2 tane sosyal demokrat, 2 tane paralelci var. 1 tanesinin de AK Parti’ye yakın olduğunu sayalım. Bütün kararlar 5’e 2 çıktı. Demek ki bizim aldığımız hakimle ilgisi yok. Bizim aldığımız hakimin en kıdemlisi 10 senelikti, bunların en kıdemsizi 18-20 senedir bizimle yine ilgisi yok. Zaten bizim aldıklarımızın çoğu da paralelci çıktı, bunu inkar etmeye bir şey yok” şeklinde konuştu.
15 Temmuz gecesi darbe girişiminde bulunanların Türkiye’de ve yurt dışında dini savunan ve dine hizmet ettiklerini sananların olduğunu belirten Köylü, “Dini savunuyoruz, dine hizmet ediyoruz, öğrenci okutuyoruz, hayır kurumlarına yardım ediyoruz diye; insanların dini duygularını sömürerek zamanla para toplayanlar, kamu kurumları içerisinde yerleşenler, yuvalananlar tam 40-50 yıllık bir hesabın inşası. Sonuç Türkiye’yi bölmek ve parçalamak. Bunu yapabilmek için de Türkiye’nin içerisinden birilerini bulmak, bunu da bulmuşlar işte. Bu cemaatlere katılanların hiçbirisinin dinle imanla alakası yoktur. Bunun bütün cemaatler için söylüyorum. Bugünkü cemaatler, ekonomik ve siyasi güç devşirmenin ötesinde başka bir şey düşünmüyor. Allah’ın kitabından ve peygamberinden dolayı yazılmış olan eserlerin dışında başka bir adamın peşine nasıl takılır gider bu gençlik?” ifadelerini kullandı.
“Her şerde bir hayır vardır” diyen Köylü, 15 Temmuz gecesi büyük bir şerri atlattıklarını ifade ederek, şöyle konuştu: “Bu şerrin hayırlı tarafı ise devlet içerisinde yuvalanmış bu şer odaklarının temizlenmesine yardım oldu. Büyük ölçüde de temizlendi. İsteyen istediği cemaate nerede girerse girsin ama devlet içinde hiçbir cemaatin yerinin olmaması lazım. Özellikle de yetkili bir makama hangi cemaatten olursa olsun birini almamak lazım. Aksi takdirde o etrafını dolduruyor. Buna şiddetle karşıyım”
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ın hafta sonu Kastamonu’da çeşitli ziyaretlerde bulunduklarını hatırlatan Köylü, şunları söyledi: “Kastamonu’ya yapılması planlanan yeni stat ile ilgili çalışmalar sürüyor. Yeni stadın yeri konusunda araştırmalar sürüyor. Kuzeykent Mahallesinde bir yer gösterildi fakat orada da yüksek gerilim bulunuyor. Bunun yerinin değiştirilmesi sorun olacağından yeni yer bakılıyor. Yeni stadın ve yeni spor salonunun mevcut yerinde yapılması planlanıyor. Yeni salon, son derece modern olacak. Yeni statta yaklaşık 5 bin kapasiteli karşılıklı tribün şeklinde modern bir şekilde yapılacak. Tribünler sahaya daha fazla yaklaştırılacak ve alt tarafta bulunan salonlar çıkartılacak. Bu konuda çalışmalar sürüyor”
Köylü, yleni stadın ve yeni spor salonunun en kısa sürede yapılacağını ve bu konuda bakanlığa bağlı personellerinde Kastamonu’ya gelerek fizibilite çalışmasında bulunacağını söyledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.