ASAYİŞ - 07 Aralık 2017 Perşembe 14:09

Adli emanetteki kartonların altından 21 kilo uyuşturucu ve 8 adet silah çalan katibe 47.5 yıl hapis

A
A
A
Adli emanetteki kartonların altından 21 kilo uyuşturucu ve 8 adet silah çalan katibe 47.5 yıl hapis

Kayseri Adalet Sarayı’nda adli emanette kartonların altından yaklaşık 1 milyon TL değerinde 21 kilo uyuşturucuyu ve 8 adet tabancayı çalıp, piyasaya sürmek isterken yakalanan ve ’uyuşturucu madde ticareti yapma’, ‘hırsızlık’ ve ‘silah ticareti’ suçlarından tutuklu yargılanan zabıt katibine 47 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

Kayseri Adalet Sarayı’nda adli emanette kartonların altından yaklaşık 1 milyon TL değerinde 21 kilo uyuşturucuyu ve 8 adet tabancayı çalıp, piyasaya sürmek isterken yakalanan ve ’uyuşturucu madde ticareti yapma’, ‘hırsızlık’ ve ‘silah ticareti’ suçlarından tutuklu yargılanan zabıt katibine 47 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Mahkeme, katibin suç ortaklarına da ceza yağdırdı.


Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tutuklu sanıklar H.Y. (31), N.İ.(26), E.K.(43), D.B.(36), S.Ş.(25), M.B.(25) ile N.Ü.(30) ve tutuksuz sanıklar V.U.(41), Ö.K.(19) ve H.G.(43) ile avukatları hazır bulundu. Tutuksuz sanıklar Ş.T.(40), H.P.(37) ve Y.E.K.(26) ise duruşmaya katılmadı.


2016 yılı Aralık ayında farklı günlerde Kayseri Adliyesi’nde görevli zabıt katipliği yapan ve geçici görevle adli emanet memuru olan H.Y. iddiaya göre borç batağına düştüğü gerekçesiyle uyuşturucu ticaretine girişti. Kendisine yedek anahtar yaptıran ve adli emanette bulunan karton kutulardaki uyuşturucuları piyasaya sürmek isteyen H.Y., kartonların altından, farklı günlerde 21 kilo uyuşturucu maddeleri alarak birlikte çalıştığı kişilere verdi. Adli emanette H.Y. suç üstü yakalanırken, soruşturmayı derinleştiren polis ekipleri, 13 kişiyi gözaltına aldı. 21 kilo uyuşturucu madde piyasaya sürülmeden ele geçirildi.



“Uyuşturucu ve silah çaldım"


22 Eylül’de görülen ilk duruşmada savunma yapmayarak, susma hakkını kullanan zabıt katipliği yapan ve geçici görevle adli emanet memuru olan tutuklu sanık H.Y., karar duruşmasında çok fazla borcu olduğu için bu işe girdiğini belirterek, “Adli emanetten 21 kilo ve ayrıca çeşitli miktarlarda uyuşturucu alıp, satmaları için D.M. ve M.B.’ye verdim. Satıp, parasını verecekler, ben de borcumu ödeyecektim. Ayrıca Adli Emanet’ten bir gün ilk önce 4 adet, iki gün sonra da 4 adet olmak üzere 8 adet silah çıkardım, eve koydum. Evde ayrıca 600 gram eroin vardı, onu da mahallede çocukluk arkadaşıma bir güzellik yapmak için verdim ama o da yakalatmış. Beni azmettiren S.Ç. isimli kadındır. S.Ç. ile görüştüğümde, bana diğerlerinin yakalandığını, sadece 21 kilo uyuşturucuyu yakalattıklarını söyledi. Bana da üzerimde delil bırakmamamı, yok etmemi belirtti. Ben de silahları çöpe attım, evde kalan esrarları balkonda yaktım. Daha sonra Adliye’ye gittim, burada göz altına alındım. Emniyet’teki beyanlarımı S.Ç.’nin yönlendirmeleri ile verdim. S.Ç. ben cezaevindeyken 3-4 kilo uyuşturucu kalmıştı, onu satıp, parasını gönderecekti ama göndermedi. Ben de pişman olup ifademi değiştiriyorum. Şimdiki verdiğim ifadem doğrudur” diye konuştu.


Tanık olarak dinlenen S.Ç. isimli kadın ise “Ben emlak işi yapıyorum. D.B.’nin o zamanlar sevgilisi olurdum. H.Y.’yi emlak dükkanının yanındaki çay ocağında görürdüm. Orada H.Y. ile D.B. samimi olmaya başladılar. Çay ocağının sahibi H.G., H.Y.’yi evladı gibi severdi. Ben de H.G.’ye gidip, H.Y.’nin D.B.’den uzak durmasını söyledim. Bir gün D.B., M.B. ve ben eski Adliye’nin orada araç ile durduk. M.B. araçtan çıktı, daha sonra H.Y. birlikte geldiler. Araçta konuşuyorlardı. H.Y. işini riske atamayacağını falan söylüyordu. D.B. silahını çıkarıp H.Y.’ye doğrulttu, ‘seni ve kız arkadaşını öldürürüm, sen benim çocuğumsun, ben ne dersem onu yapacaksın’ dediğine tanık oldum. H.Y.’nin o dönem borçları vardı” diye konuştu.


H.Y.’nin ‘beni azmettiren S.Ç.’dir’ sözünün sorulması üzerine S.Ç. isimli tanık, “Kesinlikle hayır, öyle bir şey yok. Benim 1 Ağır’da almış olduğum ve Yargıtay’da olan bir cezam var, telefonumda adli emanettedir” diye cevap verdi.


Tutuklu sanık H.Y.’nin eski sevgilisi K.C. de tanık olarak dinlenirken, K.C. “H.Y. ile 3-4 sene önce tanışmıştık. , sevgili olmuştuk. Sorunları vardı.6-7 ay bu şekilde sevgili olduktan sonra beni aldatınca ayrıldım. Barışmak için defalarca aradı, ben kabul etmedim. H.Y.’yi Adliye’e bir davam vardı, en son orada gördüm, bir daha görmedim. Konu ile ilgili hiçbir bilgim yok” dedi.


MAHKEME, SANIKLARA CEZA YAĞDIRDI


Mahkeme heyeti yapılan yargılama sonucu zabıt katibi tutuklu sanık H.Y.’ye ‘birden fazla kişi ile uyuşturucu madde ticareti yapma’ suçundan 25 yıl hapis, 67 bin 500 TL adli para cezası, ‘hırsızlık’ suçundan 12 yıl 6 ay hapis ve ‘silah ticareti’ suçundan ise 10 yıl hapis, 42 bin 500 TL adli para cezası olmak üzere toplam 47 yıl 6 ay hapis, 110 bin TL adli para cezası verdi. mahkemece, tutuklu sanıklardan D.B. ve M.B.’ye de ayrı ayrı ‘uyuşturucu madde ticareti yapma’ suçundan 30’ar yıl hapis, 80’er bin TL adli para cezası, ‘hırsızlığa azmettirme’ suçundan ise 15’er yıl hapis cezası verildi. Mahkeme heyeti, ayrıca tutuklu sanık N.İ.’ye ‘uyuşturucu madde ticareti yapma’ suçundan 25 yıl hapis, 70 bin 300 TL adli para cezası, tutuklu sanık N.Ü.’ye aynı suçtan 15 yıl hapis, 30 bin TL adli para cezası ve tutuklu sanık S.Ş.’ye de yine aynı suçtan 8 yıl 4 ay hapis, 2 bin TL adli para cezası verdi. Sanıklar E.K., H.G., H.P., V.U., Ö.K. ve Y.E.K.’ye delil yetersizliğinden beraat kararı veren mahkeme, sanık Ş.T.’ye ise ceza verilmeye yer olmadığına hükmetti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki deprem anı güvenlik kamerasında Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. Öte yandan deprem anı güvenlik kameralarına yansıdı. AFAD tarafından açıklanan bilgilere göre, saat 01.06’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı Sivas ve Yozgat illerinden de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar büyük bir panik yaşayarak kendilerini dışarı attı. Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Yıkılan, hasarlı bir bina yok” Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, “Saat 01.06’da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun” dedi. Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için toplandı İstanbul’da yüzlerce taksici Sarıyer’de gasp edilip öldürülen meslektaşları Yaşar Yanikyürek için bir araya geldi. İstanbul’un çeşitli noktalarında bir araya gelen taksicilerin katılımıyla, yol kenarında ölüme terk edilen Yaşar Yanıkyürek’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine getirildi. İstanbul’da taksisine aldığı yabancı uyruklu iki şahıs tarafından öldürülüp Sarıyer’de yol kenarına atılan Yaşar Yanıkyürek için yüzlerce meslektaşı bir araya geldi. İstanbul’un farklı noktalarında toplanan taksiciler bir araya gelerek Yaşar Yanıkyürek’in cenazesinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na getirilmesine eşlik etti. Farklı noktalarda toplanan taksiciler Beyoğlu’nda bir araya gelerek konvoy halinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na hareket etti. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Zincirlikuyu Mezarlığı önünde toplanan taksiciler burada basın açıklaması yaptı. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Deniz Dündar, “Bugün 14.30 sularında Anadolu Yakası’ndan aldığı yolcu ile Avrupa Yakası Sarıyer Tarabya, bizim Madenler dediğimiz bölgede yabancı yolcusu tarafından katledilen Yaşar Yanıkyürek abi için bütün meslektaşları olarak, arkadaşları olarak buradayız. Cenazemizi yalnız bırakmadık. Bu bizim ilk cenazemiz değil, görünene göre son cenazemiz de olmayacak. İki üç ay önce İzmir’de Oğuz Erge kardeşimiz, yaklaşık 9-10 ay önce Yıldıztabya, Gaziosmanpaşa’da Samet Kubiloğlu kardeşimiz, ondan 1 sene öncesine kadar Aydın Altun abimiz, bu ne ilk ne de son. Biz bir an önce yetkililerden taksicilerin can ve mal güvenliği için ivedi bir şekilde çalışma yapmalarını arzu ediyoruz. Bugün Yaşar abi için buradayız, cenazemizi gasilhaneye teslim ettik. Yarın Feriköy Mezarlığında öğle namazına müteakip defnedip son görevimizi yerine getireceğiz ama bunun son olup olmadığını bilmiyoruz. Ne yazık ki evden helalleşerek çıkıyoruz. Bir an önce yetkililerden, kabinli araç ya da başka bir çözüm bekliyoruz. Buna yetkililer, İstanbul’da taksiyi yönlendiren UKOME kurulu karar verecek. Bizler dernekler olarak, daha önce büyükşehir belediyesine bunun müracaatını yaptık. Bu ilk değil son değil. Biz helalleşerek çalışmak istemiyoruz. Bizler huzur, güven içinde çalışmak istiyoruz. Bizler STK’lar olarak sizler için her şeyi yapıyoruz. Bu işin hızlanması için sizlerin de bir an önce müracaatta bulunmanız gerekmektedir. Lütfen bizim sesimizi artık duyun. Lütfen bizi ciddiye alın" ifadelerini kullandı. "Azrailimizi yanımızda taşıyoruz" Ölümlerin artık son bulması için yetkililerin önlem almasını isteyen ve evden helalleşerek çıkıyoruz diye belirten Deniz Dündar, "Bugün bu, yarın bir başkası, kimi taşıdığımızı bilmiyoruz. Azrailini yanında taşıyan bir meslek grubu haline geldik. Bütün yetkililere, özellikle taksici dostu cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bu çığlığımızı, bu haykırışımızı duyun” şeklinde konuştu.