GENEL - 24 Haziran 2017 Cumartesi 14:41

Bayramda gazlı içecek yerine ayran tüketin

A
A
A
Bayramda gazlı içecek yerine ayran tüketin

Acıbadem Kayseri Hastanesi Diyetisyeni Esra Kula, Ramazan Bayramı’nda tatlı yanında gazlı içecek yerine ayran tüketmenin, tokluk hissi sağlayacağını ve daha az kalori içermesinden dolayı kilo alma riskini azaltacağını söyledi.

Acıbadem Kayseri Hastanesi Diyetisyeni Esra Kula, Ramazan Bayramı’nda tatlı yanında gazlı içecek yerine ayran tüketmenin, tokluk hissi sağlayacağını ve daha az kalori içermesinden dolayı kilo alma riskini azaltacağını söyledi.


Ramazan Bayramı dolayısıyla beslenme önerilerinde bulunan Diyetisyen Esra Kula, kalorili ikram tabaklarının yanındaki içeceklerin doğru seçilmesinin önemine işaret etti. İkram tabaklarının yanında servis edilen gazlı içeceklerin ya da meyve sularının, içeriğindeki ekstra şekerden dolayı yağlanma ve kilo alma riskini artırdığını vurgulayan Diyetisyen Esra Kula, ayranın daha iyi bir seçenek olduğuna dikkat çekti.



"Gazlı içecek ihtiyacına en iyi alternatif maden sularıdır"


Diyetisyen Esra Kula, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Zaten karbonhidrat ve yağ içeriği yüksek bir ikram tabağının yanına bir de şeker içeriği yüksek gazlı bir içecek ya da meyve suyu koyduğunuzda kaloriyi de, şeker miktarını da ikiye katlamış oluyoruz. Bu, hem kan şekerinin daha hızlı yükselmesine hem de enerjiyi birden yüklediği için yağlanmanıza ve kilo almanıza neden olabilir. Bu etkiyi daha aza indirmek için içecek olarak ayran tercih edilebilir. Hem protein içeriğinden dolayı biraz daha tokluğunuzu kolaylaştıracak daha az yemenize yardımcı olacaktır hem de şeker içeriği çok düşük olduğu için kan şekerinizin hızlı yükselmesine neden olmayacaktır. Gazlı bir şey içme ihtiyacı olursa da en iyi alternatif maden sularıdır. Çünkü maden suları doğal mineraller ve su içerir, dolayısıyla vücut için faydalıdır. Yüksek tansiyon sorunu olanların maden sularını hekim kontrolünde tüketmesi ya da tüketmemesi önemlidir. Ya da sodyumu azaltılmış özel maden suları tercih etmeleri gerekir."



Porsiyon kontrolü önemli


Ayrıca, bayramda kilo almamak için porsiyon kontrolünün önemine de değinen Diyetisyen Esra Kula, "Bayramda ikram edilen gıdaların her birinin karbonhidrat ve yağ içeriğinin yüksek olması sıkıntı oluşturan bir durum. Tabakta hem börek hem sarma hem tatlı varsa, bu vücut için şeker ve yağ demektir. O nedenle bu kadar çok çeşitten birinin tercih edilmesi gerekir. Gün içerisinde her ziyaret ettiğinizde çok sayıda tatlı yerseniz bu ishal gibi, midede şişkinlik ve yanma hem de fazla kalori alımından dolayı yağlanmaya, şişmanlığa neden olabilir. Bunun önüne geçmek için günlük bir ya da iki dilim baklava ile bir porsiyon sütlü tatlı gibi limit koymak ya da limit aşımında bunu telafi edecek biçimde hareket, spor yapmak önemli. En önemlisi tatlılarda ve unlu gıdalarda porsiyon kontrolü eğer limiti aşmışsak hareketliliği artırmaktır" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Ege Bölgesi’ndeki buluşçu öğrencilerin projeleri ilk kez Denizli’de Ege Bölgesinde İzmir’İn dışında ilk kez Denizli’nin ev sahipliğinde düzenlenen ve 100 projenin sergilendiği Ortaokul Öğrencileri Arası Proje Yarışması Bölge Finalinde görücüye çıkan fikirler büyük beğeni topladı. Ortaokul Öğrencileri Arası Proje Yarışması Bölge Finali ilk kez İzmir dışında bir kentin ev sahipliğinde Denizli EGS Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşiyor. Ege Bölgesi kentlerinden İzmir, Aydın, Muğla, Manisa, Uşak ve Denizli’den yarışmaya katılan okullardan toplam 100 proje yarı finale katıldı. Bu yıl 18.’si düzenlenen Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri yarışmasında Ege Bölgesindeki okullarda hazırlanan 887 projeden 100 tanesi jüriler tarafından sergilenmeye değer görülerek, bölge finaline davet edildi. Bölge finalinde başarılı olan projeler ise Türkiye finalinde yarışmaya hak kazanacak. Birbirinden ilginç fikirlerin yer aldığı sergi, Denizli’de 3 gün boyunca yine ortaokul öğrencileri tarafından ziyaret edilebilecek. Muğla’dan başvurdukları 90 proje arasından 13’ü ile yarışmaya katılan Muğla Bilim ve Sanat Merkezi Müdürü Bekir Cevizci, “Ortaokul Öğrencileri Arası Proje yarışması bölge finali heyecanını yaşıyoruz. Öğrenciler yıl boyunca hazırladıkları projelerini sundular ve bunlar bir ön elemeden geçti. Davet edilen projeler ise burada 3 gün boyunca sergilenecek. Perşembe günü gerçekleşecek ödül töreninde dereceye giren öğrenciler Türkiye Finallerine gidecek. Biz bugün 13 proje ile buradayız. Şu an burada 100 proje var. Bunun 13’ü bize ait. Ege Bölgesi’ndeki projelerin yüzde 13’ü Muğla Bilim ve Sanat Merkezi’ne ait. Bilim ve teknoloji kuruluna bu yıl 90 proje ile başvuruda bulunduk. Türkiye bazında en çok proje başvurusu yapan ikinci okuluz. Ege Bölgesi’nde birinci sıradayız. Ege bölgesinde böyle bir başarı yok. Okullardan öğrenciler buraya gelerek geziyorlar. Buradaki projeler günlük hayat problemlerinde çıkardığımız tahlillerdir. Patent ve inovasyon değerine sahip projeler yaptılar” dedi. Yarışmaya katılan Muğla Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerinde Elif Su Demir ise “Benim projem, Bir Doğal Boyar Madde Kaynağı: Xanthoria Parietina. Xanthoria Parietina bir diken türü. Günümüzde sentetik boyar maddelerin özellikle insanlara ve çevreye pek çok etkisi olduğu bilinmektedir. Bu etkileri azaltmak için doğal boyar maddelere ihtiyaç vardır. Xanthoria Parietina’dan elde ettiğimiz doğal boyar maddenin ahşap üzerindeki etkinliğini ortaya koymak projemizin amacıydı ve amacımıza ulaştık. Elbette literatürde bu doğal boyar madde var. Ancak ahşap üzerindeki etkinliğinin olmaması bizim projemizi özgün kılmakta” ifadelerini kullandı.
Sivas Sivaslı kadınlar artık madımak toplamak yerine pazardan satın alıyor Sivas’ta baharın gelmesiyle birlikte dağlardan toplanan madımak otu pazar tezgahlarında satışa sunuldu. Pazar esnafı artık köylerde yeni neslin madımak toplamadığını belirterek, "Şimdiki nesil madımak toplamıyor. Birkaç seneye kadar da bu emekçi kadınlarımız ölürse madımak olayı biter" dedi. Türkiye’nin geleneksel yemek kültüründe önemli bir yere sahip olan ve türkülere dahi konu olan madımak, yıllar boyunca özellikle kırsal bölgelerde yaşayan genç kızlar tarafından doğada tek tek elle toplanırken, günümüzde halk pazarlarında veya marketlerden hazır olarak satın alınıyor. “Şimdiki nesil madımak toplamıyor, hamburger yemeye gidiyor” Pazarda madımak satan Ethem Yıldız, “10 senedir madımak işi ile uğraşıyorum. Madımak nisan ayında toplanmaya başlanır ve haziran ayına kadar devam eder. Bunu toplayan şu an köylü kadınlarımız, emekçi kadınlarımız var. Ne yazık ki o eski kadınlarımız da artık yaşlanıyor ve nesli tükeniyor. Şimdiki nesil madımak toplamıyor. Birkaç seneye kadar da bu emekçi kadınlarımız ölürse madımak olayı biter. Şimdi çocuklar pizza yemeye, hamburger yemeye gidiyorlar. Böylesi zararlı şeyleri yiyorlar ve madımak gibi yararlı bir şeyi yemiyorlar. Önceden kadınlarımız madımağı kendileri severek topluyordu. Şimdi ise nesil değiştiğinden dolayı kadınlarımız da tembelleşti ve madımak toplamıyorlar. Satın almaya geldiklerinde ise ’Bunun toplamasında ne var ki’ diyorlar. Madımağı toplaması kolay değildir. Madımağı topladıktan sonra 1 ay boyunca hasta yatabilirsiniz. Emekçi kadınlarımızın ellerine sağlık, çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. “Madımak da pazara düştü” Pazara alışveriş yapmaya gelen Ahmet Turan Yıldırım, “Kadınlar şimdi her şeyin hazırına koşuyorlar. Önceden bizim annelerimiz, nenelerimiz bunu toplarlar, güzelce bıçakla kıyarlardı ve bunun yemeğini yaparlardı kuşbaşı etle. Katı bir yemek olurdu, onu yufka ekmekle sokum ile yerdik. Bakar mısınız madımak da pazara düştü. Bundan köylerde çok var ama toplayan yok” şeklinde konuştu. “Genç kızlar daha madımağın ne olduğunu bile bilmiyorlar” Doğada elleriyle tek tek madımak toplayan Zeynep Gedikli, “Gençken biz topluyorduk, şimdiki cahiller ise daha madımağın ne olduğunu bilmiyorlar. Genç kızlar daha madımağın ne olduğunu bile bilmiyorlar” ifadelerini kullandı.