Erciyes Üniversitesi’nde, Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Enstitüsü Uluslararası Güvenlik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Şahin, “15 Temmuz Darbe Girişimi ve Demokrasi Mücadelesi” konulu konferans verdi.
Turizm Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinliğe, Rektör Prof. Dr. Muhammet Güven, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Murat Doğan ve Prof. Dr. Nafiz Kahraman, Kayseri Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürü Metin Tanrıver, dekanlar ve çok sayıda davetli katıldı.
Salon fuaye alanında “15 Temmuz” konulu fotoğraf sergisinin davetliler tarafından gezilmesi ile başlayan etkinliğin açılış konuşmasında Rektör Prof. Dr. Muhammet Güven, 15 Temmuz’un Milletimizin demokrasi ve egemenlik sayfasında bir milat olduğunu kaydetti.
Rektör Güven, “15 Temmuz 2016 tarihinde, ülkemiz tarihte eşine az rastlanır hain darbe girişimiyle karşı karşıya kalmıştır. 15 Temmuz gecesi FETÖ/PDY örgütü mensupları, bu ülkenin silahı, tankı ve uçağı ile milletimizin üzerine ateş açmış. Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısı ile meydanları dolduran Kahraman Milletimiz, bu hainlerin silahlı saldırılarına karşı bedenlerini siper ederek, ülkemizin milli birliği ve bağımsızlığını canları pahasına korumasını bilmiştir. Kahraman Milletimiz, 15 Temmuz gecesi, FETÖ/PDY örgütü ve işbirlikçilerinin oyununu bozmuştur. O yüzden Kahraman Milletimizle, şehitlerimiz ve gazilerimizle ne kadar övünsek azdır. Hain darbe girişiminin ikinci yıldönümünde 15 Temmuz şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize ise minnetlerimizi sunuyorum. Bu ülke 15 Temmuz kahramanlarını hiçbir zaman unutmayacak. O gece yazdıkları destan ebediyete kadar hatırlanmaya devam edilecektir” dedi.
Konuşmasında “Türkiye’nin 2023, 2053 ve 2071 hedefleri ve bu hedeflere ulaşma için gösterilen çabaya, terörle mücadeledeki mevcut başarının hızlandırıcı etki yapacağından şüphemiz yoktur” diyen Rektör Güven, şöyle devam etti:
“Milletimiz, tıpkı ülkemizin milli birlik ve beraberliği, demokrasi ve egemenliğini korumaya yönelik gösterdiği tavrın benzerini, Büyük Türkiye’nin inşasında da sergilemeye devam edecek ve ülkemizin her yönüyle kalkınması için seferber olacaktır. Bizler, bize verilen görevler doğrultusunda, sorumluluğumuzun da, vazifemizin bilincindeyiz. Mevzu bahis vatan olduğunda, canımızı seve seve feda etmesini de, en iyi şekilde çalışıp üretmesini de biliriz. Hain darbe girişiminin ikinci yıldönümünde 15 Temmuz şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize ise minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Bu millet var oldukça ezanlar susmayacak, ay-yıldızlı bayrağımız dalgalandıkça düşmanlarımız korkmaya, dostlarımız ise kendilerini güvende hissetmeye devam edeceklerdir.”
Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Enstitüsü Uluslararası Güvenlik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Şahin ise, “15 Temmuz Darbe Girişimi ve Demokrasi Mücadelesi” konulu konferansında, Anadolu’nun kodunun Amerika’nın çipini yendiğini söyledi.
Prof. Dr. Şahin, “Anadolu’nun kodu Amerika’nın çipini yenmiştir o gece. Ne demek istiyorum. Tipi bizden olup ta çipi bizden olmayanlar var ya; onlar harekete geçmişti. Tipi bizden görünüp yazılımı değiştirilmiş tiplerdi. O yazılımı bozuk olanlar, Ömer Halisdemir ve Anadolu irfanı karşısında 4 saat içinde darmadağın oldular. Bu birilerine mesajdır. Niye mesajdır biliyor musunuz? Yine öyle kodu bozuklar ve değiştirilenler var ise, bir daha böyle bir millete karşı darbe girişimi içinden geçiriyorlar ise, neyle karşılaşacağını bilmeleri gerekir. Bir daha böyle bir şey olduğu zaman öyle hapishane ile karşılaşmazlar. Asfalta yapışırlar. Onu bilsinler. Niye oldu bu darbe? Durup dururken olmadı bu. Bunların amacı neydi? Ona bakmak gerekir. Aslında 2013 yılı kritik yıl bence. 2013 yılından itibaren seri ve sistematik bir şekilde Türkiye’ye sürekli bir baskı uygulanıyor ve sonuç alınamadığı zaman bir tık yukarı çıkartıldı farkındaysanız. Hangi sonucu istiyorlardı da alamadılar. Bu belli. Soğuk savaş döneminde alıştıkları Türkiye’yi istiyorlar. Neydi peki soğuk savaş döneminde alıştıkları Türkiye. NATO’nun, Amerika Birleşik Devletleri’nin bölgede kendisine verildiği görevleri eksiksiz yapan, bunu yaparken de zevk alan siyasetçi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurumlarını özlemişlerdi. Onlar onu istiyorlardı. Onun için bu örgütü sadece bir cemaat olarak görmek doğru değil. Bu bir istihbarat örgütünün Türkiye’de ki aparatıdır. Net bir şekilde de bu ortadadır” diye konuştu.
Konferansın sonunda ise Rektör Güven, konuk öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Şahin’e plaket, çini vazo ve çiçek takdim etti.
