GENEL - 12 Nisan 2018 Perşembe 14:04

İl Müftüsü Güven’den Miraç Kandili mesajı

A
A
A
İl Müftüsü Güven’den Miraç Kandili mesajı

İl Müftüsü Doç.

İl Müftüsü Doç. Dr. Şahin Güven, 13 Nisan gecesi idrak edilecek olan Miraç Kandilini yazılı açıklama ile kutladı.


İl Müftüsü Güven açıklamasında şu ifadelere yer verdi:


“Mi’rac olayı kuvvetli rivayete göre ikinci Habeşistan hicretinden ve Hz, Hatice ile Ebu Talib’in vefatından sonra, hicretten bir yıl önce meydana gelmiştir. Peygamberimizin bu mucizesi Receb ayının 27. gecesinde yad edilmektedir.


Mi’rac hadisesi gerçekleştiği zaman müşrikler bunu inkar etmişler, böyle bir hadisenin gerçekleşmesinin mümkün olmadığı hususunda akıl yürütmüşler, Efendimizi yalancılık ve sihirbazlıkla suçlamışlardır. Akıllarınca Allah Resülü’nü yalancı konumuna düşürmek için ondan Beytü’l Makdis’i anlatmasını istemişlerdir. Bunun üzerine Peygamberimiz, Kabe’nin bitişiğindeki Hicr’de ayağa kalkmış; Allah, Beytu’l-Makdis’i Resülu’nün gözünün önüne getirmiş, Efendimiz de ona bakarak özelliklerini Kureyşe anlatmıştır. [Buhari, Menakıb, 4 I] Şaşkınlıklarını gizleyemeyen müşrikler, "Vallahi anlattıkları doğru." demekten kendilerini alamamışlardır.


Peygamberimiz, miraca götürülmeden önce çok sıkıntılı günler geçirmişti. Mekke müşriklerinin baskısı artmış, yeni Müslüman olanlara işkence had safhaya çıkmış, Peygamber Efendimiz (a.s.) kısa aralıklarla amcası Ebu Talib’i, sonra da eşi Hz. Hatice’yi kaybetmişti. Bu sıkıntılı ortamda teselli ve hüznü paylaşması gerekenler, aksine hakarete varan baskılarını artırmışlardı. Sıkıntılı ortamdan biraz da olsa kurtulmak için Taife gitmiş orada taşlanarak geri çevrilmiş, hüzün içinde Mekke’ye geri dönmüştü. Yüce Allah, işte böyle bir ortamda Habibini teselli etmek ve gayb âlemini göstermek için Peygamberimizi huzuruna davet etti.


İsra, Hz. Peygamber’in, hicretten yaklaşık bir buçuk sene evvel, Receb Ayının 27. gecesinde Mekke’de Mescidi Haram’dan alınarak, Burak denilen bir vasıta ile Kudüs’teki Mescidi Aksa’ya götürülmesidir. Miraç ise bu kudsi yolculuğun Mescidi Aksa’dan itibaren Cebrail (a.s.) in eşliğinde göklere ve Sidretül Münteha’ya kadar devam etmesidir.


Bu seyahat ve ulvi yolculuk, Allah Resulünden başka hiçbir Peygambere nasip olmamıştır. Kuran’da şöyle buyrulmuştur: “Kulunu bir gece, ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye Mescidi haramdan, çevresini mübarek kıldığımız Mescidi aksaya götüren Allah, bütün noksanlıklardan münezzehtir.”


Bu hadisenin bahsedildiği İsra suresinde şu mesajlar yer almaktadır: Allah’tan başkasına kulluk yapmayın, anne ve babanıza itaat edin, akraba ve ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunun, israf ve savurganlıktan uzak durun, rızık endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin, zinaya yaklaşmayın, cana kıymayın, yetim malı yemeyin, ölçü ve tartıyı tam yapın, hakkında kesin bilgi sahibi olmadığınız şeyin peşine düşmeyin, yeryüzünde kibirlenerek yürümeyin.


Miraçta, peygamberimiz (a.s.)’a ümmeti için; Allah’a şirk koşmadan ölenin cennete gireceği; Bakara suresinin son iki ayeti ve günde beş vakit namaz hediyesi verilmiştir. Miraç, Allah’ın sonsuzluğuna, büyüklüğüne ve birliğine yapılan en görkemli şahitliktir. Miraç’ı hatırlamak ve anmak, günde beş kez namaz ile kapısını çaldığımız Allah’ın sonsuz merhametine yeniden ulaşma dileğidir. Mü’minin miracı namazdır. Allah’a en yakın olduğumuz an da secde anıdır.


Mübarek gün ve gecelere mahsus bir ibadet şekli bulunmamakla birlikte, bunlardan her birinin manasına uygun salih ameller işleyerek bu değerli zaman dilimleri ihya edilebilir. Miraç gecesinde Sevgili Peygamberimizi, başta mi’rac olmak üzere onun mucizelerini, o gece armağan edilen namaz ibadetinin önemini İsra suresini ve onda geçen dini, ahlaki hükümleri anmak, tezekkür ve tefekkür’ etmek, önemli manevi kazanımlar elde etmemize vesile olacaktır., Bunun yanında Kur’an-ı Kerim tilavet etmek, kaza ve nafile namaz kılmak, işlenen günahlara tövbe etmek ve istiğfarda bulunmak Efendimiz (s.a.s)’e salat ve-selam getirmek sureti ile bu gece bereketli kılınabilir.


Bu duygularla Kayserimizde, ülkemizde ve dünyada yaşayan bütün Müslümanların kutlu Miraç kandilini tebrik ediyor, bu kandilin İslam aleminin birlik, dirlik ve beraberliğine, insanlığın hidayetine, dünyada yaşanan acı ve göz yaşının yerini kalıcı bir huzur ve barışın almasına vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.