SAĞLIK - 11 Mart 2022 Cuma 11:08

Uzmanından uyarı: 'Tedavi edilemeyen obezite kısırlığa neden olabilir'

A
A
A
Uzmanından uyarı: 'Tedavi edilemeyen obezite kısırlığa neden olabilir'

Obezitenin vücutta sağlığı bozacak ölçüde aşırı yağ birikmesi olduğunu söyleyen Genel Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Erkan Aksoy, “Obezite tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Zira tedavi edilmeyen obezite; şeker hastalığından kalp hastalıklarına, kanserden kısırlığa ve eklem rahatsızlıklarına kadar pek çok sağlık sorununa neden olabilir” dedi.

Medical Park Ordu Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Erkan Aksoy, obezite hastalığı ve tedavi yolları hakkında açıklamalarda bulundu.

“Yanlış beslenme alışkanlıkları obeziteyi tetikleyebilir”

Obeziteye aşırı ve yanlış beslenme alışkanlıkları, hormonal etkenler, hareketsiz yaşam biçimi ve genetik geçişin sebep olabileceğini ifade eden Opr. Dr. Erkan Aksoy, “Bariatrik cerrahi olarak da bilinen obezite cerrahisi, vücut kitle indeksi 40 ve üzeri olan (morbid obez) ya da vücut kitle indeksi 35’in üzerinde olan ve uzman denetiminde tıbbi beslenme, egzersiz, medikal tedavi gibi yöntemlerle zayıflayamayan hastalara önerilmektedir. Obezite cerrahisi vücut kitle indeksi 35 ve üzeri olan veya 40’ın üzerinde morbid obez hastalarda kilo kaybının sürdürülebilmesinde tek etkili yöntem olarak belirtilmektedir. Bununla birlikte vücut kitle indeksi 35’in üzerinde olup, kardiyovasküler hastalıklar, diyabet tedavisi gibi yandaş hastalıkları olan hastalar için de yağ dokusundan kurtulamadıkları takdirde obezite cerrahisi uygulanabilmektedir” diye konuştu.

“Tek amaç aşırı kilolardan kurtulmak değil”

Opr. Dr. Erkan Aksoy, obezite ameliyatlarının asıl amacının kilo verdirmek olmadığını, kilo ile beraber yandaş hastalıklarından da kurtulduklarını söyledi. Opr. Dr. Erkan Aksoy, obezite hastalarının hangi ameliyatı olması gerektiğine gerekli değerlendirmelerden sonra karar verdiklerini belirterek 4 farklı obezite ameliyatı tekniği hakkında bilgiler paylaştı.

“Tüp midede midenin yüzde 80-90’ı çıkartılıyor”

Opr. Dr. Erkan Aksoy şunları söyledi:

“Tüp mide ameliyatında midenin yüzde 80-90 kadarı çıkartılarak mide bir tüp haline getirilir. Kişinin kalori alımı azaltılır. Tüp mide ameliyatı da kapalı yöntemle, bir-iki saatlik sürede yapılır. Hastanede yatış süresi ise iki-üç gündür. Ameliyat sonrasında hastalar iki hafta sıvı, daha sonraki iki hafta da yumuşak gıdalar tükettikten sonra normal gıdaya geçebilirler. Vitamin takviyeleri gerekebilir. Bu ameliyat yönteminde midenin fundus bölgesi tamamen çıkartılarak Ghrelin hormonunun salınımı engellenir, böylelikle kişinin iştahının azalmasına yardımcı olunur. Bu ameliyat sonrasında kişiler 1 yıl içinde fazla kilolarının ortalama yüzde 80 kadarını kaybedebilirler. Bu ameliyattan sonra gıdaların iyice çiğnenip, küçük porsiyonlar halinde tüketilmesine dikkat edilmelidir. Bunun yanı sıra egzersiz de unutulmamalıdır. Verilen kiloları tekrar almamak için özellikle rafine şekerli, yüksek kalorili sıvı gıdaları da bol miktarda tüketmekten kaçınılmalıdır."

“Gastrik by-pass’ta mide biri büyük iki parçaya ayrılıyor”

"Gastrik Bypass ameliyatları dünyada yaygın yapılan bariatrik cerrahi işlemlerden biridir. Bu yöntemde temel olarak mide biri büyük, diğeri küçük olmak üzere iki parçaya ayrılır. Oluşturulan yeni küçük mide ile ince bağırsağın başlangıcından itibaren bir kısmı ve onikiparmak bağırsağı atlanarak yeniden birleştirilir. İki durum hedeflenir. Birincisi kişinin kalori alımı kısıtlanır, ikinci olarak yenilen besinlerin emilimi azaltılır. Bu yöntemler de günümüzde laparoskopik olarak başarıyla uygulanır. Gastrik Bypass ameliyatları dünyada yaygın yapılan bariatrik cerrahi işlemlerden biridir. Obezite ve obeziteye bağlı sağlık sorunlarını çözmede metabolik etkinliği en fazla yöntemlerden biridir. Kilo verilmesi 1.5 yıla kadar devam edebilir. Ameliyat sonrası takip önemlidir. Hastalar uzun süre vitamin alınımı gereksinimi duyabilirler. Beslenmeleri konusunda diyetisyen ve hekimleri ile irtibatta olmaları önemlidir."

“Mini gastrik bypass’ın ameliyat süresi daha kısa”

"Gastrik Bypass ameliyatının daha kolay uygulanabilen bir modifikasyonudur. Uzun bir mide poşu oluşturulduktan sonra başlangıçtan 2 metre sonraki ince bağırsak parçası mide poşu ile birleştirilir. Ameliyat süresi daha kısa ve maliyeti daha az olmasına karşın, tip 2 diyabeti geçirme ve zayıflama etkisi çok başarılıdır. En önemli dezavantajı; RNY Gastrik Bypass’da olduğu gibi oluşturulan poş dışında geri kalan midenin daha sonraları endoskopik görüntülenmemesi ve hastaların uzun vadede vitamin alımına ihtiyaç duyabilmeleridir."

“Roux-n-y gastrik bypass’ta günlük yiyecek ve kalori alımı kısıtlanıyor”

"Rouxen-Y Gastrik Bypass operasyonu hem obezite cerrahisinde hem de metabolik cerrahide uygulanan bir tedavi yöntemidir. Rouxen-Y Gastrik Bypass iki aşamadan oluşur. İlk önce yemek borusu ile bağlantı olan 30 mililitrelik küçük bir mide poşu oluşturulur. İnce bağırsaklar oluşturulan mide poşuna rahat ulaşacak noktadan ayrılarak, alt ince bağırsak kısmı yukarı çekilerek oluşturulan yeni mide poşuna bağlanır. İkinci aşamada ayrılan ince bağırsağın üst kısmı, mideye bağlanan bağırsağın 150 cm’ sine bağlanır. Operasyon kapalı (laparoskopik) yöntemle yapılmaktadır. Oluşturulan mide poşu küçük olduğu için günlük yiyecek ve buna bağlı kalori alımı kısıtlanır. Uygulanan bu bariatrik ve metabolik cerrahi tipinde ince bağırsağın belirli bir kısmı atlandığı (bypass) için yiyeceklerin sindirime uğrayıp, emildiği toplam bağırsak uzunluğu kısalır; böylece emilim bozukluğu oluşturularak vücuda alınan kalori ve yağ miktarı azaltılır. Oluşturulan yeni sindirim yoluna bağlı olarak salgılanan birtakım bağırsak hormonlarının miktarı değişerek açlık baskılanır, hastada doygunluk hissi sağlanır ve şeker metabolizması düzenlenerek tip 2 şeker hastalığı iyileştirilir. Bu bariatrik prosedürle hastanın fazla kilosunun yüzde 60-80’ini vermesi beklenir. Revizyon cerrahisinde de sıklıkla kullanılmaktadır.”

Metin Akyürek
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.