EKONOMİ - 11 Ekim 2018 Perşembe 09:17

Kayseri oda başkanları enflasyonla mücadele politikasından memnun

A
A
A
Kayseri oda başkanları enflasyonla mücadele politikasından memnun

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesindeki Kayseri Sanayi Odası (KAYSO), Kayseri Ticaret Odası (KTO) ve Kayseri Ticaret Borsası yönetimi, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın enflasyonla mücadele kapsamında açıkladığı yeni ekonomik modelinden memnun ve umutlu olduklarını söyledi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesindeki Kayseri Sanayi Odası (KAYSO), Kayseri Ticaret Odası (KTO) ve Kayseri Ticaret Borsası yönetimi, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın enflasyonla mücadele kapsamında açıkladığı yeni ekonomik modelinden memnun ve umutlu olduklarını söyledi.


Enflasyonla mücadeleyi topyekun el birliği ile hep birlikte yapılması gerektiğini vurgulayan Başkan Mehmet Büyüksimitçi; "Son aylarda geçirmiş olduğumuz ekonomik sıkıntının acil eylem planıyla özellikle dövizdeki dalgalanmanın artık durulduğunu görüyoruz. Daha stabil bir ekonomi şuanda oluşmaya başladı. Tabi bu oluşurken de özellikle dövizin artışından kaynaklanan ve maliyetlerden kaynaklanan bir enflasyon oluştu. Bununla ilgili de enflasyonla mücadele kapsamında Bakanımız Berat Albayrak’ın açıklamış olduğu bir enflasyonla mücadele programını Kayseri Sanayi Odası can gönülden destekliyoruz. Zaten bu tek başına devletin yapabileceği mücadele değil. Bunu topyekun iş adamıyla, sanayicisiyle, devletiyle beraber yapmak gerekli. Bu konuda da Odalar ve Borsalar Birliği başkanımızın açıklaması var. Bütün 81 ildeki oda ve borsalarımız bu işe katkı verecekler. Biz de çalışmalara başladık, kendi üyelerimizle ilgili inşallah enflasyonla mücadele ile ilgili oluşturulmuş sitede indirim yapan Kayserili firmalarımızı çokça göreceğiz. Bu tabi ciddi bir mücadele. Bu mücadeleyi mutlak suretle hep birlikte topyekun yapmak zorundayız. Nihayetinde enflasyon hane halkına direk etki eden ve onları sıkıntıya sokan bir olgu. Bunu elbirliği ile yok etmemiz gerekiyor. 2 aylık süre bahsedildi ama bundan sonra da bu milli mücadele, dayanışma devam ettiği sürece inşallah kalıcı olarak enflasyonun indiğini de göreceğiz. Zaten alınan ekonomik önlemler olsun, yapılan çalışmalar olsun bunun başarıyla sonuçlanacağını gösteriyor. Her şeyden önce kendi devletimize ve milletimize güvenmek ve inanmak zorundayız. Bu inanç ve güvenle inşallah başaracağız. Bugüne kadar olan sıkıntıları nasıl bertaraf ettiysek enflasyonu da inşallah bertaraf edeceğiz. Bu konuda da Kayseri olarak elimizden gelen her türlü katkıyı sağlayacağız. Şuanda 3-4 sanayici ile görüştüm, yönetim kurullarında kararlarını almış durumdalar. İnşallah kısa zamanda program yapıp bunu duyuracağız. Bütün sanayici ve iş adamlarımıza şimdiden teşekkürlerimi iletiyorum. Herkes elinden geleni yapacak. Sadece elimizi taşın altına koymak değil, gövdemizi de taşın altına koymaktan çekinmeyeceğiz" dedi.


"Başarılı olacağımıza yürekten inanıyorum"


KOBİ destekleri ve banka kredi faizleri hakkındaki kararları da olumlu bulduklarını, başarılı olacağına yürekten inandığını belirten Başkan Büyüksimitçi; "Özellikle kredi faizlerinin artmış olması birçok firmamızı sıkıntıya sokabilecek durumdaydı. Bu konuda da önlemler alınarak bakanımızın açıkladığı gibi kredi faizlerinde 10 puanlık bir düşüş söz konusu olacak. KOBİ kredilerinde de KOSGEB vasıtasıyla zannediyorum 14 puanlık bir destek verecek. Bunlar tabi piyasada hem yatırım ortamını iyileştirici hem de normal ticareti devam ettirici özellikleri var. Çünkü şuanda olmazsa olmazımız istihdamın sürekli hale gelerek işsizlik problemini yaratmamak. Bu anlamda bakanımızın açıklamış olduğu maddelerden birinde de işsizlikle ilgili önlemler vardı. Hepsi başlı başına detaylıca düşünülmüş el birliği ile bir milli mücadele halinde bu program hazırlanmış. Başarılı olacağımıza can yürekten inanıyorum. Bu iş için herkes destek verecektir, gerekirse kârlarımızdan vazgeçeceğiz ama enflasyonla mücadeleyi kazanacağız" ifadelerini kullandı.


KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy da enflasyonu ortadan kaldırmak için hep birlikte mücadele verilmesi gerektiğini vurgulayarak; "Hazine Bakanı Berat Albayrak’ın aldığı kararlara olumlu bakıyoruz. Bunların da değerlendirmesini daha önceden yapmıştık. ‘Yüzde 10 zarar etsek ne olur’ diye açıklamalar yapmıştık. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne bağlı odalar olarak da bu işin üzerine topyekun enflasyonla mücadele kapsamında elimizi değil vücudumuzu taşın altına koymakla mükellef olarak görüyoruz. Çünkü bu memleket, devlet, hükümet bizim. Memleket bu ekonomik saldırıyı, şuandaki enflasyonu ortadan kaldıracaksa bizim de topyekun mücadele etmemiz lazım. Üzerimize düşen görev ne ise yapmaya her zaman hazırız" diye konuştu. Çok çalışarak sıkıntıları ortadan kaldıracaklarını kaydeden Gülsoy; "Şuanda alınan kararların içerisinde KOBİ’lere verilecek desteğin ve kredilerin ertelenmesi söylemleri olumlu olarak karşılıyoruz. Şuanda mevcut olan KOBİ’lerimize, işletmelerimize sahip çıkmak adına sevindirici bir karar olarak görüyoruz. İnşallah bu sıkıntıları atlatacağız, yeter ki biraz daha sabır ve azimle çalışmamız gerekiyor. Herkes işini iyi yapsın. Bu ülkenin kalkınması, devler liginde olabilmesi için topyekun mücadele etmemiz lazım. İşimizi iyi yaparak, çalışarak, çok koşarak, üreterek, pazarlayarak bu sıkıntıların altından kalkacağımıza da sonsuz inancımız var. Alınan kararların hepsi olumlu. Piyasayı diri, canlı tutmak için alınan kararlar. Bunların da uygulanabilir olduğunu görüyoruz. Uygulandığı zaman da bunların içerisinde KOBİ’lerimiz daha iyi iş yapacaklar. Moralleri bozmadan kredi borçlarını yapılandıracaklarından dolayı da KOBİ’lere bir can suyu olarak görüyoruz. İnşallah sıkıntıları aşacağız. Moralimizi bozmadan, tam gaz çalışmaya devam" şeklinde konuştu.


KTB Yönetim Kurulu Başkanı Recep Bağlamış da enflasyona karşı verilen mücadeleyi desteklediklerini dile getirerek şu şekilde konuştu;


"Bakanımız Berat Albayrak Türkiye’ye bir çağrıda bulundu. Enflasyonu indirme adına yüzde 10 oranında ticaret erbabının satış fiyatlarında bir uygulama beklediğini ifade etti. Biz de öncelikle Türk iş dünyası olarak Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu’nun açıklamaları bizim için bir örnektir. Biz de Kayserili iş adamları ve Kayseri Ticaret Borsası temsilcileri olarak bakanımızın çağrısına can gönülden destek veriyoruz. Bakanımızın buradaki ifadesi milletimiz ve iş dünyası tarafından yanlış idrak edilmesin. Biliyorsunuz ülkemiz, dış güçlerden kaynaklı dolar ve euro speküle edilmesinden dolayı sıkıntılar yaşadı. Bu sıkıntıların da devamı için mücadele içerisindeler. Bakanımız da ülkemizin iyi bir konuma gelebilmesi için, gerek milletimiz gerekse iş dünyamızın problemlerin altından kısa sürede kalkabilmesi için böyle bir süreç başlattı. Bu süreci olumlu buluyorum, Kayseri Ticaret Borsası olarak da bu çağrıya çok duyarlı şekilde bakacağımızı ve ilk katkı olarak Kayseri’de de bizim adım atacağımızın sözünü veriyorum."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hakkari Hakkari’de vatandaşlar çinko ve kurşun madenine karşı eylem başlattı Hakkari’nin Kavaklı köyünde 2007’den beri devam eden maden çalışma faaliyetlerine karşı köy sakinleri eylem başlattı.Hakkari il merkezine 50 kilometre mesafede bulunan ve bölgedeki çatışmalı süreçten kaynaklı 1995 yılında boşaltılan Kavaklı köyü halkı, 2007 yılında Karakaya Maden ile Sedex Resources Maden şirketlerinin başlattığı çinko ve kurşun madeni çalışmalarını durdurmak amacıyla Hakkari, Van ve Yüksekova’da yaşayan yüz kişilik bir grupla maden sahasına giderek eylem başlattı.Şine Köprüsü’nde nöbet tutan askerlerden izin alarak maden sahasının olduğu vadiye yürüyen grup, maden galerilerinin olduğu bölgede basın açıklaması yaptı. Maden şirketi sahipleriyle görüşmek isteyen köylüler, jandarmanın kontrolünde firma yetkililerinden iki kişi ile görüşme yaptı. Köylüler, taleplerinin kabul edilmemesi üzerine nöbet eylemi başlattı. İlk nöbeti köy sakinlerinden oluşan 40 kişilik grup tuttu.“Maden çalışmaları derhal durdurulmalı”Kavaklı köyü halk adına açıklamayı okuyan Salih Kurt, yapılan maden çalışmalarından dolayı mağdur olduklarını söyledi. Kurt, “Köyümüzün mera alanlarında bulunan maden ocağı 18 yıldır çevreye ve köylülerin yaşam alanlarına ciddi zararlar vermektedir. Maden çalışmaları nedeniyle topraklarımız kirlendi ve verimliliğini kaybetti. Su kaynaklarımız zehirlendi ve içilmez hale geldi. Hava kirliliği arttı ve solunum problemlerine yol açtı. Hayvanlarımızın otlanma alanları tahrip edildi. Köyümüzün doğal güzelliği bozuldu. Bu sorunlara rağmen maden çalışmaları durdurulmak yerine aralıksız devam etmektedir. Köylüler olarak defalarca yetkilere başvurmamıza rağmen sorunumuza çözüm bulunamadı. Artık dayanacak gücümüz kalmadı. Köyümüzün ve gelecek nesillerin haklarını korumak için maden çalışmalarının derhal durdurulmasını talep ediyoruz. Köy halkı olarak Kavaklı köyü mera alanlarında bulunan maden ocağının faaliyeti derhal durdurulsun. Maden ocağının çevreye verdiği zararlar tazmin edilsin. Köylülerin yaşam alanları eski hale getirilerek maden faaliyetinin bıraktığı tahribat ortadan kaldırsın. Bölgede yeniden ağaçlandırma yapılsın” ifadelerini kullandı.Köylüler, maden ocağı önünde dönüşümlü nöbet eylemi başlatırken, jandarma da bölgede önlemlerini arttırdı.
Bitlis Ahlat’ta Filistin için yürüyüş düzenlendi Bitlis’in Ahlat ilçesinde sivil toplum kuruluşları öncülüğünde Gazze’deki saldırı ve ablukanın sonlanması, Filistin’in özgürlüğü için yürüyüş ve basın açıklaması düzenlendi. Bitlis Filistin Dayanışma Platformu öncülüğünde düzenlenen yürüyüşe yüzlerce kişi Filistin bayrakları ve çeşitli dövizlerle katıldı. İlçenin Akkoyunlu Camii önünde başlayan yürüyüşte sloganlar atılarak 15 Temmuz Çeşmesine geçildi. Burada ortak basın açıklamasını okuyan Bitlis Filistin Dayanışma Platformu Sözcüsü Emrullah Erkan, Gazze’yi unutmadıklarını ve hiçbir zaman unutmayacaklarını söyledi. Siyonist İsrail’in yaptığı soykırımı lanetlemek, Filistinlilerin yanlarında olduklarını göstermek için alanlarda olduklarını söyleyen Erkan, “Kendi yolunda cihat edenlere izzet, yolundan yüz çevirenlere zillet elbisesi giydiren Allah’a hamdolsun. Tarih boyunca haddini aşmış nice tağutları helak eden, yeryüzünün mustazaflarına özgürlük ve salih kullarına yeryüzünün verasetini vaat eden Eabbimize hamdolsun. Gazze’deki soykırım ve bütün yoksunluklara rağmen şanlı direniş 6. ayını da geride bıraktı. Altı Gün Savaşlarında bölgenin en güçlü ülkelerini dize getiren İsrail, neredeyse yirmi yıldır abluka altında tuttuğu Gazze direnişine karşı hiçbir askeri başarı elde edemedi. İnsanlık, tarih boyunca gördüğü en büyük zulümlerden birine şahitlik ediyor. Apartheid rejimi işgalci İsrail; kadın, çocuk, yaşlı ve sivil ayırt etmeksizin Gazze’de soykırım suçu işliyor. Yaşanan bu işgal ve soykırım, vicdan sahibi yürekleri kanatıyor, başta bölgemiz ve Ortadoğu olmak üzere tüm dünyanın huzuruna kast ediyor. Gazze’de şu anda on binlerce insan, yeterli gıdaya ve suya ulaşamıyor. Evet, ne yazık ki on binlerce insan 2024 yılında dünyanın gözleri önünde açlık ve susuzluk sebebiyle ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kalmış durumda. Gazze; direnişiyle, şehadetleriyle ders vermeye, uyandırmaya, diriltmeye devam ediyor. İslam dünyası ise anlamıyor. Nitekim, Filistinli imam Mahmut Hasanat, hutbeye çıkarak; ’30 bin şehidin, 70 bin yaralının, 100 bin sakatın, 2 milyon evsiz ve aç susuzun uyandırmadığı, bir şey anlatmadığı bir ümmete ben buradan konuşsam ne olur konuşmasam ne olur, kamet getirin de namazımızı kılalım’ dedi ve hutbeden indi. İnsanlık için feveran, ümmet için sitem olan bu haykırışı çok iyi anlıyoruz” dedi.
Gümüşhane Gümüşhane’de son 10 günde kene vakalarında artış yaşanıyor Gümüşhane’de ilkbaharın gelmesiyle birlikte Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı vakalarında artış başladı. Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Furkan Kurt, Gümüşhane’nin de içinde bulunduğu Kelkit Vadisinin en riskli bölge olduğunu belirterek son 10 günde vaka artışları yaşandığını söyledi. Türkiye’de ilkbahar mevsiminin etkisini göstermesiyle birlikte Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı vakaları görülmeye başladı. Yılın ilk vakasının görüldüğü Gümüşhane’de ise vakalar artmaya devam ediyor. Son olarak kentte A.S. ve H.S. isimli karı koca da KKKA hastalığı teşhisiyle tedavi altına alındı. Son günlerdeki vaka artışları ile ilgili açıklamalarda bulunan Gümüşhane Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Furkan Kurt, Gümüşhane’nin de içinde yer aldığı Kelkit Vadisinin en riskli bölge olduğunu belirterek bu bölgede yaşayan insanların daha dikkatli olmaları gerektiği uyarısında bulundu. “Şu anda 3 hastaya kesin tanı koyduk” İlkbaharın gelmesiyle birlikte son 10 günde vakalarda büyük artış olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Kurt, “Hastanemize çok fazla kene sonrası başvuru olmakta ama şu ana kadar tanısını koyduğumuz 3 tane vakamız oldu. 1 tane hastamız tedavisini olup taburcu edildi, 1 hastamız hala yatıyor, 1 hastamızı da Trabzon’a sevk ettik ve durumunun iyi olduğunu öğrendik. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı keneler yoluyla bulaşmakta ve bu keneler daha çok Kelkit vadisi yani Kelkit Çayı’nın aktığı 256 kilometrelik bir hat üzerinde yoğun. Bu hat üzerinde Tokat, Sivas, Erzincan, Giresun ve Gümüşhane bulunuyor. Kenelerin aktifleştiği dönemler ilkbahar ve yaz ayları olduğu için son 10 gündür vakalarda resmen patlama var. Çok fazla başvuru oluyor hastanemize ama şu an 3 tane hastaya kesin tanı koyduk. Hastalar genellikle ateş, baş, kas ve eklem ağrısı şikâyetleri yani sanki bir üst solunum yolu enfeksiyonu gibi bulantı, kusma ve ishal şikâyetleriyle başvuruyorlar. Hastalar daha geç başvurursa bu şikâyetler kanamalarla seyredip, hastalar kaybedilebiliyor” dedi. “Gümüşhane en riskli noktalardan birisi, vatandaşlar daha çok dikkat etmeli” KKKA hastalığının kanıtlanmış bir tedavisi olmadığının altını çizen Dr. Kurt, “Bu hastalığın kanıtlanmış bir tedavisi yok. Biz destek tedavileri yapıyoruz. En önemli yol ise korunma yöntemleri. Bölgemiz de bu noktada yoğun olduğu için vatandaşların bilinçli olması gerekiyor. Riskli bölgelerde vatandaşlarımızın pantolon paçalarını çoraplarının içine koymalılar, açık renkli giyişiler giymeleri gerekiyor keneyi fark edebilmek için. Bu riskli yerlerden ayrılma durumunda hem kendilerini hem de çocuklarını kene var mı diye kontrol etmeleri gerekiyor. Kene ile karşılaşma durumunda ise eğer sağlık kuruluşuna başvurma zaman alacaksa bunun çıkarılması lazım. Çıplak elle dokunmamak kaydıyla, bir bez, bir eldiven, naylon bir poşetle kenenin vücuda tutunduğu en yakın yerden tutulup çıkarılması lazım. Kene çıkarıldıktan sonra da 10 gün boyunca hastalık belirtilerini takip ederek bunun gerçekleşmesi durumunda en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerekiyor. Kenenin üzerinde sigara söndürmek, kolonya dökmek, deterjan dökmek, yakmak kenenin kusup taşıdığı mikrobu daha fazla boşaltmasını sağlayacağından yapılmaması gereken şeyler. Keneyi hafife almadan tedbirli olmamız gerekiyor. Gümüşhane bu hastalık için en riskli bölgelerden birisi olduğu için burada yaşayan vatandaşların ilkbahar ve yaz mevsimlerinde çok dikkatli olması gerekiyor” diye konuştu.