GÜNDEM - 10 Mart 2022 Perşembe 12:49

Dereye atılan kimyasal malzemeler 24 saat geçmesine rağmen sudan duman çıkarıyor

A
A
A
Dereye atılan kimyasal malzemeler 24 saat geçmesine rağmen sudan duman çıkarıyor

Kocaeli’de çuvallarla dereye atılan kimyasal malzemeler, temizlenmesine ve 24 saat geçmesine rağmen olumsuz etkilerini gösteriyor. Sudan hala duman çıktığı görülürken yayılan koku da dinmedi. Bunun doğa katliamı olduğunu söyleyen mahalle muhtarı Sedat Topal, yapanlarla ilgili sert konuştu.

Dün sabah saatlerinde Kartepe ilçesine bağlı Aslanbey Mahallesi'nde bulunan Çamışdibi deresine çuval çuval, kimyasal madde olduğu düşünülen atık bırakıldı. Çevresine yaydığı pis koku vatandaşları rahatsız edince gerçek anlaşıldı. Kokudan rahatsız olan vatandaşlar muhtar Sedat Topal'a haber verdi. Çamışdibi deresine gelen Topal, dereden çıkan duman ve yaydığı pis kokudan dolayı Kartepe Belediyesi ekiplerine ihbarda bulundu. Hemen bölgeye gelen ekipler, atık maddeleri temizledi.

Atık maddelerin temizlenmesi kokuyu önlemeye yetmezken, 24 saat geçmesine rağmen duman çıktığı görüldü. Olayın ardından dere kenarında bulunan çalıların bile rengi değişti. Arslanbey Mahalle Muhtarı Sedat Topal, duruma isyan etti.

“Bunun savaştan bir farkı var mı”

Yapılan bu eylemin bir doğa katliamı olduğu ve savaştan bile daha ağır bir suç olduğunu belirten Muhtar Sedat Topal, “Burası şu anda tarım arazisi. İleriye yönelik de organize sanayinin büyüme, genişleme alanı. Burada fazla yerleşim olmadığından dolayı çok hareketli bir yer değil. İnsanlar burayı biraz sahipsiz buldu. Daha önce de buna benzer vakalar başımıza geldi. Ama bu daha değişik bir durum, bunun ne olduğunu daha çözemedim. 24 saat geçmesine rağmen hala suyla birleştiğinde ısınma ve reaksiyon gösteriyor. Yoğun da bir koku yayıyor, insanların burada nefes alması gerçekten çok zor. Dün 10-10 buçuk sıralarında olay gerçekleşmiş. Bir vatandaşımız buradan geçerken olayı görmüş. Ben de geldim ve Kartepe Belediyesi’ni aradım. Zabıta ekipleri ve mühendis bir arkadaşımız geldi. Geldikten sonra da Büyükşehir ile irtibata geçtiler. Kartepe Belediyesi bu kimyasal maddeleri kaldırdı ama bunun kalkması yeterli değil. Şimdi Ukrayna-Rusya savaşı var, insanlar ölüyor. Bir sebepleri, bir amaçları var. Bunun savaştan bir farkı var mı? Bence hiçbir farkı yok. Bence bu daha ağır bir suç. Çünkü burada hiçbir sorumlusu olmayan güzelim bir doğayı katletti. Bu doğayı katlettiğin zaman milyonlarca balık öldü, hayvanlar telef oldu. Çalıların renkleri bile değişti. 24 saat geçmesine rağmen hala duman çıkıyor. Bu bulunmazsa ben burada kasıt arıyorum. Çünkü biz 2022 senesinde, bu kadar teknoloji ilerlemişken, takip sistemleri varken, her bölgede kamera sistemleri varken bunun bulunmasını istiyorum. Keşke idam edilebilse diyorum. Çünkü ben buna kısaca vahşet diyorum. İnşallah tekrar böyle bir şey yaşamayız” şeklinde konuştu.

“40 ton malzeme döküldü”

Dereye dökülen malzemenin 2 kamyon ve yaklaşık 40 ton olduğunu söyleyen Topal,“Burada dün gördüğümüz malzeme en az 2 kamyondu. Bir kamyon 20 tonsa 40 ton malzeme döküldü. Bu malzeme suyla karıştı, eridi. Buradan Kirazderesi dediğimiz Kullar Deresi’ne ve oradan da Marmara Denizi’ne bu su gitti. Bugün bir şey göremiyoruz ama ileriki günlerde bunun zararını göreceğiz. Kimyacı arkadaşlar da gelip numune aldılar. Dediğim gibi, her tarafta kameralar var. Bunun bulunmasını istiyoruz. Bu bulunmazsa bunda bir kasıt var demektir” dedi.

“Bu bize çok büyük bir küfür ve hakarettir”

Bu yapılanın bölgede yaşayan herkese büyük bir kötülük olduğunu vurgulayan Sedat Topal, “Dökülen malzeme dere yatağında yaklaşık 200 metrelik mesafeye yayılmıştı. Dün belediyeden gelip temizlediler. Şimdi, belediyenin ne suçu var? Duyarsız bir insan müsveddesi gelip bunu döküyor, belediyeye iş çıkarıyor, personele iş çıkarıyor, insanları zehirliyor, hayvanları zehirliyor. Söylenecek çok söz var. Dün sosyal medyada da sinirlenmişler. Hakaret etmeden, küfür etmeden hakkımızı savunalım diyoruz ama bu bize çok büyük bir küfür ve hakarettir. Hala nefes alırken güçlük çekiyoruz ve yaklaşınca ciğerlerimiz yanıyor. Dün akşam defalarca istifra edecek noktaya kadar geldim” diye konuştu.

Cihan Atik - Adil Özdemir
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.