GENEL - 25 Mayıs 2016 Çarşamba 12:20

(Özel Haber) Medyada Hatalı Suç Tanımları Tartışıldı

A
A
A
(Özel Haber) Medyada Hatalı Suç Tanımları Tartışıldı

Türk Hukuk Enstitüsü Kayseri Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Burçin Akbulut, medyanın cinsel suçlarla ilgili olarak kullandığı hatalı suç tanımlamalarının, toplumu yanlış yönlendirerek, adalete olan güvenini sarstığını söyledi.
Türk Hukuk Enstitüsü Kayseri Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Burçin Akbulut, medya mensuplarının, haberi ilginç hale getirme refleksi ile cinsel suçlar olarak tanımlanan ‘cinsel saldırı’, ‘cinsel istismar’, ‘reşit olmayanla cinsel ilişkiye girme’ ve ‘cinsel taciz’ kavramlarını çoğu zaman yanlış kullandığını ifade etti. Hatalı suç tanımlamalarına dayalı yapılan haberlerin, toplum nezdinde yargının adaletli davranmadığına dair kanı oluşturduğuna dikkat çeken Avukat Burçin Akbulut, ilgili suç tanımlamalarını şöyle açıkladı:
“Bu konuda karşımıza, ‘cinsel saldırı’, ‘cinsel istismar’, ‘reşit olmayanla cinsel ilişkiye girme’ ve ‘cinsel taciz’ şeklinde dört farklı tanımlama çıkıyor. Cinsel saldırı TCK’nın 102. maddesi ile düzenlenmiş bir suç. Medya en çok cinsel saldırı ile cinsel istismarı birbirine karıştırıyor. Cinsel saldırı 18 yaş ve üzerindekiler için zorla yapılmış olan istismarı tarif etmektedir. Ama cinsel istismar ise 18 yaşın altındakilere yapılmış olan cinsel içerikli her türlü davranış şeklidir. Cinsel istismarda 15 yaş kriteri vardır. 15 yaş altındakiler ve üstündekiler farklı nitelendirilerek suça karar verilir. Cinsel istismarda, bir de medyanın en çok hatalı tanımlama yaptığı başka bir ayrım vardır ki o da ‘reşit olmayanla rızaen cinsel ilişki’ye girmektir. Burada yine 15 yaş kriterdir ama cinsel istismar denildiği zaman kişinin rızası yoktur, reşit olmayanla rızaen ilişki denildiği zaman da kişinin bilerek ve isteyerek ilişkiye girme durumu söz konusudur. Tacizde ise dokunmak yoktur. Halk arasında laf atma dediğimiz olay ya da cinsel içerikli mesajlar gönderme taciz kapsamında değerlendirilir.”
SUÇUN NİTELİĞİ CEZAİ YAPTIRIMLARI DEĞİŞTİRİYOR
Avukat Burçin Akbulut, ilgili suçlardaki cezai yaptırımların Türk Ceza Kanunu’nda net tanımlanmasına rağmen, suçun işlenme niteliğinin, cezayı artırıp azaltabileceğini ifade etti. Avukat Burçin Akbulut, “18 yaş üzeri her türlü cinsel saldırıyı içeren suçlar 102. maddede, çocuklara yönelik cinsel istismar suçu da 103. maddede düzenleniyor. Burada da kademeli suç tanımları var. Vücuda organ sokmak, alt soy, üst soy, vasisi, eğiticisi olma durumları suçu nitelikli hale getiriyor. Cezalar bu nitelikli hallerin varlığına göre uygulanıyor. Reşit olmayanla cinsel ilişkiye girme suçu da 104. maddede düzenleniyor. Suçun mağduru ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi halinde şikayet aranmaksızın 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası veriliyor. Cebir, şiddet ve tehdit ve hile olmaksızın 15 yaşını bitirmiş olan çocuk ile cinsel ilişkide bulunan kişi şikayet üzerine 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Burada aynı zamanda hükmün açıklanmasını geri bırakma durumu da söz konusu olabilir. Medya da en çok, suçun nitelikli hallerinin, cezayı değiştirmesi noktasında hatalı tanımlamalar yapıyor. Mesela 15 yaşın üzerindeki bir kız çocuğu rızaen reşit olan biriyle cinsel ilişkiye girdi, ailesi bunu öğrendiği zaman kız kendini savunmak için cinsel ilişkinin zorla gerçekleştiğini belirttiği için aile suç duyurusunda bulunuyor ve yargı süreci başlıyor. Toplanan deliller ve sağlık raporlarında da zorla bir durumun oluşmadığı tamamen rızaen olduğu kanaatine varılıyor. Sonra medya, ‘Tecavüzcü serbest bırakıldı’ nevinden başlıklar atıyor. Oysa ki, burada reşit olmayanla rızaen cinsel ilişkiye girme suçu var ve bunun cezai yaptırımları, cinsel istismar suçundan farklı. Haberlerden dolayı da insanlarda hakkın yerini bulmadığı şeklinde bir kanaat oluşuyor, bu da sonuçları bakımından hoş olmuyor” diye konuştu.
YARGITAY DAVALARDA KADIN VE ÇOCUKLAR LEHİNE YAKLAŞIM SERGİLİYOR
Mevcut uygulamada, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları ve yerel mahkemenin duruşuna bakıldığında, kadın ve çocuklarla ilgili cinsel suçlarda, kadın ve çocuk lehine karar verildiğini de vurgulayan Avukat Burçin Akbulut, “Yargıtay’ın yerleşik içtihatları ve yerel mahkemenin duruşuna baktığımızda çocuklarda daha hassas olduğunu gözlemliyoruz. Çocuklarda ya da 15 yaşın altındakilerde iddia ve iddiayı destekleyecek delilin varlığı suçu işleyenin tutuklanması için yeterli iken, 18 yaş üstü için tanımlanmış olan cinsel saldırıda, suçu işleyenin tutuklanması için daha net, daha keskin, daha objektif veriler aranıyor. Yargıtay’ın bir yerleşik içtihadı daha var, buna göre, hiçbir kadın kendisini mahcup duruma düşürecek, yani kaba tabirle rezil edebilecek iddiaya durduk yere baş koymaz, deniyor. Bu nedenden ötürü, kadının şikayeti söz konusu olduğunda, iddianın doğruluğu kabul edilerek yargılama devam ediyor. Ama yetişkinlerde tutukluluğa sebebiyet vermesi için daha net emareler aranıyor” ifadelerini kullandı.
Toplumun yanlış yönlendirilmemesi ve başka mağduriyetlerin ortaya çıkmaması için medya mensuplarını, cinsel suçlarla ilgili tanımlamalarda daha hassas davranmaları konusunda uyaran Avukat Burçin Akbulut, “Haber yaptığımız zaman suç nitelendirmesini, savcılıktan öğrendi iseniz savcılıktan, mahkemeden öğrendi iseniz mahkemelerden daha doğru öğrenmeniz ve haber yaptığınız konu ne ise sonrasında hangi suçtan ceza verildiğine dair daha doğru bilgilerle haber yapmanızın, toplum algısı ve yargıya bakış açısı bakımından daha doğru sonuçlar doğuracağını düşünüyorum” diyerek sözlerini tamamladı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Hisarcıklıoğlu: “Adana, yüksek dönüşüm kapasitesine sahip iller arasında” Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Adana’nın yüksek dönüşüm kapasitesine sahip iller arasında olduğunu belirterek, “Sürdürülebilir olması için iş birliği içinde, stratejik planlarla gelecek vizyonu oluşturulmalıdır” dedi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Adana Sanayi Odası’nı ziyaret ederek, Adana Sanayi Odası Meclis Başkanı İsrafil Uçurum, Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Meclis Üyeleri ile bir araya geldi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Adana Sanayi Odası’nı ziyaret ederek, kentin sanayi potansiyeli ve geleceği hakkında değerlendirmelerde bulundu. Hisarcıklıoğlu, Adana’nın sadece bölgesel değil, aynı zamanda ulusal ve uluslararası düzeyde önemli bir sanayi merkezi olduğunu vurguladı. Kendisinin ve TOBB’un Adana’nın sanayi alanındaki gelişimini yakından takip ettiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şehrin sanayi altyapısının güçlendirilmesi ve yenilikçi projelerle desteklenmesi gerektiğini ifade etti. Hisarcıklıoğlu, “Adana, Anadolu’nun sanayileşmesinin lokomotif illerinden biridir. Adana, yüksek dönüşüm kapasitesine sahip iller arasında yer alıyor. Ancak, bu başarı sadece bugüne ait değil, aynı zamanda gelecekte de sürdürülebilir olmalıdır. Bunun için, sanayi odaları, yerel yönetimler ve iş dünyası iş birliği içinde olmalı ve stratejik planlarla gelecek vizyonu oluşturmalıdır” dedi. Ayrıca, teknolojik dönüşümün öneminin altını çizen Hisarcıklıoğlu, Adana’nın dijitalleşme ve yenilikçilik konularında da öncü bir rol üstlenmesi gerektiğini vurguladı. TOBB Başkanı ayrıca, Adana’nın sahip olduğu coğrafi konumun ve lojistik altyapısının, uluslararası ticarette önemli bir avantaj olduğunu belirtti. Hisarcıklıoğlu, Adana Sanayi Odası’nın üyelerinin yaşadığı sektörel sıkıntıları ve taleplerini dinleyerek, çözüm odaklı yaklaşımların benimsenmesi gerektiğini ifade etti. Üyelerin karşılaştığı sorunların çözümü için iş birliği ve dayanışma içinde olunması gerektiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, Türkiye ekonomisinin güçlenmesi için Adana’nın öneminin giderek artacağını belirtti. Adana olarak büyük bir değişimin ve dönüşümün eşiğinde olduğunu belirten Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, “Adana’mız, yüzyılı aşkın bir süredir edindiği sanayi kültürü ile kentimizde çok çeşitli üretimin gelişimini desteklemiştir. Bugün, otomotivden elektronik karta, makineden mobilyaya, gemiden, tekstilde, yemeklik yağdan, kimya ürünlerine kadar yüzlerce farklı alandaki üretimiyle dünya pazarlarında yer almaktadır. TEPAV tarafından yapılan çalışmada Adana, Türkiye’de gelişim potansiyeli yüksek iki ilden biri olarak gösterilmiştir. Bu ilin gelecekteki konumu açısından önemli bir mesaj niteliğindedir. Adana’mız, toplam 5 yeni organize sanayi bölgesi, 15’e yakın küçük sanayi sitesinin kurulmasıyla Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında ülkemiz ekonomisine katkı sağlayacak en önemli illerin başında yer alacaktır. Şimdilik 100 milyon metrekarenin üzerinde alanı sanayiye açıyoruz. Adana’mız bu yatırım alanların faaliyete geçmesiyle Türkiye’nin ikinci bir Marmara bölgesi olacaktır” dedi.