Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Kültür Sanat Komisyonu tarafından düzenlenen, ‘Medeniyet Sempozyumu’nda konuşan Mimarlık Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Veysel Aslantaş, Osmanlı’da özellikle 1800’lü yılların ortalarından itibaren başlayan Batı hayranlığı ve Batı’ya karşı hissedilen aşağılık kompleksini eleştirerek, “Batı medeniyeti ‘eşek uygarlığı’dır, ‘hayvan medeniyeti’dir” dedi.
Sabancı Kültür Sitesinde düzenlenen sempozyuma, ERÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Doğan, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Temel Yeşilyurt, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
İki oturum halinde düzenlenecek olan sempozyumun açılış konuşmasını yapan ERÜ Mimarlık Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Veysel Aslantaş, Osmanlı’da özellikle 1800’lü yılların ortalarından itibaren başlayan Batı hayranlığı ve Batı’ya karşı hissedilen aşağılık kompleksini eleştirdi. Türklerin de sahip olduğu Doğu medeniyetini ‘küheylan atı’na, Batı medeniyetini ise ‘eşek’e benzeten Prof. Dr. Veysel Aslantaş, “Batı medeniyeti ‘eşek medeniyeti’dir” dedi. Prof. Dr. Veysel Aslantaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Doğu medeniyeti ile Batı medeniyeti birleşiminden ‘katır uygariyeti’ doğmuştur”
“Üstad Necip Fazıl’ın dediği gibi, ‘Ey düşmanım! Sen benim ifademle kızımsın. Gece gündüze muhtaç, bana da sen lazımsın.’ derken, karşımızda artık bizi uyanık, zinde tutacak bir düşmanın olmayışı bizi gevşekliğe, bizi rehavete sürükledi. O zamanlar bir seferde dört krallığı sererken, her seferde zaferle dönerken, bir an geldi ki, son zamanlarda savaşa girdiğimizde, o zamana kadar tosladığımız yavrucuklar, bizi toslamaya başladı. Toslayınca hayret ettik. Hayret hayranlığa, hayranlık da taklide dönüştü. Ve her bir safhadan diğer safhaya geçerken, aşağılık kompleksimiz daha da artmaya başladı. Bu süreç devamında Batı’nın hakimiyetini kabul ederek, tam bir taklitçiliğin içine düştük. Fakat, Batı ile bizim medeniyetimizi mukayese etmeye kalkarsak, bizim medeniyetimiz cins küheylan medeniyeti idi. Batı’nınkine ise ‘eşek uygarlığı’ diyebiliriz. Farklı cinsler bir araya gelemez. Geldiği zaman çocuk veremez, çocuk verse bile kısır bir nesil doğar; katırlar gibi. Bizim cins küheylan medeniyeti ile Batı’nın eşek uygarlığını sentezlemeye, birleştirmeye ortaya ‘katır uygariyeti’ diye, ucube bir şey çıkar. Birinciye nispetle, yani bize göre, ‘katır uygariyeti’ bir aşağılanma iken, Batı için; ‘eşek uygarlığı’ için nispeten bir yükselme meydana getirebilir. Batı ile bizim terkibimizin, sentezimizin olması mümkün değil. Taklit etmemiz de mümkün değil, çünkü inanç ve ruh dünyamızın bir araya gelmesi mümkün değil. Zaten, helal ile haramın, iyi ile kötünün, doğru ile yanlışın, güzel ile çirkinin sentezinin de olması mümkün değil. Artık birkaç asırdır meydana gelen bu gurbetlik halden sılaya, yani kendi kadim medeniyetimize dönme vakti gelmiştir.”
“Doğu insana ‘Hz. İnsan’ derken, Batı ‘gelişmiş hayvan’ der”
Ayrıca Batı medeniyetinde maddeciliğin, Doğu medeniyetinde ise ruhun hakim olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Veysel Aslantaş, “Biz insanı ‘eşrefi mahlukat’ olarak görürken, Batı insanı ‘gelişmiş hayvan’ olarak görür. Bizimki, ‘Hz. İnsan medeniyeti’ iken, Batı’nınki bir ‘hayvan medeniyeti’dir. Batı’nın medeniyet temellerini kâr ve zarar oluştururken, bizim medeniyet temellerimiz, helal ve haram üzerine inşa edilmiştir” diye konuştu.
Prof. Dr. Veysel Aslantaş, bu gerçekler doğrultusunda artık Türk insanının kendi sanatını ,edebiyatını, teknolojisini ve medeniyetini inşa etmesi gerektiğini savundu. Bu bağlamda ‘Medeniyet Sempozyumu’nu gerçekleştirdiklerini dile getiren Prof. Dr. Veysel Aslantaş, bundan sonraki süreçte sempozyumu geleneksel hale getireceklerini de sözlerine ekledi.
Bir gün sürecek olan sempozyumun ilk oturumunda, ‘İslam’ın ilim telakkisi ve Batı’nın bilgi işgali’ sunumu Ebubekir Sifil, ‘İrfan telakkimiz ve kültürel işgal’ başlıklı sunumu İsmail Göktürk, ‘Alim, arif, mütefekkir şahsiyet terkipleri’ başlıklı sunumu Hüsnü Kılıç; ikinci oturumunda ise ‘İslam/Türk düşüncesinde merkez meselesi’ başlıklı sunumu ‘Bedri Gencer’, ‘İslam irfanının teknolojisi’ başlıklı sunumu Prof. Dr. Veysel Aslantaş, ‘İlimlerin tasnifi ve medeniyet hamlesi’ başlıklı sunumu ise Haki Demir gerçekleştirdi.
