GENEL - 21 Ekim 2017 Cumartesi 13:24

Suriyeli sağır kardeşler güvercinlerinin sesini duymak istiyor

A
A
A
Suriyeli sağır kardeşler güvercinlerinin sesini duymak istiyor

Ailesiyle birlikte Suriye’deki iç savaştan kaçıp Türkiye’ye gelen 4 sağır kardeş, ameliyat olmasa bile en azından işitme cihazlarına kavuşmak istiyor.

Ailesiyle birlikte Suriye’deki iç savaştan kaçıp Türkiye’ye gelen 4 sağır kardeş, ameliyat olmasa bile en azından işitme cihazlarına kavuşmak istiyor. Sağır kardeşlerin en büyük isteği, babalarının beslediği güvercinlerin seslerini duyabilmek.


20 yaşındaki Ali Abdülkadir, 11 yaşındaki Ammar, 7 yaşındaki Merve ve 6 yaşındaki Nuri kardeşler doğuştan sağır. Akraba evliliği sonucunda sağır doğan kardeşlerin, diğer 4 kardeşi ise işitme sorunu yaşamıyor. Tıbbın gelişmemiş olmasından dolayı çok iyi şartlarda yaşadıkları Halep’te tedavi imkanı bulamamış olan kardeşler, savaş yaşamlarını tehdit edince, yüksek yaşam standartlarını ve memleketlerini geride bırakıp Türkiye’ye sığındı. Şu anda Kayseri’de ailesiyle birlikte yaşayan kardeşlerden yalnızca Ali’nin işitme cihazı var, ancak sesleri yok denecek kadar az duyuyor.


Çocukları için ameliyat, ya da en azından işitme cihazı isteyen anne Azize Abdülkadir, savaştan kaçtıkları için eski ekonomik güçlerinin olmadığını ve diğer 3 çocuğunun işitme cihazlarını karşılayamadıklarını söyledi. Azize Abdülkadir, “Halep’te evimiz, yaşamımız çok iyiydi. Ama bombalar düşmeye başlayınca mecbur kaldık buraya geldik. Yalnızca Ali’nin işitme cihazı var, çünkü diğerleri kayboldu. Amir, Merve ve Nuri burada okula gidiyor ama duymadıkları için hiçbir şey öğrenemiyor. Suriye’de bir doktora götürdük ama orada çare bulamadılar. Başka yerlerde ameliyat olabileceklerini söylediler. Evde de sorun oluyor. Çağırıyorum, çağırıyorum ama duymuyorlar. Türkiye’deki insanlardan yardım bekliyoruz” diye konuştu.


En büyük eğlenceleri, babalarının bahçede beslediği güvercinlerle oynamak olan sağır kardeşler, güvercinlerin seslerini duymaya can atıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Afetzede vatandaş, yeni yuvasının anahtarını teslim almanın mutluluğunu yaşıyor Depremin vurduğu Hatay’da yaşayan afetzede Osman Kara, TOKİ tarafından inşaa edilen yeni yuvasının anahtarını almanın mutluluğunu yaşıyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerde yerle bir olan Hatay’da afetin yaraları soruluyor. Kentin dört bir yanında TOKİ tarafından inşa edilen binalar her geçen gün yükseliyor. Payas ilçesinde de 1. ve 2. Etap deprem konutlarının anahtarları sahiplerine teslim edildi. Payas ilçesi Sincan Mahallesi’nde yaşayan Osman Kara’nın da evi depremde ağır hasar almış ve yıkılmıştı. Kara, ilçede bulunan TOKİ’lerde kuradan çıkan konutu için ön sözleşmeyi imzalayarak, yuvasının anahtarını aldı. Yeni yuvası için teşekkürlerini dile getiren Osman Kara, “6 şubat depreminde işte ev yıkılanlardan biriyiz, Allah milletimize o depremi bir daha yaşatmasın. Şuan var ya gerçekten, kendimi tutamıyorum yani o an hatırladıkça üzülüyorum. Öyle bir şey oldu ki yani daha şu yaşıma kadar böyle bir şey hiç görmedim. Yani depremi gördüm ama bu bir başkaydı yani. Allah kısmet ederse işte evimizi hazırladığımız zaman taşınacağız. Bu bir nimettir yani ben görmedim böyle devletin ev verdiğini, Allah razı olsun. Rabbim devletimize zeval vermesin Rabb’im, yani hepimize, gerçekten yani bu büyük bir nimettir. Allah razı olsun, yapanlardan edenlerden ve teşvik edenlerden. Başta cumhurbaşkanımız olmak üzere emeği geçenlerden rabbim razı olsun” dedi.
Malatya Başkan Sadıkoğlu: “Yerinde dönüşüm desteği artırılmalı” Malatya Ticaret ve Sanayi Odası’nın Mart ayı olağan Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Hakan Er başkanlığında düzenlendi. Toplantıya davetli olarak katılan Malatya Vergi Dairesi Başkanı Ahmet Balıkçı, Malatya TSO Meclis Üyelerinin vergi dairesi özelinde karşılaştığı sorunlar hakkında yönelttiği sorularına cevap verdi. Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Mart ayı olağan Meclis Toplantısında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, yerinde dönüşüm desteğinin artırılması gerektiğine vurgu yaparak, “Müteahhit üyelerimizden aldığımız bilgiye göre bugün 100 metrekare bir dairenin ortalama bedeli vatandaşa 2,5 milyon TL. Haydi, bu maliyetin 1,5 milyon TL’sini hibe artı kredi olarak devletimiz karşılıyor. Geriye kalan 1 milyon TL vatandaşa kalıyor. Büyük depremler yaşamış, işini ve evini kaybetmiş depremzede vatandaşımız bu 1 milyonu nasıl karşılayabilecek?” diye sordu. Malatya Ticaret ve Sanayi Odası’nın Mart ayı olağan Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Hakan Er başkanlığında düzenlendi. Toplantıya davetli olarak katılan Malatya Vergi Dairesi Başkanı Ahmet Balıkçı, Malatya TSO Meclis Üyelerinin vergi dairesi özelinde karşılaştığı sorunlar hakkında yönelttiği sorularına cevap verdi. Toplantıda konuşan Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, Malatya ve ülke gündemine dair değerlendirmeler yaptı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın deprem bölgesinde yerinde dönüşüm yapmak isteyen depremzedelere verdiği 750 bin TL hibe artı 750 bin TL kredi desteğinin yetersiz olduğuna vurgu yapan Başkan Sadıkoğlu, “6 Şubat’ta yaşadığımız deprem 11 ili etkiledi ancak Malatya, Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman’ı daha derinden etkiledi. Ayağa kalkma mücadelesi veren şehirlerimiz için bugüne kadar verilen desteler için devletimize müteşekkiriz ancak yeterli değil. Yerinde dönüşüm için verilen 750 bin TL hibe artı 750 bin TL kredi, yani toplam 1,5 milyon TL’lik destek yeterli değil. Müteahhit üyelerimizden aldığımız bilgiye göre bugün 100 metrekare bir dairenin ortalama bedeli vatandaşa 2,5 milyon TL. Haydi, bu maliyetin 1,5 milyon TL’sini hibe artı kredi olarak devletimiz karşılıyor. Geriye kalan 1 milyon vatandaşa kalıyor. Büyük depremler yaşamış, işini, evini kaybetmiş depremzede vatandaşımız bu 1 milyonu nasıl karşılayabilecek. Üstelik enflasyonist bir zeminde bu destek her geçen gün eriyor. İnşaat maliyetleri ortada, seçimden sonra doların yükseleceği yönünde spekülasyonlar var. Buna bağlı olarak inşaat malzemesinde yine bir artış olacaktır. Dolayısıyla 1,5 milyon TL desteğin yetersiz kaldığını ve günümüz maliyetlerine göre yeniden belirlenmesinin şart olduğunu bir kez daha yineliyoruz” dedi.