GENEL - 20 Ekim 2017 Cuma 11:14

Türk Dünyası 3. Gazeteciler Şurası Kazakistan’da yapılacak

A
A
A
Türk Dünyası 3. Gazeteciler Şurası Kazakistan’da yapılacak

Türkiye Gazeteciler Cemiyetleri Basın Vakfı, “Türk Dünyası 3.

Türkiye Gazeteciler Cemiyetleri Basın Vakfı, “Türk Dünyası 3. Gazeteciler Şurası”nı, bu yıl Türk Dünyası Kültür Başkenti unvanını taşıyan Kazakistan’ın Türkistan şehrinde gerçekleştiriyor. Şura’ya Kayseri’den Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Veli Altınkaya ve Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Metin Kösedağ da katılacak.


Gazeteciler Cemiyetleri Basın Vakfı’nın organize ettiği; Türkiye Gazeteciler Federasyonu(TDGF), Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu(TDGF), Anadolu Spor Gazetecileri Derneği ve Anadolu’daki meslek kuruluşlarının destek verdiği, “Türk Dünyası 3.Gazeteciler Şurası”, bu yıl Türk Dünyası Kültür Başkenti unvanını taşıyan Kazakistan’ın Türkistan şehrinde gerçekleştiriliyor. 26-29 Ekim 2017 tarihleri arasındaki etkinliğe, Türk Dünyası dahilindeki ülkelerden katılacak 60 gazeteci, Türkistan’ın yanı sıra Almatı ve Çimkent şehirlerinde de kültürel amaçlı gözlem ve incelemelerde bulunacak. Gazeteci heyeti daha sonra Kırgızistan’a geçerek Başkent Bişkek’te, 29-31 Ekim tarihleri arasında “Türkiye Gazeteciler Federasyonu(TGF) 54. Başkanlar Konseyi Toplantısı”nı gerçekleştirecek.


Merkezi Ankara’da bulunan Gazeteciler Cemiyetleri Basın Vakfı Genel Başkanı Yılmaz Karaca, “Hedefimiz, Türk Dünyası ülkelerinde görev yapan meslektaşlarımız arasında mesleki ve kültürel birlikteliği tesis etmek” dedi. Projenin anlamlı bir misyon içerdiğini belirten Başkan Karaca şunları söyledi:


Basın Vakfı olarak Türk Dünyası ülkelerinde görev yapan gazetecileri bir çatı altında toplamak, iletişimlerini sağlamak ve Türk kültürü, örf, adet ve geleneklerinin yaşatılmasına ortak organizasyonlar ile katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Bu nedenle 2014 Yılı’nda Türk Dünyası Kültür Başkenti olan Eskişehir’de “Türk Dünyası Basın Şurası”nın birincisini gerçekleştirdik. Türk Dünyası ve Türk Akraba Toplulukları ülkelerinden 350 gazetecinin katılımı ile yaptığımız proje büyük ses getirdi ve anlamlı sonuçlar ortaya çıkardı. İkinci Şuramızı ise 2015 Yılı’nda Türk Dünyası Kültür Başkenti olan Tataristan’ın Başkenti Kazan’da hayata geçirdik. Kazan toplantısı da, dünyanın dört bir yanındaki meslektaşlarımızın birlik beraberliğinin sağlanmasında önemli bir kilometre taşı oldu. Şimdi de Türk Dünyası 3.Gazeteciler Şurası’nı yapıyor olmanın heyecanı içindeyiz. Bu kez meslektaşlarımızla birlikte 26-29 Ekim 2017 tarihleri arasında, bu yıl Türk Dünyası Kültür Başkenti olan Kazakistan’ın Türkistan kentinde olacağız. Kültürel ve mesleki alışverişin yanı sıra gazeteciliğin sorunları ve çözüm yollarını da değerlendireceğimiz etkinliğimizin yanı sıra, Almatı ve Çimkent’te de gözlem yapma fırsatı bulacağız. Türk Dünyası Gazeteciler Heyeti olarak, Şura’nın hemen ardından Kırgızistan’a geçerek Başkent Bişkek’te 29-31 Ekim 2017 tarihleri arasında TGF 54. Başkanlar Konseyi Toplantısı’nı gerçekleştireceğiz. Bu vesile ile projemize desteğini esirgemeyen Başbakan Yardımcımız Sayın Hakan ÇAVUŞOĞLU’na, her etkinliğimizde yanımızda olan ve Türk Dünyası ile ilgili çok önemli çalışmalara imza atan Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı(TİKA) Başkanı Sayın Serdar ÇAM ile değerli ekibine, Kazakistan Ahmet Yesevi Üniversitesi ile Kırgızistan Manas Üniversitesi’ne şükranlarımızı sunuyoruz.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Oğlunun telefonundan mesaj atıp kapıyı açtırdıktan sonra eşini öldürmüş Ankara’da boşanma aşamasındaki eşi tarafından 15 Nisan’da bıçaklanarak öldürülen kadının, kocası tarafından tuzağa düşürüldüğü ortaya çıktı. Oğlundan gelen mesajın kocası tarafından gönderildiğinden habersiz dışarı çıkan talihsiz kadın, gözü dönmüş eşi tarafından defalarca bıçaklandı. Olayın başladığı anlar ise güvenlik kamerasına yansıdı. Ankara’da 11 yıl önce evlendiği K.C.’den (36) şiddet gördüğünü iddia eden Yonca Kazan Coşkun (32), boşanma davası açtıktan sonra aile evine döndü. Çiftin 10 ve 7 yaşındaki çocukları ise babalarında kaldı. 6 aylık uzaklaştırma karanın sona ermesinin ardından K.C., eşinin yaşadığı apartmanın önüne gitti. K.C., ele geçirdiği oğlunun telefonundan Coşkun’a “’Anne çok hastayım, okulun bahçesinde seni bekliyorum” yazılı mesaj gönderdi. Her şeyden habersiz endişeli bir şekilde dışarıya çıkan Coşkun, elinde bıçakla bekleyen K.C. ile karşılaştı. Kaçmaya çalışan Coşkun, evinin banyosuna saklandı. Banyo kapısını kıran K.C., saldırdığı eşini bıçakladı. Coşkun, olay yerinde hayatını kaybederken, Kerim Coşkun, gelen polis ekiplerine teslim oldu. İfadesi ortaya çıktı Yakalanan K.C., savcılıktaki ifadesinde, eşiyle cinsel konularda sorunlar yaşadıklarını, eşinin olay günü kendisine hayatında başka birisi olduğunu söylediğini ve ‘Sen erkek misin, erkeklik görevini yapıyor musun?’ dediğini iddia etti. Saldırgan şahıs, sevk edildiği mahkemede tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Bursa Kayıp mürettebatın ailelerinin feryadı: "İhmallerin araştırılmasını istiyoruz" Marmara Denizi açıklarında, İmralı Adası’nın ise güneybatısında batan bin 250 ton mermer tozu yüklü olan Batuhan A gemisindeki 6 mürettebattan 4’ünün cansın bedenine ulaşılırken 2 kişiden ise haber alınamadı. Çalışmalara devam edilmesini isteyen acılı aileler, sorumluların da bir an önce adalete hesap vermelerini istedi. 15 Şubat tarihinde Marmara denizinde batan Batuhan A. isimli kargo gemisinin kayıp mürettebatı arasında bulunan makine stajyeri Ahmet Atav’ın babası Şenol Atav, geminin ihmal sonucu battığını ileri sürerek açıklamada bulundu. Şenol Atav, “Ben 25 yıldır gemiciyim. O gemi o günkü hava şartlarından dolayı ya da geminin yaşından dolayı batmadı. O geminin batış sebebi tamamen ihmaldi. Bu ihmalle birlikte geminin denetimlerinin doğru yapılmadığını delilleriyle savcılığa sunduk ve sunmaya da devam edeceğiz. Bu ihmallerde en büyük kabahatli Marmara Liman Başkanı, Bandırma Liman Başkanı, Bandırma Kara Sörveyi, Gemlik Liman Başkanı ve Gemlik Liman Sörveyi’dir. Geminin rutinlerine uygun yapılması gereken kontrol ve denetimlerin doğru olarak yapılmamıştır. Bundan ihmallerden dolayı oğlumun cenazesine ulaşamıyorum. İlgili kurumların bu konuda ellerinden geleni yapmasını rica ediyorum. “ dedi. Batan geminin kaptanı Hasan Mehmet Uyanık’ın oğlu Abdullah Uyanık ise “Kazadan yaklaşık 45 gün sonra babamın cesedine ulaşıldı. Bulunamayan iki mürettebat üyesinin bulunmasını istiyorum. Aramalara 15 gün sonra son verildi. Aramalara yeniden başlanmasını istiyorum. İhmallerin araştırılması ve adaletin sağlanmasını istiyoruz“ ifadelerini kullandı. Ailelerin avukatı Muhammed Emin Çelik, “15 Şubat tarihinde Batuhan A. adlı gemi Bursa Karacabey açıklarında ne yazık ki ağır ihmaller sonucu batmıştır. Devletimiz Kızılay, AFAD, Türk Silahlı Kuvvetleri, Bursa Valiliği, Karacabey Kaymakamlığı başta olmak üzere bütün organlarıyla arama çalışmalarını sürdürmüştür. Ancak, ne yazık ki Batuhan A gemisindeki 6 mürettebattan yalnızca 4 kişinin cesedine ulaşılmış, kalan 2 mürettebat hala bulunamamıştır. Bizler mavi vatanın bütünlüğüne inanıyoruz. Deniz emekçileri de mavi vatanın bir parçasıdır. Denizcilerimiz asla ihmal edilemez ve göz ardı edilemez. Bu doğrultuda Batuhan A. Gemisinin batmasına sebep olduğu düşünülen bütün ilgili kurum, kuruluş ve şahıslar hakkında suç duyurusunda bulunduğumuzu açıklamaktayız. Batuhan A. Gemisi 53 yaşında bir gemidir. Bu kadar yaşlı ve artık tamir görmekten paslanmış bir geminin özellikle bu hava şartlarında seyrine izin verilmesi nasıl mümkün olabilir. Geminin azami alabileceği yükün üzerinde yük almasına kim neden müsaade etmiştir. Bilindiği üzere geminin denize ve yüke elverişli olması gerekmektedir. Brandasının dahi sertifikası olmayan bir gemiye denize elverişlilik belgesi kim tarafından verilmiştir. Bu bahsettiklerimize ek olarak gerekli hususlar Karacabey Başsavcılığına sunulmuştur. Ancak bu sebeplerden daha fazlası bulunmaktadır ve bu sebepler göstermektedir ki Batuhan A. Gemisi hava şartları nedeniyle değil, ağır ihmaller sonucunda batmış olmakla birlikte 6 mürettebatımız elzem bir şekilde hayatını kaybetmiştir. Bizler gemilerimiz batmasın, denizcilerimiz yaşasın istiyoruz” dedi.