YEREL HABERLER - 19 Temmuz 2017 Çarşamba 16:39

Yahyalı halısı gelecek nesillere aktarılacak

A
A
A
Yahyalı halısı gelecek nesillere aktarılacak

Yahyalı Belediyesi ilçenin unutulmaya yüz tutan önemli değeri Yahyalı halısını gelecek nesillere aktarmak için çalışmalarına devam ediyor.

Yahyalı Belediyesi ilçenin unutulmaya yüz tutan önemli değeri Yahyalı halısını gelecek nesillere aktarmak için çalışmalarına devam ediyor.


Bu bağlamda belediyenin yürüttüğü ‘Kadınlara Yönelik Temel Ve Mesleki Eğitim Faaliyetlerinin Geliştirilmesi’ AB Projesi kapsamında açılan halı atölyesinde, Yahyalılı kadınlar hem dokudukları halılarla ekonomiye katkı sağlıyor, hem de önemli kültürel bir mirası canlı tutmaya çalışıyor.


Yapılan bu önemli çalışmayı basına değerlendiren Yahyalı Belediye Başkanı Esat Öztürk, “Yahyalı’daki kadınlara yönelik AB Projesi kapsamında halı dokuma kursumuzu açtık. Kursumuzun birinci etabını tamamlandı. Yirmi beş kadın burada hem kurs gördü, hem de halı dokudu. Şimdi kursumuzun ikinci etabında yirmi beş kadınımız kurs görüyor. Yahyalı Halısı bizim çok önemli bir değerimiz. Diğer ilçelere fark attığımız önemli birkaç değerimizden bir tanesi. Bu değerimizi unutturmamak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Yurt içi ve yurt dışından gelen misafirlerimize, delegasyona, diğer ülke liderlerine verebileceğimiz en güzel hediyelerden biri Yahyalı Halısı diye düşünüyorum. Bu da bizim açımızdan son derece sevindirici. Kadınlarımız halıcılık konusunda oldukça mahirler. Mahir ellerden çıkan bu ürünleri biz pazarlayacağız. Yahyalı halısının unutulmaması içinde kooperatifleşme olabilir başka yapılar olur, biz bu konuda her türlü katkıyı vereceğiz. Buraya gelen misafirlerimiz Yahyalı’nın halısını, seccadesini veya kilimini alarak geldikleri yere götürmeleri, bizim en büyük arzumuz” diye konuştu.


Yahyalı Kaymakamı Mehmet Alper Çığ da yaptığı değerlendirme de öncelikle atölyeyi ilçeye kazandıran Yahyalı Belediyesi’ne teşekkür ederek, unutulmaya yüz tutmuş bu mirası canlı tutmayı hedeflediklerini söyledi. Kaymakam Çığ, “Yahyalı’ya geleli yedi aylık bir süre oldu. Buradaki ilk tespitlerimden birisi Yahyalı Halısının bir dünya değeri olduğuydu. Ayrıca bu değerin unutulmaya başladığını tespit ettim. Yahyalılı kadınlar 15 - 20 yıldır Yahyalı Halısı dokumuyorlar. Tabi ilerleyen dönemde bu ayrı bir risk oluşturuyor. Şuan bir kuşak dokumasa da Yahyalı Halısını dokumayı biliyor. Bu bilgiyi diğer kuşaklara aktarılması kaymakamlığımızın ve belediyemizin birincil görevi diye düşünüyorum. Bu anlamda böyle kurslar hakikaten çok faydalı oluyor. Bu kursun haricinde, Yahyalı Halıcılığını aslına uygun olaraksistemsel bir şekilde devam ettirmemiz gerekli. Belediye Başkanımız kendisi de Yahyalılı olduğu bunu kendisine görev addetmiş. Bende bunu kendime görev addediyorum. Kendisi ile sürekli bu konuyu görüşüyoruz. Nasıl bir sistemsel hale getirebiliriz diye düşünüyoruz. Kooperatifçilik ve ya başka yapılardan hangisi bu sisteme uygunsa, onun üzerinde fikir alışverişinde duruyoruz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Uzmanından uyarı: “UV korumasız güneş gözlüğü kullanmayın” Göz Hastalıkları ve Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Sibel Malazgirt, “Güneş gözlüğü seçimi yapılırken dikkat edilmesi gereken en önemli özellik, camların UV-A ve UV-B ışınlarını yüzde 100 bloke ediyor olmasıdır. UV korumasız güneş gözlükleri kullanılmamalıdır” dedi. Liv Hospital Samsun Göz Hastalıkları ve Cerrahisi Kliniği’nden Opr. Dr. Sibel Malazgirt, güneş gözlüğü seçiminde dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgilendirmede bulundu. UV ışınlarına dikkat çeken Opr. Dr. Sibel Malazgirt, “Yeryüzüne ulaşan güneş ışığının yüzde 50’si görünür ışık, yüzde 45’i infrared (kızılötesi), geri kalan az bir bölümü de morötesi (UV) ışınımdan oluşur. Gözle görülen ışınıma ışık denir. Ama bugün ışık sözcüğünün tanım kapsamına morötesi ışınım da alınmıştır. Morötesi ışınım ise UV-A, UV-B, UV-C bileşenlerinden oluşur. UV-A ve UV-B dünya yüzeyine ulaşan kısımdır. 300 nm’e kadar olan kısmı gözün kornea tabakası tarafından, 300-400 mm arası ise göz merceği tarafından emilir. Özellikle su üzerinde, karda ve kumsaldaki kuvvetli yansımalar ile bu emilim yüzde 80’e kadar artar” şeklinde konuştu. “UV ışınları göz sağlığına zarar verebilir” UV ışınlarının çeşitli hastalıklara neden olabileceğine değinen Opr. Dr. Malazgirt, “Pek çok insan UV ışınlarının ciltte yaptığı hasarın farkında olup, gerekli tedbirleri alırken göz sağlığına olabilecek zararlarını göz ardı etmektedir. Oysa UV ışınları gözümüzü önden arkaya doğru tabaka tabaka etkileyerek çeşitli hastalıklara neden olur. Bunlar konjonktivit, gözde et yürümesi, katarakt, retina ve sarı nokta gibi patolojilerdir. Materyal olarak organik cam UV’yi 355 nm’ye kadar, polikarbonat ise 380nm’ye kadar tutar; yani hiç geçirmezler. Renklendirme ile görünür ışığın istenmeyen dalga boyları emilir. Ayna kaplama ile istenmeyen dalga boyları yansıtılır. Polarize filtre ile polarize olmuş ışık tutularak kamaşmanın önlenmesi sağlanır. Camın ışık emilim oranı şehir ortamında yüzde 40-50, dağlık bölgelerde yüzde 50-70, deniz kenarında ve karda yüzde 80-85 düzeyinde olmalıdır” açıklamasında bulundu. “Güneş gözlüğü seçerken dikkat edilmesi gerekenler” Güneş gözlüğü seçerken dikkat edilmesi gereken durumlardan da bahseden Opr. Dr. Malazgirt, şu bilgileri paylaştı: “Güneş gözlüğü seçimi yapılırken dikkat edilmesi gereken en önemli özellik, camların UV-A ve UV-B ışınlarını yüzde 100 bloke etmesidir. Bu özellikte olan kaliteli güneş gözlüklerinde güvenilir tescil belgesi ve etiketi olması gerekir. UV 400nm ya da yüzde 100 UV ibaresi ile belirtilmiş olmalıdır. Bu özellik olmadığı sürece materyal, renk, filtre ve diğer faktörlerin artık bir önemi yoktur. Gözlüğün üzerinde CE (Conformite Europene) ibaresinin bulunması da ürünün minimum güvenlik standartlarına uygun koşullarda olduğunu ifade etmektedir. Renk özelliği olan camların da rengini, kullanım yerine göre iyi seçmek de faydalı olabilir. Siyah, koyu gri, kahverengi olan camlar hem yoğun güneş hem de günlük kullanım için uygundur. Orta ve üzeri parlaklık koşullarında kullanılırlar. Yeşil renk özelliğine sahip camlar gözleri dinlendirme özelliğine sahiptir. Ancak nesnelerin renklerinin normalden bir miktar farklı algılanmasına neden olur. Az güneşli ortamlarda, bahar ve kış aylarında kullanıma uygundur. Sarı, altın, açık kahverengi özellikteki camlar ise parlaklık anlamında daha az koruma sağlasalar da orta-düşük ışık koşullarında tercih edilebilirler. Derinlik algısı özelliğinin yüksek olması nedeniyle kış sporları performanslarında da tercih edilebilir.” “Yüzde 100 korumalı güneş gözlüğü kullanın” Işığın cam yüzeyi, deniz yüzeyi, ıslak yol gibi yansıtıcı yüzeylere çarptığında yansıyarak polarizasyon gösterdiğini vurgulayan Opr. Dr. Malazgirt açıklamasında, “Denizciler durgun deniz yüzeyinden, sürücüler ıslak yol yüzeyinden ve araç ön camından ön konsola yansıyan, göz kamaştıran ışıktan korunmada yüzde 100 UV korumalı, polarize camlı güneş gözlüğünden çok yarar görürler. Balıkçılar, polarize camla yansıma kaldırıldığında su içini daha iyi görme olanağına sahip olurlar. Polarize güneş gözlüğü etiketi de yüzde 100 UV ve CE belgelerine dâhil edilmiş olmalıdır. UV korumasız bir güneş gözlüğünün sebep olduğu karanlık ortam, göz bebeğinin fonksiyonunu engelleyerek UV ışığının genişlemiş gözbebeğinden içeri daha kolay girmesine sebep olarak göze fayda yerine zarar verecektir. Böyle bir güneş gözlüğü aksesuar olarak bile kullanılmamalıdır” uyarılarına yer verdi. “Cam kalitesine dikkat edilmeli” Güneş gözlüğünün cam kalitesinin kontrolünün kullanıcı tarafından da yapılabileceğine dikkat çeken Opr. Dr. Malazgirt, sözlerini şöyle tamamladı: “Bunun için gözlüğü yüzünüzden rahat bir mesafede tutun ve bir gözünüzü kapatarak karo zemin gibi ızgara desenli bir yüzeye bakın. Gözlüğü yavaşça bir yandan diğer yana ve yukarı-aşağıya hareket ettirin. Izgara çizgili yüzeydeki çizgiler olduğu gibi düz kalırsa camlar kalitedir. Eğer çizgiler gözlük camlarının ortasından baktığınızda ve gözlüğü hareket ettirdiğinizde dalgalı görünüyorsa, daha doğru bir gözlük tercih edin. Ayrıca gözlük çerçevesi yüzünüze uygun olmalı, üst ve yanlardan ışığın gözünüze ve göz çevrenize girişine engel olmalıdır. Doğru seçilmiş kaliteli bir güneş gözlüğü, göz sağlığınız için olmazsa olmazdır.”
Samsun Samsun itfaiyesine teknoloji desteği: Olay yerine daha hızlı ulaşacak Samsun Büyükşehir Belediyesi, muhtemel olaylara daha hızlı ve etkili müdahalede bulunulması için itfaiyenin teknik altyapısını güçlendirmeye devam ediyor. Doğal afetlerde arama-kurtarma çalışmalarının daha etkin ve güçlü şekilde yapılması için alınan yeni ekipmanların yanı sıra şimdi de 25 adet tablet temin edildi. İtfaiye araçlarında kullanılan tablet ile gidilecek güzergahların ve yol durumunun daha hızla belirlenip ekiplerin olay yerine daha hızlı ulaşıp müdahalede bulunulması amaçlanıyor. Samsun Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı, olaylara hızlı ve etkin müdahale edebilmek ve 112 Acil Çağrı Merkezi ile daha koordineli bir şekilde çalışmak amacıyla önemli bir çalışma gerçekleştirdi. Doğal afetlerde arama-ve kurtarma çalışmalarının daha etkin ve güçlü şekilde yapılması için alınan yeni ekipmanların yanı sıra şimdi de 25 adet tablet temin edildi. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne gelen ihbarlar artık eş zamanlı olarak itfaiye ekiplerinin tabletlerine düşecek. Bu sayede ekipler, ihbarın yapıldığı andan olayın sonlanmasına kadar olan süreci tabletler üzerinden takip edebilecekler. Kullanılan tabletlerle birlikte daha hızlı koordinasyon sağlanarak itfaiye ekiplerinin, navigasyon sistemi ile gidilecek güzergahların ve yol durumunu hızla belirlemesi sayesinde acil durumlara daha hızlı ve etkili müdahalede bulunmaları amaçlanıyor. “Olay yerine daha hızlı ulaşacak” Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, Samsun itfaiyesinin gerek tecrübeli personeli gerek teknik donanımı ile Türkiye’nin en güçlü itfaiye teşkilatlarından biri olduğunu belirterek, “Samsun itfaiye teşkilatımızın teknik donanımı ve teknolojik altyapısı daha güçlü hale geldi. Özelikle son teknolojiyi içeren cihazların itfaiyemizin çalışma sistemine dahil edilmesini çok önemsiyoruz. Kullanıma başlayan 25 tablette bulunan navigasyon sistemleri sayesinde ekiplerimiz artık olay yerine daha hızlı ve doğru bir şekilde ulaşabilecek. Böylelikle müdahale süresi kısaltılarak, muhtemel riskler minimize edilecek. İtfaiye teşkilatımız her an olası her türlü olaya en hızlı şekilde müdahalede bulunabilecek bir güce sahip” dedi.